2021 - 2022 Sezonu Yönetim ve Camia Muhasebesi

detaylari ne dondugunu bilmedigimden yeni ogrendim bu durumu. en basindan yonetim becerileri yerine kolay yolu dusunmusler. bunun icinde gecen sene buradan nasil cikariz i sormak, sorup olmasi gerekenleri yapmak yerine. olmamasi gerekenleri yaptilar. simdi de buralara kadar geldik. sizin icinize siniyor mu? hadi evet sirketlesme kotu birsey degildir deseniz bile bu sekilde olmasi?

@ozanguler uye degilim. soruyla da cozulecegini sanmiyorum. fikir uretilecek bir toplanti olmasi gerekir. cevap alip napicaksin, zaten belirli bir yola girilmis. @Polatlili oyle adaylar cikmiyorsa bu kulubun içinden coktan çürümüşüz demektir. yapilacak seyler kolay degil ancak oyle zorda degil. sadece zaman gerekli. bu yonetim bir an once para gelsib yukari cikalim…vs derdinde.anladigim kadariyla. mumkunse birine biraksinlar bu yoneticiljk filan degil. kulubun yukari cikmaya ihtiyaci da yok. kulubun yoparlanmaya ihtiyaci var. kulubun kendi kaynagindan yaratlanmaya beslemeye ihtiyaci var.

cok uzucu bu kadar basit seyelr varken, bu kadar hata goz gore gore yapilirken bi de oturup bu hatalari izleyip bisey yapamiyor olmak. hani taraftar arasinda su bu diye dogru yanlis ancak akli basibda jonusan bi suru insan var, kulubun icinde yok mu bu insanlar?

bi de bu kadar mantiksiz bisey olabilir mi? sanki yok olacagiz. kendi kaynagindan para kazanabilecek bi potansiyelimiz var. birilerine hem de dusuk ucretten, bu ve onumuzdeki sezonu kotarmak icin hisse satacagiz. adamlarda paramiza ortak olacak. eee satin kulubu o zaman? yarin akli basinda naptigini bilen, gelecek kaygisi olan, dogrulari yapan bi yonetim geldi diyelim, altyapiyi fiseklemis, dogru transferler yapmis. mesela 5 milyona oyuncu satacak simdi yarisi ortaga mi gidecek? sirf yatirim yapti diye? adam hissesini geri vermezse ne olacak? hadi bunlara su su maddeleri ekleyecegiz…vs diyeceksiniz. hani benim icin 5 seneligine hisse satisi.bile ayip. bakin boyle bisey bile ayip. çünkü sen yoneticisin kardesim, yoneteceksin. gelir gelmez dusundugunuz seye bak, bi de cok yanlış yaptiniz ilk seneniz de, belki bu sene bize iyi gelirdi, kadro az cok belli olurdu, yine de ilk senedir denmesi gerekirken dedirtmediniz iste. ihtirasiniz varsa biz burada basarili olduk…vs evet dersibiz burasi turkiye kolaydan bi yolunu bulup biseyler yaparsarsaniz kendibizi de kandırırsiniz. bu kulubun yukselmeye ihtiyaci yok, toparlanma ihtiyci var. bunu anlyacak insanlarin yonetimde olmasi gerekir. tersi amaci olanlarsa baska kuluplerw gitsinler. baki mercimek guzel konusuyordu iyi o bu dedik. transfwr politikasina bakar misibiz su durumda olan bi takimin? simdi cikip agliyor musunuz kulup donmuyor diye? ya siz hic bisey yapmasaniz bile bu kadar kotuye gitmezdi. 1 sene kaybetmedik sadece, hala daha belirsiziz. ve hala daha kadro oturmadi. hala para akisi icibde degiliz. baskan iyi hos guven veriyor dedik, etkinlikler yapiyor dedik. adam kulubun hissesibi satmayi dusunuyormus. hani adam da buradan soyle boyle cikariz fikri bile yokmus. ki yapmadilar bile en basit fikirleri. neyse moral.bozucu agir.konustuysam af ola. hayal kuruyoruz iste cikacagiz.buradan yan subeler acilir…vs yoo yatirim araci oluyomusuz. hem de bu kadar basitce.

su gercek ki; spor kulubuyuz yatirim araci degiliz.

