Emekli cenneti

ülkemizde futbol çok yavaş oynanıyor.
bütün sorunlarımızın, stadlarımızdaki büyük boşluğunun, takımlardaki yerli oyuncu sayısının azlığının tek nedeni bu. sıkıcı bir gösteriyi kime yada kaç kişiye izletebilirsin ki?.
yabancı futbolcu sayısı serbest bırakıldı, sorun iyot gibi açığa çıktı. bizim ülke futbolunun gençleri, artık reflexleri zayıflamış, ülkemize salınmış yılkı atlarıyla bile baş edemiyorlar… boşuna dememişler kepazelig diye. bu kepazeligden çıkan takım ise uluslararası piyasada ancak bu kadar yer bulabilir. insanlara mecuzi muamelesi yapar gibi gece yarılarına kadar her kanallarda programlar düzenleyip, bu kepazeliği öve öve bitiremeyenler, sanki gördüğümüzü yorumlamaktan acizmişiz gibi bizi dünyanın en çetin liglerinden birini izlemeye davet ediyorlar… tabi bu kadar çetin bir ligi izlemenin de bedeli olması gerektiğini öne sürerek forma, atkı, kombine, decoder almaya teşvik ediyorlar… bu piyasada bizi maçlara dötürüp getiren münübüsten başla, köfteci, çekirdekçi, masör, doktor, güvenlik her kes, her şey dahil hepsi alıyor; bir tek biz veriyoruz… devasa piyasayı besleyen bir tek biz iken, birde eşkıya muamelesine tabi tutuluyoruz.

“adriana lima bile otuzbeşinden sonra geliyor” demişti saffet sancaklı…
kariyerinde ulaşamadığı bonservis bedelini almak için bile, avrupada artık hiç bir talibinin kalmamasını bekliyor gözden düşmüş futbolcu hurdaları.
lütfen dikkat: kadrosunda tek bir yerli oyuncu olmadan mücadele eden İstanbul fetvazı daha ligin 8. haftasında ne yakın rakibine 8 puan fark atmış durumda. yerli oyuncuya kadrosunda yer vermeye çalışan, onlara babalarının bile yapmadığı kıyağı yapan ersun yanal ahanda kovuldu. ee bu kadar puan farkı futbolu çok çok çok iyi bilen bir şehir tarafından kaldırılamadı… en iyi genç yerli oyuncuların olduğu söylenen trabzonspor’a bi bakalım kısaca…

en iyisi buysa bizim dediklerimiz az bile…
okay yokuşlu’yu anlatmıştık bi daha anlatmaya gerek yok. bu kadar top kaybı yapan bir santraf’a malzeme bile taşıtmam… o topları da kaybeder…
yere göğe sığdıramadıkları, destanlar döşendikleri abdülkadir ancak ve ancak jokey olur… yahu arkadaşlar 1.20 boy, 45kg. ağırlıkla olsa olsa jokey olur. sol bek kalçayı dayıyor adam hakeme yapışıyor yahu… geri gelmesi üç dakikasını alıyor. bu normalde böyle… hadi maç kızıştı diyelim, kıran kırana haline geldi… nolacak bu yavrucağın hali?. kim dinler onun daha bebe olmasını?. sahaya çıkmış bi kere…
benimde beğendiğim, eh bunda bişeyler var dediğim kız yusuf ise çok ağır… yusuf, trabzonspor bayan futbol takımnda bile konuk oyuncu olarak zor yer bulur…
mustafa akbaş kim la?. trabzonsporun stoperi böylemi olacak?. bi topuda keseydin ne var?. solundan sağına dönmesi su molasına denk geliyor… bunun bi de geri dönmesi var… oda devre arasını buluyor… stoper dediğin çıktığı zaman kim varsa; yardıma gelen kendi santraforu, kalecisi, kim varsa indirir, topa ulaşır… bundan mükemmel refakatçi olur. rakip santroforlar için, şamandıra gibi… mustafa akbaşı gördün mü, kaleye yaklaştın demektir…

en iyi yerliler bunlar… bunlarında artık dizlerinin feri sönmüş, tıstıkisi bitmiş, ülkemize son baharını yaşamaya gelmiş yabacılarla mücadele etmesine imkan yok… edecek olsaydı zaten 38’inden sonra sadece ortada dikilip, sağa sola top atan emre belözoğlu niye kaptanımız olsun, sabri sarıoğlu neden yeniden milli takıma seçilecek?. hiçmi genç yok… yok vallaa…
bizim ihtiyarlar da pas yapıyor yalan yok… aralara top atabiliyor, oyunu daraltabiliyorlar… -neresi iyiyse?- ama bizim dururkene yaptığımızı, onlar koşarkene yapıyorlar… hemde baş döndürücü bir hızla… tv’nin başında izlerken yoruluyor insan… gözünü kırpamıyorsun… hakem bi su molası verse diye saate bakıyorsun… bizim maçlarda git biranı doldur gel, pozisyonu kaçırmıyorsun… hal böyle olunca ustası şöyle dursun, futbola merak salmış, taze bir avrupalı bizi sadece hızlı top çevirerek maymun edebiliyor…

hey gidi günler hay… devre arasında bile soyunma odasına koşa koşa giden ve ikinci yarıya gene koşarak gelen; asaş gençlerbirliğini tarumar edişimiz geliyor da gözümün önüne; ulen biz fırsatlara teptiğimiz kadar topa da depseydik… bilmem kaç tane kupamız vardı müzemizde…
haftaya: bi kulüp niye mücadele der ki?..

