2021 - 2022 Sezonu Yönetim ve Camia Muhasebesi

  • kongreyi olgunlukla atlatan ve kirli isimlerin Gençlerbirliği ismini kirletmesine izin vermeyen,

yukarıda böyle söylemiştim. dün ve bugün çıkan ve İMG bağlantılı Söğüt İnşaat’a kulübün belli hissesinin satılacağı dedikoduları var. kabul edilebilir bir şey değil bu. beka kaygısının kırmızı çizgilerimizin geçilmesine izin vermemek lazım. umarım doğru değildir bu haberler. eğer başkanın kafasındaki plan buysa, bu yol, yol değil. su daha fazla bulanmadan açıklama yapması lazım kulübün.

3 Beğeni

gençlerbilirğinin 0.0001 hissesi, taraftar dahil kimseye satılamaz. bırakın amatör’e düşelim bunu yapmayın. isim önü sonu da kişisel olarak istemem. dedikodusu bile mide bulandırıcı

2 Beğeni

2020-2021 sezonunda yönetime karşı yapılan sert ve yıkıcı bir muhalefet vardı. Bu muhalefet tarzı, Gençlerbirliği’nin var olması için gerekliydi ve bu muhalefetin yıkıcılığı, yönetime karşıydı. Büyük oranda başarılı oldu.

Bu sezon, camiadaki bazı insanların kolektif olarak kapıldıkları bir akıl tutulması ve hafıza kaybı var. 2020-2021 sezonundaki muhalefet tarzını ve sopayla yönetimin tepesinde bekleme modunu bırakmak istemiyorlar. Gençlerbirliği tarihinde yeni bir dönemin açıldığı, yeniden bir yapılanmaya girildiği bir zamanda, hem de devralınan enkaza ve gösterilen tüm iyi niyete rağmen inatla devam ettirilen bu yıkıcı muhalefet tarzı, bu sefer sadece yönetimi yıkmaz. Gençlerbirliği’ni altından kalkamayacağı kocaman bir kaosa götürür ve 100 yıllık koca çınarı da yıkar.

Gökçek, Ankaraspor, Söğüt sözcükleri etrafında haklı olarak ortaya çıkan tepkilerin ifade ediliş üslubu ve yönetimdeki kilit isimleri yıldırmak için kullanılıyor olması çok üzücü. Kongreye 6 gün kala, ikinci bir başkan adayımızın A’sı bile konuşulmuyorken, Niyazi Akdaş ve yönetimini yıldırmak için türlü işlere kalkışmayı tanımlayacak Türkçemizde olumlu bir tabir yok. Ama olumsuzlarını bolca sıralarız. Gökçek’in Ankaraspor’u olmayalım tepkisini ve bu konudaki hassasiyeti anlamamak, buna katılmamak mümkün değil. Ama gözden kaçan bir şey var: “Gökçek’in Ankaraspor’u olmayalım” derken, biz hızla 2010’ların başındaki Ankaragücü’ne dönüşüyoruz. Daha önce de çok kez söyledim. Biz bu zehirden sağ çıkamayız. Herkesin aklını başına alması lazım.

Şirketleşmeyle ilgili olarak benim de tereddütlerim var. Bu konu gündeme ilk geldiğinde Twitter’da uzun uzun ifade etmiştim. Üye yapısının sağlıklı ve sürdürülebilir bir noktaya getirilmesi; derneğin, şirket üzerindeki kontrol mekanizmasını güçlü kılacak bir tüzük tadilatının yapılması; kısacası, şirketleşmenin yarattığı kaygımızı giderecek (kişisel güvencelerden de öte) bir yapıya ve tüzüğe kavuşmamız gerekiyor önce. Ardından çeşitli modelleri konuşmaya başlayabiliriz. Sadece sıcak para akışına odaklı bir şirketleşme modeli, beni tatmin etmiyor.

