2017-2018 Teknik-Taktik / Osmanlıspor - Gençlerbirliği

24 Kasım cuma günü saat 20:00’de yeni teknik direktörümüz(!) ile Osmanlıspor deplasmanına çıkıyoruz …

  • Galibiyet
  • Beraberlik
  • Mağlubiyet

0 oylayan

Ne yazabilirim diye düşündüm. Yetersiz oyuncu kalitemiz, fiyasko ötesi bir kararla Özat’ın geri gelmesi, puan sıralamasının dibinde olmamız, ligde kalmak için umutlarımızın günden güne azalmasına rağmen ben kazanmamızı istiyorum. Kişiler geçici kırmızı kara renkler kalıcı gerçeğini düşünerek. Oyuncu gider, hoca gider, yönetici gider biz taraftar hep kalırız.

Maç için diyebileceğim rakibimizde berbat durumda. Ankara değilde 17.18. derbisi diyelim (!!!) En kötü günde de olsak Osmanlı’yı yenmeliyiz.

Cuma yüksek ihtimalle maça gidecem.

2 Beğeni

gardemir garabük maçında gasımpaşasporun galibiyet alması bizim için iyi oldu gibi gözükebilir ama öyle değil…
çünkü bizim düşmeme konusunda mücadele verdiğimiz takımlar o kalın çizginin altındaki takımlar değil…

tekrar edelim: bizim rakiplerimiz ve aşağıya çekmek zorunda olduğumuz takımlar 10. ve 15.lig arasındaki sıraları işgal edeni takımlar…
trabizon, alanya, gonya, malatya, vede garabükü yenen ekimpaşa yada diğer bi söylenişle kasımpaşa… yanlış anlaşılma olmasın diye dedim bunları… elinizi vicdanın üstüne koyun… hangisini aşağıya çekebiliriz…
yani15. ve daha yukarıdakileri aşağıya çekmeye çalışacağız, 15. sıranın altındakileri de kesinkes yeneceğiz…
anlaştığımızı sanıyorum…

şimdi;
osmanlısporu nasıl yeneceğiz… bu kadroyu kuranın kendisi olmadığı halde görevden kaçmayan, ne yerse yesin düzelmeyecek olan takımımıza ufak tefek dokunuşlarla küçük küçük hayat öpücükleri veren “mesut bakkal bu işi yapamaz” dedi, duayen oğlu duayen başkanımız… teknik direktör konusunda hep olduğu gibi yine bir ilki gerçekleştirdi ve kovulan hocanın aslında iyi bir hoca olduğuna karar vererek tükürdüğünü yaladı…
maçlar devam ederken, henüz devre arasına gelmemişken, takım kadrosundan kimseyi değiştiremeyeceğine ve sadece başkan veya hocayı değiştirebileceğine göre; madem hoca iyiydi, başkanın gitmesi gerekmiyor mu?.

gelelim baştaki meseleye:
osmanlıspor gurur yaptı… “biz gökçek olmadan da takımız” meselesine kafayı taktılar ve neredeyse trabzonspora da takıyorlardı… adamlar istim tutmuş vaziyetteler…
biz ise duayen oğlu duayen başkanımızın, yukarıda belirttiğim meseleden dolayı, bu kadroyu kuran ve tanıyan şahsı takımın başına getirmesi sonucu strese soktuğu bir camiayla kesinkes yenmesi gereken bir maça çıkıyoruz… biz hezeyandayız da takım kadromuz çok mu mutlu?. onlar bu işlerin böyle yürümeyeceğini bilmiyorlar mı?.
cevap veriyoruz: biliyorlar… onlar bizden daha iyi biliyorlar ve “kaçan kurtulur” moduna girmişler, menecerlerini aramışlardır bile…

böylesine hayatinin maçına çıkarken iki takımın mental açıdan durumuda bu… hayır kafamız dinç olsaydı yenebilirmiydik?.
bundan bir kaç hafta öncesine kadar osmanlıspor henüz dank etmemişken olsaydı belki derdim ama şimdi bilemiyorum…
elinizi vicdanın üstüne koyun… hayatiyle maçın öncesinde yaptığımıza dikiz…

1 Beğeni

Bilet fiyatı 32.5 tl.

Maça gelmek isteyen varsa Mesa Metro istasyonu civarından alabilirim.
3/4 kişilik yer mevcut.

Maç evlere şenlik idi
Bakkal döneminde direnme kıpırtıları olan takım eski müviyetine Özat sayesinde geri döndü.
Cavcav ı ve Ozat ı istikrarı konusunda tebrik etmeli.
Konyaspor maçının tekrarı oldu.

yedek kulübesinden bakıyo… 5m. önünde futbolcunun ne yaptığını anlamıyo, taa oradan trübünde kendisini istifaya davet edenlerin ankaragüçlü olduğunu anlıyo… çiftlikte bir gün daha fazla kalabilmek için atılmış, şuursuzca adımlar…

şimdi sevgili yönetimimiz, yada hanedanın son yöneticisi ümit hocaya bir şey diyebilir mi?. çünkü ondan daha iyisi yokmuş diyerek getirmediler mi onu…

ondan daha iyisi yoktuysa, bizde tekrar onu getirerek doğru yolu geçde olsa anladıysak vede bu kadro zaten bu dahi hocanın kurduğu kadroysa; elinizi vicdanın üstüne koyun, bu kötü gidişin sorumlusu kim kalıyor geriye?.. hala ne diye duruyorlar orada?.

yahu bir manav bile yanında çalışan çırağı kovsa, onu bir daha geri çağırmaz… aradan fazla bir süre geçmemişken hele hiç çağırmaz… çünkü bir tek düşünceyle gelir, çırak patron olur bundan kelli… patron da çırak…
böyle kulüp değil, manav bile yönetilmez…