21/22 14. Hafta Gençlerbirliği - Bursaspor

1 Beğeni

1-0 öndeyiz, dk 81, skora rağmen Metin Hoca’dan umudumu tamamen kestim

2 Beğeni

Üç puanın yanı sıra özellikle önümüzdeki maçlar için takım olarak sıkıntıyı üzerimizden atmamıza ve özgüvenimizi kazanmamıza katkı sağlamasını umduğum çok güzel bir galibiyet aldık. İkinci golde Lima’nın kaleye vurmak yerine arkadan gelen arkadaşına asist yapması da takdire şayan bir davranış. Hocamız Metin Diyadin’i ve futbolcularımızı kutluyorum.

Tuzlaspor maçında durgunluk ve donukluk Bursaspor maçında yoktu. Hem taraftar atmosferi çok iyiydi hem de Gençlerimiz daha kontrollü daha tempolu ve daha atak oynadılar. Takım taraftarın desteğini sonuna kadar hissetti ve karşılığını verdi. Özellikle doğu tribünündeki bandonun hem taraftara hem futbolcuya hem de o atmosferi yaşayan herkese çok olumlu bir etkisi olduğunu düşünüyorum.
Bu galbiyet hepimize kutlu olsun!

Şim-şek-ler!

1 Beğeni

2-0 kazanılmış bir maçtan sonra takımın özgüveninin yerine geldiğini ve sonraki maçı hevesle bekler halde olduğunu varsaymamiz gerekir. Ancak hala kimse ne yaptığını bilmiyor. Bizden kötü takımların bile bize oyun olarak hukmetmesini bekliyoruz. O yetenekli oyuncularımızın 1-0 dan sonra açılıp şuurlu bir oyun ortaya koyması beklenirken bizim ayaklarımız kilitleniyor.

1 Beğeni

Bu ligi bilen, bu lige göre oynayan futbolcumuz çok az. Benim bildiğim sadece Keremcan var. Ayrıca 1. Ligin etkin kaşarlarından hiç yok. Rakiplerimizin çoğu yıllardan beri bu ligde. Dolayısıyla biz bu lige göre top oynamakta zorlanıyoruz. Bu maçı kaybetseydik birçok bakımdan yıkıma uğrayabilirdik. O yüzden çok değerli bir galibiyet aldığımız düşünüyorum.

Ayrıca bazı taraftarlarımızın sosyal medyadaki mesajlarında gereksiz ve ölçüsüz bir kibir görüyorum; galibiyete sevinmemiz gerekirken bir taraftar değil de futbol eleştirmeni edasıyla rakipleri küçümsemek, teknik direktörü aşağılamak vs… Sadece bizim taraftarlarımız için değil neredeyse bütün takımların taraftarları için böyle. Bizimkiler Bursaspor’u zayıf diye küçümsüyor, Bursasporlular da Gençlerbirliği gibi üç maçtır gol atamayan “zayıf” bir takıma yenildikleri için kızıyorlar. Bütün teknik direktörler günah keçisi arayan taraftarların hedefinde… Gençlerbirliği taraftarlarının büyük çoğunluğu Özcan Bizati’yi çok severken, Bursaspor taraftarlarının büyük çoğunluğu beğenmiyor ve görevden alınmasını, yerine de Yılmaz Vural veya ona benzer birinin getirilmesini istiyor. Ankaragüçlüler, takımı liderliğe taşıyan hocayı yerden yere vuruyorlar. Futbolcular cin gibidir. Yönetim ve taraftarın gözünde kredisi bitmiş bir hoca onlara hâkim olamaz ve sözünü dinletemez. Şu anda sayın başkan hocamıza açık ve samimi desteğini göstermese, sosyal medyada ve tribünde sesi yüksek çıkan taraftarların zaten her maç sonu yerden yere vurdukları hoca bu kadar bile iş çıkartamazdı. Şunun da bilinmesini isterim ki, takımı toparlamak ve iyi bir yere getirmek için çok çalışan ve elinden geleni yapan hocamız Metin Diyadin, bunu başaramayacağını anladığı anda görevden alınmayı beklemez ve kendisi bırakır. Bu özelliğiyle de kovulmak ve geleceğe yönelik tazminat beklentisiyle çalıştığı takımı sabote etmek dâhil her türlü numarayı çeviren birçok teknik direktörden ayrılır. Maç anında ya da maç sonrası taraftarlar olarak oyunu değerlendirmek, tartışmak, eleştirmek gayet normal ve futbol oyununun güzelliği burada. Ancak alınmış bir galibiyetten sonra bile çok bilmiş ve kibirli ifadelerle hocayı aşağılamak, saygısızlık yapmak, istifasını istemek bana pek normal gelmiyor.

