2018-19 TFF 1. Lig 25. Hafta / Gençlerbirliği - Altay

rakipte dikkat edilmesi gereken tek oyuncu marko paşao…
gol vuruşlarında inanılmaz becerikli… başkada bir numarası yok… yani öyle driplink, adam eksiltme, boşa kaçma falan…
zaten onlarıda yapsa bu ligde ne işi var?. süper ligde millet fellik fellik santrofor arıyorken hemide…

defansımızın onun topla buluşmasına engel olması lazım… topla buluşursa eğer bir an önce kaleye koşup topu ağlardan çıkarması lazım…
ilk yarıda olduğu gibi yine takımın en kuvvetli bölgesi geri dörtlümüz oldu… ileride sesenion - stancu işbirliği her geçen gün artıyor…
en büyük sorun defans bloğuyla orta sahanın birbirinden kopuk kalması… bu işi selçuk en iyi döneminde yapamıyordu ki; futbolu bırakmaya az kalmış, hatta futbolun onu bırakmış olduğu bu günlerde bile yapabileceğini bekleyenler yanılıyor…
ibrahim bunu çözerse üzülmez diyorum ben…

İlk yarı iyi top oynamış ama yine de zorlukla galip gelmiştik.
Osmanlı puan bıraktı
3 puan alırsak çok çok daha iyi olacak!

En büyük dileğim en az bu zorlu maçı ve sonraki iki maçı kayıpsız atlatmak…

Bu maç için bol gollü hissediyorum.
4-3 diyeceğim de o meşhur Beşiktaş kupa maçından beri öyle gollü keyifli maç hatırlamaz oldum, diyemiyorum :grinning:

Kac gol olursa olsun hepsini biz atalim…

Altay bugun galibiyet icin cikacak bir galibiyetle play off potasina adim atacaklar o yuzden aman cocuklar 90 dakika boyunca gevsemek rehavet yok bugun.

Bir galibiyet bize cok rahat nefes aldiracak Osmanlinin havasi sonmuse benziyor bir kac maclik seri ligden cikisi neredeyse percinler.

Capelemi tesekkur etsek Emrullahimi tebrik bilemedik.

Ilk yari boyu yine dise dokunur bir oyun yok pozisyon sayisi kisir.

Stancu Macin basindaki pozisyonu daha iyi degelendirmeliydi

Penalti sonrasi Altay tek kale oynuyor Emrullahin bugunku 3 buk kurtarisi bence sezonuda kurtardi.

Yurek agizda mac izliyoruz…Hakeme onundeki Penaltiyi vermedigi cok tesekkur ediyoruz.

Gerilim filmine gerek yok, bu maçı izleyin yeter.
Şampiyonluğa oynayan takımın kahramanı Kaleci Emrullah oluyor.
Hadi hayırlısı.
Genelde bu seneki gözlemim şu: iyi oyna, puan kaybet, kötü oyna kazan!
Bizim kasa ağır, motor kaldırmıyor. gaz versen de gitmiyor. İyi ki yolda fazla rampa kalmadı…

Tahminimden de iyi bir Altay ile karşılaştık. Kazandığımıza çok sevindim. Osmanlıspor ile puan farkını üçe çıkardık. Yarınki Abalı Denizlispor - Ümraniyespor maçından sonra Denizlispor ve Ümraniyespor ile aramızdaki puan farkları da belli olacak. Haftalar birer birer tükeniyor. İşin doğrusu, Süper Lige çıkma yolunda kredimizin tükendiği ve bir puan bile kaybetmeye tahammülümüzün kalmadığı bu haftalarda 90 dakika boyunca rakibi eze eze tek kale oynayıp kaybetmektense, şansla, pozisyonsuz bir penaltı golüyle ve kalecimizin yaptığı kurtarışlarla kazanmayı tercih eder oldum. Tribünde azap çekmeye devam… Neyse, tek kazanalım da lig bitene kadar azap çekmeye de razıyız. Rahmetli başkanımız İlhan Cavcav bir genel kurul konuşmasında, “Yenildiğimiz zaman o kadar üzülüyorum, o kadar canım sıkılıyor ki, hafta boyunca yenilginin etkisinden kurtulamıyorum. Geceleri rüyamda bir ses kulağıma sürekli olarak ‘İki sıfır, iki sıfır!’ diye fısıldıyor,” demişti. Ben de bu gece rüyamda kaç kere “Emrullah şak şak şak! Emrullah şak şak şak!” diye tezahürat yaparım bilmiyorum artık. :blush:

3 Beğeni

Alkaralar canlı yayını için: https://www.facebook.com/Alkaralar06/videos/vb.36532441479/2415973715300197

Çok şükür diyeceğimiz bir maçı daha geçtik. Görünen o ki, İbrahim hoca ile çok daha defansif oynayan bir takım seyredeceğiz ligin geri kalan maçlarında. İki bekimizim kanat bindirmeleri hemen hemen hiç yoktu, sanki el freni çekilmiş gibiydiler. Muhtemelen hocanın taktiği bu yönde idi, yoksa ne Ahmet Oğuz ne de Alper bağlasan durmaz.

