Böyle Süper Lig olmaz. Sosyal medyada ve cart curt, zart zurt ortamlarda taraftarı az olduğu söylenen takımların ligde yer alması ve hatta şampiyon olması kabul edilemez. Öncelikle düşme kaldırılmalı ve ligdeki takım sayısı behemehal 21’e çıkarılmalı. Sonra da TFF’nin hemen alacağı bir kararla, yazılı ve görsel basında ve de sosyal medyada taraftarı en az olduğu iddia edilen üç takım, örneğin Kasımpaşa, Gençlerbirliği ve 1. Ligden yükselmesi halinde Karagümrük küme düşürülerek lig yeniden 18 takıma indirilmeli. Bundan sonraki sezonlarda lig bittikten sonra takımlar, puan cetvelindeki durumlarına bakılmaksızın, Passolig alan, Beinsport üyesi olan ve tribünde maç izleyen taraftar sayılarına göre ayrı ayrı düzenlenip sonradan birleştirilecek puan cetvelinde yeniden sıralanmalı, son üç takım küme düşürülmeli.
“Relegeyşın” adını verdiğim bu sistemi şahsım olarak evde kağıt üzerinde kendi kendime simüle ettim. Güzel çalışıyor, herhangi bir sorun yaratmadı ve bundan sonra da yaratması mümkün görünmüyor.
Dosta gider. Alıcısına şimdiden hayırlı olsun. Boya takıntısı olan aramasın.
Şahsım tarafından önerilen ve “Relegeyşın” adı verilen yeni sistemin ilk ayağı TFF tarafından hayata geçirildi ve düşme kaldırıldı. Böylece lig 21 takıma çıktı. Şimdi sıra Gençlerbirliği, Kasımpaşa ve Süper Lige çıkması halinde Karagümrük’ün düşürülmesine geldi. Böylece lig yeniden 18 takıma düşer. (Karagümrük olmadı da diyelim ki Alanyaspor oldu, o da olumlu. Ne işi var bir ilçe takımının Süper Ligde!)
Bu süreçte bizlere ligde kalma mücadelesinin heyecanını yaşatan ve sonra da şahsımın önerisiyle düşmeyi kaldıran TFF’ye çok teşekkürler.
Hâlâ bu ligi ciddiye alıp statta ve televizyonda izlemek için para verecek seyirci ve taraftarlar başta olmak üzere alıcılarına şimdiden hayırlı olsun.
Bu “Relegeyşın” konusunda, İngiltere’de yaşayan Ada futbolu uzmanı Deniz Adnan’ın görüşlerini aldık. Şöyle diyor Deniz Adnan: “Relegeyşın olmadan olmaz. Relegeyşın olması lazım. Olmazsa takımlar niye maç yapıyorlar o zaman? Niye oynadılar ki o zaman? Promoyşın da olması lazım. Promoyşın varsa Relegeyşın niye olmuyor?”
Benim önerim her sene lige 6şar takım ekleyerek, 7-8 sene sonra 60 takıma ulaşmalıyız. 60 takımla iki konferansa ayırırız, kuzey konferansı ve Güney konferansı. Düşme olmaz, sonra playoff yaparız. NBA gibi, neden olmasın ?
Necdet abi yapma . her yıl ilk 8 ulvi hedefimizle başlayıp, revize hedef ligde kalmayla mutlu oluyorduk. bunuda elimizden alırlarsa bu supeeeeeeeeer lige nasıl katlanırız. hem sonra 10 . haftada baslayan yeni hocamız kim olsun polemıkleri ne olacak. ve tabii devre arası transfer geyikleri. olmaz abi olmaz esmeyen ankara rüzgarından umudu kestik bari ligde kalma mutlulugundan mahrum etme
Takım sayısını yükseltme dalga geçtimiz bi konu olsada aslında arjantin ligi gibi apertuara clasuara gibi parçalı halde tüm takımların ülkeyi gezdiği maç yaptığı bi format fena olmayabilir belki bu sayede üst ligde oynayan oyuncu havuzu genişler ve futbola tekrardan ilginin dönmesini sağlayabilir
en başta Avrupa kupalarına gidiyor takımlar. öyle bi yorgunluk olamaz zaten. avrupa nın sistemi bu değil. biz ne kadar orta doğu ya itildiysek de, Avrupa ligiyiz.
bahsettiğin şey, hem bizim kültürümüze uymuyor, hem durumumuz yok.
evet özelikle son zamanlarda bayağı değiştirildi atmosfer, kültür, tarih… vs(bütün idman yurtlarına selam olsun, miy lilerin başı sağ olsun) senin örneğin getirilmek istenen yer kadar düşünülmemiş ve kötü bir senaryo olur. kötü demeyelim aşırı absürd, bu yüzden öyle yazdım.