2 Beğeni

Eyüp’ten 4 gol yedikten sonra Adanaspor ile deplasmanda 0-0 berabere kaldık. Sosyal medyada bazı yorumlar: “Bu ligin en zayıf takımına gol atamadık. Adana’yı da yenemezsek kimi yeneceğiz?!”

Boluspor’u kendi sahamızda zor da olsa 1-0 yendik. Sosyal medyada bazı yorumlar: “Zayıf bir rakibi bile zor yenebildik. Boluspor yerine güçlü bir takımla oynasaydık, bu futbolla kesin yenilmiştik!”

Samsunspor ile deplasmanda 3-3 berabere kaldık. Sosyal medyada bazı yorumlar: “Bu kadar kötü bir Samsunspor’u yenmeliydik. Böyle yakaladığımız bir rakipten 3 gol yemek hiç iyi olmadı!”

Altınordu’yu kendi sahamızda 3-2 yendik. Sosyal medyada bazı yorumlar: “Altınordu zayıf bir takım. Böyle bir rakip karşısında bile zor galip geldik!”

Balıkesirspor’u deplasmanda 2-0 yendik. Sosyal medyada bazı yorumlar: “Balıkesirspor gibi çok zayıf bir takımı yenmeliydik zaten!”

Kocaelispor’u deplasmanda 2-1 yendik. Sosyal medyada bazı yorumlar: “Kocaelispor kalecisi Korcan’a dua edelim. Yoksa bu maç da hüsran olacaktı. Oyunumuz hâlâ sorunlu ve hocanın bunu düzeltme ihtimali pek gözükmüyor. İyi ki varsın Korcan!”

İstanbulspor’a kendi sahamızda 2-0 yenildik. Sosyal medyada bazı yorumlar: “İstanbulspor gibi bizden daha zayıf bir takıma yenildik. Bu Metin efendinin bir şey yapacağı yok. Hoca falan değil. Metin Diyadin istifa! Özcan Bizati ile anlaşmayıp hiçbir başarısı olmayan Metin Diyadin’i getirirseniz olacağı bu!”

Keçiörengücü’ne deplasmanda daha maçın başında penaltı kaçırıp 2-0 yenildik. Sosyal medyada bazı yorumlar: “Keçiörengücü bu ligin en zayıf takımı. Bu takıma bile yenildik. Metin efendi işte çıkardığın takım, oynattığın futbol bu kadar! Metin Diyadin istifa!”

Tuzlaspor’a kendi sahamızda yenildik. Sosyal medyada bazı yorumlar: “Bu Metin hoca değil. Biz ne zaman gol atacağız? Takım göz göre göre gidiyor. Yöneticilerimiz uyuyor mu? Bu Metin’e daha ne kadar tahammül edecekler! Ah Cavcav ah! Sağ olsaydı şimdiye kadar çoktan duruma müdahale edip Metin Diyadin’i göndermişti!”

Aynı puana sahip olduğumuz Bursaspor’u kendi sahamızda 2-0 yendik. Sosyal medyada bazı yorumlar: “Zayıf bir Bursaspor’u yendik. Oyunda hâlâ bir gelişme yok. Hoca çıkmış açıklama yapıyor, hâlâ bahane bulup yakınıyor. Metin Diyadin’le bu işin yürümeyeceği çok açık!”

