En son Denizli’ye karşı ne zaman kazandığımızı hatırlamıyorum. En büyük avantajımız Mustafa Yumlu ve Rodallega’nın oynamıyor oluşu
Uzun zamandan beri yenemediğimiz Denizli’nin puan cetvelinde 15 puanla düşme hattında olması bu maçın bizim için önemini bir kat daha artırıyor. Tam 6 puanlık maç, yenersek puan farkını 8’e çıkaracağız, yenilirsek puan farkı 2’ye inecek ve yine korkulu rüyalar görmeye başlayacağız. Tek maçlı bir final havasında oynayıp çok iyi mücadele etmemiz lazım. İnşallah bu sefer kazanırız.
Denizli’yi en son ne zaman yendik ben hatırlamıyorum.
Denizli takım olarak tam oturmamasina ve puan olarak iyi bir yerde olmamasına rağmen zor maç. İkinci bir 3 maçlık seriyi yakalarsak yukarılari konuşuruz, aksi halde aşağıdaki maçları izleriz.
Kalan maçlarımız Denizli, Erzurum (D), Menemen ve Ümraniye(D)
Hani “maç maç bakıyoruz” diye bir klişe var ya ben de bu klişeye uyarak
önümüzdeki maça bakıyor ve eksiklerimize rağmen 3 puan görüyorum.
Uzun zamandan beri yenemediğimiz Denizlispor karşısında dar kadro ve gençlerimizle çok güzel ve önemli bir galibiyet aldık. İlk 6 için biz de varız dedik. Hocamızı ve futbolcularımızı kutluyorum.
Kadro oldukça eksikti. Golü atmakta oldukça zorlandık. Ne yalan söyleyeyim, beraberliğe hazırlamıştım kendimi. Neyse ki gençler gerçekten var gücüyle oynadılar. Arda, Metehan,Ömurcan, Musa,Gökhan Sami. 5 altyapı bir de Ubeyid 6. Gökhan Gül de çok güzel oynadı.
Bu zor zamanlarda kazanmak çok önemli.
Aksel tam bir Anahtarmış meğer. Eleştirsek de Lima oyunu ileriye yıkan elemanmiş. Umarım bundan sonra hiç eksik kalmaz takım.
Artırıyor ve bir üç puan daha diyorum 
Bu arada maçı kazanmamız ilk yarının son saniyelerinde attığımız nizami golü vermeyen hakemin hatasını da telafi etmiş oldu. Maçı kazanamasaydık, hakemin saymadığı gole çok üzülecektik. Elbette hakemler de hata yapabilir. Ama hakemlerimiz mesleklerinde başarılı olmak ve ilerlemek, uluslararası başarılara ulaşmak istiyorlarsa sonuca etkili hata yapmamak için çok dikkatli olmalı, pozisyonları doğru değerlendirmeye ve maçı en az hatayla tamamlamaya çalışmalıdır.
Bandırma’da rakibine iki tane haksız penaltı verilsin; Denizli’ye karşı ilk yarıda golün, ikinci yarıda penaltın verilmesin ama bu iki maçtan 6 puan al! Resmen “biz bu oyunu bozarız” çıkışı! Sahadaki oyunda hala eksiklerimiz var ama Gençlerbirliği her şeyden güzel! Bu hafta rakip gerçekten hiç üstümüze gelecek gücü olmayan bir rakipti ama kendi 1. bölgelerinde çok iyi kapandılar. Biz de set oyununda, rakip ceza sahasının etrafını iyi parselledik ama içeriye oyuncu sokamadık. Bence bunun en önemli sebebi lima’nın eksikliği ve yerine oynayan Dymtro ve Tschibolanın iki 8 numara gibi oynamalarıydı. Ceza alanına hiç koşu yapmayıp, topu hep ayaklarına istediler. Halbuki en azından tschibola sette Gökhan’ın yanına girebilirdi.
