Erkan Hocayla buraya kadarmis diyelim cunku bu takimi bundan sonra ayaga kaldirmasi mucize kabilinden olur.
Genclerbirligi kredisini tamamen tuketti malesef. Osmanliya maglup olursak bu ligi unutabiliriz.
Yazik bu kadar emegin karsiligi bundan fazla olmali…Futbolda en basit seyleri dogru yapamazsan zor olani basarma imkanin ortadan kalkiyor.
erkan hoca daha fazla zarar vermeden yönetim ile birlikte istifa etsin. çıkmasakta olur, yine de böyle bi takım izlemeyelim. geleceği belirsiz bi takım olmasın. koca gençlerbirliği ve hacettepe de oyuncu yokmuş gibi deniz le nadir i kanat oynatıyor. hadi nadir gol falan attı, bi şey sanılıyor(ki aşırı kalitesiz kaleyi yoklama ve gol vurusu kalitesi normalin üzerinde onun dışında oyun zekası, becerleri yok denecek kadar az) kanatta deniz nedir ya? ısrarla bunu yapıyor bi de, ben bu kadar takıntılı bi hoca görmemiştim. sese ye alternatif genç bi 10 yarat diye sene başından beri diyoruz napcak şimdi? alper de belirli kalibre, o da çok poh pohlandı. durumu ortada.
Takım çok büyük bir çöküş içinde ve maalesef bu çöküş daha da derinleşerek devam edecek gibi gözüküyor. Futbolcuların ruh halleri ve kazanmaya olan inançsızlıkları yüzlerinden okunuyor. Hiçbirinde pozitif enerji belirtisi yok. Aksine bazıları tam bir canlı bomba… Tecrübeli olarak nitelendirdiğimiz, yıllardır futbol oynayan, Süper Lig görmüş futbolcular sezon başından beri ne sağlam hücum yapabiliyor ne de sağlam savunma… Kaleci dahil tamamına yakını hem yer tutma hem de paslaşmada ve topa müdahalede zamanlama (eski yorumcular “tayming” derlerdi) bakımından çok başarısız. Özellikle kendi ceza sahamızda ve rakip ceza sahasında elimiz ayağımıza dolaşıyor. Rakibin ceza sahamıza kullandığı her duran top yüreğimizi ağzımıza getirirken, bizim kullandığımız duran toplar rakibin yüreğini ağzına getirmiyor. Ara transferde tedbir alınacağını umuyordum ama maalesef yeterli tedbiri alamadığımızı görüyorum. Bu takımda değişim şart. Takıma ruh ve istek katacak birkaç genç oyuncu lazım.
Ligin ilk yarısında en önemli kozlarımız olan futbolcular, ikinci yarıyla beraber zayıf karnımıza dönüştüler. Nadir, Alper, Sese ve Yasin büyük hayal kırıklığı yaşatıyorlar. Arnason, Bekir zaten kötüydü. Ahmet Oğuz canını dişine takarak oynuyor ama yararsız. Orta sahanın göbeği felaket durumda. Yine de öyle ya da böyle pozisyon buluyoruz ama bir metre mesafeden kaleyi bulacak beceriyi bile gösteremiyoruz. Buna karşılık kalemize gelen her top gol oluyor. Çok kötü günlerden geçiyoruz. Erkan Hoca kazanamadığı taktirde gelecek hafta son maçına çıkıyor olacak. İki haftada nereden nereye geldik, çok acı! 
Her ne kadar Erkan hoca sahip çıksa da, takımdaki sorunları dışarıya hissettirmeden çözmeye çalışsa da futbolcular, Erkan hocanın görevini ve kariyerini tehlikeye atmış durumdalar… Ahmet Oğuz’un acemice rakibe verdiği topun Eskişehirspor atağına dönüşüp gol olması ve 2-1 yenik duruma düşmemizle maçı izlemeyi bıraktım. Çünkü maçı kazanabileceğimize dair en ufak bir umudum kalmamıştı. Sonra 3-1 olmuş. Sonra bir gol atmışsın ne fayda… Düşüncemi çok açık bir biçimde bir kez daha ifade etmiş olayım. Bu takım futbolcularının isimleriyle sadece kağıt üstünde iyi bir takım, sahada ise bırakın ligin en iyi takımı olmayı maalesef kötü değil, çok kötü hiç değil, çok çok kötü bir takım. Pozitif enerji sıfır… Yardımlaşma, dayanışma sıfır. Hırs, istek, iştah sıfır… Yerleşme, sahaya yayılma, yer tutma, zamanlama sıfır… Bu takım geçen sezon da çok kötü bir takımdı ve bağıra bağıra küme düştü. Küme düşen o takımdan kalan futbolcular yerlerde sürünen özgüvenlerini kazanmalarını geçtim, özgüvensizliklerini yeni gelen futbolculara da yansıttılar. Çok zor gol atmamız ve çok kolay gol yememiz hep bu yüzden… Bir an önce toparlanmamız lazım ama maalesef ciddi bir çöküş var ve ufukta bir iyileşme işareti gözükmüyor.
