21/22 6. Hafta Yılport'un Samsunspor - Gençlerbirliği

Yılportların Samsunpor - Gençlerbirliği
19/9/2021 Pazar
Samsun Yeni 19 Mayıs Stadı

1 Beğeni

Takım kırk yılın başı Samsun’a ayağına geldi sen maça gidemiyorsun Abreg.
Olacak iş değil ama gel gör ki oldu. Ne yapacan be Abreg ?
Sen de bizim gibi televizyonun karşısına geçip HAAYYDİ GENÇLERR ! diye bağıracan.
Mecbuuur.

Bir araba gol kaçırdık sonra da 90+4 de gol yedik.
Oyun olarak iyiydik ama oyunumuzu skora yansıtamadık.

1 Beğeni

Bu yıl ilk kez maç izleyemedim. özet maçı tam özetlemiyor gibi. yazılanlara bakılırsa hatta samsunluların yazdıklarına bakılırsa maçın hakkı 2-5 hatta 3-7 gibiymiş. Bu skor kalecinin kahraman olduğu 1 0 lık galibiyetten çok daha iyidir. Barışın performansına seviniyorum. thisibola nın ve eleke nin gelişide sanki orta sahada forma rekabetini arttırdı. bu da olumlu. yorumları çok okuyamadım /dinleyemedim. defanstakı uyumsuzluk bu maç nasıldı. oda çözülürse daha iyi olacak gibi. Önceden yazdığımız gibi takımın potansiyeli ortaya koydugundan daha yuksek. insallah bizi yanıltmazlar.
Tuzla maçına kadar ki 5 maç çok ortada hatta hepside samsundan daha az organize. bu 5 maçta 3 galibiyet ve üzeri bizi istediğimiz noktalar taşıyabilir. İnsan taraf olunca umutlanmadan edemiyor.

İzlerken keyif aldığım, kacirdigimiz gollerle kahroldugum bir maç oldu. Gerçi kaçırdıklarımizi Samsunspor kalecisi kurtardı demek daha doğru. Her iki golü de kornerden bulmamız ilginç oldu. Defans önceki maçlara göre daha derli topluydu.
Aksel ve Barış şiir gibi oynadı.
Ubeyd bana ilk kez güven verdi.
Eleke de uyum sağlarsa mükemmel bir takım olacak.
Oyuna sonradan giren hiç bir oyuncu maalesef yeterli katkıyı vermedi. Girenler biraz daha diri ve dikkatli olsa bu iki puanı vermezdik.
Sadece kondisyon olarak biraz zayıf kalıyoruz.

1 Beğeni

Ozan Amirim, bu defa böyle oldu maalesef ama senin de illa ki dahil olduğun daha kalabalık bir başka Samsun deplasmanında buluşacağız mutlaka; artık SüperLig’de mi olur bu Samsun-Gençler buluşması, Üçüncü Lig’de mi bilmem.

Bizim bebeleri ilk izlemeye başladığımda sanki maç günü sabahı kahvaltıda bir araya getirilmişler gibi bir hava verdiler; “-Melaba arkadaşlar, benim adım Übeyd, kaleciyim. -Melaba Übeyd! vs. vs. vs.” şeklinde… Maçın başındaki iletişim bozukluğu ve kopukluk hali 90 dakika boyunca süren tam anlamıyla bir evrilme sonucunda biraz olsun iyileşti ama bitmedi.
Beden Eğitimi dersinde okul bahçesinde top teperkene herkesin forması kendi eşofmanıdır, malum. Sonradan icat olan şu sarılı, yeşilli, kırmızılı pratik atlet-formalar bizim zamanımızda yoktu tabii. Takımların sırtında nizami forma olsa takım arkadaşlarını tanıyıp uygun olana pas vereceksin, ama okul bahçesinde iş iki aşamalı: Önce sahadaki -misal 20 bebe arasından- takım arkadaşlarını tanıyacaksın, ondan sonra uygun olan arkadaşına pas vereceksin. Bu da tabii vakit alıyor, bir kopukluk oluyor. Bu maçta da bizim bebelerde aynı o hali gördüm işte.
Umarım bizim “bedenci” öğrencilere formalarını dağıtır ve bu kopukluk hali tez zamanda biter. Çünkü ders programında Beden Eğitimi’nden sonra Tarih var!