2 Beğeni

şimdi çok gerilerde kalmış eski forumumuzda; bu ligin adının “ilhan cavcav ligi” olacağını tahmin etmiş, önermiş, eğer ilhan cavcav ligi olmazsa “kepazelig” olmasını, neden böyle olmasını da uzun uzun anlatmıştık…
şimdi de önümüzdeki sezonun adını öneriyoruz: ebenin ligi…
açılımı: emre belezoğlunu eğlendirme ligi…

üstümüze vazife olmadığı halde baktık adnan polat zorla galatasarayın başına getiriliyor… şu anda gene adı geçen, adı geçtikçe galatasaraylıların kendinden geçtiği fatih terim tarafından iflasın eşiğine sürüklenen galatasaray’da; ona bişeyler yaptıracaklar, sonra da yaşatmayacaklar… ona değerli finansörlüğü sayesinde ve iş yapabilirliği kabiliyeti ile, şimdi çok ama çok övündükleri mabetleri,stadlarını yaptıracaklarını bildik. ama arda konusundaki çekimser tavrı veya yanılgısı üzerine fazla yaşayamayacağını da kendisine söyledik… naçizane…
galatasaray taraklarda adlı yazımızın özeti böyle işte…

netekim harfi harfine dediklerimiz oldu… başka bir şey olması mümkünmüydü?..
galatasaray lige fırtına gibi girmiş, içeride beş, dışarıda beş taktiğiyle frank reikard’ın önderliğinde ligin tozunu atıyorlardı… tabi bu lig şekilde devam ederse kimsenin decoder alıp bu kepazeligi izlemesi mümkün görülmediğinden, kendisine medya denen tetikçiler, reikardın giyim kuşamından başladılar… sonrası malum… ortada gol yok, gol yokken yazımızın konusu emre ve arda’nın maç daha başlamadan, takımlar ısınırken saraçoğlunda çıkardığı rezalet ve önlemeyeceği düşünülen galatasarayın çöküşünün başlangıcı… herkes biliyor…

ardayı cinim kadar sevmediğimi anladınız… ama fatih terimin yakasına yapışıp onu aşağılamasını doğru buluyorum… o konuda yerden göğe kadar haklı… çünkü dini imanı para olan terimin yakasına iç ettiği personel pirimleri için yapıştı… imparatorun hak yemiş sırtlan gibi suskun kalması bu yüzdendir…

galatasaray üç kere dibe vurmuştur; üçünde de fatih terim vardır… yaralar sarıldıkça, kasada üç beş bişeyler oluştukça gelir dötürür sırtlan… stadın yerini sattılar, florya gitti, gelip dötürecek sırtlan… ve gene kendisine medya deyen tetikçi yalakalar iş başında… hiç bir şey bilmiyorsanız amerikanın yaptığını yapın… parayı takip et, arkasından fatih terim çıkıyor… gene çare terim yaygarası gene imparator sesleri… yahu bir camia üç kere düzülürde gene dördüncüye dötün dötün gider mi?.. ayı kardeşin dediği gibi avcımısnız ütne mi anlayamadık gitti…

onların durumu bu… bizi de ancak bu kadarı ilgilendiriyor, bizde bu kadarından bahsettik…
pekii bunlar her dibe vuruşta kendilerini dibe vurduran fatih terime tekrardan gidiyorlar da; biz 95 yıllık tarihimizde hiç olmadığı kadar başarılara ulaştırmış ersun yanalın kapısını niye çalmıyoruz?.

neden?. neden?..
hayır şimdi; para desen. adam para da harcatmıyor… mütevazi kadrolarla o kadronun maloluş değeriyle orantılanmayacak derecede başarılı sonuçlar alıyor… günün deyişiyle fiat/performans oranı inanılmaz… bizi düşünün: avrupada 4. tura kadar yükselen, valencia’yı tek yenen takımızın santroforu mustafa özkan, orta sahası nihat falan dı…

bazı sığ bakanlar ee işte ersun yanalın oynatamadığı kadroyu ırıza coşturdu gibi yine sığ görüşlerinin elverdiği ölçüde muhteşem tesbitlerde bulunabilirler… bu ırıza mı derim… bu mu coşturdu, ersun yanalın coşturamadığı kadroyu?. yanında coşkulu birini mi getirdi kadroya?. ne değişti?.
hiç kimse değişmediğ gibi coşkulu oynayan, durdurulamayan takımların hocası ersun gitti, antalyadan kovulan başta bütün trabzonun dellendiği ırıza geldi… biz de yuttuk…

lütfen tikat:
tesadüf gene galatasaray gaptırmış gidiyordu, gene böyle devam etmesi durumunda decoderler iade ediliyordu, gene seyiciler stadları boşaltıyordu…
ben bu yaşıma geldim bu güne kadar hiç bir takımın ligi alıp dötürdüğünü görmedim…
zannedersin La LigA, premier lig… şampiyon son haftada belli oluyor…
tabii gene bir tek sezon var bu tesbite uymayan: o da ersun yanallı fenerbahçenin aritmetik olarak 4, gerçekte ise 9 hafta önce şampiyonluğunu ilan ettiği sezon…
o zaman hakan şükürü sepetlediği gibi, bu defa onun en birinci adamı emreyi sepetlemiş, ligi alıp dötürmüştü…
tesadüfler ülkesinde…