takım taktiksel açıdan bir şey oynamıyor ki. tecrübe + kaos + karambol başka hiç bir şeyimiz yok. taktiksel olarak değişikliğin yanında oyuncularda hep aynı. rakip takım’ın hocası bizi çözemeyip yenemiyorsa teknik direktörlüğünden şüphe edilmesi lazım. erkan hoca bu takımı ligden çıkarsa dahi hoca olarak görmek istemiyorum. takım kurarken ve yönetirken o kadar stratejik hatalar yaptı ki, her şeyimiz lige çıkıp çıkmamaya bağlandı. ben burda teknik adamın benciliğine bakarım. hiç kulüp için çabalıyorum demesin. hele 1.lige çıkınca bu gençleri oynayacağım gibi saçma sapan laflar etmesin. şu ligde en rahat maçlarda bile oynatmadı. rotasyona almadı, geleceği parlak genç oyuncular peşinde koşmadı. en basitinden burnunun dibinde atakan çankaya’yı aldı osmanlıspor. 20 yaşında geleceği olan oyuncu.
herkes 1.lige çıkmamız lazım diyor da, orda bu yönetim ve teknik heyetle borç batağına girmek mi daha iyi, yoksa bu ligde kalıp kendi yağımızda kavrulmak mı? üstüne geleceği düşünen yönetim ve teknik heyetle çok iyi yerlere geliriz.hemde kökümüz buna yatkın.
ortasaha da barış ı kulanması lazım, kanatlara yaratıcı adamlar lazım. matei artık 11 oyuncusu olması gerek. nadir’in yerine keşke parlak bi genç oynasaydı şu zamana kadar da şimdi kulanabilseydik. sese sezon boyunca kayıplardaydı. sese çıktığında altyapıdan bi 10’u bu takıma ısındırmak ve kazandırmak zorundaydı. yapamadı değil, yapmadı. ahmet çok iyi performans sergilemesede arma için mücadele ettiğini görüyorum. önünde nadir olan ve sürekli ileri çıkması istenen bi bekten çok şey bekleyemezsin. hata yapması doğal. asıl alper bana göre balon.
taktiksel olarakda 10 numara ve kanatların yerden topu 18’e sokabilmesi stancu ile buluşturabilmesi gerekiyor. alper ve ahmet oynayacaksa sürekli çıkmasınlar gerek yok. yeter kanattan yediğimiz goller. her puan önemli. 38 yaşında ki selçuk u aradım resmen bu da ayrı bi olay. ön liberoya bi genç bulunması ya da yetiştirilmesi gerek gelecek için. bizim gibi takımlar için en önemli mevki. iste yukarda dediğim gibi atakan çankaya nın farkında olsalardı oraya ilaç gibi gelirdi. umarım osmanlının elinde hayatı kaymaz. gerçi bu teknik heyetle geleceği karanlık olurdu ya.
baya bi doldum, günü kurtarmaya oynuyorduk onu da başaramıyoruz artık.
Takımın bu haliyle herhangi bir maçı kazanması için rakibinin hiç mücadele etmemesi, rakip futbolcuların ayaklarını topa sürmemeleri / sürememeleri lazım. Tedbir alınmasını bekledik ama yeterli tedbirin alındığını söyleyemiyoruz maalesef.
Mali açıdan kazandığımızın dört katını harcadığımız bu sezon mutlaka çıkmamız lazım. Kendi yağımızla kavrulma gibi bir lüksümüz yok. 1. Lig gelirleriyle bu devasa tesislerin ve takımın giderlerinin karşılanması mümkün değil. Çıkamazsak, şimdiki Eskişehirspor’un durumuna düşeriz. İşi şansa bırakamayız. Bu böyle gitmez. Mutlaka radikal tedbirler alınmalı. Profesyonel futbolda dün yok bugün var. Dün yani ilk yarıda ligi açık farkla lider bitirdin ama bugün yani ikinci yarının ilk üç maçında üç gol atıp sekiz gol yiyerek sıfır puanla sondan ikinci durumdasın. O zaman yanlış giden bir şeyler var ve derhal tedbir alman lazım. Formayı hak etmeyen futbolcudan almalı ve hak edene vermelisin. Sessegnon böyle oynamaya devam edecekse ve gitmek istiyorsa, kalmak istemediği için böyle yapıyorsa hemen dostça el sıkışıp yolları ayırmalı. Bu haliyle 1. Lig ölçeğinde çok yüksek olan maliyetine katlanmamalıyız. Ahmet Oğuz, Alper, Yasin, Bekir, Deniz, Hakan Arıkan böyle oynamaya devam edeceklerse radikal bir kararla derhal kadro dışı bırakılmalı. Gitmek isteyen olursa da hemen yollar ayrılmalı.
