2018-19 TFF 1. Lig 23. Hafta / Gençlerbirliği - Ümraniyespor

23 Şubat 2019 Cumartesi
Saat 16:00
Stad: Eryaman Stadyumu

  • Kazanırız
  • Berabere kalırız
  • Kaybederiz

0 oylayanlar

Eski toteme donelim ilk yarida ise yaramisti

1 Beğeni

Şu oyun zihniyle, Erkan Sözeri yönetiminde izlediğimiz son Gençlerbirliği maçı olabileceğini düşünüyorum. Elazığ maçında yapılan hataların yarısı bu maçta yapılırsa, kevgire döneriz!

2 Beğeni

Tribünde olmaya çalışalım derim. Önemli maç.

1 Beğeni

Görülüyor ki Hocadan çok oyuncuların tutumu gidişatı belirliyor. İlk yarıda 8 maçlık galibiyet serisinde ve sonraki inişli çıkışlı dönemde alınan puanlar ile oyun kalitesi arasında bir ilişki yok. Öyleyse Erkan hoca olduğu surece hersey oyuncuların ayaklarına kaliyor.
Erdem, Mert ve Selçuk ağırlığını koyarsa düzelme ihtimalimiz yüksek.
Yok eğer, ligin genel özelliği olan hızlı ve öfkeli modunda oynamaya çalışırsak takımın yaşı gereği bizi daha çok döverler…

1 Beğeni

Ümraniyespor maçıyla ilgili huzursuzluk kaynağım: Atabey Çiçek.
Biliyorsunuz, ufak yaş kategorilerinden beri (milli takımlara da giderek) müthiş bir golcü olarak yetişti alt yapımızdan. Sonra hemen hiç fırsat bulamadı, yollandı. Bir süre (Adanademir’de falan) yine varlık gösteremedi ama bu sezon Ümraniyespor’da epey katkı veriyor.
Velhasıl, Atabey içimde bir ukdedir.
Yıllarca altyapıdan geliyor geliyor diye heveslenip boşa çıkan ümitlerden biri daha… diyeceğim ama daha beteri: pekâlâ da, en azından bu lig düzeyinde, işe yarar bir oyuncu işte.
Yine, kötü yönetilmiş bir gelişme ve kariyer süreci örneği.
Bize karşı iyice bilenmiş oynayacağını tahmin ediyorum.

3 Beğeni

Atabey ile birlikte Alaattin Okumuş var ve belki Ahmet Oğuz olmasa bizim sağ bekte o olurdu.
Hacettepe’de bir zamanlar çok etkiliydi. Sezon başlarında geniş kadroda yer buldu ama Gençlerbirliği’nde hiç forma şansı bulamadı.
Fenerbahçe’yi kupada ekledikleri maçta sağ tarafı oldukça etkili kullanıyordu.

2 Beğeni

Söz Alaattin Okumuş ile Atabey Çiçek’ten açılmışken, dün Ümraniyespor’un Balıkesirspor Baltok’u 2-0 yendiği maçın özetlerinin 1.23 dakikasında Atabey’in Alaattin’e indirdiği top ve Alaattin’in güzel vuruşunun kaleci tarafından kurtarılması, 1.30’da ise Atabey’in üç kişinin arasından sıyrılıp ceza sahasına dalarak Emircan’a al da at dercesine verdiği pasla attırdığı gol… Bu arada Emircan’ın da devre arasında Gençlerbirliği’ne transferi ile ilgili olarak medyada çeşitli haber ve söylentiler çıktığını da hatırlatmış olalım.

http://tr.beinsports.com/lig/spor-toto-1-lig/ozet/2018-2019/22/umraniyespor-2-0-balikesirspor-mac-ozeti

1 Beğeni

Sezonu ilk iki takım arasında bitirebilmek için Ümraniyespor’u mutlaka yenmemiz ve ondan sonra da en az 4-5 haftalık bir galibiyet serisi yakalamamız gerekiyor. Onun için futbolcularımıza çok büyük görev düşüyor. İlk yarıda 41 puanı onlarla kazandık, ikinci yarıda bu duruma da onlarla düştük, buradan da onlarla çıkacağız, başka çare yok. Artık bir an önce bu dağınıklık ve panik halinden kurtulmalı, iyi bir takım olmalı ve iyi bir takım gibi mücadele etmeliyiz.

