2018-19 TFF 1. Lig 22. Hafta / T.Y. Elazığspor - Gençlerbirliği

15 Şubat Cuma, 2019
Saat: 19:00

Stat: Şanlıurfa Gap Stadyumu

  • Kazanırız
  • Berabere kalırız
  • Kaybederiz

0 oylayanlar

bu takim kendi icinde birlik olmayi ogrenmeden birbirinin acigini kapatmadan artik mac kazanamaz

Öyle ya da böyle yenmemiz gereken maç. 1 puan bile kayıp olur ligin en kritik maçı, alınacak her olumsuz skor yönetime yazar. Erkan hoca bana göre kredisini doldurdu ve uzatmaları oynuyor.

bencede bizim açımızdan sezonun en kritik maçı… bu maçta bütün görev yükü hocaya veya takım kadrosuna düşmüyor. çünkü onlar bize neler yapabileceklerini gösterdiler… bütün yük ve dahi sorumluluk yönetimde…
bu akşam oturup hocayı dinlemeleri gerekiyor… sorun nerede?. neler yapılması gerekiyor?. yönetim olarak hangi aşamada, hangi imkanlarla devreye girebiliriz. bunu konuşmaları gerekiyor.
La LigA değil ya burası… bu takım ve bu hoca bu lig için fazlasıyla yeterli… o halde sorun nerede?.

kurumsal yapıya sahip, katılımcı, demokratik, konsensüse açık, şeffaf yönetimlerin yapması gerektiği gibi…

Son iki sezonda ne zaman “x’in en kritik, en önemli maçı” desek o maçtan 3 puan alamadık. Kriz anlarını yönetecek kalibiyetimiz yok. O nedenle bu maçta da bir sürprizle karşılaşabiliriz. Öte yandan, takım kaptanlarının “takımı bu duruma biz düşürdük, yukarıya da biz çıkaracağız” demesi bana “gaz alma” gibi geliyor. Necdet abi’nin Osmanlıspor teknik taktik başlığında söylediği gibi, umarım yanılırım.

katılıyorum ama puan kaybının sürpriz olacağız tespiti hariç!

hocanın takımı ne kadar kontrol altında tuttuğunu, ne kadar son maçtan sonra kendisini ziyaret eden takım kaptanlarının kontrolüne soktuğu, bu maçın kadrosuyla beraber belli olacak. olur da bekir, hakan, ahmet ilhan bu maçta kadroda başlarlarsa ve matei ilk 11’de başlamazsa, benim açımdan Erkan Hoca’ya inanacak bir şey kalmayacak demektir.

erkan hoca iyi bir taktisyen ve iyi bir analizci olabilir. bu kadar yaşlı bir takımla sürekli "koşu mesafeleri"nden bahsetmesini anlamamıştım ama eskişehir maçındaki inatlaşmayı görünce anladım… ama bunun bi kereye mahsus olması başka şeyleri getiriyor insanın aklına…

hocanın takım üzerinde otoritesi zayıf… hocamız çok iyi bir insan, iyi bir arkadaş ama hala futbolculuk dönemini terkedememiş… daha öncede demiştim: çok sevdiğin futbolcular üzülürse sen sevinirsin hoca… yada kendin bilirsin… unutmaki bu oyunda kimse kimseye bir şey yapamaz. herkes kendine yapar…
yönetimin hocayla konuşsun dediğim mesele bu işte… yönetim yönetim olsa; tam bu noktada hocanın güç arttırımına gidecek…

bir bölük komutanı düşünün;
bölüğünü çok seviyor. bölüğü ise ona tapıyor adeta… bi muhabbet ki; sorma gitsin… ama haliyle, bölük biraz gevşek. bölük olmanın gereklerini yerine getiremiyor…
yanaşık düzen rezalet. birlikte hareket etmekten vaz geçtik, adımlar bozuk…
tabur komutanı diyorum; çağıracak ve bu bölüğün hali nedir?. diye soracak. eksik olan nedir?. diyecek…
tabur; bizim komutana demişti de oradan biliyorum…
sonra ne oldu diyeceksiniz. sonrası hepinizin bildiği gibi…

Elazığ hocasını değiiştmiş iyi mi?

Sezonun dönüm maçı. Erkan Hoca’nın kariyerinin dönüm maçı. Belki de kulüp tarihinin dönüm maçı. Alınabilecek bir deplasman galibiyeti, bu maç sonrasındaki uygun fikstürle beraber, işleri yoluna koyabilir. Mağlubiyet (hatta beraberlik bile) ciddi bir belirsizlik ortamına girmek demek. Belki yeni bir teknik direktörle yeniden yarışa dönebiliriz ama tutmayacak bir aşı felaket de olabilir.

Hayalim bu maçı kazanıp Süper Lig’e Erkan Hoca’yla çıkmak. Halâ bunun olabileceğine inanıyorum.

Ne yalan söyleyim, kadroları görünce bir an için ümitsiziğe kapıldım.
Sadece Kaleci ve Nadir yok klasik kadrodan.
Ancak maç başlamadığı için taktik olarak bu kadro nasıl oynayacak bilemiyoruz.
Belki Mehmet Galip’ten korkarlarsa güzel oynarlar…

Macin bos tribunlere oynanmasi maci zor hale getiriyor…Oyuncular Boyle bir atmosferde nasil konsantre motive olabilir hep merak ederim

Su ana kadar berbat ve tatsiz bir mac…

Tek gol bulan maci kazanir havasi var…belkide bir gol oyunun havasini olumlu degistirir…

Galibiyet bize sart ama ona gore bir ilk 15dk goremedik.

Derken…Sessegnon ve Stancu rakip defansin buyuk yardimiyla nefes almaya tekrar basladik…Haydi Gencler

Konsantrasyon: 0
Motivasyon: 0
Güç: 0
İstek: 0
İştah: 0
Hırs: 0
Yardımlaşma: 0
Uyum: 0
Bilinç: 0
Oyun zekası: 0
Hücum anlayışı: 0
Savunma anlayışı: 0
Hata oranı: % 100

Bu takımı izlemek sıkıntı vermeye başladı artık.

Adamlar topu aglara yurudu…Birimizde ayakta kalip direnebilsek

Bir ilk yarı daha çöpe gitti.

Dakika 1, Ahmet Oğuz gereksiz faul yapıp rakibe duran top verdi ya, büyün hevesimi emdi tüketti.

Bekir ve Yasin ne yapıyor, Ahmet İlhan neye hizmet ediyor bilmiyorum. Kenarda bir matei de yok. Ceza sahanıza giren her top bir çeşit sakarlığımızla rakibin önünde kalıyor. Golü yediğimiz pozisyonda dört tane sakarlık var.

Olumlu olarak Sese’nin çabası ve Jailton’un iyi oyunu söylenebilir.

İyi ki geldin Stancu… Dakika 53… 2-1 öne geçtik.

Rakibin direncini biraz kirmak icin topa cok sahip olmamiz lazim…

Ne demis Ingilizler Top sendeyken rakip gol atamaz…

Çok hata yapıyoruz ve hata yapmak sıradan bir şey olmuş takkmda.

Şu maçta o kadar kritik hatalar yapmamıza rağmen 2.3. golü yemediysek tek nedeni Elazığ’ın felaket bir takım olması