21/22 34. Hafta: Gençlerbirliği - Royal Hastane'nin Bandırmaspor

Merhaba, öncelikle bana kapınızı açtığınız için çok teşekkürler.
Bir arkadaş watsaptan linkinizi attı ve bir kaç arkadaşın yazılarını okudum. Genel olarak aynı fikirleri düşündüğümü söylemeliyim.
Ancak, bu yıl Gençlerbirliği için çok özel bir yıl olduğunu düşünüyorum. (Tabiri caizse eskiler çok iyi bilir doğu bloku ülkesinde iken duvarları yıkıp batı bloku “özgürlük” ülkesi olduk)
Hepimiz aslında sancılı bir süreçten geçiyoruz yada geçtik. Bu sancılı süreci kaldırabilecek lig bence tam da bu lig. Eğer süper lig de olsaydık çok daha yakıcı, yıkıcı " kalp kırıcı" bir son bizi beklemiş olacaktı.
Sezon başlangıcı ve şu an ki durum hakkında bir şey konuşmak istemiyorum. Zira herkes bir şeyler anlatıyor, çiziyor.
Şimdi sizlere bir sorum olacak. Yukarda da belirttiğim gibi. Cavcav duvarı yıkıldı ve kulüp olarak artık özgür batı bloku ülkesi olduk. Bir kısmımız bu duruma çok üzüldü, bir kısmımız çok sevindi. Ben kendi şahsıma sevinenlerdenim. Ama bu sefer de taraftar taraf olmaya başladı. Taraftar olmak ile taraf olmak bir birine karıştı. Kulübün sorunları unutuldu bir kısmı kingre üyesi olduğu halde stada gelmedi, bir kısmı stada taraftar çekmek için ( kendimi de bu gruba katıyorum) can siparane çalıştı. Bir kısmı eşini, işini, maddi olanaklarını geride tutup şu durumda bile deplasman maçlarına gitti hile ile maça girdi, bir kısmı gidenlerle dalga geçti, stad da çalınan müzikten tutunda, o gün takımın giyeceği formaya kadar muhalefet edildi. Oysa Mevlânın cümlesi gibi " Ne olursan yine gel…" diyen bir yönetim anlayışı varken. Bu örnekler “özgürlük” adına daha da çoğaltıla bilinir.
En son geldi çattı " özgürlük" ten futbolcular da yararlanmak istedi ve Bandırmaspor maçında sezonun en kalabalık taraftar kitlesine, üstelik 23 Nisan günü stadda ki çocuklara bile bakmaksızın “protesto” amaçlı selamsız sabahsız maç sonu soyunma odasına çektiler gittiler.
Acaba diyorum bu batı bloku “özgürlük” bize fazla mı geldi? Dozunu taraftar olarak, futbolcu olarak ayarlaya bildik mi?
İyi geceler…İlker Çolak

3 Beğeni

Maçta bu nokta dikkatimi çekmişti. Bandırmaspor bizden çok daha fazla topla oynuyordu. Acaba teknik kapasitesi bizden çok mu yüksekti. Bizim takımdaki tüm oyuncuları şöyle bir gözden geçirince ve bizim oyuncuların ara sıra yaptıklarına bakarak diyebilirim ki teknik kapasitemiz çok yüksek fakat bir çekingenlik var. Bu da puan siralamasindaki yerimizden ve buna bağlı taktikten kaynaklanıyor. Son maçlarda hedef saldırmak değil, basit gol yememek.
Muhammed, Metehan, Gökhan dahil olmak üzere Barış, Lima, Aksel, Serdarcan ayaklarına oldukça hakim oyuncular. Rahat olsalar neler yaparlar neler.

1 Beğeni

İlker Çolak kardeş hoş geldiniz. Ben şahsen, sosyal medya üzerinden bir yönetici gibi zaman ayırmanızı, çalışmanızı ve çabalarınızı izliyor ve takdir ediyorum. Yazdıklarınıza ilişkin olarak benim kişisel görüşüm, özellikle altyapıdan yetişen futbolcularımızın, menajerlerinin de etkisiyle kulübü bu zor zamanında sahiplenmemeleri, aidiyet duygularının düşük olması, kendilerini kulübün üzerinde görmeleri gibi sebeplerle uzun zamandır sıkıntı yaşıyoruz. Şu anda bazıları nasıl olsa sezon sonunda gidiyoruz diye daha da gamsız bir görüntü içine girmiş durumda. Sosyal medyadaki taraftar ortamı da maalesef çok iyi durumda değil.

1 Beğeni

Önümüzde ki kongre sürecinin daha da sancılı geçeceğini düşünüyorum. Her şeyin, kulüp genelinde her özelin sosyal medya üzerinden deşifre edilmesi ne kadar doğru bilemiyorum.
Aslında yazdıklarımda bunu söylemeye çalıştım.
Yönetim olarak da sorunlar var, bir elin parmakları kadar yöneticiye kulübün sorunları sanki devredilmiş durumda. Haliyle uğraşan çalışan yönetici göz önünde yorulmakta,yıpranmakta. Geri plânda duranlar kongre sürecini daha kolay atlatma plânları yapmaktalar kanımca.
Başkanımız gerçekten özel bir insan. Belki o da bir çok şeyin farkında.
Kongre de aday olacaksa ki öyle görünüyor. Bu işe iştahlı, mesaisini gün boyu kulübe harcıyacak, koltuk sevdası olmayan, geçmiş dönemde yıpranmamış, yıpratılmamış tecrübesi olan mümkünse genç dinamik insanlardan oluşturmalı.
Kulüp içinde o kadar çok sorun var ki gerçekten çok acayip. Bu sorunlardan alt yapıya belki sıra bile gelmiyor.

Çözüm derseniz biraz radikal ve keskin kararların alınması gerektiğini düşünüyorum. Tesislerde ki profosyonellerin tek tek gözden geçirilip kimliğine, geçmişine bakılmaksızın özellikle “kulüp küçük olsun ama bu küçüklük içinde biz olalım başka kimse olmasın” diyen geçmişte hem sporcu, hem de tesislerde görev yapmış insanlara bugüne kadar yaptıklarından dolayı teşekkür plâket verilip daha profosyonel hem mental, hem de günümüz futbol eğitimini bilen okullu kulübün adı gibi genç bir birlikteliğin artık olması gerektiğini düşünmekteyim. Bu şekil sabır edilirse alt yapıda başarının daha hızlı ve daha detaylı geleceğine eminim. A takıma hem futbolcu, hem teknik direktörlük anlamında.

Artık ülke futbolunu Terimler, Denizliler,Vurallar ve diğerleri bile terk ettiğine göre Gençlerbirliğini eski futbolcular değil yeni dinamik plân projesi olan genç nesilin gelmesi gerektiğini düşünuyorum. Saygılar.

2 Beğeni

Bu dönem bir yıllık geçici bir dönem. Önümüzdeki genel kurulda başkan ve yönetim üç yıllığına seçilecek. Her şey buna göre şekillenecek. Umarım sorunlarımızın çözüldüğü bir dönem olur.

2 Beğeni