önceki haftalardaki problemimiz, topu ayağımızda tuttuğumuz dakikaların çokluğuna rağmen, buna paralel şekilde bir üretkenlik gösteremememiz ve geride pozisyon dışı yakalanmamızdı. bu maçta topun rakibin ayağında kalmasına aldırmadan, oyuncularımız pozisyonlarına sadık kaldılar. zeki abinin dediği gibi bağlasan durmaz ahmet oğuz bile inatla kendi bölgesine konsanstre olmuştu.

tabi buna rağmen çok sayıda pozisyon vermemiz düşündürücü. umarım önümüzdeki adana maçı ve sonrasındaki milli maç arasında ibrahim hocanın oynatmak istediği oyuna adaptasyon sürecini atlatırız.

hücum üretkenliğini bir tık arttırabilirsek, yolun sonunda ışık görüyorum ben hala.

Rakip kaleye penaltı dışında isabetli şut dahi atamadan maçı kazandık. Sanki bir alt ligin takımı gibi oynadık. Bu saatten sonra bu oyun düzelmez. İçerideki maçları ite kaka alıp çıkarız da seneye lige nasıl tutunuruz soru işareti.

Geçen haftaki Afyonspor basiretsizliğinden sonra şut atamasak da en azından etkili pozisyonlar üretmeye çalıştığımız ve fiziksel mücadele ile penaltı kazanıp, 3 puanı aldığımız bir maç oldu.

Son 20 dakikadaki geri çekilmeyi mantıklı bulmuyorum. Skoru korumak istiyorsan topu ayağında tutmalısın. İbrahim Üzülmez Sese ve Stancu’yu oyundan çıkartarak yanlış yaptı. Umalım ki önümüzdeki maçlarda böyle bir şey yapmasın.

Onur abi, “bu oyun bu saatten sonra düzelmez” noktasına çok daha önce gelmiştik zaten. Transfer sezonu kapalı, eldeki kadro üretkenlik anlamında kısır ve sezon başından beri oyun kalitesi olarak sürdürebildiğimiz bir alışkanlık kazanamadık. Artık orta ve uzun vadeli planlar için elden bir şey gelmiyor. Ne yazık ki sayın devlet büyüğümüzün dediği gibi “beka sorunu ağırlaştı”. Ersun hoca da gelse, oyun kalitesi değişmeyecekti. Bir şekilde yükselmek ve hemen Haziran ayında kulübü genel kurul yapmaya zorlamak mecburiyetindeyiz. Hanya konya belli olduktan sonra seneye lige tutunma meselesine ancak geliriz. keşke böyle olmasaydı, bu sezon iyi futbol, kazanma alışkanlığı ve Mert’in yanında kazanılan birkaç genç oyuncu daha ile yükselseydik. Ama ilk yarıda 10 maç üst üste kazanırken bile şu belliydi zaten: Bu takımın hedefi tek sezonluk. Gelecek senelere temel teşkil edecek bir takım değildi bu. Misyonunu tamamlayabilmesini umalım bu tek atımlık kadronun.

Bu sezon çıkamazsak zaten tam bir felaket olur. Seneye bu ligde Akhisar gibi iyi yönetilen, Erzurum gibi desteklenen, Bursa, Göztepe gibi etkili taraftarı olan takımlar oynayacak. Pek şansımız olmaz aralarında. Bu ligi bir iki senedir yakından izliyorum. Zeminler bozuk, hakemler kötü, taraftardan etkileniyor. Müdahaleler sert oluyor ve hakemler yıldız oyuncuyu korumuyor. Özetle mücadele edersen maç kazanıyorusun, Sezon sonu geldiğinde ihtiyacı olan takımlar bizim dün kazandığımız gibi kazanıyor. Rize geçen seneki kadrosuna güvendi, ligin dibine demir attı. O ligin forvet ve orta saha oyuncuları ile Süper Lig’de oynanmıyor. Çok akıllı transferler yapılmadığı sürece asansör takım oluruz.

Geçen seneki oyuncuları kulübümüze pazarlayan menejerleri tesislere bile sokmamamız lazım. Mehmet Yiğiner’in Bursa TV’de canlı yayında anlatığı samimi açıklamları dinlemenizi tavsiye ederim. Bu menerjerlerden kurtulunca sezon ortasında bile ne kadar iyi transferler yapılabildiğini Mustafa Kaplan gösterdi.

1 Beğeni

İbrahim Üzülmez’den ne bekleyebiliriz ki? Alacağı 2-3 mağlubiyetle gönderileceğini bilen bir teknik direktörden mi bekliyoruz cesur hamleler yapmasını? Günlük çözümler üretip, 5-6 galibiyet alıp takımı çıkarmaya çalışacak, tüm yapabileceği o.