1 Beğeni

defansın göbeğindeki sakar arnasonu kulübeye yerine de berat’ı monte etmekten başka bir seçeneğimiz olduğunu zannetmiyorum.
takımın genelinde hafifde olsa bir düzelme emareleri gözlemleniyor. bu sevindirici ve sürdürülebilir hale getirilmesi önemli…
bu iyiye gidiş bekir ve erkan hocada gözlemlenmiyor… ikinci yarının 6. maçına çıkacağız hala görünümleri vasattan öte gidemiyor…
ikiside çok önemli mevkilerde bulunuyor…
ikisininde çok çalışması lazım çoooookkkkk……

hala aynı kafayla gidiyoruz. 30 yaş sınırına gelmiş, limitleri ve kalitesi belli adamlarla oynamayı tercih ediyoruz. Bekir gibi Yasin gibi ilhan gibi oyuncuların ne kadar katkı verecekleri ortada, bunun üstüne çıkmaları imkansız. buna karşılık, mesela bekir’in yerinde berat görev alsaydı bugünlerde, ya da ilhan yerine rahmetulla’a şans verseydik, şu anda daha alternatifli ve farklı silahları olan bir takıma dönüşebilirdik. farklı becerileri kazanmak yerine, aynı vasat becerilerle idare etmeye çalışıyoruz. en basitinden yani bekir ne yapıyor ekstra? yerine berat denenemez miydi selçuk’un yokluğunda?

Adımız “Gençlerbirliği” olsa da genç futbolculara şans verme konusunda sıkıntı yaşayan bir kulübüz maalesef. Diğer takımlara bakıyorum, hepsinde oldukça etkili genç futbolcular var.

Bu maçın önemi oldukça arttı. Kazanırsak çok iyi olacak şöyle ki:
1-Takımın kendine güveni tekrar gelecek
2-Birinci takımla aramızda en fazla 3 puan olacak. Belki bir puan geride, belki aynı puanda olacağız.
3-Erkan hoca bir-iki isimde daha rotasyona giderse, yeni oyuncular takıma dinamizm ve enerji katacak.
Aslında kötü oynamıyoruz. Tek sıkıntı böylesine tecrübeli bir takımın motivasyonunu çabuk kaybetmesi.

Her maçta en az yüzde 60 topa sahip oluyoruz, bugün Eskişehirspor karşısında ezilen bir Denizli vardı. Biz Eskişehir’e yenildik ama toplamda verdiğimiz 4 pozisyonun 3ünde gol yedik ve sayısız pozisyon kaçırdık. Topla yüzde 70 oranında oynadık. Buna karşılık bugün izlediğim maçta Eskişehirspor karşısında son derece sinik bir Denizlispor vardı. 30 dakika içierisinde bir gol attı Eskişehirspor, ikinci gol vuruşu ise inanılmaz bir biçimde direkten döndü. Sonrasında bir geri pası hatasını gole çevirdi Denizlispor. Bunun dışında Eskişehirspor kalecisinin 1-2 hatası ile şans pozisyonları buldular ama oyuna hiç hükmedemeden 1-1 bitirdiler maçı.

Kötü halimizle bile Denizlispor’dan kat be kat daha iyi futbol oynuyoruz. Ancak sorunumuz basit hatalarla, kalemizde kendi kendimize yarattığımız sorunlar. Ligin ikinci yarısında yediğimiz 11 gole ayrı ayrı bakalım, aralarında tek bir normal gol yok.