Kulübün toparlanmaya ihtiyacı var. Bunun için de kasada para olmadığından ciddi miktarda sıcak, taze para girmesine ihtiyacı var. Geçen yıl seçilip sıcak para sağlayan başkan ve birkaç yönetici artık para verebilecek durumda değil.

para degil. oncelikle zaman, sobra dogru adimlar ve yoneticilik gerekli olan bu. bu adamların sicak para dedigi zaman. o zaman dedikleri de, kisa surede yoneticilik yerine dopingle basari elde etmek. bu doping para bulmakta degil, kulubun hissesini satmak gibi agir birsey. once dogru adimlar atsalardi sonra olmuyor deselerdi. gecsinler.

toparlanmaya ihtiyacimiz var burada ortak yerdeyiz. toparlanmak icin para vermek disinda somut hicbir adim atamamis, zaman kaybettirmis, yanlış hamleler yapmis bir yonetimin kulubu boyle bi muhabbetin icine sokmasi bi de kismen kabul ettirmesi ayrica bi sacmalik.

neyse giderler ozellikle maaslardan kurtulunacak. o kulube de bekleyen çocuklar oynayacak. gozlenciler ne yapiyor? transfer politikasi ne? 3.lig de bile oyuncular var genc, cok mu para isteyecek? bakin alin…vs.

bu maddi yonden denge kurmaktir. en azibdan borc kapatiriz. ligde de kalmak icin savasiriz. bu da plan yapmaktir. tekrar soyliyorum bu adamlarin ekenomik dengesi neydi? planlari mi vardi? bi de ellerine almislar kulubun hissesibi satacagiz siyorlar. para verdik veremedik muhabbeti donuyor?

transfer yasagimi var? Ilk adimin o yasagi kaldirmak icin ugrasmak(yoneticilik yapmak) borcu eritmek 2. Adim su 3. Adim su…filan peki bu adamlarin gecen seneki transfer politikasinin neredeyse batiyla dogu kadae zit oldugunub farkinda misiniz? ortada dusuk maasla potansiyelli oynatacagi ne 11 var ne oyuncu var. hicbiribi yapamamislar bile.

peki yonetim ne demis? ust lige cikacagiz.

sizce bu mantikli mi?

hadi mantikli geldi size. peki, sizce bu ihtiras degil midir?

bu adamlarin ihtiraslarina alet olacaksaniz buyurun.

soz konusu kulubun hisselerinin satilmasi bunun agirligi anlasilmasi gerekir.

Keşke sorunlarımız kolaylıkla halledilecek bir durumda olsaydı. Öyle olsa zaten eski başkan ve yönetim kulübü bırakmazdı. 170 milyon lirayı aşkın borca batırılmış, ciddi bir transfer yasağına maruz kalmış bir kulübü kucağında bulmuş bir başkan ve yönetimden söz ediyoruz. Bu kişiler de bizim gibi taraftar. Üstelik elleriyle değil gövdeleriyle ve mal varlıklarıyla bu ağır yükün altına girmişler ve kendi işlerini de ihmal etme pahasına gece gündüz demeden kulübü bu bataktan çıkarmaya çalışıyorlar. Tüm mal varlıklarını kulübe harcayacak halleri de yok. Her şey bir yere kadar. O yüzden yaşananlara ve bundan sonra yaşanacaklara daha makul bir gözle bakmak lazım.

anlatamiyorum sanirim. ben para versinler demiyorum neden surekli para verdiler diyorsunuz bunu da anlamiyorum. yoneticilik yapmaktan, dogru hamlelerden ve an soz ediyorum. para zaten vermesinler.

yoneticilik kulubun hissesini sarmak degildir
zaman kulubun gissesini satip kisa sure de basari kazanmak icin kulanilamaz. kisa degil uzun vadeli kulanilmasi gerekir
dogru hicbi hamle yapilmadi. once dogru seyleri yapmayi denesinler.

para vereceklerine plan yapsalardi.

