TFF 1.Lig Gelişmeleri

Yarın Eskişehir-Denizli maçı var. Bir beraberlik en azından.

Eses çok güzel bir golle 1-0 öne geçmişti. Ama 39. dakikada Berkay’ın kaleciye geri pas verince araya giren Ziya topu kaptı ve boş kaleye vurdu fakat top direkten döndü, sonrasında yetişen Mehmet Akyüz topu boş kaleye yuvarlayarak beraberliği sağladı. Bir takımda teknik direktör olsam, futbolculara yasaklayacağım en önemli şey kaleciye geri pas olur. Bu ne saçmalıktır yahu!

Abi Denizlide top oynuyor yigidin hakkini yememek lazim golden 2 Dk once yine kaleci bir hatali cikis yapti ust direkten dondu

İlk devre boyunca Eskişehir oyunu domine etti ama Denizli golü buldu. Denizli’nin hem Eskişehir (su dakikaya kadar)hem Altınordu maçlarını izledim. Topu rakibe veriyorlar, sakin bir şekilde bekliyorlar. Rakip “tamam biz bunlara atarız” diye cesaretlendiği anlarda araya sıkıştırıyorlar. Oyun olarak tamam biz bir şey oynamıyoruz belki ama Denizli bizim bile kat kat altımızda, ancak iş skoru bulmaya geldiğinde girdikleri az sayıda pozisyonla golü buluyorlar . Takım savunmaları iyi olduğu için de maçı kazanıyorlar.

1 Beğeni

3 dk once Recep Niyazla bit cikislari vardi futbol bu dedirtti…Cok sukur Recep, Niyaz bitiremedi

Hakem Eses e calisti:):):slight_smile:

Sonuc cok isimize yaradi tam Ilac oldu.

Lig bu hafta yeniden basladi diyebiliriz…Son duzluge gelindiginde cok guzel bir lig olacak .Umarim foto finisin kazanani Genclerbirligi olur.

1 Beğeni

Beraberlik bizim için uygun bir sonuç oldu. İlk iki takımdan biri olarak Süper Lige çıkmak istiyorsak, öncelikle bu hafta mutlaka kazanmamız gereken Ümraniyespor maçını kayıpsız atlatmamız ve ardından ilk 7-8’deki takımların birbirleriyle karşılaşacakları önümüzdeki haftalarda hiç olmazsa 3-4 maçlık bir galibiyet serisi yakalamamız gerekiyor.

Eskişehir-Denizli maçını izledikten sonra görüyoruz ki, Biz aslında genel futbol kalitesi olarak hemen hemen tüm takımlardan daha iyiyiz. (Aynı şeyi kondisyon için söyleyemeyiz)
Bu lig böyle oynanıyor. Denizli 14 maçtır kaybetmiyor. Evet ama 7 kişi kendi atağında bile defansta kalıyor. Bu futbol anlayışıyla normal. Denizliyi yenebilecek en güçlü aday şu anda Osmanlı. Bakalım ne olacak. Haftaya ilk 3 takımın 47 puanda olma ihtimali yüksek.

ben dedim aga…:smile::smile::smile:

tamda yeri gelmişken bi konuya açıklık getirmek isterim:
tek çaremiz alt yapımızdır. alt yapıdan yetiştirdiklerimizle bir yere varabiliriz derken; bazı arkadaşlarım sanki hemen altyapıdan 18-20 yaşlarında gençlerimiz gelecek, bizi beyaz atlarının terkisine alacak uçuracak gibi algılamış…

böyle bir şey olmayacak, olsaydı arsenne wenger yapardı.
alt yapıdan oyuncularımız çıkacak ve yedek kulübemizde münümüm bir sene geçirecekler… bunlar 18-20 yaşlarında çocuk… çocuk… yeni ve çok farklı bir ortama geliyorlar ve uyum sağlamaları zaman alacak. onlara da bu zaman tanınmaya mecbur… aksi felakettir de ondan…
zaman zaman forma şansı bulacaklar, zaman içinde de hataları azalıp, olumlu hareketler sergileyecekler… ne hatalarında moka sokup çıkaracağız, nede olumlu bir hareket yaptı diye destanlara baş aktör yapacağız…
demek ki; esas zaman taraftara lazım…

neden dedik bu ligde en az 3-4 sene vakit geçirmemiz, birikmemiz, gerilmemiz lazım diye…
şampiyonluktan hoşlanmayan taraftar mı olur?. heç vallaa…

