2018-19 TFF 1. Lig 25. Hafta / Gençlerbirliği - Altay

Hicbiri…

Bu ligde futbol adina ta sezon basindan beri beklentim kocaman bir Sifir oldugu ve 3 puan ile mutlu olacagimi bildigim ve soyledigim icin Futbol onemli degil 3 puan bizim derdim.

Ibrahim Uzulmez daha 3 gun idman yapip Barcelona gibi topmu oynatacakti?

Ustelik ilk geldiginde Ocak ayinda takima Selcuk Sahin ,Aydin Karabulut vs kazandirmis Takimi gayet guzel top oynatarak ligi 8. Bitirmisti yanilmiyorsam.

Gecen sezon Rizede Hikmet Karamanin yerine geldiginde yerinde sayan takimi Sampiyon yapti

Zaten surada kac sezon hocalik tecrubesi varki?

Elazigda kisa bir donemi var kaldiki o kisa donemde Elazig cok basarisizda degildi.

Hoca değişikliği şart derdim ben :slight_smile: ama şöyle de düşünmek lazım abi, mesela Erkan Sözeri takımım başında olsa kaç gereksiz duran top verecektik ? Defanstan topu alıp kullanacak adam Yasin mi olacak ? Bunlar da önemli

1 Beğeni

Hoca değişikliğinin olumlu, zamanının ise şaşkınlık verecek kadar anlamsız olduğunu
Hoca değişikliğinin sahaya olumlu anlamda henüz yansımamış olduğunu düşünüyorum.
Maça gelince Altay ın hak ettiği maçı Emrullah sayesinde mucize eseri aldık.
İçimden bir ses sezon sonunda bu 3 puanı iyiki almışız dedirtecek diyor.
Maçta korner bile kullanamadık.Topu alacak topçuların hepsi orta sahada idi!
Taktik ise İbrahim Üzülmez benim hatırladığım kadarıyla böyle defansif top oynatmıyordu.
Jailton ve Ahmet Oğuz gayretli idi.
Bekir ve A.İlhan çok aksadılar.

Sezonun en silik topunu oynadık.
Bunu ben bile (!) tahmin etmiyordum.
:sweat::zipper_mouth_face:

Aynı Tas Aynı Hamam Mı?

Hafta içi hareketli anlar yaşandı Gençlerbirliği Spor Kulübü koridorlarında; sezon başından bu yana teknik direktörlük koltuğunda oturan ve 24 haftada 48 puan toplayarak takımı 2. sırada tutan Erkan Sözeri “kötü futbol oynatıyor” gerekçesiyle gönderilip yerine İbrahim Üzülmez getirildi.

Çiçeği burnunda Üzülmez, Sözeri’nin bir önceki hafta Afyon karşısında sahaya sürdüğü ilk 11’de sadece Jailton - Deniz değişikliğini yaparak aynı kadroyu Altay’a karşı sahaya sürdü.

Haliyle takım da önceki haftalar gibi pozisyon üretemeyen, şut çekmeyen, rakibi bozacak toplu pres yapmayan, bol bol pas hatası yapan kısacası vasatı aşmayan bir oyun ortaya koydu.

Sonuç olarak Stancu’nun penaltı golü ve Emrullah’ın 3 net pozisyonu önlemesinin ardından Alkaralar 3 puanı cebe koyup maç fazlasıyla liderliğe yükselmeyi başardılar.

Hem sahaya sürülen takımın, hem de oynanan oyunun aynılığı, tıkanan damarlara stent takılması misali, en azından 2-3 oyuncunun değiştirilerek kalbe ve akabinde beyne giden kanın yenilenmesini bekleyen taraftarların kafasında çeşitli soru işaretlerinin oluşmasını sağladı.

Ülke futbolunun ağır takıntılarından biri olarak, takımların her kötü gidişatının ardından teknik direktörlerin günah keçisi ilan edilerek yenisinin başa getirilmesi ve oyuncuların formalarının kaybetmeme korkusuyla en azından 2-3 hafta daha “etkili” bir oyun ortaya koyması sonucunda kulüpleri yönetenler bir yandan herkesin beklentisini karşılamak (!), bir yandan da kendi hatlarını örtmek için çorap değiştirir gibi teknik direktör değiştiriyorlar.

Gençlerbirliği’nde ise durumlar biraz daha farklı oldu. 4 hafta üst üste yenilen takımın teknik direktörü olan Sözeri değil, son 3 haftada 7 puan toplayan ve 48 puanla lig ikincisi olan takımın teknik direktörü olan Sözeri kulüpten gönderildi. Yerine gelen Üzülmez ise ne kadroda, ne de oyunda herhangi bir değişiklik yapmadı. Bu yüzden de Altay maçında Üzülmez yerine Sözeri olsa muhtemelen her şey aynı olacaktı. Peki o zaman fikstürün daha da basitleştiği bir dönemde neden teknik direktör değişimi yapıldı?

Sorunun cevabını zaman gösterecek fakat umarız Üzülmez tez zamanda genç ve şans bulamayan oyuncuları takım iskeletine ekleyerek, arzulu bir şekilde sahaya çıkan ve 90 dakika boyunca takım oyunu oynayan bir Gençlerbirliği’ni izlettirir taraftarlarına.

Maç anısı yazmak isterseniz :slight_smile:

1 Beğeni