Öz eleştiri ve yaşanan süreçle ilgili görüşler

burada öz eleştiri ve yaşanan süreçle ilgili kendi görüşlerimizi yazarsak iyi olur.

oturup uzun uzun yazıcam, bu kadar devrik cümle, imla hatasıyla gözünüz kanamadan okuyabilirseniz tabii.

sizin yazacaklarınızı merak ediyor ve bunların değerli olduğunu düşünüyorum.

bi rahatlama gereksinimimiz var, bu toksiklik bi çıksın artık.

herkes kulübün çok zor durumda olduğunu görüyordur. eğer böyle giderse bu kulüpte huzur kalmayacaktır. zaten hasta olan kulübe anlık çözümler gerekmektedir. yoksası yok.

kim kimi nerelerde nasıl görüyor olsa bile; kim ve kimler gelişmelere olması gereken reaksiyonları, yönlendirmeleri yapabiliyorsa yapmalı. bu iletişimle olabilecek şeylerdir. biraz da gönül işidir.
kimsenin aynı fikirde olması gerekmez. karşıt görüşünüzdeki insan a gelişmelerde gereksinim duyabilirsiniz. o nedenle gruplaşmaların derinleşmemesi gerekmektedir. olan gruplara oluyor gibi görünse de kulübe olmaktadır, olmuştur, böyle giderse olacaktır.

herkes kulübü canlı, kanlı, hastalanabilen, ölebilen bir varlık olarak görebilirse, en azından benim görüşümün böyle olduğunu düşünüp bu yazıları okuyabilirlerse sevinirim.

öncelikle gelişi güzel, gördüklerimi yazmak istiyorum artık nereye kadar giderse, sonra kongre öncesi, süreçleri ve şimdiye kadar gördüğüm gelişmeleri yazacağım. sanırım kısa süre içinde kongreye gideceğiz. en azından daha sağlıklı bir zihinle oralara gidelim.

gruplaşma da ortaya çıkmış durumda. yazdıklarıma baktım, fransız devriminden, bilime, oradan felsefeye kadar gitmişim. artık ne diyeceğimi bilemiyorum. anlatmak istediğim yanlış olabilir, bu bir çabadır. belki de boşa bir çabadır. yine de çabadır.

bazı şeylerin görülmesi gerekir, iletişim yok. zaten yoktu. şimdi herkes birbirini zehirliyor. kulüpse bu zehirlerden zarar görüyor. kalıcı hastalıklara da yakalanabilir. bunun farkına varılması gerekir.
bir çok şey oluyor. şu kısa süre de yaşadıklarımız çok yoğundu. bu yoğunluk devam edecek gibi görülüyor. gelişmeler de bize bunu gösteriyor. mevcut durumda bu sessizlik, işi artık humor’a vurmak, sürekli boşa debelenmek işe yaramayacak. zaten bi yaşadıklarımıza bakın. çok üzücü ve olağanüstü durumlar bunlar.

düşüncelerim yanlış, eksik, doğru olabilir. bu görüşlerim üzerinden gördüklerinizi yazarsanız sevinirim. önemli olan bunu yapmak ve yapmamız gerektiğidir. ve kendi görüşleriniz, düşünceleriniz nelerdir? kimsenin aynı düşüncelerde olmasına gerek yok, olması da zordur. ancak bu durum böyle giderse, hastalık dediğim gibi kalıcı olacaktır. ya da bu kulübe üzüleceğimiz şeyler olabilecektir.

nasıl davranıyoruz? kulüp can çekişirken napıyoruz?

neden kalıcı hastalıklar bırakma peşindeyiz? ya da bunları görebiliyor muyuz? benimde göremediğim şeyler vardır. söyleyin. şu şu var deyin. bakalım, konuşalım, tartışalım. sen napıyon deyin.

herkes birbirini kendi görüşleri doğrultusunda zehirlemekten başka bir şey yapmıyor. herkesin bir görüşü vardır, saygı duyarım. herkes kendi derdine düşmüş desem? biraz ileri gitmiş olabilirim de. kendinize, yanınızdakine, sonra karşıtınıza bi sorsanız bunları. madem herkesin ortak bir derdi var.