devam eden ligde verilen aradan sonra kepazelig öyle bir başladı ki; evlere şenlik…
tavsiyelere uyarak uslu çocuk olmayı kabullendiği her ahvalden belli olan trabzonspor, sakıncalı td ersun yanalı gönderip, planör rıza çalımbayı getirmenin meyvelerini puan veya puanlar olarak alıyor. neredeyse her maçında rakipten münümüm bir kişi atılıyor. ve bu kişi genellikle özenle seçildiği belli olan, maçın yıldızı olan isimler… bunun yetmediği durumlarda ise onarıcı düdükler devreye giriyor yada girmiyor… burakın attığı golde 2.23 m. ofsaytta olduğunun görülmeyişini nasıl izah edebiliriz ki?..

bize ne bundan… demeyelim, bizi umduğumuzdan daha çok etkiliyor.
bu kepazeligin fikstüründe maçlarımıza dikkat ettiğimizde biz trabzonsporu takip ediyoruz. bir önceki hafta hırpalanan ve tarumar edilen rakipleri bizim karşımıza yorgun, moralsiz ve şevkleri kırılmış olarak geliyorlar… yaşasın federesyon ve onların çocuğu hakemler diyesi geliyor insanın…

bu sene de diğer seneler gibi olacak herhalde… bizim ligde kalmamız gene bizim değil de; dışımızda gelişen olaylar sonucu olacak gibi görünüyor… konyasporun daha maçın başında atılan kaptanı ali turan… tamam agresif, akılsız ama defansın bel kemiği… gördüğü kırmızı kart sonucu bu hafta karşımızda olmayacakların arasında ise sadece o yok… ömer ali ve ali çamdalı da gördükleri sarı kartlar sonucu bizim maça gelemeyecekler… bana da sorsanız bizim maçta konyaspordan kimler oynamasın istersin diye, valla yalan yok, bende bu üçünü sayardım… adaletin timsali hakeme nasıl teşekkür edeceğiz bilemiyorum. adam isminde ali gördüğünü atmış oyundan…

eee naparsın düzen böyle biçilmişse uyalım bakalım… biri ölmezse biri dirilmez…

Mehmet Güner tarafından ilki 17 Ekim 2017 de yazılan bir dizi yazı topa giren başka kimse olmayınca 22 Ocak 2018 de 3ncü sü ile son bulmuş. Evet doğrudur 37 yaşında Eto’suyla, 34 yaşında Robinho’suyla ve diğer emekliliği gelmiş oyuncularıyla bizim ülke tam bir emekli cenneti. Bu arada küme düşmeden bir sezon önce Selçuk Şahin ve küme düştüğümüz sezonda ise Sesenyon transferlerini de biz yaptık.
Kayıt düşmek için belirtmekte yarar var şu anda 1. Lig’de oynuyoruz ve ilk 6 haftayı galibiyetle kapattık.
Bu galibiyetlerde bizdeki emekliliği gelmiş oyuncuların önemli katkısı var. Örneğin 38 yaşında olmasına rağmen altyapıdan A takıma bu sezon çıkmış gibi iştahla oynayan Nobre.
Keza bir yıllık ayrılıktan sonra takıma dönen Selçuk Şahin 37 yaşında. Kalecimiz Hakan Arıkan 36 yaşında. İlk kez 6. hafta takımda yer bulan Arnason 35 yaşında. Takımın adeta beyni olan Sesenyon 34 yaşında.
Başlığı görünce aklıma geldi yazayım dedim.
Top sende Mehmet Güner

1 Beğeni

Sessegnon, Hakan Arıkan, Selçuk Şahin, Nobre, Arnasson gibi emekliliği gelmiş oyuncular iyi hoş da gardaşım, takımın yaş ortalamasını çok yükseltiyorlar. Takıma katkıları ise müthiş. Şimdi önümüzde iki yol var: Ya takımın yaş ortalamasını düşürmek için bu elemanları takımdan keseceğiz, ya da “Boş ver yaş ortalamasını, oyuna bak, puana bak” deyip galibiyetler ve alınan puanlarla keyfimize bakacağız. Bu konuda bir anket yapsak, ortaya nasıl bir sonuç çıkar acaba? :slight_smile:

Dün akşam oynanan Fransa - İzlanda maçının 58. dakikasında, İzlanda’nın kullandığı bir korner atışında, altıpas çizgisinde sağ çaprazdaki Arnason müthiş bir kafa vuruşuyla topu doksana ampul gibi asıp takımını 2-0 öne geçirdi. Tebrikler Arnason…

Maçın kısa bir özeti ve golleri aşağıdaki linkte…

France vs Iceland 2-2 - All Goals & Highlights (HD) - 11/10/2018

Bu akşam saat 22.45’te Cezayir - Benin maçı var. Bu iki takım 4’er puanla ilk iki sırayı paylaşıyorlar. Dolayısıyla bu liderlik mücadelesi heyecanlı ve keyifli bir maça sahne olacak gibi gözüküyor. Hotbird uydusundan yayın yapan Cezayir televizyon kanallarından biri yayınlarsa bu güzel maçı ve yıldız futbolcumuz Sessegnon’u izlemek isterim.

