Yeni teknik direktörümüz Mesut Bakkal oldu. Gençlerbirliği’nde daha önce de antrenör ve teknik direktör olarak çalışmış, kulübümüzü her yönüyle yakından tanıyan deneyimli bir teknik adam… Çok sıkıntılı bir dönemde bu görevi üstlenen Sayın Mesut Bakkal’a başarılar diliyorum. Onun ve takımın başarısı bizim sevincimiz ve mutluluğumuz demektir. Taraftarlar olarak bize düşen görev de takımımıza tribünde en iyi şekilde destek olmaktır.
Değerli arkadaşlar… Gençlerbirliği camiası olarak son zamanlarda keyfimiz yok. Çok ciddi bir stat krizi yaşadık ve ligin başlamasına bir hafta kala çözüme kavuşturulabildi. Serdar, Aydın ve Selçuk gibi önemli futbolcularımızın ayrılmasından sonra yapılan transferler ve gerek hazırlık gerekse lig maçlarında alınan sonuçlar taraftarlarımızın çoğunluğunu memnun etmeyip üzdü ve gelecek günler için endişelendirdi.
Gerek Ümit Özat görevdeyken olsun ve gerekse Mesut Bakkal göreve geldikten sonra olsun uzun süredir kulübümüzün ve taraftarlarımızın sosyal medya sayfalarında yazılan haberleri, yorumları ve eleştirileri okuyorum. Dikkate ve ciddiye alınabilecek taraftar eleştirileri de var, aşağılayıcı, hakaret eden ve yakası açılmadık küfürlü mesajlar da… Hakaretler ve küfürlü mesajlar kesinlikle kabul edilemez ve mazur görülemez. Gençlerbirliği taraftarları olarak Türk futbol aleminde sayımız az, bunu biliyoruz. Bu yüzden her Gençlerbirliği taraftarı çok değerlidir ve Gençlerbirliği’ne yeni taraftarlar kazandırma elçisidir. Dolayısıyla da duruşuyla, sözleriyle, yazılarıyla, tezahüratlarıyla Gençlerbirliği camiasının seçkin bir temsilcisi olduğunun bilinciyle ve Gençlerbirliği taraftarına yakışacak şekilde hareket etmelidir. Yine bu yüzden gerek tribünde ve gerekse tribün dışında hakaret ve küfürle hiç işimizin olmaması gerekir.
Başkanı, yönetimi ve daha göreve yeni başlamış teknik direktörü sosyal medya sayfalarında aşağılamak, hakaret etmek doğru ve sağlıklı bir davranış değil. Buna hiç kimsenin hakkı yok. İnsan böyle mesajları okuyunca inanın futboldan ve taraftarlıktan soğur. Gençlerbirliği’ne birazcık sempati duyan ve Gençlerbirliği’nde neler oluyor acaba diyerek merakla bu sayfalara girip okuyan bir futbolsever bırakın bir daha bu kulübe sempati duymayı kaçarcasına uzaklaşır.
Sıkıntıyı kazasız belasız atlatmak istiyorsak camiamızda ve özellikle taraftarlarımız arasında uzun zamandan beri devam eden negatif havanın artık bir an önce sona ermesi ve Gençlerbirliği camiasının başkanıyla, yönetimiyle, teknik direktörüyle, futbolcularıyla, taraftarlarıyla birlik ve beraberlik havası içinde kenetlenmesi gerekiyor.
O halde bu mesajımı daha fazla uzatmadan şöyle bitireyim:
İstanbul tayfasının yaptırdığı 30 metrelik pankartımızda yazdığı gibi…
GENÇLERBİRLİĞİ İLERİ!
Tribünde hep birlikte yürekten bağırdığımız gibi…
HAYDİ GENÇLER!