**

benim bu olayları öğrenir öğrenmez ilk düşüncem “eğer uçuruma doğru gidersek napılır?” idi.

bu düşünceler benim yıllar önce burada da düşünüp yorum fikir belirttiğim şeylerdi. bunu şimdiden söyleyeyim. çok uzun süredir canım sıkılıyordu artık gelişmelere

ilk gördüğümde de en kötü senaryo’yu düşündüm çünkü ‘kulüp yaşamları’ konusunda sağına soluna baksan, gördüklerin nedeniyle, bunu düşünmek zorunda kalıyorsun.

herkes rahatsız oluyordur. umarım rahatsız oluyorsunuzdur, olmalısınız da. sessizleşirken de, işi şakaya vururken de, bi şeyler bulmaya çalışırken de.

ben kendi derdimi söylemiştim açık-net ve ısrarla.

yine söyleyeyim uzun uzun;

‘kulübün satılmaması ve kültürün yok edilmemesi’

bunun nedenlerini yine bura da yazarım.

sizin derdiniz ne?

kulübün ne olacağı bilinmediği bu süreç içerisinde ne gibi düşünceleriniz var?
ne olması gerekir, ne olmaması gerekir?

karşılıklı olarak ortak düşündüklerimiz ve düşünmediklerimiz nelerdir, görmemiz de fayda yok mu?

neredeyse hepiniz üyesiniz, bir kısmınızın yönetime olma düşünceleri var, bir kısmınız yönetimdesiniz. bir kısmınızsa kendi ideolojinizi, düşüncelerinizi külüp içinde yaşatmak istiyorsunuz. yönetimsel, taraftarsal ya da herhangi bir gençlerbirlikli ye soruyorum bunu varsa burada cevap verecek. bunlar doğal olan şeylerdir. ancak bu zehirlemeleri bırakılmalı. kulübe zarar veren boyutu aştı. hastalık boyutuna çoktan ulaştı. gerçeklere gelin. yapılabilecek şeyler nelerdir?

herkes bi elindekini bıraksın, düşünmeye başlasın. buna ihtiyacımız var. buna gerçekten ihtiyacımız var. gelişmeler gelişecek, mevcut sağlıksız ortam daha kötüye gidecek. ve maçlar oynanacak. bir kongre daha deniyor. farkındayız değil mi? bunlar olacak.

böyle davranarak bu kulübün bölünmesine katkı sağlanır… bunların sizlere ağır gelmesi gerekir.

kulüpte sağ sol tartışması bile çıkartılmaya çalışılıyor. ne kadar gereksiz yerlere kadar gittiğimizi görüyorsunuz değil mi?


geçen sene çok uzaktan takip ediyor olduğumdan bilgileri net olarak bilmiyorum. neydi durum. kim napıyordu da bunlar yaşandı. yaşanıyor. gerçeketen merak ediyorum. özellikle 1. kongreyi izlediğim de gördüklerime inanamadım.

şu yüzyılların muhalefet ve iktidar algılayışı üzerine değinmek isterdim, çok fazla gelecek. epey fazla gelecek.

ilk kongre sonuna kadar ki süreci gözlemlediğim kadarıyla yazmak istiyorum bir sonraki iletide, herkes ilk önce nerede yanlış yaptığını görürse iyi olacak gibi.

dediğim gibi forumu bu süreci sağlıklı bir biçimde değerlendirmeye davet ediyorum. kimse gelmeyecekse, kendi kendime değerlendirip buradaki üyeliğimi noktalayacağım. zaten camia böyle kalacaksa çokta merak etmeyeceğim bu kulübü. sadece takımı merak ederim o kadar.

önemli zamanlardayız, buna göre düşünerek hareket edersek, biraz da kulübü karşımıza alıp vicdanımızı, gönlümüzü çalıştırırsak iyi olur gibi. sonra hepimiz üzülürüz.