Sizi anlamakta zorlanıyorum gerçekten. Sürekli olarak “Para verdiler” diyorum, çünkü para verdiler. Vermek durumunda kaldıkları için verdiler. Para versinler diyen yok, zaten artık bu şartlarda para verecek halleri de yok. Gençlerbirliği devasa tesisleri ve birçok çalışanıyla çok büyük ve masraflı profesyonel bir kulüp. Her şeyde, her faaliyetinde para ihtiyacı var. Para para para dememizin sebebi bu. Şirketleşme gerçekleşemezse, Arda Güler gibi bir futbolcunun sürpriz transferinden para gelmezse bu kulüp Eskişehirspor’un, Karabükspor’un yoluna girer. Hacizler, transfer yasakları, puan silme, sürekli küme düşme/düşürme, İstiklal Marşı, kapanış…

2 Beğeni

Bir an için yakın tarihimize gözatmakta yarar var diye düşündüm.

Günahıyla sevabıyla Kulübü 38 yıldır yöneten başkan vefat etmiş,
Tüzük gereği (3 ay içinde yapılması gereken) olağanüstü Genel Kurula gidilmiş,
Vefat eden başkanın oğlundan başka aday çıkmamış,
Böylece Başkanın oğlu yeni başkan olarak seçilmiş. Tarih 18 Şubat 2017
Bu arada belirtmekte yarar var yeni başkan Genel Kurula katılan 874 üyenin 709 unun oyunu alabilmiş,
İşte o gün yani 18 Şubat 2017 tarihli Genel Kurulda açıklanan bilançoya göre yeni başkan 60 milyon Türk lirası yani o günkü kurla 15 milyon 306 bin AVRO banka mevcudu ile Kulübümüzü devralmış. (Taşınmazları saymıyorum bile)
Yeni başkan sezonun kalan 3.5 aylık dönemini mevcut teknik kadroyla sürdürmüş ve takım ligi 8. bitirmiş.
2017- 2018 sezonuna gelindiğinde işler tersine dönmüş ve Gençlerbirliği uzun bir aradan sonra küme düşmüş.
Yeni başkan ve Yönetim Kurulu, Kulüp üyelerinin tüm ısrarına ve uyarılarına rağmen Olağan Genel Kurul toplantısını yapmaktan, bir anlamda hesap vermekten kaçmış,
Yeni Başkan ve Yönetim, yüksek ve hesapsız harcamaları göze alarak 2018-2019 sezonunda Takımı yeniden Süper Lig’e çıkarmış yani ağır bir bedel ödemeyi göze almış,
Takım yeniden Süper Lig’e çıkınca Başkan ve Yönetimin aklına daha önce yapmadıkları Genel Kurul’u Yapmak gelmiş,
16 Haziran 2019 tarihli Genel Kurula giden Kulüp üyeleri bir de ne görsün!!! Kasada para kalmamış, taşınmazlar yok pahasına satılmış.
Tek aday olmasına rağmen mevcut Başkan Genel Kurula katılan 382 üyeden 371 inin oyunu alarak yeniden Başkan seçilmiş,
2019 - 2020 sezonunda Takım ligi 12. bitirip kümede kalsa da Gençlerbirliği Külübü’nün küme düştüğü kötü bir sezon yaşanmış,
Hani Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir deriz ya işte tam da öyle olmuş ve 2020 - 2021 sezonunda bu defa takım da küme düşmüş,
Üstüne üstlük görev süresi dolmadan Başkan ve Yönetim Kurulu “bizden bu kadar” diyerek Olağan Üstü Genel Kurul kararı almış,
Genel Kurul öncesi mevcut Yönetim Kulübün borcunu 90 milyon lira olarak açıklamış,
10 Haziran 2021 tarihinde yapılan olağanüstü Genel Kurul’a 300 üye katılmış, 197 sinin oyunu alan M.Niyazi Akdaş yeni başkan olarak seçilmiş,
Yeni yönetim Genel Kuruldan 40 milyon lira borçlanma yetkisi almış,
Yeni Başkan seçildikten sonra verdiği ilk röpörtajda Kulübün borcunun 90 değil 137 milyon lira olduğunu açıklamış, Yani o günkü kur ile 13 milyon 085 bin AVRO,
Bu gün ise bu borcun 170 milyon lira olduğu, yine bu günkü kur üzerinden hesaplanırsa 9 milyon 714 bin AVRO ya tekabül ettiği görülmekte,