Tahminim o ki, gelecek senenin 100. yıl olması ve süper lige çıkmayı hedefleyen bir takım kurma isteği, yönetimi hızlıca sıcak para getirecek şekilde bir şirketleşme modeline itiyor. Dün Kubilay abi ve bugün de basın sözcüsünün açıklamalarında 100. yılda şampiyonluk vurgusunu gördük. Bence bu baskıda kurtulmak lazım. 100. yılda şampiyon olmak zorunda değiliz. Bu zorundaymışız hissi ve baskısı bence çok zamansız ve mevcut cürmümüze göre sonucu daha da sancılı olabilecek bir his. Niyazi Bey’in ve yönetimin kafasındaki planı bilmiyorum ama dışarıdan baktığımda gördüğüm kulüp psikolojisi bu yönde. 100. yılda şampiyonluk hedefi prangasından kurtulup, orta vadede daha çok hayatta kalmaya ve yavaş yavaş eski Gençlerbirliği’ne ulaşmayı da bir hedef olarak düşünmeye başlarsak, şirketleşme konusunda zaman içinde daha sağlıklı adımlar atabiliriz bence.

Kısacası, taraftar eleştirisini yapmaya devam edecek ama elindeki sopasını yere bırakacak, önümüzdeki tek şans olan mevcut yönetime güvenecek. Yönetim de, şirketleşme işini biraz daha ağırdan alıp, şartların olgunlaşmasını bekleyecek. Bunun için de camianın önüne daha makul sportif hedefler koyacak.

Aksi halde, hepimizin bireysel ömründen de ömür gider, bu kulübün ömründen de.

9 Beğeni

Mustafa Abi söylemeden geçemeyeceğim, yazından müthiş edebi bir keyif aldım, kalemine sağlık.

2 Beğeni

Forumun hareketlenmesi ve borç yükünün kura rağmen artmaması, ikinci yarı transfer yapamamış olmamıza rağmen lige tutunmamız olumlu gelişmeler.

Sosyal medyadaki taraftarlardaki o heyecan maçta canlı izlerken de TV ye de çok yansımıyor maçı takip edenlere. Gelecek sezon grupların ayrılığı sona erdirilmeli bir şekilde. Maratonda bir araya gelinmeli. Maratona ek kale arkası ile 100. yılımızda keyifle bir arada olmalıyız.

Gelecek sene VAR gelsin çünkü hakemler gerçekten kalitesiz. VAR futbolun sihrini götürür diyerek karşı çıkan ben bile VAR olsun diyorum.

Kongre öncesi ve kongre süreci nasıl olur kestirmem zor ama twitter daki negatif yorumların aksine 100. yılımızın ve gelecek senelerin aydınlık olduğunu düşünüyorum.

4 Beğeni

Zafer Cem Özcan’ın şahane muhasebe yazısı İçin Gencler.org linki: www.gencler.org : Gençlerbirliği Taraftarlarının Haber ve İstatistik Sitesi

2 Beğeni

Teşekkürler İlker. Ne yapayım,geçen genel kuruldan beri aklımdan çıkmıyor bu sahne :slight_smile:

3 Beğeni

uzun süredir ara verdiğimiz alkaralar canlı yayınlarına dün yeniden başladık. saha içini çok konuşmadan, yönetim, camia, kongre ve hedefleri konuştuğumuz derli toplu bir yayın oldu. izlemek isteyenler için link: ALKARALAR CANLI | 2021-2022 SEZON MUHASEBESİ-1 - YouTube

2 Beğeni

Konuların, olayların ve sorunların serinkanlı, sağduyulu ve taraftar ölçeğinde oldukça objektif bir biçimde konuşulup değerlendirildiği çok güzel bir program izledik. Erdem Ceydilek, Serkan Güngördü, İlker Karabulut, Engin Kocabıyık ve Zafer Cem Özcan arkadaşlarımıza teşekkürler.

2 Beğeni

şirketleşme muhabbetleri dedikodu sanıyordum. gerçekmiş

biz beceremedik değil, biz bu işin altından kalkamıyoruz da değil, kolay yolunu arıyoruz mu demek istiyor yönetim.

bi çok ışık var. hayli ışık var buradan çıkmak için.

denememişsiniz bile. bu düşünce saygısızlıkla beceriksizlik karşımıdır. ayıptır. ayrıca kurnazlıktır. neye yönetime geldiniz? hep yanınızda bulunan o düğmeye basacaktıysanız? olay ona basmamakta, bulunulan durumdan çıkmakta. zaten bulunulan durum için ilk sene atılımları son derece yanlıştı. eleştirilcek bişey yok, ilk sene der geçeriz de. üstüne böyle bir eyleme geçmeyi düşünmek dediğim gibi saygısızlıkla beceriksizlik karşımı bir tutumdur. gençlerbirliği spor kulübünden söz ediyoruz.

bu yönetim böyle bir adım atarsa benim için kulübü soyanlarla aynı kefededir.

