2017-2018 Teknik-Taktik / Gençlerbirliği - Göztepe

19 Şubat 2018
Pazartesi
Saat 20:00

Stad: Ankara 19 Mayıs Stadyumu

  • Galibiyet
  • Beraberlik
  • Yenilgi

0 oylayan

15 yıl aradan sonra Göztepe Ankara’ya geliyor. 3 puan almak için çok uygun bir maç. Galibiyet zamanımız geldi.

İyi oynayıp kazanamadığımız Trabzon maçından sonra bir göztepe galibiyeti şart oldu şimdi

Kaleci Beto ile Andre Castro bize karşı oynayamayacak. Cezası biten Poko ise forma şansı bulabilir. Özellikle formda Beto nun olmaması galibiyet ibresini bizim tarafa kaydırıyor. bu maçtan alacağımız 3 puan bizi ligde sıkıntılı bölgeden uzaklaştıracaktır.
HAAYDİ GENÇLER!!!

Ne zaman bizim için kolay geçeceğini düşündüğümüz bir maç olsa neredeyse hepsinde puan kaybettik. Bu maç öncesinde takım oyun anlamında kendini geliştirmiş, 8 maçlık bir namağlup serisi tutturmuşuz. Rakipte önemli eksikler var. Ufukta galibiyet dışında bir sonuç yok. Ama umarım bu maç da ilk yarıdaki gibi Malatyaspor maçı gibi olmaz. :slight_smile:

Dün Osmanlıspor’un deplasmanda berabere kalması, bugün de Teleset Mobilya Akhisarspor’un kendi sahasında Bursaspor’u yenmesi ve Aytemiz Alanyaspor’un da kendi sahasında Atiker Konyaspor’a yenilmesi düşme hattını ciddi anlamda sıkıştırdı. Dün Trabzonspor’u yenseydik çok iyi olacaktı, berabere kalmamıza rağmen bu hafta pek kazançlı sayılmayız. Bu yüzden önümüzdeki pazartesi akşamı oynayacağımız maçta Göztepe maçını mutlaka kazanmamız gerekiyor.

1 Beğeni

Hiç kuşkun olmasın gardaşım bu maç bizimdir. "Nasıl oluyor da bu kadar kesin konuşuyorsun" diyebilirsin.

Anlatayım o zaman, 15 yıl önce oynadığımız Göztepe maçı öncesinde de aynı şeyi hissetmiş ve alkaralar.com forumuna yine “rahat olun arkadaşlar biz bu maçı alırız” demiştim ve netekim kazanmıştık. Üzerinden 15 yıl geçmiş olması benim açımdan hiç bir şeyi değiştirmedi. Şimdi de aynı hissiyat içerisindeyim. Takım nispeten oturdu, yeni gelenlerin ne kadar isabetli transferler olduğu son dört maçta anlaşıldı. Takım top yapmaya, göze hoş gelen futbol oynamaya başladı. Rakibin en önemli oyuncusu olan kalecisinin bize karşı oynayamayacak olması da cabası. Bu durumda 3 puan bizimdir. Haydi hayırlısı, Pazartesi akşamı C Blokta olalım, takımımızı 90 dakika destekleyelim.

4 Beğeni

O zaman, “Bu maçı alacağız, başka yolu yok!” gardaşım. :slight_smile:

3 Beğeni

Bu maçı almalıyız.

1 Beğeni

Belki çok erken olabilir ama takımın önümüzdeki haftalara daha güvenle bakabilmesi açısından ligin kilit maçı sayabiliriz
Osmanlı bile deplasmandan puan alabiliyosa bu takımdan bizim muhakkak galip gelmemiz lazım hazır önemli eksikleri varken
Bu arada selçuk reisi tribüne çağırsakmı ne dersiniz

1 Beğeni

Antalya’nın kazanması ve Konya’nın alttan sağlam gelmesi beni açıkçası biraz ürküttü. O yüzden bu maçı almamız çok güzel olur. Kazanamamamız için hiçbir sebep yok ama benim düşüncem her zamanki gibi, “kazanamıyorsan kaybetme” hele ki içerideki maçlarda. Takımdaki ve taraftarlar arasındaki havayı kaybetmemiz için puan almamız şart. Bu 3 puan olursa tabii ki tadından yenmez :slight_smile:

1 Beğeni

Göztepe karşısında üç gollü güzel bir galibiyet aldık. Takımımızı kutluyorum. Evkur Yeni Malatyaspor’a bakarak dokuzuncu ile aramızda üç puan kaldı diye hesaplamıştım ama Kasımpaşa’nın dün Galatasaray’ı yenip 29 puana ulaştığını atlamışım. Olsun, dokuzuncu ile aramızdaki dört puan fark fazla sayılmaz. Özellikle kendi sahamızda oynayacağımız Aytemiz Alanyaspor maçına tam kadro çıkabilmek için önümüzdeki hafta Medipol Başakşehirspor ile oynayacağımız maçı kart cezasız ve sakatlık olmadan atlatmayı diliyorum.