5 Haziran 2022 Pazar günü yapılacak Genel Kurulda üyelere dağıtılacak bilançoyu hep birlikte göreceğiz.

Şimdiiiiiii, soru şu; Alt yapısıyla, üst yapısıyla devasa bir işletme olan Gençlerbirliği Spor Kulübünü
bankada 15 milyon 306 bin AVRO su varken devralıp, takımı 4 senede iki kez küme düşürüp 13 milyon 085 bin AVRO da borç yapıp gidenler, yani 15.306.000 + 13.085.000 = 28 milyon 391 bin AVRO yu harcayıp ortadan kaybolanlar, transfer yasağı dahil bu gün yaşadığımız her türlü sorunun müsebbibi değiller mi?
Böylesi bir mali tabloya rağmen ve yalnızca takımıyla değil sahip olduğu değerleriyle birlikte küme düşen bir kulübün yönetimine talip olanlara bizlerin de destek olması gerekmez mi?
Gecesini gündüzüne katıp asırlık Gençlerbirliğini yaşatmak için çaba sarfedenlere aklımızın, vaktimizin yettiği oranda destek olmak yerine “yönetemediler, hiç bir doğru hamle yapamadılar, hiç bir planları yok” demek yapıcı eleştiri sayılır mı?

“Bu benim fikrim, ben böyle düşünüyorum” diyenlerin somut çözüm önerilerini alt alta sıralaması gerekmez mi?
“Kulüpte mali yönden denge kursunlar, özellikle yüksek ücretli futbolculardan kurtulsunlar” demek le çözüm önerilerimizi sunmuş mu oluyoruz. Bu dediklerinizin yapılmadığını mı düşünüyorsunuz?

Ben de anlamakta zorlanıyorum.

3 Beğeni

teşekkür ederim bu kadar güzel açıkladığınız için.

kadronun durumu bu ise, şirketleşme niye? puan silme en kötüsü küme düşürme çok ağır cezalar biz o kadar ağır bi durumda değiliz. transfer yasağı bir sene kendini kotara kotara ilerlersen kaldırılabilecek bir ücret. hadi 1.5 sene diyelim. madem gelirler az, giderler çok.

baktım, altyapıdan bi sürü topçu var. doğru düzgün oynamamışlar. umarım bu çocuklara şans verilir.

işin komik tarafı, önceden de belirtiğim gibi daha yönetime gelir gelmez şirketleşmeden söz ediliyor oluşuymuş.

kadro dediğiniz gibiyse

  • 1 sene lig de kalmaya uğraşırız.
    +sözleşme uzatanı uzatırız.
    +17-20 yaş aralığı 3 5 sene sözleşmesi olan en az 3 oyuncuyu takıma kazandırırız
    +rotasyona rn az 3 böyle oyunvu sokarız
    +ilk adım transfer yasağını kaldırmak gerekirse 1.5 sene de. 1 senede de rahatça kalkar o yasak.
  • mevcut verilen yüksek maaş varsa ne olursa olsun kurtulmak zorundayız.
    +maaş olarak iyice küçülmeye gitmeliyiz
  • asla 1.lig hayalleri kurmamalıyız.
  • 3-4 sene buradayız kafasına göre hareket etmeliyiz
  • zamanı ihtiras için değil, toparlanmak için kulanmalıyız