Cezayir 2-0 kazandı. Sessegnon sahaya kaptan olarak çıktı ve maç boyunca gayet iyi oynadı. Maçın son dakikalarında Cezayir ceza sahasında iki takım futbolcuları arasında çıkan kavgayı yatıştırmaya çalıştı. Bu sırada “Aman oğlum Sessegnon, sen bize lazımsın. Cezayir’in iri kıyım kalecisi ve defans elemanları arasında kalıp bir kafa ya da yumruk falan yiyip de sakatlanma!” diye ufacık bir temennide bulundum. :blush:

Benin’in teknik direktörü Adana Demirsporlu Pote’yi oyuna geç aldı. Pote oyuna girdikten sonra 2-0 yenik durumdaki Benin daha ofansif bir futbol oynadı ve gol fırsatları da yakaladı.Yine de “Transfermarkt” sitesi verilerine göre Benin kendisinden 10 kat fazla değere sahip Cezayir’le iyi mücadele etti. Bu maçın rövanşı 16 Ekim’de Benin’de oynanacak. Bakalım Sessegnon ve Pote rövanşa ne yapacak?

1 Beğeni

Dışarıda olduğum için izleyemediğim maçta Benin, Cezayir’i 1-0 yenmiş. Bizim emekli Sessegnon 55. dakikada kırmızı kart, Adana Demirspor’un emeklisi Pote ise 43. dakikada sarı kart görmüş ve 72. dakikada oyundan çıkmış. Kendi açımızdan bakarsak Sessegnon’un kırmızı kart görmesi, kasım ayındaki maçlarda oynamayacağı için iyi olabilir. Ama onun açısından bakarsak belki de ülkesine gidip özlem gideriyordu. Bunu bilemiyoruz tabii…

Afrika Uluslar kupası elemeleri D Grubundan puan durumu:

Afrika Uluslar Kupası elemelerinde D Grubunda Cezayir ve Benin 7’şen puanla ilk iki sırayı paylaşıyorlar. Benin’in, kendisinden 10 kat daha fazla değere sahip Cezayir’i yenmesi ve puan cetvelinde aynı sırayı paylaşması bence büyük başarı. Benin ve Cezayir’in Togo ve Gambiya ile oynayacakları maçlar gruptan çıkacak takımları belirleyecek.

Maçır geniş özeti aşağıdaki linkte… Benin’in golünde Sessegnon’un asisti izlemeye değer…

bir şey doğruysa her yönden doğrudur. bazı sorular cevapsız kalıyorsa bilimselliği kanıtlanamıyor demektir.

oynadığımız lig lig değil bi kere. tff çınaraltı kıraathanesi… o ismi sayılan adamlarda buranın gediklileri olmuşlar. adının süper olduğu ligde bile bir tane alıcısı çıkmaz. demem o ki; “bunları satış listesine koysak, süper ligde kim alır” sorusu cevapsız kalıyor.

ama esas soru şu:
bu adamlarla nereye kadar gidebiliriz?. sorular… sorular…
süperlige çıktığımızda sezon başında en az 8 yetenekli transferi kim yapacak?. adımızı bütün Avrupa heceleye heceleye öğrenecekken, birde asansör takım olmak mı vardı şimdi?.

o halde ne yapmalı?.
her şey geride kaldı. mademki düştük bunu kabul edip fırsata dönüştürmeliyiz. ümit özat gibi biri bile sırf düşüren hoca olmamak için son iki maçta bizi bıraktı kaçtı. bu yönetim daha ne duruyor?.
bir kere bizi düşüren yönetimden derhal kurtulmalı. modern futbolu kavramış, futbol bilimine önem veren, çağdaş kulüp yapılanmasını ilke edinmiş, vizyon sahibi bir yönetimi talep edip, hanedan eğlencesi olmaktan kurtulmalıyız. bu damgadan kurtulmadıkça ne yapsak hikaye…

biz burada altyapı altyapı dedikçe diğer kulüpler kanalizasyondan bahsediyoruz zannediyordu.
alt yapı şimdi herkesin ağzında pelensek oldu. hala altyapıda çok iyiyiz.
hala yapılacak çok şey var. imkanlarımız hala sınırsız sayılabilecek düzeyde…

ben arkadaşlarımdan bir konuda ayrılıyorum. süper lige çıkmakta acele etmeyelim.
bir ankaragücü örneği var önümüzde süper ligde 6 senedir yoklar ve sağlam döndüler. ahmet oğuz, halil İbrahim, alper uludağ gibi gençlerimizin önderliğinde kadromuzu yeniden yapılandırmalıyız.
en az üç sene bu ligde gerilmemiz lazım diye düşünüyorum. bu zaman zarfında hacettepeye yüklenmeli ve üst takımımızı sıkıştırmasını sağlamalıyız. bu kadro yapısıyla ve bu imkanlarla çokda zorlanmayacağız. çoğunluğu altyapıdan gelmiş oyuncularla iyiden iyiye gerilmiş, sıkışmış, potansiyeli artmış takımımızla süperlige en alttan dalmalıyız… bence…
tff kupasında erkan hocanın şans verdiği gençler bende bu izlenimi yarattı. onlara ve arkadan geleceklere daha çok imkan verilmeli, selçuk ve nobre gibi eski tüfeklere bu güne kadar yaptıkları için teşekkür edip, bundan sonraki futbol hayatlarında başarılar dilemeliyiz.
geçen hafta oyundan çıkarken caz çıkaran çocuk bekir yılmazdı herhalde… o çocuğa daha çok şans verilmeli. ayağına top yakışıyor ve orta saha oynamayı biliyor…