3 Beğeni

Sevgili Gardaşım,
Değerli alkaralar ahalisi,

bundan yaklaşık 3 gün önce de belirttiğim gibi Göz Göz’ü göze hoş gelen bir futbolla yendik.
Bu nedenle sonuca hiç ama hiç şaşırmadım. Hele hele maçın henüz 3 üncü dakikasında bulduğumuz gol ve ardından rakibin 10 kişi kalması takımı olduğu kadar taraftarı da rahatlattı. Maçın 2. yarısında Sesenyon ile 3 net pozisyonu harcadık ama olsun onları da Başakşehir maçına saklamış olalım.:wink:

Çocuk istismarına karşı Göztepe taraftarı ile verilen ortak tepki ise umarım maçı televizyondan izleyenlerin dikkatinden kaçmamıştır.

4 Beğeni

İkinci yarıda Gençlerbirliği’nin oynadığı futbol beni tatmin etti şahsen. Yalnız hala o kadar hatalı ki bu takımın kadro mühendisliği…

Jailton’un nasıl bu takımda olduğunu anlamıyorum- kabul etmek istemiyorum daha doğrusu. Dün kendisi iki gol attı fakat doksan dakika boyunca topla sadece 20 kere buluşmuş. Bu istatistik, ecnebinin “klinik golcü” tanımıyla da alakalı değil. Zira özellikle Jailton’un attığı ikinci gol, takımda herhangi bir oyuncu tarafından atılabilirdi. Düşük mücadele gücü, sekiz ikili mücadeleden yedisini kaybetmesine neden olmuş ve altı hava topunun altısını da kaybetmiş. Bu hava toplarının kaybedilmesinde kendisinin bir suçu yok, Reis-Kosanovic tandemine ısrarla uzun top oynamamız sorun. Etrafındaki her şeyi içine çeken bir karadelik olduğunu sadece ben mi düşünüyorum Jailton’un?

Göztepe ilk yarıda çabaladı ancak Castro gibi bir oyuncunun eksikliği de hissediliyordu. İkinci yarı daha çok risk alsalar da mentalite olarak maçta kalamadılar. 65-70 arasında, ikinci golümüz gelmeden bile hareketli oyundan uzak, -10 kişi kalmış olmanın da etkisiyle- sahaya dağıılmayı beceremeyen, mücadele etmeyen bir Göztepe gördüm. Tam da bu noktada Gençlerbirliği, doğru sorumlulukları alarak üçlü savunmaya dönmekten başka çaresi kalmamış Göztepe’yi bir güzel zorladı ve mutlak pozisyonlar üretti. Orijinal bir santraforumuzun olmadığı ikinci yarıda Sessegnon’un ani ileri çıkışları, kanatların ve beklerin saha genişliğini tamamen kullanması kaçınılmaz iki golü daha getirdi. Bu noktada bitkin Göztepe defansını iyi değerlendirecek Manu ve topu kazanma/geçirmeme konusunda dinamizm getirecek Diallo tercihlerinin doğru olduğunu düşünüyorum.

Savunma hattımız bir alkışı hak ediyor. Görevini layığıyla yerine getiren 6-8 numaralarımız olmadığı için topu ileri taşıma görevi Sergei ve Claro’ya kaldı, onlar da 118 pasta 99 isabetle iyi bir performans sergilediler. Pogba’nın takıma yavaş yavaş entegre edilmesi, 6-8 numara eksiğimizi bir nebze gizleyebilir ancak yaz transferinde gerçekten iyi bir oyuncu tavkiyesi şart orta sahaya. Bunun dışında, Sessegnon tipinde bir on numaranın neden alınması gerektiğini de görmüş olduk. İkinci bölge ve üçüncü bölgede yaptığı kısa paslarla kanatları pozisyona soktu, adam eksilterek kendisine şut şansı yarattı ve 34 yaşındaki bir 10 numara için hayli ikili mücadeleye girdi.

Manu’nun golle dönmesine çok sevindim. Yine de, kendisinin patlayıcılık ve kuvvet çalışmalarına biraz daha ağırlık vermesi lazım.

Maçın başında ve 18. dakikasında çocuk istismarına karşı verilen tepkiye ayrı bir alkış. Göztepe’yi güzel ağırladık, ikinci yarıdaki güzel futbolumuzla da kümede kalma konusunda kararlı olduğumuzu gösterdik.

