22-23 sezonunu kotarmak ve gelecek için düşünceler, çözüm önerileri

selamlar.

mahkeme satış kararını durdurmuş. forum burada çözümler bulmamız, tartmamız, fikir üretmemiz, kulüp açısından iyi olabilir.

sanırım ilk iş teknik heyetle toplantılar, olmalı. ve altyapıyı bilen hocalardan teknik ekibe bir kaç antrenör sokulmalı.

diyadin hoca bildiğim kadarıyla gençlerle pek anlaşamıyor. eğer diyadin hoca olmazsa, özcan bizzati gençlerle çalışmak ve oynatmak konusunda meziyeti olan bir hoca.

u19’dan ve pilot takımdan oyuncular denenmeli. bu çocuklar erken çağrılmalı.

(zayıf bir öneri) ömürcan’a bi ikna girişimi olsa çok iyi olur. oynayamayabileceği kulübe gideceğine gelsin bir sene bizde oynasın. sezon sonu bonservisi elinde istediği kulübe gitsin. kendisi içinde iyi olur, bizim içinde.

bu girişim ilker’e de denenmeli.

genç oyuncular oynayacaksa; prim ve bonus politikası geliştirilemesi ve bunun için para ayrılması gerekmektedir.

ilhan cavcav “zaten maaşını ödüyorum bi de niye prim vereyim” diye diye çevirirdi kulubü.

de içinde bulunduğumuz durumda ve gençler oynayacaksa ekstra bi motivasyon yaratmak için iyi olabilir.

tabii ki düzlüğe çıktığımızda bundan vazgeçilmesi gerekir.

bi de yüksek maaş alan oyuncular varsa ve yerlerine oynayabilecek genç oyunculae bulunuyorsa, gönderilmelidir.

defans hattına sadece transfermarkt ve ordan buradan masa üstü baktım, hiçbi oyuncuyu izlemedim bilmiyorum;

stoper de sıkıntımız var. sol bek de bir tecrübeli bir genç oyuncumuz var bir tane de alttan sol bek’e gelecek için bir oyuncu hazırlandırılmalı.

sağ bek sanırım yok. ömürcan gidiyor, diğeri sorunlu sanırım gönderilecek. u19 takımında milli de olmuş ahmet enis akkan var. bu çocuğun a takıma çıkarılıp denenmesi gerekir. 2 genç daha gerekli o mevkiye. hacettepe de 2 tane sağ bek var milli olmuş zamanında. öncelikle ahmet enis düşünülmeli çünkü 18 yaşında ve kolayca geliştirilebilir.

stoper de abdullah şahindere kesinlikle 11’e monte edilmeli. metehan mert ile bi tandem oluşturmalı. mert kula var 27 yaşında maaşı yüksekse gönderilmeli. 2 adet daha stoper gerekiyor.

aslında olması gereken, yukarı da dediğim gibi teknik ekibe altyapıyı bilen en az 2 çalıştırıcı sokulmalı. gençler öyle a takıma dahil edilmeli.

bu altyapı çalıştırıcılarının teknik ekipte kalma mantığı da altyapı oyuncularının a takıma geçişlerini hızlandırır, adepte sürelerini düşürür. en önemlisi güçlü bir bağ kurar.

yukarda transfermarkttan…vs bakıp söylediğim şeyler çokta değerli değil. burada göstermek istediğim böyle bi mantık gereklidir. uzun yıllardır terk edildi.

o kazandığımız gençler bursadan gelen ismini unuttuğum bi hoca ve bizzati hoca gibi altyapı oyuncularını oynatmaktan ve güvenmekten çekinmeyen hocalar sayesindeydi. ilki irfanların, ikincisi ardaların yolunu açtı. bunu kulubün kendi kendine yapması gerekiyor. şu an tıkanmış durumdayız.

altyapı hocalarıyla da bu konuların detaylıca konusulması gerekir. ve kesinlikle ileri bi tarihte altyapı hocalarından kurulu bir teknik ekibin ve teknik direktörün oluşturulması için şimdiden planlanlama yapılması gerekir.

transfer haberleri gördüm. sağ bek’e getirilen sarıkaya çok önceden potansiyel olarak sürekli söz edilen biriydi. başakşehir’in köreltiği söndürdüğü (şimdi trabzonspor yapıyor bunu) gençlerden biri.

yine de bu politika da doğru değil. kendi gençlerimizi ya da bonservisini alacağımız gençleri oynatmak gerekiyor. satın alma opsiyonu yoksa bu tür transferler gelecek için ne maddi ne mevkisel bize yardımcı olur.

burada at koşturuyorum da, kimse iplemiyor he :). herkes ne olacak acaba diye mi bekliyor.

durumdan nasıl çıkılır…vs düşünceleri olan yok mu.