küçülmeye gidersin abi nasıl mümkün değil. altyapıyı ve pilot takımı daha etkin kulanırsın. yüksek maaş yükün olmaz, 2-3 sene sistemli 2.lig de kalırsın. strateji ve mantık koyarsın ortaya dersin ki 3 sene burdayım, 5 sene 1.lig de 15-10 arasındayım, 5 sene ilk 8’im 5 sene, ilk 4’üm son 5 sene de en az birinde şampiyon um. bu arada gelirim artacak, oyuncu satacağım, yurtiçi-dışı zehir gibi gözlemci ekibi olacak, altyapı hocaları getireceğim hatta ilerde yurtdışından altyapı hocası getireceğim, altyapıya her sene şu kadar yatırım yapacağım ve ülkenin en iyi altyapısı olacak… vs bunları masanın önünde koyup hedef belirlemek zor değil. 1.lige çıkarsak geliri bırak kesinlikle borçlamacağız hele bu adamlarla çıkarsak başlarına taş falan düşüp akıllanmazlarsa 1 sene de batarız biz. seri şekilde 4.lig e bile düşeriz. futbol daha doğrusu kulüpler böyle yönetilemez artık, özellikle ülke futbolunun kalitesi hem ülke ekonomisi, hem ortam hem borçlar nedeniyle böyle giderse balkan ligleri seviyesine düşecek. bizim gibi geliri gideri belli, son derece gerilemiş bi takım gerçeklere göre hareket etmek zorunda. 1 senelik hevesle koca kulübü bataklığa sürüklemenim manası yok.
Keşke senin dediğin gibi olabilseydi Onur kardeşim. Bu şartlarda küçülmeye gidemezsin. Süper Lig gelirlerine muhtaçsın. Biraz abartarak yazayım, 1. Ligden bir sezonda elde edilecek gelirle üç antrenman sahasının çim bakımı bile yapılamaz. Keşke daha etkin kullanabileceğimiz bir altyapı ve pilot takım olsa da kullanabilsek. Altyapıdan ve pilot takımdan alıp (A) takımda direkt oynatabileceğimiz oyuncu çıkarabilseydik zaten bu durumda olmazdık. Maalesef bu aşamada altyapı ve pilot takımdan da çok fazla bir umudum yok. Kendi sahasında Manisaspor’a 2-0 yenilmiş bir Hacettepe beni fazla umutlandıramıyor açıkçası… Bu arada 2016-2017 sezonu ara transfer ve 2017-2018 yaz transfer döneminde kurulan Yolunda A.Ş.'yi de unutmamak lazım tabii. 2016-2017 sezonunda müthiş bir katkı sağlayan Serdar Gürler’i takımda tutmak için bir çaba göstermedik. Altyapıdan çıkarabildiğimiz bazı genç futbolcuları kadroda tutarak geliştirmek yerine eskiden şarapçıların kan bankası önünde bir şişe şarap parasına kan satması gibi elden çıkardık ve yerlerine bol miktarda çöp diye anılan futbolcular aldık. 2018-2019 sezonunun başında bu çöplerin bir kısmını ancak temizleyebildik, bir kısmı ise elimizde kaldı. Öyle ki ilk yarıda 41 puan toplamış takımın tek futbolcusuna bile ciddi bir talip çıkmadı. İşte yola devam ettiğimiz kadro böyle bir kadro… Yeni gelenlerden biraz umutluydum ama onlar da bu lig ölçeğinde yeterli değiller. Kısacası işimiz çok zor.