Vesaire vesaire…

Bu arada Bursaspor taraftarları da sosyal medyada yönetimi eleştirerek, ligin en pahalı kadrosunu kurduklarını ama üç haftadır gol atamayan Gençlerbirliği gibi zayıf bir takıma bile doğru dürüst top oynamadan yenildiklerini, Özcan Bizati’nin hoca falan olmadığını ve gönderilmesi gerektiğini yazıyorlar. :blush:

1 Beğeni

Bu hafta Boluspor Eyüp’ü, Keçiörengücü Ümraniye’yi, Altınordu da Ankaragücü’nü yendi. Bu lig ölçeğinde zayıf takım yok. Takımlar puan cetvelinde şimdilik üst, orta ve alt sıralarda yer alıyorlar. Bu tablo lig sonuna kadar çok değişir, bu ayran daha çok su götürür. Öyle ki, lig sonunda ilk 6’ya da girebiliriz, söylemeye dilim varmıyor ama küme de düşebiliriz. Bu sezon böyle bir sezon… Özellikle ara transferde yasaklı olan takımların işi çok zor olacak. Onun için her maçı ciddiye almalı, hiçbir rakibimizi küçümsememeli, aldığımız her bir ya da üç puanın çok değerli olduğunu bilerek hareket etmeliyiz. Rakipleri küçümsemek, yenildiğimiz maçlarda üzüntümüzü ve hayal kırıklığımızı artırmaktan başka bir işe yaramaz. Yensek de yenilsek de hocayı sürekli olarak saygısızca aşağılamak, istifaya davet etmek, hepsi sosyal medyayı takip eden futbolcuları olumsuz etkileyebilir ve maç motivasyonlarını azaltabilir. Aynı şekilde futbolcuları da bireysel olarak aşağılamak tüm takıma olumsuz olarak yansır ve maç performanslarını olumsuz etkiler. Gençlerbirliği’ni seviyorsak taraftarlar olarak tribünde ve sosyal medyada tüm pozitif enerjimizi takıma yansıtmaya çalışmalıyız.

2 Beğeni

Necdet Abi, yukarıdaki üç yorumun üçüncüsünü tanen katılmakla birlikte ilk iki yorum için biraz farklı düşünüyorum.

  1. öncelikle yönetim ve teknik direktörün her başarısız sonucun ardından kadronun yetersizliği ve takımın zor kurulduğunu mazeretini bir tarafa bırakması şart. Oyuncu kalitemiz ve profili bence çok iyi. Belki alternatifler sınırlıdır ancak bunun yerine"alt yapımızda forma.almayi bekleyen onlarca canavar var" vurgusu hem takımı motive eder hem de kendini vazgeçilmez gören o sınırlı kadroya bir uyarı olur.
  2. Metin hocanın Gençlerbirliği’ne bağlılığı tartışılmaz. Bence de yeri geldiğinde kendi de bırakıp gitmeyi bilir. Ancak hocamız çok tecrübeli olmasına rağmen zaman zaman oldukça pasif duruyor. Özellikle oyuncu değişikliği ve risk alma konusunda çok tutucu davranıyor.
  3. sosyal medyada takımın yönetimin açığını kollayan ve adeta belediye yıkım ekibi kıvamında isimler var. Eleştiriler acımasız. Ancak doğruluk payı olan eleştirilere de aman takıma zarar gelmesin diyerek yokmuş gibi davranmak daha büyük sorunlara yol açabilir.
    Küme düşme hattı ile olduğu gibi, play-off ile aramızda üç puan fark var. Bu sene bu ligi ilk on içinde bitirmek en büyük başarı olacaktır.
    Ligin başında hiç ümidim yoktu kadrodan çünkü hemen hemen hiç birini tam anlamıyla tanımıyordum. Ama şimdi görüyorum ki oyuncuların kumaşı çok iyi Ben bu kadronun çok daha iyisini yapacağına eminim. Yeter ki moralimiz bozulmasın.
1 Beğeni

Yazdıklarına katılıyorum Ateşoğul. Benim de düşüncelerim aşağı yukarı böyle… Ama forumu da biraz hareketlendirelim diye yazayım biraz.