Hatayspor maçı: 1. Gol: yüzü kaleye dönük olmayan rakibe ALperin gereksi bir müdahalesi ile duran top kazandırdık rakibe 2. Gol: Ahmet Oğuz kendisine doğru gelen topu, ilk pozisyonda temas edip uzaklaştırması gerekirken rahatlığı nedeniyle hata yaptı ve rakip kalemize dahi gelemezlen bir anda pozisyon bulup gol kazandı. 3. Gol: son dakika alınan riskler nedeniyle geldi

Altınordu Maçı: 1. Gol: o ana kadar gol gelmemesi nedeniyle aldığımız riskleri arttırdık, rakibi ceza sahasına soktuk ve iki oyuncumuz arasından vuruş yapmasına izin verdik. 2. Gol: bknz Hatayspor maçı 3. gol

Eskişehirspor Maçı: 1. Gol: Rakip o ana kadar kalemize gelmediği gibi, kalesinde bize sayısız pozisyon vermişken, Ahmet Oğuz’un yaptığı gereksiz faule iki stoperimşz arasından rakip oyuncunun vuruş yapmış olması 2. Gol: Ahmet Oğuz’un hücuma çıktığı anda gereksiz riskli pası kaptırması ile gelen kontra 3. Gol: bknz Hatayspor Maçı 3. gol ve Altınordu Maçı 2.gol

Osmanlıspor Maçı: Hakan’ın yediği iki acayip gol

Elazığ Maçı: sahadaki oyuncularımızın yarısının aynı pozisyon içinde yaptığı basit hatalarla yediğimiz gol (pozisyon ALperin topa gereksiz müdahale ile kornere atmasıyla başlıyor, kornerden gelen top ahmet İlhan tarafından rakibe indiriliyor, kaleci kurtarıyor peşinden iki kez bize gelen topu tekrar rakibe veriyoruz. En son ahmet Oğuz ıskalıyor, sonra kalecinin çıkardığı topu arnason tamamlıyor )

Denizlispor ligin ikinci yarısında 5 gol attığı Adanademirspor Maçı dışında oynadığı 4 maçta 4 gol attı. 4 maçta attığı 4 golle 8 puan aldı (iki maç 1-0, iki maç 1-1) . Çünkü kalesinde yalnızca 2 gol gördü. Necdet Abinin de uzun süredir söylediği gibi takım savunmasında ciddi sıkıntı yaşadığımız açık. Üstelik bu sıkıntıyı aynı anda Yasin ve Bekir’i oynatırken de yaşıyoruz. Yediğimiz gollerin hiçbiri de, yukarıda belirtildiği üzere organize bir hücumdan gelmedi. Çoğu amatör takımların bile yapmayacakları hatalardan gelen goller. Lige çıkamazsak eğer buna çözüm bulamadığımız için çıkamayacağız.

2 Beğeni

bekir yılmazın yetersiz olduğunu, çok fazla şans bulmasına rağmen değerlendiremediğini defalarca yazdık ama şunun görülmesi lazım sevgili serkancım ki; bu oyuncu oynadığı mevkide tek ve alternatifi yok… sese iyi bir orta saha ve iyi bir 8 numara ama bize lazım olan ahmet oğuzun ve diğer defans oyuncularının açığını kapatacak düzeyde sıkı bir 6 numara… ve bu mevkide bir tek bekir var başkada yok…
berat ise yetnekli bir stoper ve haliyle bir santrafın yerine önerilmesi çocukça…
tv’lerde yorum yapanlar gibi torbanın dibini karıştırıp, bu niye oynamıyor diye hocayı eleştirmek yorum olmaktan uzak…

geçmişten alıntı:
şu anda tranfer sezonu kapanmış, maçlar başlamış giderken değiştirebileceğimiz bir tek başkan veya bir tek hoca var…
gidişata etki edecek başka neyi değiştirebiliriz… santrofordaki soruna çözüm olarak stancunun transferi ve zaman tanınması doğru ama orta sahanın ortasında dev obruklar dururken, engin bekdemiri transfer edenlerden neden hesap sorulmuyor… bu kadar bilgisizlik normal mi?