şu süreç geçene kadar takımı takip etme, yorumlama kararı aldım. sosyal medya kulanmadığımdan, burası tek mecra. isgal ediyorsam af ola.

Çökmüş bir altyapı var ve henüz düzeltilebilmiş değil. Altyapı altyapı dedik, Ömürcan ve altyapıdan yetişen diğer oyuncular kulübün sözleşme uzatma teklifine yanaşmayıp gitmeyi tercih ettiler. İkna edilmeleri mümkün olmadı. Takıma katkı da sağlamadıkları gibi zarar da verdiler. Birçok maçı onların gamsızlığı, umusamazlığı, sorumsuzluğu yüzünden kaybettik. Play-off oynama fırsatını kaçırdık, düşmekten zor kurtulduk. Transfer yasağına maruz kaldığımız çok zorlu bir sezonun başında en çok ihtiyaç duyduğumuz ve güvendiğimiz oyunculardı. Hoca daha ilk haftadan itibaren kendilerine şans da verdi. Ama bu kardeşlerimizde kendilerine tanınan şansı değerlendirebilecek ne istek ne de hırs vardı. Arda yedek kaldı hiç tınmadı, Rahmetullah ve İlker kadro dışı kaldı hiç tınmadı, Ömürcan neredeyse her maçta kritik bölgelerde sanki topu yeni görüyormuş gibi yaptığı acemice hareketlerle saç baş yoldurdu ve zaman zaman yedeğe düştü. Ben şahsen futbolcu olarak yüzlerini dahi görmek istemiyorum. Gittikleri kulüplerde ne halleri varsa görsünler. Yönetim elinden geleni yapmaya çalışıyor ama şartlar çok zorlu. Geçen sezondan gelen çekirdek bir kadromuz var. İsabetli transferlerle kadroyu güçlendirecek bir transfer politikası gerekiyor. Biz de merakla bekliyoruz nasıl bir takım kurulacağını.

2 Beğeni

aslında o çocukların öyle davranmasında camia olarak suçumuz var.

hem kavga gürültü, hem yönetimsel sıkıntılar uzun süredir peşimizi bırakmadı.

yeni jenarasyonların böyle olmaması umuduyla. bu işin birazda cılkını çıkartan sanırım prim mevzusu. cavcav gibi hiç bonhs vermeyeceksin. maç başıymış…vs vermeyeceksin. bazı sezonlarda ya da gönülden kopan şeylerde prim verilmeli.

asıl nedeniyae takımda bir kimya olmaması. şimdiki tranafer politikası böyle kiralıklarla gidecekse bu kimyayı yine yaratamayız. buna dikkat edilmesi gerekiyor.

ayrıca anlamadığım şeyse, tahta açılacak gibi hareket ediliyor bu transfer haberleri doğruysa.

nasıl?

umarım şirketleşme işini rafa kaldırmışlardır. ve umarım tahtanın açılmadığı senaryoları düşünüyor ve uyguluyorlardır.

metin diyadin transfer yasağının haftaya kalkmasını bekliyoruz demiş. umarım satış dışı bir yol arıyorlardır.

kimsenin para vermesini istemem açıkcası. olağan durumla da ligde kalınmaya çalışılabilir ki kalınılabilir.

eğer birileri para verecekse sanırım arda çakmak ve başkan’ın ortak girişimi olacak.

kongre de bu yönde bi sürü söz söyledi. en dikkatimi çekense, arda çakmak sanırım yönetimdeki gözlüklüyü istemiyor. o olmasın ben para veririm diyor. gözlüklü de çıkıyor diyor ki, beni listeye yazmasanız da olur.

şimdi. gençlerbirliği menfaatlerini düşünüyorsan, böyle bir para teklifinin kulübün geleceği açısından iyi olur diyorsan. direk listeye yazdırmazsın kendini. ancak; “beni listeye yazmayın” demeninde ötesinde çıkıp bi de kongre de bunun şovunu filan yapamazsın. yönetimde bulunanların bu samimiyetsizliği bizi bi yere götürmez.

başkan’a kişilik olarak güvenim var. samimi buluyorum. kulüp yöneticiliği olarak iyi değil diyemeyiz çünkü ilk senesi ve kriz devraldı. ayrıca çok iyi işlerde yaptı özellikle etkileşim olarak. ancak bu adamları ne diye yanında tutuyor hiç anlamış değilim.

