Basından Haberler

Atilla Türker bugün de bizdeki menajer oyunlarını yazmış

atilla türker şahane iş yapıyor. futbolun kazandığı para futbol dışında her yere gidiyor, atilla türker’in anlattıkları ve yazdıkları da bunun ispatı işte.

Vassell Ankaragücü günlerini anlatmış. Çok güzel detaylar var.

Rantie’nin üç maçlık cezası iki maça indirilmiş.

1 Beğeni

Bu iyi haber. Rantei haftaya oynayabilecek.

Elif Çongur çok güzel yazmış. Yıllardır anlatmak istediklerimiz tam da bunlar işte… Neyse, demek ki tüm olumsuzluklara rağmen "Gençlerbirliği"ne dışarıdan dikkatle bakanlara hâlâ bu güzellikleri sergileyebiliyoruz.

al işte biz neden bahsediyoruz, sayfalar dolusu neler yazıyoruz, kulüpte neler oluyor:

“fenerbahçe altyapısına gençlerbirliğinden takviye:
13 yaşındaki arda güler fenerbahçeye transfer edildi”

yok aga yok valla iflah olmaz bu hanedan…
genlerinde var…

  1. şampiyonla ilgili yazdıklarını hatırlıyorum. 6 . şampiyon ile ilgili Gençlerbirliğini katmasını taraftarlığına veriyorum. ama yinede ulusal basında yazılması hosuma gitti.paylaşayım dedim

Altıncı şampiyon için gün sayıyoruz

Uğur MELEKE

Uğur MELEKE

umeleke@hurriyet.com.tr## Avrupa’nın en rekabetçi ligi Türkiye’de.

Süper Lig o kadar dengeli, güçler birbirine öyle yakın ki, birkaç yıl yönetsel istikrar sağlasa Göztepe, Ankaragücü, Rizespor, Sivasspor gibi sürpriz bir şampiyon daha çıkabilir bu ligden.

OYUN kalitemiz tartışılır. 2018-19’da da çok fazla faul ve çok sayıda beraberlik izledik. Ama iki sezondur üst üste, Avrupa’nın top 10 turnuvası içinde en rekabetçi lig olduk. Top 10 lig içinde, zirvede 6 puanlık marja 4 takım sığdıran tek şampiyona biziz. Maç başına 1 puan ortalamanın üstüne çıkan bir takımın küme düştüğü tek turnuva da bizimki. Süper Lig son 5 yılda ekonomik olarak olağanüstü daraldı. 1,2 milyar Euro’luk lig 600 milyonlar seviyesine geriledi. Ekonomik krizin yan etkilerini iliklerimize kadar hissettik, bu yılı Avrupa kupalarında ancak 17’nci tamamlayabildik. Sırbistan’ın, Çekya’nın, G.Kıbrıs’ın gerisine düştük. Ancak bu daralmanın avantajlarını da dibine kadar yaşadığımız bir sezon oldu bu. Rekabetçilik tavan yaptı. Yıllardır lafın gelişi kullandığımız ‘herkesin herkesi yenebildiği lig’ söylemi ete kemiğe büründü. Süper Lig’in 3 puanlı-18 takımlı modern döneminde ilk kez bu sezon hiçbir takımın 70 puanın üstüne çıkamaması tesadüf değil. Galatasaray’a bu yıl şampiyonluk için 2,03 puan ortalaması yetti, ki bu sayı da Avrupa’nın top 10 liginin en düşüğü. Yine zirvede 6 puanlık marja İspanya, İtalya, Fransa, Rusya, Belçika ve Ukrayna’da 1, İngiltere, Almanya ve Portekiz’de 2 takım sığarken; bizde tam 4 ekip girdi o potaya. Rekabetçilik yalnızca zirvede değildi, ligin dibinde de top 10 ligin en büyük savaşı yaşandı. Avrupa’nın top 10 liginde maç başına 1 puan ortalamanın üstüne çıktığı halde küme düşen yalnızca 2 takım var: BB Erzurumspor ve Bursaspor.

ENTERESAN TABLO

Beşinci Malatya’yla 17’nci Erzurum’u sadece 12 puan ayırıyor. Hatta şöyle enteresan bir veri de çıkmış ortaya: Sadece Malatya-Erzurum arasındaki iki maçı Malatya değil Erzurum kazansa, Erzurum ligi Malatya’nın üstünde bitirecekti. Bu kadar küçük nüanslarla oluştu lig tablosu bu sene. Spor medyasında kalem oynatmaya başladığım ilk yıllarda en fazla tekrarladığım tezlerden biri, ‘beşinci şampiyonun çıkmasının an meselesi olduğu’ idi. Büyüklerin bu kadar kötü yönetildiği bir ligde bir Anadolulunun (özellikle Bursa, Eskişehir ve Göztepe gibi tribün gücü olanların) şampiyon olamaması onların ayıbı diyordum sık sık. Bursaspor haklı çıkarmıştı o tezimi. Şimdiki hissimse, çok yakında bir altıncı şampiyonun çıkacağı yönünde. Tek adayım da Başakşehir değil üstelik… Lig o kadar dengeli, güçler birbirine öyle yakın ki, birkaç yıl yönetsel istikrar sağlasa Göztepe, Ankaragücü, Gençlerbirliği, Sivasspor gibi sürpriz bir şampiyon daha çıkabilir bu ligden.

1 Beğeni

Taraftar arkadaşımız Adem Erkoçak, Gazete Duvar’da çok güzel bir yazı yazmış: “Sahi biz bu maçları niye izliyoruz?”