Arsene Wenger ile guzel bir ornek vermissiniz. Arsenale ilk geldiginde Klasik Tarihi bir Londra kulubunu devraldi o gunku sartlarda henuz Zambiadaki bir U16 macini aninda size yansiyan bir teknoloji yoktu Vhs ile oyuncu hakkinda fikir alinir imzalanirdi.

Ingiliz futbol kultur,zihniyetini formatlayan adamdir. Arsenali gunahimla kiyaslasaniz Gunahim 12-0 galip gelir ancak Wenger benim bile onunde sapka cikaracagim Bir hoca.

Geldiginde ilk yaptigi sey takimi sil bastan degildi aksine geldiginde Arsenalde Kendi bunyesinden yetismis yeterince tecrube sahibi muthis bir kadro buldu Tony Adams liderliginde o kadroya 2-3 isimle takviye yapti Sampiyon oldu…takip eden yillarda kazandigi ne varsa arkasinda Adam’s,Keown, Winterburn,Dixon un tasidigi Arsenal ruhu vardi.

O yillarda Arsenal alt yapisina Afrikadan Avrupadan Latin Amerikadan 12-15 yas gurubu cocuklari aldi getirdi. KoloToure,Carlos Vela hep o sistemin cocuklariydi. Arsenalde forma bulamayan kiralandi Veya cok iyi paralara satildilar.

Arsene Wenger in networku dunyada essizdi ancak kopye edecekseniz En iyiyi kopye edin hic olmazsa Kotunun iyisi olur hesabi bugunku tum Scouting Network leri hala Arsene Wenger in o muthis networkunun modern kopyeleridir.

Arsenalin alt yapisi diger kulupler zamaninda bilmedikleri kaynaklardan genc oyunculari toplamaya baslayinca kalitesini koruyamadi birde ezeli rakibi Tottenham dunyanin en iyi akademisi dedikleri kompleksi acinca Arsenal alt yapisi yillar gectikce urun vermemeye basladi hatta bolgenin iyi genc cocuklarini Tottenhama kaptirdilar Harry Kane Arsenalde basladi 13 yasinda Tottenham a gecti mesela ,A takimin basarilari transfer piyasasina Rus Arap milyarderler girdikce fahis paralar dondukce azaldi Arsene Wenger asla bir oyuncuya bictigi degerin fazlasini vermedi bunun bir yerde acisini cekti. 30 yasini gecmis oyuncusunu takimda turmazdi Wenger takimlari hep Super fit ve Dinamik kaldilar.

Gun geldi Wenger kendini zamana paralel olarak yenileyemedi Arsenal dunyanin en iyi 2. Takimi diye anilirken Wenger Sampiyonlar ligine katilmayi basari olarak gordu son 4 yildir Arsenal artik Sampiyonlar ligindede yok.

Genc takima 90 larda cok iyi yatirim yapan ve bunun semeresini mukemmele yakin alan Arsenal 2000 lerde alt yapiya yapmadigi yatirimin cezasini simdi cok pahali oduyor. Ayda 1.4 milyon odedikleri Mesut Ozil gibi oyuncular bir bakima ekonomik olarak cok zorladi. O miktarda parayi kimse verilmedigi icin ellerinde kalmis durumda.

Yillar boyu forma giyen Vieira Petit Overmars Bergkamp Pires Adams Keown Wright yerleri dolmadan gittiler. Alt yapidan destek kalmayinca son 5 yilda Iwobi ile tek bir genc cikarabildiler.

Bakin zamanlar degisiyor, Oyuncular degisiyor ancak Alt yapisi saglam takimlara hicbirsey olmuyor.