  1. Kadronun yetersizliği ve takımın zor kurulduğu mazeretini sanırım taraftar camiasında beklentiler çok yüksek olduğu için biraz frenlemek amacıyla kullanıyorlar gibi geliyor bana. Örneğin başkan bir röportajda, hedefimizin yedincilik olduğunu ama ilk 6’ya girersek de çok sevindirici olacağını söyledi. Hedef olarak ilk 6’dan özellikle bahsetmediğini düşünüyorum. Birkaç kez de belirttiğim gibi, ligin en ucuza mal edilmiş kadrolarından biriyiz, kadromuz bu lig ölçeğinde oldukça genç ve çok handikabımız var. Kadroyu geç oluşturduğumuz ve çalışmalara geç başladığımız için uyum sorununu çözmekte zorlanıyoruz. Ama taraftarların beklentisi yüksek olduğu için her maç sonrasında yoğun eleştiriler ve sanki teknik adam değişikliği sihirli bir değnekle sorunları çözecekmiş gibi bir hava var. Oysa ciddi bir transfer yasağı almış bir kulübüz. Muhtemelen ara transfer dönemini boş geçireceğiz ve bu yüzden kıran kırana bir mücadelenin bizi beklediği ikinci yarıda çok sıkıntılar çekeceğiz. Başkanın ve hocanın açıklamalarına biraz da bu gözle bakmak yerinde olur diye düşünüyorum.

  2. Metin hocanın eleştirilmesinde bence de bir sorun yok. Tabii ki eleştirilmeli. Futbolun doğası böyle ve güzelliği de burada… Körü körüne bir hocaya bağlılığı savunmuyorum. Ama taraftarlar olarak eleştirilerimizi uygun bir üslupla yapmalıyız / yapabiliriz. Bu taraftar aleminde bunu en iyi yapabilecek olanlar da Gençlerbirliği taraftarlarıdır. Eleştirilerde taraftar değil de bir futbol eleştirmeni edasıyla sanki hocadan daha bilgiliymiş gibi onun mesleki tecrübesini görmezden gelen ve yok sayan, babası ya da ağabeyi yaşındaki hocaya asker arkadaşıymış gibi adıyla hitap ederek saygısızca küçümseyip aşağılayan ifadeleri ben Gençlerbirliği taraftarına yakıştıramıyorum. Kişisel görüşüm, hocanın hem mali hem de sportif açıdan bu zor ve sıkıntılı dönemde görev almasındaki en büyük etken Gençlerbirlikli olmasıdır. Hepimiz de çok iyi biliyoruz ki, hoca başaramayacağını anladığı an çok geç olmadan görevi kendisi bırakır zaten. Kişiliği böyle çünkü.

  3. Evet, yeter ki moralimiz bozulmasın. Puan cetvelinde çok kritik bir yerdeyiz. Taraftarlar olarak başkan, yöneticiler, hoca ve futbolcuların sosyal medyayı takip ettiklerini ve olumlu ya da olumsuz etkilenebileceklerini de düşünerek yapılan yapıcı eleştiri ve önerilerin bu zorlu dönemi hasarsız ya da az hasarla atlatmamıza katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Bu arada takımların taraftarları hocalarına taktıklarında hep bu görseli hatırlarım. Bilgisayarda yeni bulabildim. :yum:

Necdet Abinin dedikleri üzerine birkaç şey ben de eklemek istiyorum.