önceden dediğim gibi, tahta açılmayacakmış gibi hazırlıkalar yapılması gerekiyor. ve ciddi oranda altyapı hocalarıyla iletişim kurarak bunlae gerçekleştirilmesi gerek. hem oyunculae hakkında bilgi hem oyuncuları hazırlama konusunda altyapı hocalarının devre sokulması gerek.

para verecekse birileri bunun muhabbetini kongrelerde orada burada döndürmemeleri gerekir. ve parayı borçlara yatırsalae yeter. ne yüksek maaş ne öyle transferler olmadığı sürece 2 3 yıl altyapı ya eğilildiği sürece rahatız. zaten kulübün doğası ortada. zor değil yakalamak. şanslıyız bu konuda.

birde yukarı çıkma hayalleriyle hareket edinilmesin.

eski oyunculardan, artun, berat tosun bi de çağrı bülbül napıyor acaba. bunların iyi potansiyelleri vardı. yaratlanamadık. belki senekik kontratlarla bi şans verilebilir. özellikle berat iyi golcüydü. tesislerde kendine gelebilir.

ekstra olarak kulusic var. o da boştaymış. kulübü çok seven bir futbolcuydu. karakteri çok iyiydi. kimya açısından kadroya dahil edilebilir. sene sonu da takımda görev verilebilir.

kulusic gibi böyle böyle kulüpte çalışabilecek eski futbolcular büyük artı katacaktır bize.

yönetim ayıp ediyor. hala oyuncu alıyorlar. transfer yasağı var. kulüp ü satmayı kafalarına koymuş olamazlar. bildiğin demokrasi-şeffaflık diyerek hem bi sürü soru işareti hem acaba bırakıyorlar hemde katakulliyle işler çözüyorlar.

bu tavır ne niyazi başkana, ne gençlerbirliğine yakışmıyor.

o transferleri yapmaları krizi daha da büyütecektir. şimdi ya satacaklar ya birileri para verecek. anladığım kadarıyla iyice kaos’a gidiyoruz.

şu şirketleşme nedeniyle kulübü yakından takip edeyim, ne oluyo, bu adamlar kim, kim ne diyo, taraftar grupları, o bu şu derken içim karardı ya 2-3 hafta da. kulübü satılmasın. düşeceksek şerefimizle düşelim. kulübün kendi doğasına döndüğü sürece yok olmaz. eski yerine gelir. satmayın abi kulübü. yemin ederim takip etmek istemiyorum, ruhum daraldı. salak saçma bi 5-6 sene sonunda satılıyor. geçen denk geldim, kaşımpaşanın sahibi çıkmış şun aldım, bunu alacağım, fon yaratmam gerek…vs futbol kulübü mü, şirket mi. sokmayın bizi böyle muhabbetler içine. niyazi başkan iyi niyetli deniyor, öyle de görülüyor. yanlış düşünüyor. o kongrede de yönetimden çıkıp konuşanların çoğu son derece samimiyetsizdi. birilerinin başkana bi çay sohbetinde bunların yanlış olduğunu, bu insanlarla ve bu şekilde kulübü satmanın mesuliyeti olduğunu, kamuya yararlı bi spor kulübü olduğumuzu, şirket olmadığımızı, binbir emekle o tesislerin kurulduğunu, buna da şahit olduğunu, buradan çıkmak için bi sürü alternatif olduğunu, yok çıkamayızcıların iki üç argümanına bile onlarca yol olduğunu anlatması gerek. zaten gelecekte ardadan gelecek para borcun yarısını ödeyecek. o zamana kadar kapatmış bile oluruz (2 sene sonra gidebilir) ya hadi kötü senaryoyu düşünelim. düştük. oluşan kemik kadroyla, sözleşmelerle ve altyapıya yüklenmeyle oradan çıkarız. buradanda çıkarız. hatta bu sene ligde de kalırız. nedir bu gard düşürmek. spor yürek işi, mücadele işi.

yapmayın gözünüzü seveyim ya. zaten son derece yanlış işler yapıldı. şu durumdan daha rahat çıkabilirdik, iyice kötüye gittik. yönetimin planını bile yokmuş gelir gelmez satış denmiş. gerçekten ayıp.


metin diyadin’in konuk olduğu programı yarısına kadar izleyebildim. geri kalanı da izleyeceğim. uzun süre çalışılınabilecek bir teknik direktör profilinde. hem camiadan birisi. gençlere daha çok güvensizlik seziliyor. yanına altyapıdan en az bir hoca almalı. gençlerle özel olarak çalışsın rapor versin, takım’a hazırlasın.