ahmet oğuz top kaptırdı geldi gol oldu… bu yorum mu şimdi?.
bütün takımlar bu hataları yapıyor ama bizde beklerin hatalarını kollayacak, stoperlere desteğe gelecek santraf yok… biz daha takım değiliz… bekirden ya santraf yapacağız yada süperlige gidenlere arkadan el sallayacağız…
başka yolu varsa buyrun anlatın bizde bilek…

Biraz önce televizyonda maç özetlerini izlerken Atabey ile Alaaddin’in Ümraniyespor - Balıkesirspor Baltok maçının kısacık özetindeki performanslarına bir kez daha bakma fırsatı buldum. İlk golde Leandrinho’ya asist yapan sağbek Alaaddin, bu sezon Hacettepe’den transfer olduğu Ümraniyespor’un Fenerbahçe ile oynadığı kupa maçından beri takımda 90 dakika oynama şansı buluyor. Alaaddin’in ceza sahası çizgisine yakın bir yerde Atabey’in kafayla indirdiği pasta kaleye yaptığı güzel vuruşu Balıkesir kalecisi uçarak kurtarıyor. Atabey ise 46. dakikada Dialiba’nın yerine oyuna giriyor ve ceza sahasına yapılan bir ortada vurduğu güzel kafa şutunu kaleci kurtarıyor. 90+3’te ise üç kişinin arasından sıyrılıp ceza sahasına dalarak Emircan’a al da at dercesine verdiği pasla ikinci golün asistini yapıyor. Atabey ise bu sezon ligde ve kupada tam 20 maçta forma giymiş. 90 dakika oynadığı maç sayısı henüz az ama bu sezon kendini geliştirmeye devam edecek ve önümüzdeki dönemde daha fazla süre alabilecek gibi gözüküyor. İki oyuncu da 23 yaşında…

Bu bilgilerden sonra Alaaddin’le ilgili olarak bana ilginç gelen bir durumu yazmadan geçemeyeceğim: Biz bu sezon başında alternatif sağbek olarak Samsunspor’dan Canberk’i transfer ediyoruz. Altyapımızdan yetişen ve Süper Ligden düştüğümüz 2017-2018 sezonunu pilot takımımız Hacettepe’de geçiren Alaaddin de Ümraniyespor’a gidiyor ve bir süre sonra da formayı kapıp artık maçlarda 90 dakika forma giymeye başlıyor. Sonra biz özellikle defansta yaşadığımız sorunlardan dolayı ara transferde 35 yaşındaki Erdem Özgenç’i transfer ediyoruz. Bunu söylerken Erdem’i küçümseme gibi bir niyetim yok. Erdem geçen sezon Ankaragücü’nde çok iyi mücadele etmiş ve Ankaragücü’nün Süper Lige yükselmesinde büyük payı olan iyi bir sağbek… İnşallah bu sezon bizde de başarılı olur ve Süper Lige çıkmamıza katkı sağlar. Ama alt yapımızdan yetiştirdiğimiz genç futbolcularımızın gelişimlerini iyi bir şekilde tamamlayıp takıma kazandırma ve adımızdaki gibi bir “Gençlerbirliği” olma konusunda neden bu kadar sıkıntılıyız, neden bir şeyler ters gidiyor da genç çocuklarımızı bir türlü (A) takıma kazandıramıyoruz? Cengizhan da Elazığspor’a gitti. Rahmetullah, Berat gibi genç futbolcularımız da yeterli şans bulamıyorlar. Genç futbolcularımız ne zaman forma şansı bulacak ve devreye girecek? Bu işler neden böyle oluyor. Şimdi bunları yazınca, bir de Gökhan Gönül’ü hatırladım. Bizde oynamadan pilot takımımız Oftaş’tan direkt Fenerbahçe’ye transfer olmuştu. Fenerbahçe bizim pilot takımımızdaki Gökhan Gönül’ü bizden önce nasıl keşfedip de kadrosuna katmıştı? Bir de tabii meşhur Emenike olayı var: Gençlerbirliği ve Hacettepe, ikisi de Süper Ligdeyken 2009-2010 sezonu transfer döneminde tesislara gelen, ancak yabancı kontenjanlarının dolu olduğu bahanesiyle Kardemir Karabükspor’a paslanan, Karabükspor’un Süper lige çıkmasında büyük katkı sağladıktan ve bir sezon daha oynadıktan sonra 2011-2012 sezonunda müthiş bir transfer ücretiyle Fenerbahçe’ye transfer olan Emmanuel Emenike… Vay Emenike! :blush:

1 Beğeni

Mehmet Abi, Berat stoper değil orta saha oyuncusu… zaman zaman sağ bek pozisyonunda da denenmiş antrenmanlarda ama asıl bölgesi orta saha.

sevgili serkan, zaten hocada onu orta saha zannettiği için buradayız… o da kulübede…
orta saha oyuncusu öyle mi olur… orta saha oyuncusu oyunu okuyacak, okuduğunu anlatacak… oyuna yön verecek yada yönünü değiştirecek falan…
fakat bu kardeşimize bakıyorsun mükemmel kesici ve her zaman doğru yerde… claro ile uyumu da mükemmel… stoper oynadığı maçlarda hiç hata yapmadı…
şu anda stoper oynayan claro değilde öbürünün topla alakası yok… gelene geç diyor. gamsız umursamaz, biz onu sıkıyormuşuz gibi bir havada…

bekirin ise orta saha olabilmesi için bundan sonraki hayatı yetmez… çok şans verildi ve hiçbirini kullanamadı…
ama başka yok… alternatifi olmayan futbolcuyu tartışmak boşa zaman kaybı…
elimiz mahkum diye bir şey var ve elimizi mahkum kılanlarda orada duruyor işte…

öbürü diyerek ötekileştirdiğim oyuncumuza baktım şimdi: arnason muş adı…
oyuncumuzun adı anasona benziyor ve ben bunu unutabiliyorum… hayret…:smile::smile:

camia içinde sıkça yapılan hatalarımızdan biri de bu:
mesela sen diyorsun ki:
oyuncularımızın kalitesi…
yönetim kurulu basiretsizliği diyorum bende…
teknik yönetim kadrosu zayıf diyor arkadaşım da…
alt yapımız çöktü diyor bir başkası…
ekonomik zorluklar baş gösterdi diyor birimiz…
taraftar ilişkileri böyle mi olur diye soruyor kardeşimiz…
diğer kulüplerle ve federasyonla neden dalaşıp duruyoruz diyor arkadaşlarımız…
basın bizi tanımıyor bile diye bir serzeniş var…
vs., vb, vd, vg, vp….

bu safhalardan birini yakalayıp, onu “gümüş kurşun” ilan edip, aha diyoruz: sorun burada…
halbu ki; bu safhaların birbirleriyle içsel dinamikleri mevcuttur ve kendine özgün gerilimler ve çelişkilerle bezelidir ama her biri birbirine bağımlıdır ve birlikte kulüp olurlar…
gerçekte önemli olan bu safhaların birbiriyle olan diyalektik ilişkisi ve bu ilişkiden açığa çıkan enerjidir…
bu ilişkinin bize hibe ettiği enerjinin en kısa tarifi "sistem"dir…
yani ne o, ne bu, ne şu, ne öteki, ne beriki…
temelin dediği gibi ne birisi hepisi… sorun sistem de…

ben diyorum ki: iktidarda bir hanedan olduğu müddetçe “sistem” den söz edilebilir mi?..