2019-2020 Teknik-Taktik | #1 Gençlerbirliği - Çaykur Rizespor

Ben de Efe Savaş gibi genel anlamda takımdan ümitliyim. Şu ana kadar Flavio dışında, yapılan kötü transfer olmadığını düşünüyorum. Flavio da zamanla iyi olabilir. Daha önce oynadığı takımların performansı ile özdeşleştirmek doğru bir analiz değil. Düştüğümüz sezon Palitsevich’in ne kadar iyi bir oyun ortaya koyduğunu herkes kabul edecektir. Şu anda oyuncu ile ilgili kesin bir yargıya varmak için çok erken…

İlk yarıya sinik ve ürkek başladık. Bu siniklik dakikalar geçtikçe ortadan kalkacaktı ancak Flavio’nun gereksiz kırmızı kartı (ki ilk sarısı kesin hatalıydı) mağlubiyetle başlayacak süreci hızlandırdı.

İkinci yarı 10 kişi kalmış olmanın ve artık kaybedecek bir şeyi olmamanın verdiği rahatlıkla daha etkili oynadık. Siniklikten kurtulduk ve Rizespor’dan daha iyi bir takım olduğumuzu gösteren bir futbol ortaya koyduk. Ne yazık ki Polomat’ın yaptırdığı ortayı, pozisyonun devamında iyi takip etmediğimiz için bir gol yedik. Ben de 10 kişi kalmamış olsaydık en azından 1 puan, muhtemelen 3 puan alırdık bu maçtan.

Takımın acilen bir stoper ve bir sol kanat hücumcusuna ihtiyacı var. Stancu’ya pekmezle ve özel antrenmanlarla eski fizik gücüne ulaştırmamız lazım. Ben önümüzdeki maçlarda daha iyi bir takım olacğaımızı düşünüyorum.

Mustafa Hoca’yı Rahmi - Yasin değişikliğinden dolayı kutluyorum. Çok hocanın “aman şimdi 2-3 olmasın maç, 10 kişiyiz” diye düşüneceğini daha önce tecrübe etmiştik. 10 kişi de olsa cesaretle yapılması gerekeni yaptı ve son dakikada Nadir’in kafa vuruşu golle sonuçlansaydı, puanı getiren adam olacaktı.

6 Beğeni

Sezon başı olduğu için çok ümitsiz olmak ve kimsenin keyfini kaçırmak istemiyorum ama ben bu sezon için çok endişeliyim. İlk ciddi maçta edindiğim izlenim, bu takım maalesef kötü… Futbolcular arasında yeterli uyum yok, birbirlerini tamamlayamıyorlar, birbirlerinin futbol dilinden anlamıyorlar, kalite ve beceri düzeyleri düşük. Bence bu kadar ofsayta düşme, kıl payı bir ofsayt yüzünden bir golden olma ve Flavio’nun gördüğü iki sarıdan çıkan kırmızı kart uyumsuzluk ve kalite düşüklüğünün bir göstergesi. Eski futbolcularımız 1. Ligdeki sıkıntılı oyunlarına devam ediyorlar. Yeni gelenlerde de şimdilik maalesef pek göze batan ve oyuna ağırlığını koyan futbolcu yok. Golü yedikten sonra biraz da rakibin skoru korumaya çalışması yüzünden atak görünmemiz bence yanıltıcı olur. Geçen sezon birçok maçta 1-0 öne geçtikten sonra skoru koruma güdüsüyle en zayıf takımlar karşısında bile yaşadığımız sıkıntıları anımsarsak ne demek istediğim anlaşılacaktır. Önemli olan golü yedikten sonra atak görünmek değil, kendi sahanda maçın başlamasıyla birlikte oyununun kontrolünü ele almak ve bunu en azından golü bulana kadar sürdürmek. Maçta bizim yapmamız gerekeni Rizespor yaptı ve golü bulana kadar çok ciddi pozisyonlar üretti. Kısacası yaz döneminde Erzurum ve Bolu kamplarında yapılan çalışmalar ve maçlar iyi bir takımın ortaya çıkmasını sağlayamamış gibi görünüyor. Sayın teknik direktörümüz inşallah kısa sürede sıkıntıları giderir ve bu takımı gol atıp maç kazanabilecek duruma getirir.