Aklıma bir fikir geldi ama ne kadar mantıklı, artısı eksisi ne olur kestiremedim. Sizle de paylaşmak istedim.

Gençlerbirliği altyapısı değerli oyuncular çıkarıyor. Son yıllarda İrfan Can Kahveci, Mert Çetin, Berat Ayberk Özdemir, Arda Güler, Emir Ortakaya gibi üst düzey ya da üst düzey olma potansiyeli olan oyuncular transfer oldu. Belli ki bu altyapıdan iyi oyuncular çıkmaya devam edecek, altyapı organizasyonumuzu geliştirirsek belki sayıları daha da artacak.

Önerim şu: İçinde bulunduğumuz maddi sıkışıklık döneminde altyapımızdan yetişmiş oyuncularımızın transferinde öncelik hakkını belirli bir süre için bir takıma satmak.

Örnek vermek gerekirse, biz Fenerbahçe’ye 3 milyon Euro’ya transfer önceliği hakkımızı - diyelim ki 3 yıllığına - satacağız. Diyelim X futbolcumuza Y takımından bir teklif geldi. Oturduk 1 milyona anlaştık. Fenerbahçe’ye diyeceğiz ki, biz X futbolcusu için Y takımıyla 1 milyona anlaştık. Eğer istersen, oyuncu da isterse X’i aynı şartlarda siz transfer edebilirsiniz. Transfer ücretini de verdiğin 3 milyondan düşeceğiz. Üç senenin sonunda Fenerbahçe içeride kalan parasını geri alabilir, ya da (biz de istersek) anlaşmayı uzatır.

Ne dersiniz? Böyle bir anlaşma mantıklı olur mu? Yoksa piyasamızı mı daraltmış oluruz boş yere?

1 Beğeni

“bi çok ışık var. hayli ışık var buradan çıkmak için.”

Uzaktan ışığa bakınca tünelin sonuymuş gibi görebiliriz ama o ışık tüm hızıyla üzerimize gelen bir trenin ışığı… Yine de siz birçok ışık, hayli ışık olduğunu düşünüyorsanız saygı duyarım ama bu ışıkları burada camia ile paylaşırsanız hem bilgilenmiş oluruz hem de bundan kulüp yarar görür. Bu çağrım şirketleşmeye (şirket kurmaya) karşı olan ve bunun dışında makul bir çözüm olduğunu savunan tüm taraftarlarımız için geçerli.

Şirket kurma, kulübün içine düşürüldüğü borç batağından çıkarılabilmesi ve mali açıdan rahatlayabilmesi için başkanın seçildiği günden beri savunduğu ve dile getirdiği bir konu. Ben ve benim gibi birçok taraftar da aynı görüşte. Çünkü bir yıldır başkan ve bazı yöneticilerin nakit varlıklarıyla sıcak para sağlayarak delikleri kapatmaya çalıştıkları mevcut durumun uzun zaman sürdürülebilirliği yok. Ama gerçekten şirket kurma dışında makul bir çözüm varsa başkan da dahil tüm camia hemen o çözüme yönelir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ayrıca şirkete ortak olacak yatırımcı bulmak da çok kolay değil. Nakit paralarıyla Gençlerbirliği’nin şirket kurmasını bekleyen yatırımcılar da henüz ortada görünmüyor.

“bu yönetim böyle bir adım atarsa benim için kulübü soyanlarla aynı kefededir.”