1 Beğeni

Mehmetçiğim yazdıklarına katılıyorum ama senden ayrıldığım bir nokta var: Bir an önce Süper Lige çıkmalıyız. Beklemeye tahammülümüz yok, çünkü orta ve uzun vadede 1. Ligdeki gelirlerle takımın ve tesislerin giderlerini karşılamamız mümkün değil. Önümüzdeki sezon Süper Ligde elde edeceğimiz gelirleri düşünerek bu sezon hazırdan harcıyoruz. Ama inşallah bir aksilik yaşamayıp da çıkarsak bir kuruşu dahi boşa harcamadan çok iyi bir yapılanma içine girmeliyiz. Geçmişteki hataları artık yapmamalıyız. Altyapıyı iyi kullanmalıyız. Menajerlerin oyuncağı olmamalıyız.

daha dur abi… düşeli daha 10 maç oldu. bu ne sabırsızlık?.
yönetimin vizyonu yok, hedef diye bir şer ha keza… takımı gençleştirip, alt yapı mucizesi oluşturmak için gözlerden uzak, kuytu bir yer burası… bunu yaptık yaptık… yapamadık asansör takım olduk vesselam…
beterin beteri var…

2 Beğeni

Maazallah Eskişehirspor gibi oluruz diye korkuyorum Mehmetçiğim. Düştükleri sezon yüksek ücretli futbolcularla devam ettiler ama çıkamadılar. Kulübün içi de zaten boşalmış durumdaydı. Ve şimdi çok büyük sıkıntı yaşıyorlar. Bir umut, yeni transferlerle iddialı bir takım kurup 1. Ligde şampiyon olarak Süper Ligin gelirlerinden yararlanmak istediler ama transfer yasağını kaldıramayınca genç futbolcularla kümede kalma mücadelesi veriyorlar. Adana Demirspor ve Denizlispor da benzer bir şekilde Süper Lige ve oradan elde edecekleri gelirlere gözlerini dikmiş durumdalar. Çıkamazlarsa ne olacağını Allah bilir. Boluspor gibi gelir-gider dengesini tutturmuş, kendi yağıyla kavrulan bir kulüp olsaydık, Altınordu gibi altyapıya ciddi yatırım yapıp futbolcu transferlerinden ciddi gelirler elde eden bir kulüp olsaydık hiç endişe duymazdım, bence de birkaç sezon 1. Ligde olmak hiç sıkıntı yaratmazdı. Ama bu sezon bizim de bu lig ölçeğinde oldukça yüksek maliyetli futbolculardan oluşan bir takımımız var. Örneğin kulübün geçen sezondan kalan Sessegnon, Claro, Alper, Jailton gibi futbolcular ile yeni transfer edilen futbolcuların maliyetine katlanma sebebi önümüzdeki sezon mutlaka Süper Ligde yer almak diye düşünüyorum.

Kesinlikle dönmeliyiz Mehmet Abi. Şu diyeceğimde çok iddialıyım: alt ligin kalitesi ile üst ligin kalitesi arasında çok büyük bir fark yok. Bu ligde kalalım derken, bu ligde neyi yapmamız gerektiğini düşünüyorsanız, süper ligde de yapabiliriz. Erkan Hoca önderliğinde gelecek sene kadroya girecek Berat, Rahmi, Mert, İlker, Serdarcan ile bu oyunculara rol model olacak yabancı futbolcuları bir araya getirerek süper ligde hem gelişmeci, hem yarışmacı takım olabiliriz. Tek şart, Necdet Abinin de dediği gibi, kulübün bir kuruşunu dahi boşa harcamadan yapılacak sezon planlaması

3 Beğeni

Gelecek sene kadroya girecek Berat, Rahmi, Mert, İlker, Serdarcan ile bu oyunculara rol model olacak yabancı futbolcuları bir araya getirmek isteyen bir yönetim ve yönetim anlayışı olsa keşke.
Var mı sence?
Var olma ihtimali var mı?

1 Beğeni

İnşallah bir aksilik yaşamadan Süper Lige çıkarız. İnşallah Halil İbrahim, Mert, Rahmetullah, Berat, İlker, Cengizhan, Serdarcan, Taha ve altyapıdan keşfedilebilecek diğer futbolcu kardeşlerimiz çok çalışarak ve kendilerine şans tanındığında iyi değerlendirerek Süper Ligde de kadromuzda olurlar. Bu biraz da kendilerine bağlı…

1 Beğeni

Sevgili Dostlar

Her biriniz nacizane guzel dusuncelerinizi belirtmissiniz Genclerbirligini zaten nadide yapan sizin gibi taraftara sahip olmasi degilmi?