3 Beğeni

Dün gribal hallerden ötürü tribün vazifemi yapamadım, televizyondan izleyebildim maçı.
Giden herkese özürlerimle beraber tebriklerimi yolluyorum.
Sevgili Serkan’a selam ederek, Kosovalı’nın Jailton gıcıklığını canı yürekten destekliyorum.
İkinci gölümüz zaten açıkça Uğur’undur!
Keşke Ahmet Oğuz’un Sessegnon’a kaldırdığı top golle sonuçlansaydı.
İkinci yarıda sahiden tarihi fark kaçtı.
İlk yarıda, 11’e 11 oynadığımız dönemde ise tek maharetimiz rakibi karşılama ve presti. Önümüzdeki hafta Başakşehir karşısında tam da buna ihtiyacımız olacak. Kaçakşehir kaliteli ama ihtiyar bir takım, yoralım morukları!

Polatlılı’nın izinde, Foruma yazmaya devam, arkadaşlar!

5 Beğeni

Bu galibiyetle puanımızı 25’e, yenilmezlik serimizi ise 9 maça çıkardık. Devamının gelmesi dileğiyle.

Forvette sadece Skuletic’e bağımlı olmamız beni biraz ürkütüyor. Öyle bir oyuncu ki, oynadığında güzel oynuyor; oynamadığında ise sahada olmasa daha iyi. Dün gününde değildi. Derken, bu takımda Vedat olmalıydı diyorum. Stancu’nun gönderilmesinden sonra yapılan en büyük yanlış Vedat’ın gönderilmesiydi. Yönetimde, elinde forvet yokken takımdaki forveti gönderme hastalığı var.

5 Beğeni

Ben maçtan ziyade maç sonrası ile ilgili yazacağım. Facebook Alkaralar sayfası idare heyeti bu sezon güzel düşünülmüş bir işe imza atıyor ve maç sonunda canlı yayında kendilerine(!) bağlanıyorlar. Düşünce güzeldi amma bugüne kadar (pardon, düne kadar…) çoğunlukla Mali Çetinkaya, Serkan Güngördü ya da Özhan Yüksel gibi fitboldan pek anlamayan dünkü çocuklarla yayın yürüttüler. Dün akşam ise bu yanlıştan döndüler ve kameralarını (pardon, cep telefonlarını…) angara fitbolunun mümtaz şahsiyetleri olan Polatlılı’ya ve Emreninbabası’na dönderttiler. Yayının daha ilk saniyelerinden itibaren Alkaralar canlı yayınında çok farklı rüzgarlar esmeye başladı! Aranan kan (pardon, yorumcular…) bulunmuştu! Aksiyon, gerilim, heyecan ve entrika dolu anların yaşandığı yayında öncelikle tribünden çıkan bir grup taraftarın yayını trolleme çabasını gördük (pardon, sadece duyduk. Değişim rüzgarı henüz kamera arkasına esmediği için acemi kameraman iki saniyeliğine o kalabalığı göstermedi bize). Hemen ardından yayına polis müdahalesi geldi. Canlı yayın ekibi TV’lerden duyduğu “canlı yayındayız abi!” mottosunu kullanarak müdahaleyi savuşturmayı denediyse de “cep telefonuyla canlı yayın” kahraman ve uyanık Türk polisine pek inandırıcı gelmemiş olacak ki yeterli olabilemedi (pardon, yemedi!..).
Kaçınılmaz olarak kesilen yayın az sonra güvenli bir ortamda yeniden başladı ve Polatlılı ile Emreninbabası’ndan maçla ilgili spektaküler yorumlar ve sosyal mesajlar dinledik. Daha sonra ise Alkaralar’ın cefakar taraftarı Ahmet’in güzel yorumlarını dinledik.
Öncelikle bu güzel yorumlarından dolayı değerli yorumcularımıza teşekkür ederim. Hemen akabinde, bu yorumculara bugüne kadar mikrofon uzatmayan (pardon, cep telefonunun objektifini döndertmeyen…) canlı yayın teknik ekibine teessüflerimi şeyettiririm. Neyse, yanlıştan dönmek de bir erdemdir. Yapımda ve yayında emeği geçenlere teşekkür! :wink:

4 Beğeni

Sağ ol, var ol Abreg… Özhan ve Mehmet Ali’ye teknik-taktik dersi verir nitelikte çok kaliteli ve eski teknik direktörümüz Mesut Bakkal’ın deyişiyle “coşkulu” bir yayın oldu. Bu yüzden öncelikle yayında gösterdiğimiz performanstan dolayı kendimizi tebrik ediyorum. Televizyonlarda futbol programı yapmak için gelecek tekliflere açık olduğumuzu da buradan son derece açık ve seçik bir biçimde belirtmek isterim. :slight_smile:

Bizim Emre’nin Babası ile ben ve sonrasında da yılın tribüncüsü Ahmet Ay kardeşimizin yayın videolarının linkleri aşağıda…