Tolunay hoca berat a oyun kurma görevi vermiş anlaşılan. berat toptan kaçıyor ya da defans ın ortasına çok gömülüyor. hoca kaç kere uyardı ve bağırdı. beratın topa koşması ve hızlı düşünmesi lazım.
böyle giderse düştük sayılır. madem öyle, bıraksınlar genç oyuncuları izleyelim. devre arası transfer yerine satış olsun, kasa ya para girsin. mustafa kaplan ve kulüp içinde ki dedikodular doğru ise şu an kulüp batakta demektir. bu adamların kazanacakları başarı ilerde başarısızlık ve sömürü olarak geri gelir.
mustafa kaplan’ın maç sonu açıklasına baktım. direk oyuncuları suçlamış. paşam, daha ilk maç bir bekle demi.
burada taraftara parantez açmak istiyorum. mazoşist gibiyiz. özellikle ilhan cavcav ın ölüme yaklaştığı dönemden başlayarak. kimse akıllıca hareket etmedi. hep bi kavga hep bir gürültü. oynanan oyunları görmek çok kolay, zira ben de buradan elimden geldiğimce gördüklerimi söyledim. duru göz falan değilim, diğer kulüplerin süreçlerine bakarsanız aynı şeyler bunlar. bu adamlar, menejerler, sözde taraftar grupları kimlerdir? bırakın maçları, sonuçları, bunları nasıl temizleriz.ya kulubün önüne gidilecek, gerçek taraftar ve eski yönetici ve gönül vermişlerle ya da bu adamların kulübü iliklerine kadar sömürmesi beklenecek. işleri bitince taraftarzavallı kulübe sahip çıkabilecek. denge siyaseti murat cavcav ile olan kötü görüşeden sonra sanırım bitti. ya zorla denge sağlanacak ya da uzaklaştırılacaklar. alın sızlanmak dışında formül bu. öte yandan alkaralar, karakızıl, ulturas gibi oluşumlar gençlerbirliği sempatizanlığını kendilerine çekmekte aktif olmalıdırlar. bu fake oluşumlar daha aktif bilmem farkında mısınız. bunun için gerilla reklamlar yapılabilir sokaklara, sosyal medya da ilgi çekici şeyler yapılabilir. bu ur büyümemeli.
tekar belirmek istiyorum, kulüpleri satışa götüren, iğrenç ve epl özentisi top oynatan “negatif futbol” un bize sıçraması sanırım ülke içinde büyük şeyler yapmış ilhan cavcav ın kemiklerini sızlatmıştır. bu iğrenç futbolu oynatan aşılamaya çalışanlar umarım bir daha bu kulübe uğramazlar. nobre iki sempatik laf etti, yok gençler falan dedi diye kanacak değilim. gelmesin, hatta ülke de bu futbol aklıyla hiç bir kulübü çalıştırmasın. istatistikmiş, topla oynama yüzdesiymiş oymuş buymuş. futbol ruhunun katilleri gençlerbirliğinden uzak dursun. bu da sportif sitemdir.
Söylemeye dilim varmıyor ama maalesef kulübümüz bir yok oluş sürecine sokuldu ve tam gaz ilerliyor. Bu sezon düşersek geçen sezon gibi olmayacak. Bu tesislerin ve personelin giderleri 1. Ligdeki gelirlerle karşılanamaz. Zaten devletten kiralanmış bir arsada bulunan tesislerin giderleri karşılanamaz hale gelirse kısa bir sürede "Külliye"ye devri bile söz konusu olabilir. Bu “Yolunda A.Ş.” mensupları bütün bunları göre göre bir atımlık baruta bile göz dikip bu sezon da bol miktarda çöp transfere imza attılar. Şimdi de bol miktarda santra yapıyoruz maalesef.