Değerli arkadaşım, bizim için çok yüksek sayılabilecek bir borcu ciddi bir borç yönetimi ile döndürerek azaltmaya çalışmak durumundayız. Yönetimin de yaptığı bu. Şu anda sadece transfer yasağının kaldırılması için yaklaşık 65 milyon liraya ihtiyaç var. Transfer yasağı kaldırılamazsa ve futbolcu borçları ödenmemeye devam edilirse ya da yapılandırılamazsa FIFA’dan önce puan silme, sonra küme düşme cezaları gelecek. Yani bu borçlar ödenmek zorunda. Dikkat ederseniz borçlar euro bazında azalma eğiliminde. Ama artık sıcak para kaynakları tükenme noktasında. Bu kulübü yönetmek para varken çok kolaydı, şimdi para olmadığı gibi üstüne bir de borç var ve yönetmek çok zor, çok büyük özveri gerektiriyor. Söylemek istediğimiz şey bu. Yoksa sizin söylediğiniz şeylerin çoğu yapılıyor zaten. Transfer bütçesi, geçmiş yıılarda Jailton’a ödenmiş gösterilen imza parasına yakın bşr rakam ve transfere geç başlandığı halde oldukça isabetli transferler yapıldı. Şu anda transfer yasağına rağmen elimizde geçen sezondan gelen bir ilk 11 var. Ama çoğunun sözleşmesi 2023’te bitiyor. Yenilemek için para lazım. Perişan bir altyapı teslim alındı, buna rağmen Übeyd, Metehan, Gökhan Gül, Aksel, Musa, Abdullah, Belyaev gibi gençler ilk 11’de oynayacak şekilde takıma kazandırıldı. Sonuçta başkan ve yönetim bu girdaptan bir çıkış yolu arıyor ve bunun da şirketleşme ile gerçekleşeceğini düşünüyor. Bizim gibi birçok taraftar ve üye de aynı görüşte. Ancak bir başkan adayı çıkar da mantıklı bir şekilde şirketleşmeden bu borçların altından kalkacağını söyleyip üyelerin güvenini kazanırsa bunu ben de dahil birçok taraftar ve üye destekler.

2 Beğeni

teşekkür ederim bu kadar güzel açıkladığınız için.

kadronun durumu bu ise, şirketleşme niye? puan silme en kötüsü küme düşürme çok ağır cezalar biz o kadar ağır bi durumda değiliz. transfer yasağı bir sene kendini kotara kotara ilerlersen kaldırılabilecek bir ücret. hadi 1.5 sene diyelim. madem gelirler az, giderler çok.

baktım, altyapıdan bi sürü topçu var. doğru düzgün oynamamışlar. umarım bu çocuklara şans verilir.

işin komik tarafı, önceden de belirtiğim gibi daha yönetime gelir gelmez şirketleşmeden söz ediliyor oluşuymuş.

kadro dediğiniz gibiyse

  • 1 sene lig de kalmaya uğraşırız.
    +sözleşme uzatanı uzatırız.
    +17-20 yaş aralığı 3 5 sene sözleşmesi olan en az 3 oyuncuyu takıma kazandırırız
    +rotasyona rn az 3 böyle oyunvu sokarız
    +ilk adım transfer yasağını kaldırmak gerekirse 1.5 sene de. 1 senede de rahatça kalkar o yasak.
  • mevcut verilen yüksek maaş varsa ne olursa olsun kurtulmak zorundayız.
    +maaş olarak iyice küçülmeye gitmeliyiz
  • asla 1.lig hayalleri kurmamalıyız.
  • 3-4 sene buradayız kafasına göre hareket etmeliyiz
  • zamanı ihtiras için değil, toparlanmak için kulanmalıyız

yanlışıkla bi üsteki,gönderiyi düzenlemişim. onu geri getirebiliyor musunuz?

1 Beğeni

Yorucu bir kongreyi geride bıraktık. Camiamız için güzelliklere vesile olacağını umuyorum. Bugün bir konuşma yapmak için hazırlanmıştım ama kongrenin seyri, konuşmamı yapmak için uygun olmayacak şekilde gelişti. Kongreyi uzun uzun konuşuruz ama sıcağı sıcağına konuşma metnimi burada paylaşmak istiyorum:


Gençlerbirliği’ne gönül vermiş herkes için yıpratıcı dönemler yaşıyoruz.