Maalesef teknik direktörlerle kısa vadeli, sadece sonuç odaklı olarak çalışmak bir Gençlerbirliği kültürü haline geldi. İlhan Cavcav’ın yarattığı bu kültürü oğlu da devam ettiriyor. İşin kötüsü taraftarlar için de teknik direktör değiştirmek artık sıradan bir olay haline geldi. 3-5 maçlık performans takımla ilgili her şeyin önüne geçiveriyor, hatta sanki geçmiş de son maçların etkisiyle yanlış hatırlanır hale geliyor.

Lütfen 15 - 16 - 17. haftadaki maç başlıklarını bir açıp okuyun arkadaşlar. Bu takım o haftalarda şahane top oynuyordu. Yine oynar. Bu takım ligin en iyi takım oyununu oynuyordu, herkes birbiri için savaşıyordu. Yine yaparlar. Bu potansiyel bu takımda var. Neden şimdi “bu takım bundan fazlasını oynayamaz” lafları ediliyor gerçekten aklım almıyor. Bu takım değil miydi 10 kişi kalmasına rağmen Gazişehir’i, Osmanlı’yı yenen? Bu takım değil miydi Denizli deplasmanında rakibine 75 dk. top göstermeyen, Adana Demirspor’u deplasmanda yenen?

Dört maçlık berbat bir seri geçirdik, eyvallah. Bu seride takımın ve hocanın özgüveni dibe vurdu, eyvallah. Ama takım öyle ya da böyle toparlamıştı. O dört maçlık seriden hoca da takım da eminim dersler çıkarmıştı. Saçma sapan bir teknik direktör değişikliğiyle bütün o dersleri çöpe attık.

Son Altay maçından hissettiğim teknik direktör değişikliği takımın özgüvenini yine bir miktar sarsmış. 1-0 öndeyken gol yememek için tüm takım geriye yaslandı. Emrullah günü kurtardı ama sanki bir yenilgiyle yine o dört maçlık serinin ruh haline döneceğiz gibi bir hal var takımda. Umarım öyle olmaz.

Son olarak; bizim artık Hüseyin Eroğlu gibi, Abdullah Avcı gibi bir hoca bulup, onunla uzun dönemli çalışmaya başlamamız, en küçük tökezlemede teknik direktör değiştirme içgüdüleri kabaran yönetime cesaret verecek söylemlerden uzaklaşmamız lazım. Yoksa tepetaklak gidişimiz devam eder.

1 Beğeni

İlker yazdıklarının çoğuna katılıyorum. Daha iyi futbol oynamaz dememin nedeni ligin boyunun kısalmış olması, takımın havasının kaçmış olması, oyuncuların Süper Lig’e çıkılması durumunda takımda kalamayacağını bilmesi ve kadronun yaşlı olması. Hocadan kaynaklanan bir sorun olduğunda hoca değişimi sonrası bir iki haftalık bir canlanma olur. Ama bizde Erkan Hoca’nın gitmesi oyuncularda olumsuz etki yapmış. Milli maç arası kötü giden takımlar için bir fırsat olabilir.

1 Beğeni

Ben de umarım Adanaspor deplasmanından kazasız belasız döneriz de, İbrahim Üzülmez milli maç arasında takımla huzurlu bir ortamda çalışır, kaynaşır.

Ben takımın tecrübesinin ligin sonuna doğru avantajımıza olacağını düşünüyorum. Sese’nin sözleşmesi 1+1 sene bildiğim kadarıyla. Aynı şekilde Ahmet Oğuz, Alper, Mert, Claro, Yasin, Stancu ve diğerleri yeniden süper lig seviyesine çıkmak için bütün gayretlerini göstereceklerdir. yeter ki şu 2-3 haftayı az kayıpla, özgüvenimizi artırarak geçelim.

Kendi camiamizdan bi angara bebesini yollayıp ve üstüne de çokça para harcayıp ( tazminat, yeni kontrat vs …) bir başkasını takımın başına getirdik.

Soru şu: Eğer bu hafta takımın başında hala Erkan Sözeri olsa ; yine aynı ezik oyun ve cömert bir penaltı ile maçı kazansak fikriniz ne olurdu:

a: Her şeye rağmen 3 puan iyi
b: Bu ne rezil futboldur, hem de kendi evimizde
c: Böyle oyuncu mu değiştirilir?
d: Hoca değişikliği şart
e: Hiçbiri

Bakalım cevap veren olacak mı?

1 Beğeni

İbrahim Üzülmez’in ekstra bir etkisi olmadı, zaten kısa zamanda beklenmezdi. İlk 11 tercihi ve değişiklikler yerinde değildi. Deniz’le başlamak. Matei’yi ilk 11’de bekliyorduk yoktu. Sessegnon’un oyundan alınışı. Altay diri son haftalarda formda takımdı. Oyunun özelinde golü ancak duran topla bulabilirdik öyle oldu.

Emrullah; 4 kurtarış yaptı. Gecenin kahramanıydı. Özellikle son kurtarışından sonra maç bitti ve topu uzun süre bırakmadı aklımda bu kare kaldı.

Kadroda bir revizyon şart. Erdem, Matei şans bulmalı.