Öte yandan şampiyonluk kutlamaları ve genel kurul sonrası ortaya büyük bir negatif enerji çıkmıştı. Taraftar ve seyirci sayısı zaten çok sınırlı olan kulübümüzde, büyük bir yerleşim yeri olan Eryaman’daki futbolseverleri çeşitli özendirici kampanyalar düzenleyerek aileleriyle birlikte stada çekmeye çalışması gereken yönetimin fahiş kombine ve bilet fiyatları belirlemesi ve bazı taraftar gruplarına verdiği maddi-manevi (bedava kombine, tribün tapusu vs.) desteklerle taraftarlar arasında ayrımcılık yapması bu negatif enerjinin artarak devam etmesine sebep oldu. Bir spor kulübü taraftarlarıyla, üyeleriyle, yönetimiyle, hocasıyla ve futbolcularıyla bir bütün olduğuna göre, bütün içinde ortaya çıkan negatif bir havanın pozitif sonuçlara yol açması beklenemez. Şu anda birçok taraftar ve Gençlerbirliği’ne sempati duyan birçok futbolsever maça gitmek istemiyor. Bu hafta yayınlanan taraftar sayıları kulübümüzü komik duruma düşürdü. Gençlerbirliği taraftarlık kültürü maalesef centilmen kimliğinden uzaklaşmış bir halde yerlerde sürünüyor. Ama başkan ve yöneticilerin keyfi yerinde maşallah! “Yolunda A.Ş.” kuşkusu yaratacak ölçüdeki transferlere tam gaz devam! Böyle devam edersek gittiğimiz yer yer değil, gittiğimiz yol yol değil. Karanlık bir tüneldeyiz ve uzakta gördüğümüz ışık gün ışığı olabileceği gibi bir tren de olabilir. Murphy kanunlarının çalışmasını önleyecek tedbirleri zamanında almazsanız, Murphy kanunları mutlaka çalışır.

2 Beğeni

Necdet abinin değindiği gibi yönetimin dahiyane yüksek fiyatlı maç bileti ve kombine fiyatı belirleme politikasının sonucu aşağıda…
Bir kenarda kalsın:

Yukatel Denizlispor - Galatasaray : 2-0 ( Taraftar sayısı 13.666)
**Gençlerbirliği - Ç.Rizespor: 0-1 ( Taraftar sayısı 2.625)
DG Sivasspor - Beşiktaş: 3-0 ( Taraftar sayısı 15.633)
İM Kayserispor - Alanyaspor: 0-1 ( Taraftar sayısı 10.024)
Konyaspor - MKE Ankaragücü: 0-0 ( Taraftar sayısı 19.746)
Y.Malatyaspor - M.Başakşehir: 3-0 (Taraftar sayısı 6.781)
Kasımpaşa - Trabzonspor: 1-1 ( Taraftar sayısı 4.879)
Göztepe - Antalyaspor: 0-1 ( Taraftar sayısı 8.569)
Fenerbahçe - Gazişehir FK: 5-0 ( Taraftar sayısı 35.708)

Süper Lig 1. Hafta taraftar ortalaması : 13.070

1 Beğeni

Rize maçı öncesi ilk yorumu bu şekilde yapmıştım.
İki takımın da bir çok yeni transferini ilk defa resmi bir maçta oynatacağını dikkate alarak bakalım hangi takım “takım” gibi oynar demiştim. Vedat’ı Fener’e kaptıran Rizesporun hücum hattı bizden iyiydi arkadaşlar. Bizim oyuncularımızın bir çoğunun süper lig kalitesinin altında olduğunu düşünüyorum. Zor çok zor bir sezon bizi bekliyor.