Kolay değil, 100 yıllık bir kulübüz, ama bu 100 yılın 40 yılını, acısıyla tatlısıyla bir kişi ve ailenin kontrolünde geçirmişiz. Bu 40 yılın son 15 yılında acılar, tatlılara ağır basmaya başlamış, her anlamda geriye gitmişiz.

Biz geriye giderken, dünya futbolu, ülke futbolu, ülkemizin ekonomik, sosyal ve siyasi atmosferi önemli dönüşümler geçirmiş, geçirmeye de devam ediyor. Ama biz bu dönüşümlere uyum sağlayacak modern ve kurumsal bir yapıya kavuşmayı bırakın, mevcut atıl yapımızda inat etmişiz, muhafazakâr davranmışız. Bunu da 100 yıllık koca Gençlerbirliği camiasını yok sayarak, demokrasiyi, katılımcılığı, hakkı, hukuku bir kenara koyarak yapmışız. Bazen perde önündeki bazen perde arkasındaki isimlerin bu kulüp üzerinden rant devşirmesine imkan vermişiz.

3 sezonda iki kez küme düşmüşüz. Olabilir. Küme düşmek de küme çıkmak da bu oyunun doğasında var. Ama puan cetvelinden düşmenin yanında, kötü ve art niyetli bir yönetimle finansal olarak ve saygınlık olarak küme düştük ki, Gençlerbirliği taraftarları arasında asıl kaygı uyandıran şey bu erozyonlardı.

2020-2021 sezonunda Gençlerbirliği sevdalıları çok kahramanca bir mücadele gösterdiler. Gençlerbirliği’nin geçmişine ve geleceğine sahip çıktılar, inisiyatif aldılar. Her konuda anlaşamasalar bile, bu kulübün bir ailenin kulübü olmadığını, ondan çok daha büyük olduğunu gösterdiler.

Elini taşın altına koyabilecek insanlara cesaret verdiler ve o isimlerin başında gelen Niyazi Bey de bu çağrıyı cevapsız bırakmadı.

Şu anda Gençlerbirliği camiası olarak bir “hatırlama” ve “hafıza tazeleme” döneminden geçiyoruz. 40 yıldır hafızamızdan silinmeye yüz tutan “biz bir camiayız, büyük ve köklü bir camiayız” gerçeğini hatırlamaya, camiamızı harekete geçirmeye çalışıyoruz.

Dibe doğru çaresizce süzüldüğümüzü düşündüğümüz bir dönemde hem camia olarak gösterdiğimiz sebat ve mücadele hem de böylesi dip bir durumda bile Niyazi Bey ve ekibi gibi bir yönetime sahip olabilmemiz, bu gerçeğin en güzel kanıtları.

Biz bir camiayız. Son dönemin GDO’lu kulüplerine benzemeyen, büyük, köklü ve cumhuriyetle yaşıt bir camiayız.

Her şeyden önce, bu gerçeği cebimize koyalım, bu mücadelemizi hatırlayalım ve hepimiz, önce kendimizi, sonra da tüm Gençlerbirliği camiasını tebrik edelim.

2021-2022 sezonundan hepimizin farklı beklentileri vardı. Dibi görmüş umutlarımız, kongre sonrası canlandı. Sahadaki oyun ve puan cetvelindeki konumu saatlerce konuşabiliriz ama Gençlerbirliği tarihinde yeni açılan bu dönemi konuşmak için çok yanlış bir başlangıç noktası olur.

Kulüp ve camia olarak içinde bulunduğumuz durum, tek maçlık, tek sezonluk ateşli ama kısır tartışmaların ötesinde olmalı.