Oyun 2. bölge ile 3. bölge arasına sıkıştı. Maçı izlerken tek şansımız duran top ya da şapkadan tavşan çıkaracak bir 10 numara -belyaev- diye düşündüm. Duran topta Gökhan, Arda ve Mete’nin aynı anda sahada olması şansımızı arttırıyordu. Lua Lua oyuna girince solda adam eksiltmeye başladık ama ceza sahası hala bomboştu. Soldan yapılan ortaları sağ taç çizgisinden Ömürcan alıyordu. Hoca Santi hamlesiyle iyi iş yaptı. Barış sette çok etkili değil. Santi girince -ki geç girdi- sağda da rakibi eksiltti ve iki kanattan da yüklenmeye başladık. Yalnız hala içeride Gökhan tek başınaydı. kalabalık geldiğimiz bir duran topun dönüşünde, üç savunma oyuncumuz da içerideyken Lua Lua numarasını yaptı, çok da güzel ortaladı.rakip ceza sahasında Arda, Gökhan Gül ve Mete aynı anda varken ve iyi bir kanat organizasyonu gelmişken, tam gol olması gereken pozisyonu bulduk. 6 altyapı oyuncusuyla sahaya çıktığımız bir maçta üç puanı almak ne olursa olsun çok güzel! Ancak Metin Hoca yine çok geç yaptı değişiklikleri. Puanlar gitseydi Belyaev’in oyuna alınmamasına bağlardım. Santi-Barış ve Musa-Lua Lua hamleleri 10ar dakika önce olsaydı, zaten sıkıştırdığımız Denizli’yi çok daha önce çözebilirdik. Metin Hoca “pozisyon vermeyelim gerekirse az pozisyona girelim” düşünmüş gibi geldi bana… Sonuçta hakemi de, rakibi de yendik. Profesyonel-amatör, iş bilir-iş bilmez, emeği olan herkesin emeğine sağlık.
ileride oynayan ve sahaya hep İlk 11 de çıkan 3 oyuncumuzun olmadığı bir maçtan stoperimiz Metehan’ın kafa golüyle 3 puan almak çok güzel oldu. ( Nasıl cümle ama)
Ayrıca ACEMİ HAKEM az daha skora tesir etmiş olacaktı ki çocuklar buna da izin vermedi.
Dün akşam yapılan son antrenmanın bir bölümünü Polates ile izleme fırsatı bulmuştuk. Oyuncular çok istekliydi. İzlediğimiz bölümde Musa’nın bir kafa şutu direkte patlayınca “şimdi önemli değil, maçta gol olsun” temennisinde bulunmuştuk. Netekim gol oldu, çok güzel oldu.
Gerçekten de yıllardır yenemediğimiz bir rakibe karşı zorunluluktan da olsa ilk 11’de altı altyapı oyuncusuyla sahaya çıkıp kazanmak çok sevindirici ve bu galibiyet içinde bulunduğumuz son derece zor şartlarda geleceğe yönelik umutlarımızı artırıyor. İlk 4 maçta sadece 1 puan (maç başına 0,25 puan) alabilmiştik. Sonraki 11 maçta ise 22 (maç başına 2 puan) aldık. İlerleyen haftalarda maç başına 2 puan ortalamasını devam ettirebilirsek zirve mücadelesine ortak oluruz. Önümüzdeki Erzurum, Menemen ve Ümraniye maçları bu bakımdan çok önemli. Özellikle ilk 6’da yer alan ve şu anda ilk 2 için mücadele eden Erzurum ve Ümraniye deplasmanlarından iyi sonuçlarla dönersek, ligin ikinci yarısında kendimizi bambaşka bir mücadelenin içinde bulabiliriz.
Galibiyetler üst üste gelince yükselmeye başladık yine. Taraftarlık da böyle bir şey işte. 
Çok ilginç bir sezon yaşıyoruz. Bugün Keçiörengücü’nün kendi sahasında Bandırmaspor’u yenmesiyle küme düşme barajı 17 puana çıktı ve 23 puanlı ilk 6 ile 17 puanlı küme düşme hattı arasındaki puan farkı 6’ya düştü. Bu 6 puanlık fark bölgesinde tam 11 takım var. Böyle devam ederse çok zor bir lig olacak gibi görünüyor. Bugün ilk 6 için oynayan takımlardan bazıları bir anda kendilerini küme düşme hattında bulabilir, küme düşme hattındaki takımlardan bazıları da ilk 6 mücadelesine ortak olabilir. Alınacak her galibiyet, her beraberlik çok değerli. Daha önce de yazdığım gibi bu sezon TFF 1. Lig ölçeğinde zayıf takım yok. Küme düştü gözüyle bakılan Balıkesirspor bile çok iyi mücadele ediyor ve üst üste alacağı iki galibiyetle kümede kalma umutlarını lig sonuna kadar sürdürebilir. Bu nedenle hiçbir rakibi zayıf olarak nitelendirmeden maç maç ilerleyerek çok çalışmalı ve çok iyi mücadele etmeli, mümkün olduğunca sakatlanmamak, pozisyon dışı kart görmemek ve oyun dışı kalmamak için çaba göstermeliyiz.