Bir Porto bir Ajax ornekleri karsimizda. Ajax in tarihi kulturel ikizi Tottenham akademiyi kurarken Ajax in ekspertizini kullandi.

Bugun kadrosunda oynattigi ve takimin bel kemigi 3 stoperi Vertonghen Alderweireld Sanchez 3 ude Ajax formasini Akasya beyazla degistirdiler ikisi ayni Ajax genc takimi cocugu yillarca hep birlikte oynadilar Alt yapidan cikan Kane Rose Winks su anda takimin Ruhu.

Tottenham 1 yildan fazladir transfer yapmadi ama Sampiyonluk kovaliyor, Genc takimdan 3 yeni oyuncuyu takima monte ettiler bu sene. Oliver Skipp 18 yasinda ve Hoca ona guveniyor Premiership gibi bir ligde cekinmeden ilk 11 de baslatabiliyor. Amos salatlandi sezonu kapadia,Sterling Sunderlanda iki hafta once kiralandi.

Genclerbirligide Adam gibi bir networkunu kurup artik yurdun her yoresinden genc yetenekleri toplamali bir yatili okul akademi kurmali be derslerinden sahaya basarili dinamik genclere guvenmeli. En fazla 5 sene daha yerinde sayar cikar Super ligde 10. Ile 14. Olur sonra kimse tutamaz.

Bu isin cozumu 35 liklere 1 milyon Euro vermek degil cozumu kalbi kirmizi siyah carpan kendi evlatlarina guvenip onlarla varolmaktir.

1 Beğeni

buradaki mesele sabır ve aidiyet… yapacam diye yola çıkıp ne olursa olsun asla vazgeçmemek…
doğru olduğuna kesin emin olduğu yolda inatla yürüdü… “çocuk bakıcısı” dediler, başarı anlayışını tartıştılar, şampiyonluğu istemiyor v.s., v.b., v.g., v.d…
yetiştirdiği daha doğrusu sabır gösterdiği çocuklara sormadılar, onları görüp utanmamak için o tarafa bakmadılar bile…

biz tamda bu kafada olmasa bile böyle bir yetenek yakalamıştık… üstelik aynı programı kullanıyorlardı…
ersun yanal… aldı bizden bi takım yaptı. valeciayı yendik…
sevgili arda küçükahmetlerin kulağı çınlasın valencia’yı yenen takımın santroforu mustafa özkan, orta sahası nihat’tı…
dedik ki: bu takıma bi santrofor alın, 3 sene şampiyonluk garanti. La LigA değil ya burası…
bir tek duayen başkan uyandı bu söze; döndü bütün takımı sattı. hocalarıda dahil… yoksa takım elinden uçup gitmek üzereydi. kurumsal bir yapının yönetmesi kaçınılmazdı… olmadı bütün ülke ve sitenin tamamında coşku hakimken dedik ki; “düşeceğiz”. herkes güldü,

bi salak da o… ersun yanal…
herkesi biz zannediyor… mesut bakkalın dediği gibi “şuraya kütüğü getir, iki ay sonra futbolcu yapar.”
hala yaparım zannediyor ve yanılıyor… iyi futbol iyi futbolcularla oynanır… sabredeceksin ve o jenerasyonu oluşturduktan sonra küçük dokunuşlarla şampiyonluğa ambargo koyacaksın…

not:
inatla doğru bildiği yönde tek başına yürümelerini kıyasladım… sadece bu bölümü benziyor. yoksa ersun’un, arsenne wenger olabilmesi için yiyeceği fırın sayısı hesaba girmez…
hakan şükürü kesen tek hocadır… bu yüzden başına gelmeyen kalmadı. her gittiği yerden kovduruldu kimse arkasında duramadı ama asla dönmedi… adammış meğerse…
çok ilginç: dönmüyorda…

onunla çalışan ona aşık oluyor, gerisi düşman… allaa allaa…

çok güzel yazı olmuş. aynı şeyleri düşünüyoruz. bunlara ek olarak altyapıya hoca, antreman ve gelişim kalitesini arttırıcı ekipmanlarda lazım. ayrıca hocalarımızı kendi içimizde yetiştirmemiz ve eğitmemiz lazım.