Şirket kurmayı savunan, şirket kurmaya çalışan bir başkan ve yönetimi kulübü soyanlarla aynı kefeye koymak, kulübü borç batağına sokanlarla kulübü bu borç batağından çıkarmaya çalışanları yanlış bir düşünceyle aynı kefeye koymak olur. Bunun, ciddi miktarda nakit varlıklarıyla bu ağır yükün altına giren başkan ve bazı yöneticilere yapılabilecek çok büyük bir haksızlık olacağını düşünüyorum.

3 Beğeni

abi bilgin varsa söyle sorun nedir? ben basitce algılayarak söylüyorum; borç var ve kğlübün dönmesi gerekir. yazar mısınız sorun nedir çıkmaz olduğu düşünülen, bize tren çarpacak denilen??? yaz abi, bulalım çözüm.

çok,basit birşey değil mi bu? borç var ödenecek ve kulüp dönecek. bu,çok,basit değil mi ya? yöneticilik burada devreye girmiyor mu zaten?

yaz abi ona göre yazayım. öyle yazmakla olmuyor diye bakacaksanız öyle düğmeye baslamarla da yöneticilik olmuyor. o düğme külüp amatör e düşse bile basılmayacak bi düğme.

gerçekten dedikodu sanıyordum. mide bulandırıcı bi durum

adamlar belli, içinde bulunduğuöuz durumu algılayamamış. belli. eleştirmek istemezdim de böyle bi hamle düşüncesinden sonra yazıyorum. o tranaferler ne. altyapu oyunculaekna ilgisizlil ne? gelip bi de bak bu durumdayız kulübe bunu mu yapıcaz diyorsunuz?? sen naptın ki bu borçtan çıkmak için?

bırakın abi bu işleri. beceriksizlik ve saygısızlık bu.

yazın abi sorun nedir ne

çocukluğumdan beri gençlerbirlikliyim bu artık çok fazla. iyice takımdan soğutacaklar.

Kısaca sorun şu: 170 milyon lirayı aşkın bir borç var, buna karşılık para yok. Başkan ve bazı yöneticilerin de para vermeye devam edecek halleri kalmadı. Borçlar, özellikle futbolcu borçları da çok ağır ve artık döndürülebilecek durumda değil. Bu yüzden transfer yasağına maruz kaldık ve kaldıramadık. Altyapıdan yetişen dört futbolcumuz Arda, Ömürcan, Rahmetullah ve İlker geçen sezon sözleşmelerinin bitimine bir yıl varken kulüp yönetiminin sözleşme uzatma teklifini kabul etmeyip ayrılacaklarını bildirdiler ve sezon bitince de ayrıldılar.

Sonuç olarak başkan, “Şirketleşme olmazsa ben yokum, bu yükü artık kaldıramam,” diyor. Şirket kurmadan bu yükün altına girecek, borçları yapılandıracak, ödeyecek, transfer yasağını kaldıracak bir başkan ve yönetim ortaya çıkarsa hepimizin kabulüdür.

2 Beğeni

Camianın sorunları var ve mevcut başkan sorunların nasıl çözülebileceği ile ilgili bir yol ortaya koyuyor. Ya bu yolu kabul edeceğiz ve bu yöntemin, camia ilkeleri içinde yürütülmesi için taraftarlar olarak denetleyici olacağız. Ya da bu yolu reddediyorsak, yeni bir çözüm önerisi ortaya koyacağız. Bir çözüm arayan insanlara detayları dinlemeden muhalefet etmek, ya da onları belli başlı sözlerle yaftalamak bizi bir yere götürmeyecek.

1 Beğeni

Katılmakla birlikte, yönetimin kafasındaki şirketleşme model veya modellerini kamuoyuyla yeteri kadar paylaşmadığını düşünüyorum. Bir sis bulutu var şirketleşmeyle ilgili. Yatırımcının kim olacağının ötesinde, ortaklığın neleri kapsayacağı, ne tip denetim mekanizmaları olacağı ve belki de benim aklıma bile gelmeyen onlarca kritik sorunun cevabını öğrenemedik. Birebir detaylı bir açıklama olmasa bile, şirketleşmede hangi ilkeler ve hedefler doğrultusunda hareket edileceğini belirten genel açıklamalar da bence bu sis bulutunu kaldırabilirdi. Şu anda sanki sadece “yatırımcı” arıyoruz gibi bir durum söz konusu. Bunun böyle olmaması, böyle değilse de kamuoyuna aksettirilmesi gerekiyordu bence.