Sürekli olarak Eskişehirspor’u örnek vermemin sebebi şu: Düştüler ve Süper Ligdeki pahalı kadroyla 1. Ligde de devam ettiler. Herkes Eskişehirspor’un açık ara şampiyon olup Süper Lige çıkacağını tahmin ediyordu. Çıkamadılar ve sonrasında olaylar gelişti… İnşallah biz öyle olmayız. Bir an önce şu sıkıntılı durumu atlatıp yeniden Süper Lige çıkarız.
abi eskişehirle alakamız yok ki. biz şu an cavcav ın son kuruşlarını yiyoruz, onlar kadar da borca girdiğimizi sanmıyorum, aksine çıkarsak borç yükünün altına gireceğimizi söylüyorum. ha müthiş yönetim olur, gözlemci ekibi çok iyidir, kulüp kaynakları da üst düzey kulanılır ve ligde kalmaya yetecek kadro kurulursa o başka. peki hangi seçenekte biz şunu yaparız çıkarsak diyebiliriz?
aksine bu yönetim ve teknik heyetin futbola bakış açısı(daha doğrusu kulüp geleceği diyelim) orta da değil mi? başkası bile gelse ben kuşkulanırım, acaba doğru şeyleri yapacak mı diye. işin şakası yok, yıllarca ülkeye hizmet etmiş, altyapıdan fabrika gibi oyuncu çıkarmış, (kastılı da olsa sonuçta batan) gaziantepspor un bile hali orta da. bilim, akıl, strateji ve dünya gözlemi olmadan hiç bie kulübün geleceği garanti olamaz özellikle bizim gibi geliri olmayan, hali hatrı sorulmayan, kendi halinde olan kulüplerin daha dikkatli ve atik olması gerekir.
bi de abartının ötesine geçmiş abi, hertürlü tesis masrafları çıkar. ayrıca o da yönetimin işidir.
son olarak da eskişehir kadar şanslı olamayız. siyasiler oy için devreye girebiliyor bazı kulüplere, biz kendi kendimize ağlarız.
Bu maçta üzüldüğüm ve canımın sıkıldığı bir nokta da 5 sarı kart görmemiz oldu. Neredeyse takımın yarısı… Eskişehirspor’da ise bir futbolcu sarı kart gördü. Tecrübeli dediğimiz bir takıma hiç yakışmıyor. Acilen top oynamaya odaklanmamız lazım.
Necdet Abi sebebi panik. O kadar panik halindeyiz ki, daha maç başlıyor 10. dakikada çok acayip fauller yapıyoruz. Maçın her anını, maçın son dakikasını oynuyormuş gibi oynuyoruz. Sanki rakiple maç yapmıyoruz da zamanla yarışıyoruz. Yüzde 68 top ayağındayken 5 sarı kart görmenin sebebi de bu panik, kilit pasların atılamamasının nedeni de bu panik, 3-4 tane neredeyse boş kaleye kaçan poizsyonun sebebi de bu panik, sakarlıkla rakibe verilen toplar da bu panik. Bu sinir bozucu panik öyle bir seviyede ki, saha içinde var, kenarda var, tribünde var. Gün bugün, o müthiş taktik işte bugün daha yüksek sesle söylenmeli: Sakin Ol, Şuurlu Oyna, Karşında yenilmeyecek takım yoktur!
Pankart yapalım Serkancığım. Şöyle elde yapılmış, endüstriyel olmayan cinsinden… Bu işten anlayan genç arkadaşları göreve davet ediyorum. 
Ayrıca, çare bir tür “Şıhahmetlispor” olmakta… “BEŞTEPE’DEN ESEN FIRTINA (ya da biraz uyarlayarak, ANKARA RÜZGÂRI): GENÇLERBİRLİĞİ!”
Amanda Abi dikkat Ankara Ruzgari bizim gibi 50+ Ankaralilarda bir takim farkli anilari canlandirabilir:)
iki pas üstüste yapamayan, acemice toplar çıkaran eskişehirsporun, sadece yüksek temposu bitirdi bizi… bunu görmemiz lazım.
sezonun belkide en iyi maçı oynandı. takımımız bitmek bilmeyen amansız eskişehir presine bu güne kadar hiç yapmadığı şekilde ayağa çabuk top yaparak top bölgelerinde küçük üçgenler kurarak cevap verdi. cevap vermeye çalıştı demiyorum bakın… başarıyla karşılık verdi…
ortaya seyrine doyum olmayan, ilerisi içinde umut vadeden oyun çıktı. takımı böyle bir oyunu oynarken ilk defa görüyorum…
bu oyunu oynasın yada sürdürebilsin, karşı koyacak takım sayısı çok az…
sizin arzuladığınız süper lig meselesi sorun olmaktan çıkar, sizde çıkınca ne yapılır, ne yapmak lazım gibi topikler açarsınız…
selçuk ve nobrenin olmadığı bu kadroda ısrar edilmeli ve küçük dokunuşlarla tazeliği ve direnci sürekli kılınmalı…