3 Beğeni

Tanılcığım Facebook yayını sırasında Emre’nin Babası ile birlikte senin kulaklarını epey çınlattık ve tecrübeli moderatör Serkan Güngördü’nün de tahrikiyle Jailton ve Uğur konusunda seni kızdıracak şok açıklamalarda bulunduk. Ben, kendisini savunacak avukat bulamadığı için baronun atadığı avukat sıfatıyla Halili’yi gerektiği şekilde ve yeterli ölçüde savunduktan sonra Jailton’u beğendiğimi ifade ederkene Emre’nin Babası da Uğur aleyhinde sert sözler söyledi. Ama sonra eve geldikten sonra maçın özetlerini izlerkene bir de ne göreyim: maç sırasında heyecandan dolayı pek farkına varamamışım. İkinci golü atan topçumuz Jailton ve ona bu nefis asisti yapan da büyük kaptanımız Uğur Çiftçi… Ben şimdi buradan hareketle diyorum kine: “Büyük kaptan Uğur Çiftçi bizimdir sahip çıkalım. Jailton Paraiba da artık bizimdir sahip çıkalım.” :slight_smile:

2 Beğeni

İnanılmaz şeyler olmuş bu forumda…

Takımın, sahanın hatta yeryüzünde 19 Şubat 2018 Pazartesi oynanan tüm futbol maçlarının en yararlı oyuncusu Jailton Paraiba, bizim kendi forumumuzda, adeta yerden yere vurulmuş. Bu konuda söyleyecek tek bir kelime dahi bulamıyorum, önce Arda’nın maç sırasında whatsapp üzerinden yaptığı tacizler, ardından kosovalı’nın Jailton’a karşı yaptığı “gıcıklık” bildirisi ve Tanıl Abimizin bu gıcıklığı tespit etmesi ve onaylaması anlaşılır şeyler değil. Halbuki ben bir Jailtonsever olarak, bu maç sonrasında “herkes jailton’un ne olduğunu gördü” diye düşünürek, gerine gerine tribünü terk etmiş, maç sonu yapılan canlı yayında Tanıl Abi’ye sesimi duyurmak için Necdet Abi ve Ozan Abi’ye Jailton’u sormuştum. Jailton’un iyi futbol oynamaya devam ederek bu gıcıklığın da üstesinden geleceğini umuyorum :slight_smile:

Hopf, Pali, Claro, Scekic, Ahmet ve Uğur bu takımı takım yapan, ayakta tutan kolonları. Kolonlar sağlam, bu kolonlara öndeki oyuncuların tamamının becerisi arttıran Sessegnon ilave edilince, takım adeta sınıf atladı. Dün, İlk yarısı zaman zaman stresli ama ikinci yarısı, özellikle attığımız ikinci golden sonra şenlenen bir maç izledik. Skuletic ve Aydın’dan iyi bir performans gelmedi ama ikinci yarıda oyuna giren Marko ve Manu’nun olumlu katkısı ve Sessegnon’un becerilerini gösterebileceği alanlar bulmasıyla,çok üretken bir takıma dönüştük. Üç gol attık, fazlasını da atabilirdik. Kalemizde ciddi bir tehlike yaşamadık.

Bu maçın referansıyla da geleceğe daha umutla bakabiliriz. Bundan sonra hedefimiz yaklaşık kırk yıldır olduğu gibi 8.liktir diyorum. :slight_smile:

Hopf (top gelmedi)
Uğur (zaman zaman dağınık göründü, savunmada görevini yaptı, hücumda son topları daha iyi kullanabilirdi)
Ahmet (savunmada iyiydi ama hücumda vasattı)
Claro (hava toplarında demba ba ve ghilas’a karşı zorlansa da, maçın en iyilerinden biriydi)
Pali (Hleb’e duacıyız. )
Scekic ( yenilmediğimiz 9 maçın en büyük kahramanı, sahada her şeyi doğru yapıyor)
Khalili (Sessegnon’un gelişiyle yararlı olmaya başladı, hücumda daha iyi olmak zorunda, takım savunmasına katkısı şahane)
Sessegnon (futbol sihirbazı, top ayağına geldiğinde huzur buluyorum, o topun en iyi şekilde kullanılacağından şüphem olmuyor)
Aydın (dün kötüydü, bir an önce toparlar umarım, antalya’da çok gerilemiş)
Jailton (gecenin yıldızı, tüm rakipleri içine çeken kara deliğin yaratıcısı)
Sku (konya maçından beri kayıp)
Marko (dün çok hareketliydi, en beğendiğim marko performansı oldu)
Manu (sakatlıktan golle dönmesi çok iyi oldu, ihtiyacımız vardı)
Diallo (pek beğenmiyorum ama dün girdikten sonra faydalı oldu)

5 Beğeni