Futbola gelince

Super ligde olmak oncelikle benim dusunceme gore kulubun prestiji acisindan onemli.Hani Genclerbirligini bir kulup olarak gormek var birde Genclerbirligini Super ligin demirbasi olarak gormek var.

Bu lige yakisiyor yakismiyor gibi bayat sozlere ihtiyac duymadan isin 3 farkli yonunu gozden gecirmek gerekiyor.

Sahadaki futbol acisindan bakinca 1. ligle Super ligin farki fazla degil gibi gozukuyor ancak burada bir yanilgi var Turkiyede zaten her ligde mentalite ayni , isimleri belli ve buyuk yatirimlar yapmis takimlar disindakiler sahada defansif oynamayi, rakibe alan birakmadan, rakibi oynatmadan sadece puan alabilmeyi amacliyyyor buda seyir zevki birakmiyor. Iyi futbol oynamak, bilet parasi vermis taraftara goze hos gelen bir seyir sunmak niyeti zaten en son planda. Gecen sene Sivasspor Goztepe biraz bunu basardilar. Sivassporda Emekli Robinho olmasa bunu ne kadar basarabilirdi?

  1. lig bu acidan arada fark minimalmis goruntusu verebilir ancak Super ligde kalenizin 3 metre onunden topu bir Ragbi macina yakisacak sekilde diregin ustunden fizik yasalarini bile sasirtarak kale arkasi tribune gonderen oyuncu yerine o topu aglara gozu kapali gonderen oyunculara karsi oynuyorsunuz.

Genclerbirliginin su anki kadrosu Super lig tecrubeli ancak Selcuk gecen sezon Goztepede 10 mac cok iyiydi sonra kayboldu Goztepe senede 2.5 milyon TL vererek oynattigi Selcugu beklemeden gonderdi.

Nobre olmadiginda Genclerbirligi zorlaniyor ozellikle de kendi sahasinda cok zorlaniyor. Nobre 38 sine gelmis hakkini verelim kendine cok iyi bakmis ve futbolu kapasitesine gore gore cok iyi dengeleyen bir oyuncu.Topa ne zaman nasil girecegini hangi bolgeleri kullanacagini cok iyi dengeliyor ancak Super ligde artik yeri yok. Super ligde iyi bir santraforun maliyeti 1.lig gibi degil.

Kalede Hakan guvenli eldiven kalecinin yasi cokda onemli degil bence ancak 1. ligde yani defanslarin ustun oldugu bir ligde yer tutmak aci daraltmak ile 1 metre daha hizli kosabilen Super lig oyuncusuna karsi oynamak arasinda fark var.

Sessegnon dinamik bir oyuncu oldugu icin sahada civa gibi durmadan sadan sola soldan saga akiyor gozede bu hos geliyor ancak yapilan asistlere bakin, attigi gol sayisina bakin. bunlar aslinda yetersiz rakamlar. Gecen yil Super ligde iyi gozuktu ama gecen yil 33 du bu yil 34 seneye Super ligde 35. Ayni dinamizmi gosterecekmi? Sessegnon bir Robinho degil.

Defans oyuncularini cok saymiyorum Claro Super ligde olmasi gereken bir oyuncu zaten 1.ligde omuzlarin uzerindeki bir kafa misali 1. ligdeki diger savunma oyuncularinin cok uzerinde .Ahmet Oguz bu ligde zorlanmiyor, Diger savunmacilarimizda yeterli belki kadro genisligi icin 1-2 takviye ile Super ligi kaldiririz.

Ankaragucu gecen yil Genclerbirligi kadar kaliteli bir kadroya sahip degildi ama Fizik oyun oynadilar, duran toplardan cok gol buldular, rakibi fizik olarak sahada erittiler ve ligden ciktilar. O kadrodan kac kisi bu yilki kadrolarinda? Ankaragucu 13 transfer yapmis. Ozellikle forvet ve kanat bolgesine cok daha kaliteli oyuncular almis. Savunma onune Super lig kalitesinde oyuncular getirmis Arif , Sedat ikilisi degil DjeDje Fatty Moulin 3 yeni isim.Gecen yildan ellerinde kalan Alihan, Korcan, takimin abisi Sedat,Kehinde ,Mehmet Sak kaldiki bunlardan sadece Alihan oynuyor diferleri fazla dakika bulamiyor.

Genclerbirligi Super ligde bu kadroyla oynayamaz. Ligin 10 aylik maratonunu 10 macta super performans gosteren yasli gurup kaldiramaz.Kaldiki kotumser olmayayim Ocaktan sonra bu yasli bacaklarin bu ligi ne kadar kaldiracagi konusunda ben sesszde kalsam supheliyim.O yuzden Genclerbirligi ilk yarida puan farki acmak zorunda.

Isin ekonomik tarafina gelince Super lig gelirleri ile 1. lig gelirleri arasinda isik yili fark var.Super ligin ayak basti parasi 33 milyon TL Galibiyet 2.4 milyon TL, Iddia ve Spor Toto isim haklari, TV gelirleri baska bir gezegende.

Genclerbirligi bu sezon eldeki masrafli oyunculari gondererek bu kadroyu sadece bu ligden hemen cikabilmek icin kurdu.Unuttugunuz seyler Skuletic cok iyi bir paraya satildi 2 milyon Euro kar yaptik. Su anda Montpellier ile Fransa liginde cok iyi performans gosteriyor.11 macin 7 sinde ilk 11 oynamis ve Montpelier ligde 3. durumda. Demekki cok degerli eski hocamizin kulaklarini yanlis sebeplerden dolayi cinlatmamiz gerekiyor.