bu yapılabilecekler bir yana, kulüpte hala daha var olan, kan emiciler, hırsızlar nedeniyle gelecek konusunda yapılanmayı geçtim, büyük endişe içerisindeyim.

rahmetli başkanımız, zamanında fenerbahçe zor durumdayken onlara 5 mil. € yardım teklifinde bulunmayı düşünüyordu. galatasarayın kapısına haciz geldiğinde, stad yapımında çalışan işçilerin parasının ödenemediği anlarda, stadlarına fener bayrağı çekmekle tehdit edilirken başkan ortaya çıkmıştı: “para mı lazım?” diye…

10-15 sene boyunca gerçekten de başarıyla yürüttüğü gençlerbirliği kulüp başkanlığı sayesinde kulübümüzü altyapı, tesisleşme ve mali konularda avrupa kulüpleri seviyesine çıkarmıştı.
küresel futbolun mekanları son derece değişkendi ve sürekli hareket halindeydi. endüstriyelleşen futbol, yeni bakış açılarına sahip, yenilikçi, katılımcı, demokratik, şeffaf yönetimler gerektiriyordu.
bizi çocuğu gibi koruyup büyüten, küçük kasaba tüccarı bunu reddetti. hala işlerin eskiden olduğu gibi ufak tefek kurnazca dokunuşlar sayesinde yoluna gireceğini inatla savundu…

bu kör inat bizi bitirdi…
bilimi inkar etmenin, inkar etmeyi geçtik şiddetle karşı çıkmanın cezasını ağır ödedik…
peki bunlar harfi harfine bu noktaya geleceği söylendiği halde neden kulak arkası ettik?.
profesyonel bir ortamda asla ve asla yeri olmayan “vefa” duygusu baskın çıktı. bizi çamurdan çıkaran, yokluktan ve bitmişlikten çıkarıp, gıpta edilen kulüp yapan rahmetli başkanın kulübüydük artık. biz taraftarlar arasında değil, tüm spor kamuoyu da böyle bildi… adımızın başında “ankara” varken bile, spor programlarında bize “cavcavın takımı” dediler…
dünya futbol tarihinde bir utanç vesilesi yaşandı. başkan rahmetli olunca bizde veraseten oğluna kaldık… artık hanedan malı olduğumuz bizzat kendimiz tarafından ilan olundu…

taraftar olduğumuzu sanıyorduk ama 40 yıl boyunca bu rezaletin seyircisi idik… bu gün ise en olmadık şeyi hala inatla yapıyoruz. bizi bu günlere düşüren kurduğu naçar kadro ile bu mücadelenin içinde güçsüz bırakan hanedanın temsilcilerine değil de; bu kadroda canla başla bişeyler yapmaya çalışan çaresiz oyunculara yöneltiyoruz kinimizi, nefretimizi…

o çıkarmadı mı, o da düşürdü, gene aynı yerdesiniz diye saçma sapan bir yaklaşım da var bu arada…
aradaki 40 yıla ne olacak? bu gün dünyada kazanılamayacak tek şeyin zaman olduğu herkes tarafından kabul görmüşken bizim 40 yılımıza ne olacak?. fazladan bir yarım saatiniz varsa bana verirmisiniz?.

cavcav hanedanı bu kulübün tek ve yegane sahibi değildir… bir başkanın görevi aldığı kulüp bayrağını daha ileri götürmekle sabitken, 40 yıl sonra bizi aldığı yere bırakması kabul edilebilir mi?.
bütün bunlar olmamış gibi gene bu takımın hocası olmaya soyunmuşuz, ahmet oğuz çıksın, sen gir kemal, koş stancu falan…
sevgili arkadaşlarım o dediğiniz işlerle uğraşan ve ondan sorumlu olan, kötü giderse hesabını verecek olan var… parçalamayın kendinizi…
bizi bu hale düşüren neden hesap vermiyor?.
ve buna neden kimse eğilmiyor?.

vefa neymiş? vefanın düşeceği lig mi kaldı?.
hesap verilmesi gerekiyor…

Hatayspor, ligin ilk yarısında bizi 2-0 yenen İstanbulspor karşısında deplasmanda 3-0 önde… Şu anda 40 puana ulaşmış durumda… Aramızda 4 puan fark kaldı.