3 Beğeni

Aynen öyle abi ama biz şirketleşme fikrine o kadar takıldık ki, orayı geçip içeriğin ne olacağına bir türlü giremiyoruz. “Kulübü satmak” cümlesinin anlamıyla uğraşıyoruz hala ve buradan çıkartılan patırtı, içerik hakkındaki sözlerimizin de yeterince dikkate alınmamasına sebep olabilir.

1 Beğeni

“Kısaca sorun şu: 170 milyon lirayı aşkın bir borç var, buna karşılık para yok.”

evet mesele hep paraydı. aslında degildi. yönetmekti mesele. yönetince o borç ya azalacaktı ya da para akışınının bi yerlerinde olacaktık. iyi kötü bi yerlerinde.

zaten böyle bi hale girmemeleri gerekiyordu. girdin diyelim, bu restleri boyle bi konuyu ortaya atarak yapamazsın. güven denen bi şey vardır. çok daha ağır sözler söylenebilirdi. güven diyeyim.

altyapı oyuncuları…vs kotarılacak bi planlama yapabilirlerdi. hem gelecek kadrosu kurmak icin, hem bu duruma düşmemek için. hem o söz ettiginiz para akışı için.

başka yönetim yok ise, bu yönetim doğrusunu yapmak zorunda. kimse yok diye neden kabul edelim? oturup gerçekten buradan söyle yapsınlar böyle yapsınlar diye detaylıca anlatmak saçma olmaz mi. bunu biliyor olmalari gerekmez mi. goremiyorlarsa, taraftara bilgi versinler taraftar yazili gerekirse goruserek fikir sunsun. sanirim tas mektep gayet guzel bi olusum bu durumlar icin. bu durumlarda devreye girmesi gerekir.

burada fevri bi çıkış yaptım ancak olmasi gerekeb buydu. bana mi kaldı yöneticilikten gram anlamayan olarak şu şu demek. he derim orası başka. ne kadar doğru olur. en azından bu kadar yanlıştan daha doğru olur, orası da bambaşka.

tartışmanın diger boyutları acılmış yukarı da, benim acımdan kulübün %000.1 hissesi dahi satılamaz.

böyle restlerle ve var olan buyuk hatalarla ve bilgi akışının yokluğuyla iş zaten mantıklıca konuşulamaz. he a kişi şu kadar alacak bilgisi gelse -eger bu bekleniyorsa- bu adamlar iyidir kötüdür tartismasi olur baska boyut alir o boyutta olmam; iş nedir ne değildir, nasıl bi kafadır bu sirketlesme ne girecek cikacak onu konuşalım deniyorsa…vs ben oralarda da olmam zaten. size de saygi duyarım. sozumu de eder gecerim. bu budur benim icin

eğer bilgi akışı olacaksa taraftara, fikir üretebilirim. değerlidir değildir, mantıklıdır mantıksızdır bilemem. sizden de öncelikle satış ya da hisse satışı artık ne dönüyorsa, öncelikle bunun etraflıca tartışılınmasını beklerdim.

Bu hafta sonu (5 Haziran) yapılacak Genel Kurulda Kulüp üyelerine bu konuda bilgi verileceğini
Başkan Niyazi Akdaş’ın Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamalardan öğrendik.
Eğer siz de Üyeyseniz mesele yok, pazar günü Genel Kurul’da sorularınızı, itirazlarınızı bizzat söz alarak iletebilirsiniz.

2 Beğeni

Şirketleşme (şirket kurma), yeni ortaya atılmış bir konu değil. Başkan ve yönetim seçildiğinden beri yeterince konuşulup tartışıldı. Üyeler genel kurulda şirketleşmeye destek verirse şirketleşmenin gerçekleşmesi en uygun teklifleri sunacak ortak ya da ortaklar bulunmasına bağlı olacak. Üyeler destek vermezlerse, varsa kulübü şirket kurmadan yöneteceğini beyan eden adayları başkan ve yönetim olarak seçecekler.

2 Beğeni