Ayni sekilde takimdan Necdet abinin favorisi Khalili, Taraftarin gozdesi Zeki derken gonderilen oyuncular oldu bunlarin icinde Skuletic disinda cokda buyuk kayip diyeceginiz bir oyuncuda yok.

Super lige cikildiginda bu takimdan hemde takimin onemli isimleri diyeceginiz en az 7 oyuncu gidecek veya kulubeye dusecek. Genclerbirligi en az 10 oyuncuyla takviye edilmek zorunda cunku bakin Ankaragucu 7 sakat ile ilk 10 macta mucadele etmek zorunda kaldi. Bazi oyunculari sezon oncesi bile geciremediler ama takim ruhu, taraftar derken birazda kismetleriyle su anki goze iyi gelen yerdeler.

Super ligde kalite istiyorsak malesef yine yaslari 28-33 arasinda iyi takimlarda guzel sezonlar gecirmis yeni Sessegnonlari takima katmaktan baska carede yok.Bonservis bedelsiz ama takimda huysuz olarak bilinen oyunculari geri donusume girmis eski gazete misali tekrar hamur haline getirip yoguracak Erkan hoca. Ankaragucununde yaptigi aynen bu oldu.Aldiklari adamlarin 1-2 istisna disinda tamami eski takimlarindaki ariza dediginiz oyuncular.Genclerbirliginin saglikli bir ekonomi icin yapmasi gerekende bu.

Sahsim adina siradan bir oyuncu yerine 33 luk Robinhoyu izlemeyi tercih ederim. Sanirim bu konuda benimle hem fikir olanlar cogunlugu teskil edecek.

Genclere gelince…Benim en buyuk korkum Mert, Rahmetullah basta olmak uzere Ocaktan itibaren Super lig akbabalarinin Bestepe uzerinde tur atmaya baslamalari. Super ligde alt yapilardan cikan oyuncu sayisi son 5 yilda neredeyse yok. Bu cocuklar alt liglere gidiyor takimlarinda sans bulamiyor eger baslarini one egip cok calisirlarsa tekrar kesfediliyor.Ancak Genclerbirliginin elinde gercekten Super lig takimlarinin ellerini ogusturmasina sebep olacakgenc yetenekler var.Baslarinin donmeside cok zor degil.Simdiki kazanclarini 5 e katladiklarinda giderler.Formaydi Logoydu bunlari bosverin.

Genclerbirligi bu yuzden bu cocuklara biraz daha forma vermek ve daha iyi sartlar sunmak zorunda ama takim maliyeti yuksek ve yasli oyunculara sirtini dayamis oldugu icin bu hicde kolay degil.Forma giymeyen cocuga daha iyi sartlar sunamazsiniz, takimda sadece ilk hamlede Super lige donmek niyetiyle kuruldugu icin yani tek sezonluk bir takim oldugu icin bunu yapamazlar.

Genclerbirligi bu sezon cikamazsa seneye bu takimin bel kemigi dedigimiz yaslilar gider geriye ise kocaman bir maliyet bilancosu ve genc cocuklar kalir .onlarlada bu kasalanmis topcular liginde sansiniz neredeyse yok gibi. Altinordu iste size ornek bir yere kadar gelip daha ileri adimi atamiyorlar cunku takimda tecrubeli agabey isimler yani kasarlar yok.

Sonraki sezon bakiyorsunuz takimdan 5 oyuncu cok iyi paralara buyuk transferler yapiyor sonra tekrar sil bastan…Onlar Altinordu Super lige alisik degiller.Burasi Genclerbirligi Super ligsiz olmaz.

Velhasilikelam uzunu kisasi…Genclerbirligi bu yil cikmak zorunda, takimin maliyeti yuksek, yaslar 30 un yanlis tarafinda…Ekonomik olarak ve Muhasebe defterlerinin dengelenmesi icin Super lig geliri sart.

Genc oyuncular onemli ama bu takimda kupa disinda sans zor bulurlar, bulduklarinda ise 1. ligde oldumuz surece Super lig akbabalarinin oglen yemegi oluruz. Elimizde o cocuklari 1.ligde tutamayiz buyuk takimlar alir goturur. Hani fikren genclerimizle bir kadro olusturup cikalim kulaga hos gelen dusunce ama ekonomik sartlar olayi dikta ediyor.Hicbiri elimizde kalmaz.

Sezon basinda bu takim ne niyetle kurulduysa onu basarmak zorunda…Seneye Super ligde akillica bir transfer politikasi izleyip kalitesi ispatli, bonservisi elinde oyunculari kadrosuna katmak zorunda (bkz Ankaragucu 30 un ustunde oyuncu almadilar ama bonservis odemediler)

Bu sekilde 2 sezon sonra ozlenen bir Genclerbirligi orataya cikar.Biraz sabir biraz siki calisma, plan program hepsi bu.

Ha yonetim cekismesi su an icin gereklimi? Bence Hayir…Murat Cavcav bence bu sezon daha dogru isler yapti. daha tecrubeli, daha akilli insanlarla calisiyor. Yonetim calkantisi gereksiz yere huzur bozar.