Balıkesirspor Baltok ise Afjet Afyonspor karşısında 2-1 galip durumda… Afjeü Afyonspor ile önümüzdeki hafta deplasmanda mücadele edeceğiz.

Biz İstanbulspor ile oynarken açıldık da açıldık. Oysa sakin oynayan hemen hemen her takım İstanbulspor’a gol atmayı başarıyor. Ligin başından beri bizde bir telaş var, hadi hayırlısı.

Mustafacığım, ligin başından beri devam eden bu telaşın sebebinin, geçen sezon yaşadığımız sürekli yenilmekten kaynaklanan ciddi bir özgüven kaybı olduğunu düşünüyorum. Küme düşmek bir takımda çok büyük travma yaratır. Bu nedenle takımın neredeyse tamamen değiştirilmesi gerekir. Biz bu kadro değişikliğini tam olarak gerçekleştiremedik. Küme düşen takımdaki birçok futbolcu hâlâ kadroda ve çoğu da ilk 11’de… Bu sezon transfer ettiğimiz futbolcular tecrübeli ama çoğu yaşlı ve fizik olarak yetersiz… Her an bir sorun çıkıyor. Hırslı, aç, yaratıcı ve acar genç futbolcular transfer etmedik ve kadroyu gençleştiremedik. Genç futbolcularımıza da yeterli ölçüde şans tanımadık. Şimdi de büyük sıkıntı yaşıyoruz. Ne olursa olsun artık şöyle bir silkinip kendimize gelmemiz lazım. Şunun şurasında ligin bitimine 12 maç kaldı. Canımızı dişimize takıp, yardımlaşarak mücadele etmemiz gerekiyor. Yoksa işimiz çok zor.

1 Beğeni

Bir de bence fikstürden kaynaklanan ilginç bir durumumuz var. Kardemir Karabükspor bizi takip ediyor ve durumu çok kötü. Neredeyse bırakın maç kazanmayı bir beraberlik alması bile çok zor. Yani bizi yenen takım iki haftada 6 puan kazanıyor. Dolayısıyla oynayacağımız takım bir hafta sonra Karabükspor’dan alacağı üç puanı da düşünüp bizim maça bileniyor. Bizden önce oynayacağı Balıkesirspor Baltok maçını kaybetse bile “Bu hafta Gençlerbirliği’ni yenersek, ertesi hafta bonus gibi bir üç puan da Karabükspor’dan alacağız,” diye düşünüyor. Bu da onlara ekstra bir motivasyon sağlıyor. Örneğin önümüzdeki hafta oynayacağımız Afjet Afyonspor bu akşam Balıkesirspor’a deplasmanda yenilerek 21 puanla düşme hattında kaldı. Düşme hattının bir sıra üzerinde Giresunspor var ve puanı 22… Afyonsporlu teknik adam ve futbolcular, bizim maçtan 3 puan çıkartırlarsa, ertesi hafta oynayacakları Karabükspor’u da yenip bir anda 27 puana ulaşma şansları olduğunu düşünüp karşımıza müthiş bir motivasyonla çıkacaklar. Biz deplasmanda “Sakin ol, şuurlu oyna!” prensibine uygun davranmazsak, telaşlı oynayıp ölümcül hatalar yaparsak onların ekmeğine halis köy tereyağı sürmüş oluruz. Aman dikkat!

1 Beğeni

Denizlispor - Osmanlıspor maçı Ümraniyespor karşısında aldığımız galibiyetten sonra ayrı bir önem kazandı. “BASTIR HOROZ!” diyorum ve maçı beklemeye başlıyorum. Hayırlı forumlar… :blush:

Bizim işimize hangi sonuç yarar düşüncesinden öte ben de Denizli kazansın istiyorum.

1 Beğeni

Osmanli yenecek gibime geliyor ama Denizli galibiyeti isimize yariyor

1 Beğeni