  • Dönüşen ülke futbolu ve ülke sporunda Gençlerbirliği için nasıl bir rol tahayyül ediyoruz?
  • Kulübümüzün, şahıslara bağımlı olmadan, ilelebet kurumsal bir yönetime ve mevcudiyete sahip olması için atmamız gereken adımlar neler olmalı?
  • Gençlerbirliği gibi kendine has ve sadece Ankara’da değil tüm Türkiye’de alıcısı olan bir kurum ve marka için başarılı bir kurumsal iletişim stratejisi için neler yapabiliriz?
  • Ankara’nın cumhuriyetle yaşıt modern yüzü olarak, altyapımızı, kadın futbol takımımızı, salon sporlarındaki varlığımızı nasıl ilerletmeliyiz?

Geçtiğimiz sezon, başta yönetim olmak üzere tüm camia için, sevabıyla günahıyla bir ısınma dönemiydi. Kurumsallığı ve demokratik katılımcılığı artırmak için çok klas adımlar da gördük, ama öte yandan acemilikler de gördük. Şimdi, bu kulübü 2022-2025 yılları arasında, kulübün 100. yılını da kapsayacak şekilde yönetecek bir yönetim seçeceğiz. Bu dönemde, yukarıda sıraladığım sorular ve benzerlerinin camia olarak önceliğimiz olması gerektiğini düşünüyorum.

Buradan 100. Yılımıza girerken hem yönetime hem de camiaya birer çağrıda bulunmak istiyorum.

Sayın Başkanım, 100. Yılımızda tekrar süper lige dönecek bir sportif başarıyı göstermek tüm Gençlerbirliklileri mutlu edecektir. Ancak bu durumun üzerinizde bir baskı oluşturmasına ve olası bir kötü senaryoda kulübün sonraki sezonları için yük yaratacak kararlara lütfen izin vermeyin. 100. Yılımızda süper lige dönmek zorunda değiliz. Gençlerbirliği olarak varlığımız buna bağlı değil. Bir vizyon ve proje dahilinde, daha küçük ama sağlam adımlarla ilerlemek daha doğru olacaktır. Bu vizyon ve proje, bizi 100. Yılımızda süper lige çıkarırsa ne ala! Ancak biz yaşamaya, var olmaya, ilerlemeye, dönüşmeye ve gelişmeye odaklanmalıyız.

Öte yandan, Gençlerbirliği camiası olarak, önümüzdeki bu 3 senelik dönemde, yönetime desteğimizi hissettirmeliyiz ve hepimizi memnun edecek çıktıları mümkün kılacak pozitif bir atmosfere katkıda bulunmak zorundayız. Önceki yıllardan taşımaya devam ettiğimiz paranoya ve kaygılarımız var, evet. Ama eleştirilerimizin yıpratıcı ve yıkıcı olmamasına, yol gösterici olmasına dikkat etmeliyiz. Aksi durumda camiamızı zehirli bir gaz bulutuna hapsedeceğimizi ve bu gaz bulutunun içinde, var olmanın, olumlu çıktılar yaratmanın, Gençlerbirliği taraftarlığından keyif almanın mümkün olmayacağını unutmamalıyız.

5 Beğeni

Eline sağlık Erdemciğim, ne güzel yazmışsın.

Bitirdiğimiz sezondan kalan güzel bir çekirdek kadro var ama uzun lig maratonunda yeterli olmaz. Mutlaka takviye gerekiyor. Altyapımız çok kötü durumda, oradan şu anda 1. Lig düzeyinde oyuncu çıkarmak çok zor. Ayrıca transfer yasağı bir başlangıç. Borcu ödeyememe ya da yapılandıramama sürerse maalesef puan silme ve küme düşme cezaları gelecek. Sıkışmış durumdayız yani. Borçlar sıkıştırmasa ne biz ne başkan, kimse şirketleşmeyi düşünmez bile.

oynayacaksın. oynatmadan da, oynatmayarakta bilemezsin.

bakın bal liginde oynayamaz denilen soner 1.lig de ilk üç sabaşı veren takımın as isimlerinden.

baktım kadroya, genç milli takımlara seçilen oyuncular var. doğru düzgün tecrübe kazandırılmamış.

eğer hiç transfer yapılmazsa, mevcut fazla maaşlardan kurtulursak, o borçlar ödenmeyecek mi?