bu tür şeyler kulüp için iyi olabilir. çünkü teknik direktörler genellikle geçici oluyor. içeri de - sadece alt yapı oyuncularını kadroya hazırlama, sokma için- böyle hocalarımızın olması, iyi olur.

bir de irfanları + ardaları yetiştiren hocalar kulüpte değillerse onları geri getirmek gerekir.

diyadin hoca genç oyuncuların menejerlerle anlaştığını söylemiş. sanırım altınordu sözleşmelere “menejerle çalışamaz” maddesi ekliyor. bizimde bunu yapmamız gerekebilir.

simdiye kadar altyapida neler oluyor, durum nedir i en net açklayan diyadin hoca olmus.

aklima ahmet oguzun bi roportajda aglamasi geldi. anladigim kadariyla tesislwr psikolojik olarakta cokmus.

hacettepe nin bir lig altimizda olmasi gerekirdi. hic hulleye girmeden o takimi cikarmak gerekiyor. hele soz edilen kisilerle boyle bi hulle saglikli olamaz.

metin hocayla ayni dusunmedigim yerler var. hacetepenin boyle bi surec icindeyken u19 takimimizdan daha cok yararlanmak gerekir. ve bir teknik direktor olarak hakli olduguysa “formayi oyuncu alir”

iste burada yonetim yapilanmayla devreye glrmesi gerekiyor. o cocuklara psikolojik olarakta ve formayi almasi icin de planlari olmasi gerekir. ustte degindigim gibi genclerbirliginde uzun sure hizmet etmis, jenerasyonlar yetististirmis hocalar hala tesislerdeyse onlarla ciddi toplantilar yapmak, degillerse geri getirmek gerekir.

manejerlerin kulupte fink attigi surekli soyleniyordu. altyapi oyuncularinin sozlesmelerine yine yukarda dedigim gibi menejerle calisamaz maddesi eklenebiliyorsa, eklenmeli. evet bu biraz aidiet duygusu oldurur, biraz agir bi madde olarak gelebilir (ozellikle psikolojik acidan) ancak bu gecis surecinde boyle yapilmasi da gerekebilir.

milli olmus oyuncular konusunda da dogru soyluyor hoca. ancak bizim 17-19 yasinda saha da 2 3 tane oyuncu gormemiz gerekir ki hem ozumuze donelim hem gelecegimize bakabilelim. senelik dusunemeyiz hocam. 20 yasina gelmis oyuncu coktan tecrube kazanmasi gerekiyor. gormuyoruz ki nereden bilelim alt takimi ya da hacettepeyi izleyemiyorsak. ancak kim milli olmus kim ne yapmis onu bilebiliriz.

metin hoca biraz hazirci yapida kendi teknik gorusudur. bizim “sans vermek” ve “guven” e ihtiyacimiz var.

hocanin surekli vurguladigi aidiet duygusu yonetim tarafindan ciddiye alinmalidir. bi de para kazandirmadan giden oyuncularin son 5 6 senelik kaosla yasadiklarini unutmamak gerekir. o nedenle o cocuklara cok kizamadim. keske ikna edilselerdi.

simdi altyapidaki menejerlerin elinde olan cocuklara napilabilir bilemem de, daha alt yas gruplar u15 u16 u17 dan cocuklar iyi yetistirilmeli gerekirse bir iki hoca fazla olmali, artik detay nedir napilir bilemem. biseyler yapilmali oraya. ki 17 18 yasinda, kisa bi sure icinde, a takim formasiyla izleyebilelim.

metin hocanın u21’ın kalkmasıyla ilgili söylediklerinin üzerine; u19 takımımız şampiyonluğa oynayacak bi duruma sokulursa “bu çocuklar nereye geçiş yapacak” sorusu biraz hafifler. oyuncuları kiralama fırsatımız doğar.

ekonomik olarak zor durumda olan, bir alt ligimiz ya da iki alt ligimizdeki takımlarla kulüp olarak temas kurmamız gerekir. bu süre içinde hacetepeyi de üst liglere çıkarmak gerekir.

ayrıca oyuncunun geleceği için uğraşmazsanız, o oyuncu kensi üst yaş gruplarındaki abilerinin hallerine bakıp (özellikle son seneler) menejerle anlaşır.

önce çuvaldızı kendimize batıralım. çocukların geleceğini kulüp düşünür ve çabalarsa işte o zaman aidiyet ortaya çıkar.