Huzur ve Barisin oldugu yerde taraftarda oyuncuda hocada mutlu ve basarili olur.

3 Beğeni

sevgili arkadaşlarımın çıkmayı kendileri için istediği düşüncesine kapılacağım şimdi. 16 yıl önce dediklerimizin hepsi hala geçerli. bu ülkede şampiyonluğu tam anlamıyla hakeden tek takım gençlerbirliği… liglerimizde uefa kriterlerini karşılayan kaç tane takım var?. bağımsız bir kuruma incelettirelim bu konuyu da ondan sonra konuşalım isterseniz. sadece borcunun bulunmaması değil benim dediğim.
bu kavgaya girecek yönetim 16 yıl öncede yoktu. bu günde yok…

yıldızımız selçuk şahin ile gol kralımız nobre kardeşimizi satış listesine koyalım diyoruz, bakalım süper olduğu iddia olunan ligden hangi takım alacak bunları. hani iki ligin arasında fark yoktu?. eyvallah bir üst lig kepazeligden başka bir şey değil ama burasıyla da arasında dağlar kadar fark var. süperligin bir zamanlar isimce hatırlarda kalan oyuncularını bu ligde bazı maçlarda karşımızda görüyoruz. o olamaz artık deyip telefonlara sarılıyoruz. sonrada görüyoruz ki burası çöplükmüş gerçekten.

bende benzer oyuncularla değil, geriden yakalayacağımız asaş gençlerbirliği tarzında jeneresyonlarla burada bir geri dönüşüm noktası oluşturmaktan bahsediyorum… ki; bizim gibi kulüp yapılanmaları için doğru olanda budur.
üst katta adebayor, robinho gibi 38’likleri başarılı örnek göstermek de doğru bir sav olmaktan uzak. çünkü gerçek anlamda dünya yıldızı olmuş, bu ünvanı sonuna kadar haketmiş o istisnalar üstteki kepazeligde yürüyerek bile oynarlar… futbol birazda kafa işi…
kaldı ki; bu insanlarla mücadele edebilseydik ederdik… yeniden mücadeleye girebilmek için, (meselaa) wagner low’u veya freyi bizim yönetim alabilir mi?. alamaz ve alması da mantıklı değil zaten…

ee noolacak şimdi?. üstelik bunlardan en az 8 tane daha alınması lazım ki; üst ligin balkon korkuluklarına tutunabilelim. bizim yönetim bu transferi yapmaz, alt yapımızı da beklemeyelim ama çıkalım… bunela şimdi?.
bu jenerasyon 15 yıl önce yakalandı sanki her sene yakalanıyormuş gibi tarumar edildi. her 10 senede bir bu beceriksizliği yaşamak kime haz veriyor?. vaktiniz mi bol sizin?. bolsa bana şuradan bir yarım saat bağışlarmısınız?.
ekonomik sorunlarını halletmiş, ücretlerini gününden önce futbolcuların hesaplarına aktaran kulübümüzün süperlig gelirleri için yeniden yapılanmayı yeniden ıskalaması kadar akıldışı bir yaklaşım kabul edilemez…

un var, şeker var, yağ var, politika yok politika… nasıl olacak?. helva yapacak bilgi yok ki; politikası da olsun…
nedir bu takımın misyonu?. onlar alt yapı kurmuşlardı, biz de kurduk… onlar istanbula futbolcu satıyorlardı bizde sattık… biz birinde gördük tesisleri güzeldi. biz de yaptık… bumudur misyonumuz?.
üst düzey kulüplerde kabul görmüş yapılanma benzeri, tartışılabilir bir yol haritamız var mı?. bu yol haritasına sadık kalacak, her türlü sarsıntıda dümene sarılacak, tekrar rotaya oturtacak kararlılığı gösterebilecek yönetim iktidarını görebiliyormusunuz?.
cevapların hepsine hayır ama çıkmaya evet…

1 Beğeni

Mehmetçiğim gel bizi kırma, üzme, göçü yolda düzelim. Hem çıkalım hem yeniden yapılanalım. İkisini birden yapalım. :blush:

Super ligin adindan baska Super hicbir yani yok ama bu ulkenin takimlarida ancak bu ligde oynayabilir.

Rakip kimse onu yenebilirsiniz kisaca.

Yonetimler bu ulkede mentalite olarak degismedikce Istanbul mansetleri isgal edecektir buna itiraz yok ama takimin UEFA kriterlerine uymasi ile cesaretle buyumeye yonelik bir politika izleyip kulubu satan kulup imajindan kurtarmasi kimin dilegi degilki?

Yukarida yazilanlar sadece Genclerbirligi nasil cikar ciktiginda nelerle karsilair uzerineydi.Yonetim degisimide yasamin su saniyesinde oncelik degil…Oncelik top yekun bir olup Super lige tekrar yukselmek.

Robinho veya Adebayor farketmez Super lig bir seviye istiyor kaliten varsa her yasta konusur. zaten 20 lik Robinho Genclerbirligine gelmeyecek, Adebayoru Rahmetli cok para isityor diyerek 1.5 milyon Euro vermem diyerek reddetmedimi vefatindan once?

Bu is akil isi plan program isi yazmisiz zaten dostum.

1 Beğeni