Bence en önemlisi şu, Metin Diyadin başarısız olabilir. Bana göre başarısız. Ancak Metin Hoca şu ana kadar ki duruşuyla en fazla “başarısız” olabilir. Kendisini bundan fazlasıyla suçlamak ayıptır. Ayrıca başarısızlığı da görecelidir. Yorum yaparken, Bir başkasının yeterli olduğunu düşünebileceğini unutmamak gerekir. Herkesin bir futbol anlayışı var. Erkan Sözeri ile alt ligde oynadığımız dönemde 8 maçta 8 galibiyet alırken, alkaralar yayınlarında hocayı eleştiriyorduk mesela… Ancak sosyal medyadaki yaklaşımlarda şöyle bir sorun var: davranış ve temsil olarak hiçbir sorunu olmayan, açıklamalarında rahatsızlık verici hiçbir şey olmayan, duruşuyla ve taraftarlığıyla Gençlerbirlikliliğine ve futbol adamlığına halel getirmemiş Metin Hoca’ya, ■■■■■■■■■ muamelesi yapamayız. Ya da başarılı olur/ başarısız olur, enkaz devralmış yönetime Murat Cavcav yönetimi muamelesi yapamayız. Bunu anlamamız gerekiyor. Belli bir saygı seviyesinde isteğimiz eleştiriyi yapacağız elbette…

Bir de kulüp çevresinde bazı kişiler manipülasyonla yönetimi yıpratmaya çalışıyorlar. Bunların başında Hakan Kaynar var. Daha ilk genel kurulda yönetime karşı kötü niyetli ve taraftarları ayrıştırıcı bir tutumla konuşma yapmıştı. Açtığı twitter hesabında da sürekli yönetim, takım, teknik direktör, kulüp personeli ile ilgili manipülasyona devam ediyor. Gençlerbirliği taraftarı Hakan Kaynar ve onun gibi kulüp etrafında olan, yanıltıcı bilgi veren, belli insanlar hakkında sürekli manipülasyon yapan insanlara karşı da uyanık olmak zorundayız. Yakın zamanda Gençlerbirliği’nin farklı taraftar gruplarından insanlar arasında bir tartışma çıktı. Ben de whatsapp grubundaki yazışmalarla bu tartışmadan haberdar oldum. Sonradan Necdet Abinin ve Karşı Taraf tribününden bir kadın taraftar arkadaşımızın yazdıklarını, arkadaşlarım bana ulaştırdı. Hem Necdet Abi, hem de diğer arkadaşımız çok haklı şeyler söylemişler. Gençlerbirliği tribünü küfrün, şiddetin, cinsiyetçiliğin yeri değil! Diğer tribünlerde normal olan birçok şey burada tepki görür. Başka tribünün normali, burada anormal olabilir. Ben ilave etmek istiyorum: Gençlerbirliği tribünü şiddetin, küfrün, cinsiyetçiliğin yeri olmadığı gibi, yalanın, iftiranın, dedikodunun da yeri değildir. Çevremizde yalandan, iftiradan, dedikodudan beslenen insanlarla, küfürden ve şiddetten beslenen insanlar arasında hiçbir farklılık yok. Hepsine karşı uyanık olmamız gerekiyor. Bu insanlar ürettikleri dedikodularla, iftiralarla ve yalanlarla; teknik kadroda yer alan insanların da verimliliğini azaltıyorlar. “kankacılık” “profesyonellerle çalışmamak” gibi bulanık ifadelerle insanları hedef alıyorlar. Biz bu yalan çemberinin içinde olmadığımız için konuşulanlardan haberimiz olmuyor ama biraz araştırınca, taraftar kılığındaki manipülatörlerin, Hacettepespor’dan tutun da Gençlerbirliği camiasına kadar her şeyin içinde oldukları, çalışan hemen herkesle ilgili çeşitli suçlamalar ve dedikoduları, hiçbir fikri ve bilgileri olmadıkları halde oradan oraya taşıdıklarını öğreniyoruz. Bu insanlara da asla prim vermememiz gerekiyor.

Tüm bu kötü niyetli insanların arasında, yine de takımın sahada takım gibi göründüğü ve iyi futbol oynadığı bandırmaspor maçını keyifle izledim. Bursaspor maçı skora rağmen beni tatmin etmemişti ama Bandırmaspor maçında gerçekten iyi futbol oynadık. Bundan sonraki maçlarda da aynı oyunu oynamamızı diliyorum.

1 Beğeni