  1. Liyin geliri nedir? 60 m tl ödenenez mi? futbol için düşük rakamlar bunlar.

öğrenmek istediğim iki önemli nokta var;

puan silmeyle nasıl ve ne gibi durumda karşılaşıyoruz?

küme düşme cezası alacağımızı sanmasam da, yine nasıl ve ne gibi durumda karlılaşıyoruz?

1 Beğeni

Bu ligin gelirleri çok düşük. Ek gelir şart. Genç futbolcular tecrübeliler arasında birer ikişer oynayarak katkı sağlayabilirler ama bu ligde deneyimli futbolcu oynatmak şart gibi. Ayrıca altyapı çok sıkıntılı durumda, bu sezon oradan A takım dğzeyinde oyuncu çıkmadı maalesef. Başkan ve yönetim geleceğimiz olan altyapıyı güçlendirmek için çok uğraşıyor. Puan silme ise yasağın durumuna ve yasaklı kulübün tavırlarına göre uygulanan bir ceza. Miktarı FİFA nasıl belirliyor, bilemiyorum.

2 Beğeni

o zaman puan silme cezası da uzak bize. eğer borçları yükseltmezsek? amaç bu olmalı değil mi zaten.

mevcut kadro da genç oyuncular var zaten. milli takımlara seçilen. sizinde anlatığınız gibi kazandırılmış gençler varsa, kimya’yı buna göre şekillendirmek gerekiyor. potansiyelli oyuncu oynatmak, sözleşmeleri tutmak, dğşük maaş bütçesi gibi.

bursaspor 2 3 senedir genç oyuncularla oynadı. ve play-off bile yaptılar. keza bolu da öyleydi diye anımsıyorum.

gördüğüm, anladığım kadarıyla, bir üst lige çıkılmak isteniyor. bu kulübün geleceğini yine riske atmak demek oluyor.

ve yine anladığım kadarıyla kalıplaşmış bir düşünce oturmuş üyelere de yönetime de. 1 senedir bunlar konuşulduğuna göre.

hem ligin hem öte berinin geliri
nedir acaba? üyelere böyle bilgiler verildi mi? mevcut maaş ne kadar ödeniyor? (futbol takımına)
puan silme cezasının bize uzaklığı-yakınlığı nedir?

gibi kritik sorular sorulduysa öğrenmek isterdim.

1 Beğeni

Camia muhasebesi kongre muhasebesiyle devam ediyor.
Kongrede yaşanan şeyler, gördüğümüz manzaralar çok acayip. Gençlerbirliği kongre kürsüsü kimsenin sahnesi olmadığı gibi; oraya çıkan herkesin hem genel kurula katılan kongre üyelerinden, hem de divandan gerekli saygıyı görmesi gerekir.

Bir konuşmacının konuşmasının ardından “padişahım çok yaşa” diye bağıran yaygaracının bile o kürsüye çıktığında konuşmasına izin verilmeliydi. Öte yandan konuşulan gündem maddesi sınırlarında kalması konusunda divan kararlı bir duruş sergiledi. Bu şekilde bir mudahale elbette normaldir (ki zaten konuşturulmayan zat tamamen gündem maddesinin dışında dolaşan, kendisine has ironik bir üslupla takılıyordu) ama süreyle sınırlamak ve konuşturmamak kesinlikle doğru olmadı.

4 Beğeni

beyler üsteki sorular soruldu mu kongre de ya da böyle bilgiler verildi mi. sanırım buradaki herkes üye.

1 Beğeni

Genel kurula sunulan son bilgiye göre futbolculara olan borçlar yaklaşık 56 milyon lira. Döviz artarsa, lira cinsinden artacak. Çünkü çok büyük bölümü Süper Ligde oynamış olan futbolculara olan FIFA’lık borçlar. Transfer yasağını kaldırmak, puan silme ve küme düşürme cezalarına maruz kalmamak için bu borçların yapılandırılması veya ödenmesi gerekiyor.