şunu da belirtmek istiyorum; ikiye bölünen yönetim-muhalif olarak görülenlerinden, üyelerine, taraftar gruplarından, taraftarına, basınına kadar herkes tecrübesiz, ne yaptığını, ne yapacağını bilmiyor.

bu işin şakası yok. yineleyeyim bu işin şakası yok arkadaşlar yok. yanınızdan kaç kulüp yok olup gitti haberiniz var mı, kaç kulüp satıldı, kaç kulüp kültürünü kaybetti? kaç kulüp sürünüyor, kaç kulüpte ışık kalmadı haberiniz var mı? ve bunları tecrübeli kulüpler bile yaşadı. bu sadece kendimizle de çözülecek şey değil. biz iyi durumda olsak bile, dışarıdan da olan şeyler var. her şey bitti, bi de birbirimizle uğraşıyoruz. bravo be, helal lan size.

biraz işin ciddiyetini anlayın. kim ne düşünüyor hiçbir fikrim yok. herkes günlük olaylar üzerine dalgasını geçiyor, gidiyor. kulüp bu sırada düşüşe devam ediyor. ve elimizde çok iyi kadro varken bunlar oluyor. neredeyse bir sürü değerimizi kaybetmiş durumdayız. şimdi kendimizi de kaybettik.

eğer bu böyle devam ederse hiçbir şey yapamayız. bunun böyle devam etmemesi gerekiyor. olan kulübe olacak.

1 Beğeni

ilk önce yönetimin iletişim yollarını açması gerekiyor. yoksa kimse öz eleştiri yapamaz. camia’nın buna ihtiyacı vardır. kimse ne olduğunu bilmiyor. iletişim yine dedikodu düzeyine inerse o zaman gruplaşmalarda curcuna olur. bi iletişim problemi var bu apaçık

hele böyle bi ortamda epey önemlidir, iletişim. para değil, o değil, bu değil, insan gerekiyor bu işi çözmesi için. bu zor bir şey olamaz. iletişim sorununu çözecek birini bulmak ne kadar zor olabilir koca ankara da, madem camia yok. böyle şeyler göz ardı edilemez ki.

taraftarla ilgilenecek bi yöneticiye gereksinim vardır. yönetimin bu açığı kapatması gerekiyor.

bu çok yanlış bir şey. ilk önce kulübe sonra yönetimin kendisine, sonra taraftara yanlışı olur. kulübe bir çok yanlış yapıldı. hadi geçtik bunu nasıl geçebiliyorsak, bu konuda da yapıldı diyelim, bu sefer kendisi zor durumda kalacak. çünkü muhalefet yükselecek. eee, bana ne diyorsa - ki neden? - bu sefer de taraftara yanlış olacak.

bu da demek oluyor ki, taraftar önemsenmiyor? başka sonuç çıkartamadım.

sanırım hala aklımı biraz daha kullanabiliyorsam bu budur. baya baya budur sanırım.

olabilecekleri düşünüyorum, taraftara yanlışa gidiyorsa bu sorun, hadi taraftar sıkıntı yapmadı diyelim, bu sefer art niyetliler ortalığı karıştırırsa? bunun suçu asla ne camia’nın bilinen insanlarına, ne gruplara ne ona buna yüklenebilir. bu direk yönetimin suçu olur. çünkü bu yolları kapatmıyor. başka ne olabilir diye düşünüyorum. heh. taraftar.
eğer kulübü düşünen taraftarlar varlar ise, birleşsinler böyle bir problem olduğunu yönetime bildirsinler. bu onları ilgilendiren bir sorundur. gruplaşmanın burada devreye gireceğini sanmıyorum. sorun çözülür, herkes yerine döner. bu da sanırım budur.

eğer yönetim sağlıklı bir ortam istiyorsa iletişime geçmeli. çok basit değil mi? ben niyazi aktaş’ın diyalog ve iletişimden neden bu kadar çekindiğini ya da kurmak istemediğini anlamadığım gibi bari bunun cevabını verseydi.