çok saygı duyduğum mustafa denizli u21 için gereksiz demişti. bi de “futbolcu 18 19 yaşında oynar 21 yaşından sonra futbolcu olaması zor” diye eklemişti.


metin hoca karakterli bir teknik direktör. oynunu izleme şansım olmadı, malum süreçten takımı takip etmiyor, skorlara bakıyordum. bu sene takımı izleyeceğim. pas oyunu ya da mekaniksel oyun futbolun heycanını bitirdi. dediği gibi ispanyadan çıktı daha doğrusu ispanya sahneye çıkardı. ingilizlerin kulandığı belki de çıkardığı bir şeydi tam bilemem. almanya da bu işe özellikle dorrmund ile girişti. avrupada çok takım var böyle. dünya da ise redbull takımları ve uyduları var. genellikle ve doğal olarak kendi aralarında transfee yaparlar. türkiye de başakşehirle geldi. ve yaygınlaştı. özellikle “şirket” olan kulüpler içinde. ve özellikle kçklü külüplerin isimlerine konanlarla. bu oyun stili bitecek diye umuyorum. ve takımın bu oyunu oynamasını istemem. metin hoca benim açımdan büyük artı aldı bu konu da. ayrıca bu söz edilen futbol tarzının zirvesi olan ingiltere de iş daha çok show ve para üzerine kurulu.

içinde bulunduğumuz durumda niyazi başkan’ı kaybetmek pek hayırlı olmayabilir.

kulübün geleceğini düşünen insanların ortak noktalarından birinin; mevcut kadronun korunması, olduğunu düşünüyorum. hiç kimseyle konuşmasam bile.

bazı sorular var;
kulübe para akışı var mı? gelirlerin 10 15 mtl olduğu söylendi de, bu rakamlar 1.lig için çok düşük değil mi? ya da bu rakamlar el konmamış gelirler miydi?

devre arasında transfer yasağının açılma ihtimali nedir?

yönetime giren isimler para verecekler mi?

bu sorular önümüzü görmemiz için.

yurtdışında futbolu takip eden insanlarla bağlantıya girerek, mevcut oyuncularımızı izletebiliriz. arda güler’in %20 bonservisine 1 m öneren bir saçmalık var türkiyede. camialarda hem para kalmadığı hem aile ortamları(iç-dış) çok bozulduğu için şirket gibi transferler yapıyorlar ki, çoğu da şirket.

yurtdışı bağlantılı işler nasıl yapılır bilmiyorum. bunun sağlanması iyi olabilir. düşünüyorum; mesela belçika ligini takip eden birini bulsanız, adam deseki şu takımın şu mevki de söyle özelliklerde söyle karakterde bir oyuncuya ihtiyacı var. sen de desen ki bak bende böyle bir oyuncu var. gibi. ancak bu gibi bağlantılarda dikkat edilmesi gereken şeyse sürekli aynı yön kulanılmamalıdır; kulüp, lig…vs gibi. bunlar kötü yönde kulanılabilecek şeyler olaiblir ilerisi için. maliyetli şeyler de değil. maliyeti spor zekasında.

para akışının doğal yollardan sağlayacak adımlar gerekiyor. değerinin altında oyuncu vermememiz gerektiği gibi, mümkün oldukça korumalıyız.

transfer düşüncesinden çok şimdiden altyapıdan oyuncular özellikle psikolojik olarak hazırlanıp düşünülmeli.

bu fikirleri açmamız, ya da daha önemli fikirler yaratabilmemiz için o ilk sorular önemli.

niyazi aktaş belki bir radyo programına katılabilir, belki bir söyleşi gerçekleştirebilir. ancak durumu anlatması gerekir. sonra kendi düşüncelerini söylesin ancak durumu bi net anlatmalı. kendisi de haklı olabilir. benim öğrenmek istediğim hak…vs değil, durum nedir. ve ne düşünülüyor ve ne yapılabilir

**

oyuncu satışları için kulüp için bir bağlantı ağı geliştirilmelidir. bu ağ kalıcı olması gerektiği gibi, zamanla genişletilmelidir. bizim buradan çıkışımızın yolu budur. bi de boşa para harcamazsak.

1 Beğeni

ligsel sıkıntıdaysa, kendimizi, sezonumuzu, mücadelemizi, türk spor insanlarına başarılı bir şekilde anlatıp dikkat çekersek, ilk 5 maçta yaşadığımız hakem…vs olaylarının biraz olsun önüne geçilir. çünkü sesimizi duyurabiliriz.

ancak metin hoca gerçekten çok güzel top oynatıyordu. izlenebilirlik bekler böyle insanlar. umarım yeni hocamızda bize güzel futbol oynatarak devam eder. çünkü hem güzel futbol oynarak hem de çok rahat ligde kalacak bir görüntü çiziyorduk hakemlere rağmen.

1 Beğeni