2018-19 TFF 1. Lig 21. Hafta / Gençlerbirliği - Osmanlıspor

Keşke Osmanlıspor top oynasaydı da 0-6 yenilseydik.
İlk 10 dakikada maçı biz verdik.
Erkan Hoca nın değiştirilmemesinin hayati bir hata olduğunu düşünüyorum.
Geçen yıl da Özat Osmanlıspor maçı öncesi veya sonrası yollanmış olsaydı Hemşehrimizle Eryamanda derbi maçı yapıyorduk şimdi.
Bu yıl düşmeyiz (!) ama play offta bizim hiçbir şansımız yok.
Umarım bu sefer yanılırım.

http://www.sporanki.com/tr/yazilar/1127-Onur_Aydogan_Travma.html

Bu ligde takımlar biribirine yakın. Hırslı ve mücadeleci oynayan takımlar maçlarını kazanıyor. Koşmayana ekmek yok.

Sese 10 numara pozisyonundan 8 numaraya çekilince birazcık daha alan bulmuş, ikinci yarıdaki etkili başlangıcın sebebi biraz da bu. Selçuk Sese ile 4-4-2ye dönebiliriz. Her ne kadar etkisiz gibi görünse de, savunma görevini de yerine getiriyor sese…

Maç 6. dakikada bitmişti. Takımımızın bir gol atacak kadar bile inancı, özgüveni ve çabası yoktu. 2-0’dan sonra ikinci devrenin başlarındaki görüntü Osmanlıspor’un istediği ölçüde nafile bir çabalamadan öte bir şey değildi. Sahada istek, iştah, hırs yok, yardımlaşma yok, Osman Özköylü’yi konuşturacak bollukta futbol dışı sertlik ve pozitif enerjiyi yok eden sinir savaşı ile havada uçuşan sarı kartlar var. Tecrübeli olduğu söylenen futbolculara hiç yakışıyor mu? Bir de tabii ikinci yarıda Osmanlıspor’un çataldan dönen şutu. Bereket versin stat ve kale direkleri yeni de kale direklerine bir şey olmadı. Maç 19 Mayıs ya da Yenikent’te olsaydı kale direkleri yerinden çıkabilirdi. Maalesef bu takıma inancım ve güvenim kalmadı. Geçen sezon Alanyaspor yenilgisiyle başlayan ve bizi küme düşmeye kadar götüren sürece benzer bir ruh hali içindeyim. Elazığspor maçından sonraki maçta Ümraniyespor’a da kendi sahamızda gol bile atamadan farklı yenilip bir ya da birkaç sıra daha aşağıya düşersek hiç şaşırmam. Takım inşallah toparlanıp beni yanıltır ve endişelerimde haklı olmadığımı kanıtlar. İnşallah ben yanılırım. Şu anda en çok istediğim şey yanılmak. Hadi bakalım görelim, iyi takımsanız, bu haftadan itibaren gösterin kendinizi ve müthiş seri galibiyetlerle yanıltın beni. İşte meydan, hodri meydan.

1 Beğeni

“İstek, iştah, hırs” demişken bir örnek… Ankaragücü - Kasımpaşa maçının 85. dakikası… 85 dakika top oynamış bir futbolcudaki güç, istek, iştah, hırs… Orgill’in pozisyondan sonraki yüz ifadesi ve autu gösteren yancıya yaptığı hareket sonrasında kendi sahasına koşması… Ben, takımımın futbolcusunun böyle oynamasını, sahada yüreği ve benliğiyle mücadele etmesini istiyorum. Futbolcunuz böyle oynarsa futbolu seversiniz, bizimkilerin özellikle son dört haftadır oynadığı gibi oynarsa futboldan soğursunuz.

Orgill in bunu yapma sebebi ta bastan aldigi Ingiliz futbol kultur ve zihniyeti.

Hakemlerle tartismiyor, el kol alamiyor, caktirmadan triplere girip kufurde etmiyor, Ego ile takintisida yok.

Trabzon macinda attigi gol yine israrciligi inadi hirsinin sonucuydu ama onun bu kalitelerine ve emegine deger veren bir zihniyetin temsilcisi dudugu calmiyordu. Nizami golu iptal eden hasta ve yalaka mentalite Orgill in tepkisini degistiremez.

Orgill de gordugunuz seyi Ankaragucunde Boyd ve Sacko dada goreceksiniz cunku o ikiside yine Ingiliz tornasindan gecmis Yeni Zellandada futbol ogreten hoca futbol kultur ve anlayisini Ingilizlerden edindigi icin tepki ondada ayni olacak. Macta cok sacma bir sari kart gordu hakeme ne el uzatti ne dil…Saskinligini ifade etti orada birakti.

Sacko Leeds United ile 3. sezonunu gecirecekti kiralik geldi…Leeds United £1 milyon Sterlin bonservis odemisti…o da ayni anlayisla oynayacak goreceksiniz.

Hatta bu 3 oyuncu sakatlik numarasiyla rakibe kart cikarttirmaya oyundan attirip isini kolaylastirmayada calismayacak, sert bir harekete maruz kalinca hemen kalkacaklar. Yerde kalirlarsa ciddi bir sakatliklari olacak.

Keske Adamizdan be Adamiz mentalitesinden Super lige daha fazla ihrac edebilseydik.

Futboldan hepimiz buyuk keyif alirdik…90 dakikanin 30 dakikasi futbolun raconu sayilan ahlaksizliklara gitmezdi.