2020-21 Sezonu Harcama Limitleri

TFF, 2020-21 Sezonu harcama limitlerini belirlemiş. Gençlerbirliği, Kayserispor’dan sonra en az harcama limitine sahip kulüp durumunda. Bu limitler neye ve hangi kriterlere göre belirleniyor? Bu konuda bilgisi olan arkadaşların yorumlarını bekliyoruz.

https://www.tff.org/default.aspx?pageID=687&ftxtID=33547

1 Beğeni

bazı kulüpler içinde başakşehirin maaş bütçesi aşırı orantısız saptanmış. eğer resmi ise itiraz gerekli bu rakamlara.

başakşehirin sırf kaleci +defans hattı 10-14 m e maaş. O rakamın %50-65 i

1 Beğeni

Neye göre belirlendiği tam net anlaşılmayan sistem battı denilen kayserispor ile borçsuz denilen takımın eşit harcama limiti konuldu buda yetmez gibi biz sana limit verdik hadi bunun %15’inden fazla aşma denilen bi sistem aslında genel kuralları gayet geçerli olsa da pratikte zayıf ve mantıksız kalan bi sistem.

1 Beğeni

borcu milyarlar olan kulupler 3 haneli rakamlara ulasmis c.rize ve gaziantep ne yaptilarsa onlarda oyle transfer yasagi bulunan ag bile bizden fazla harcayabiliyorken biz neden 62 milyon tl de kaldik acaba bilmedigimiz asiri borc mu var. siralamaya gore yaziyor ama baska maddi kriterlerde var galiba ama bizim rakam dusundurucu kasimpasa itiraz etti bizimkiler de ses yok yine.

1 Beğeni

Aga birazda yine siyasi yaklaşılmış dediğin takımlara o görülüyor am bizimkinin bu kadar düşük olması gerçekten mantıklı değil

1 Beğeni

Aslına bakarsanız ben düşük limite olumlu yaklaşıyorum. Düşük bütçeyle Yolunda AŞ kurmak daha zor olur gibi geliyor bana. Bütçe sınırlı olunca, F/P oranı en iyi olan ürünü almaya çalışırsınız. Nobre tercihi de bunun bir sonucu olabilir. Gelirler düşüyor ve daha da düşecek gibi görünüyor. Harcamaları kısarak yeni duruma uyum sağlamaya çalışmak çok önemli. Aksi halde yok olur gideriz. Bizim, birçok kulüp gibi siyasetten beslenip ayakta kalma gibi bir seçeneğimiz yok.

Benim merak ettiğim husus bize haksızlık yapılıp yapılmadığından ziyade, teknik… Bu limitler neye, hangi kriterlere göre belirleniyor/belirlenmesi gerekiyor? Bu konuda yapılmış bir inceleme ya da yazılmış bir yazı varsa okumak isterim doğrusu.

2 Beğeni

TFF’nin şöyle bir açıklaması var ama konu tam olarak anlaşılsın diye değil de anlaşılmasın ve kafalar iyice karışsın diye yazılmış gibi sanki… :blush:

Madem tepkiler nedeniyle bir açıklama yaptınız, örneğin Fenerbahçe ile herhangi bir takımın gelirleri, giderleri, borçları vs. ile harcama limitlerini karşılaştırarak nasıl hesapladığınızı anlatmanız gerekir. Bunu yapmazsanız zan altında kalırsınız.

https://www.tff.org/default.aspx?pageID=687&ftxtID=33553

Tam cevap olmasa da şöyle bişey var istersen bakabilirsin azda olsa bilgi veriyor.

https://www.goal.com/tr/haber/tff-harcama-limitleri-nasıl-belirleniyor/c9om0bczmwl016pvvphtki801

1 Beğeni

Teşekkürler. Bu yazı da TFF’nin açıklaması gibi çok soyut. Sanki özellikle federasyonun ne yaptığı belli olmasın ve sakladıkları şeyler ortaya çıkmasın diye örnekleme yapmıyorlar gibi geliyor bana…

Eyy TFF! Yahu Fenerbahceliler ortalığı ayağa kaldırdı, Beinsport üyeliklerini iptal ettirme kampanyaları başlatıldı. Havuz neredeyse patlamak üzere. Senin yaptığın açıklamaya bak. Fenerbahçe ve en büyük rakibi ya da rakiplerinin harcama limitlerini nasıl belirlediğinizi kalem kalem yapacağınız toplama çıkarma çarpma bölme işlemleriyle karşılaştırarak sade bir taraftarın anlayacağı şekilde açıklamak zorundasınız. Şeffaf olmak sorundasınız. Yoksa bu kaosu dindirmezsiniz.

1 Beğeni

Valla memlekette şeffaf olan herhangi bir kurum olmadığı için tff’nin de şeffaf olmasını pek beklemiyorum açıkcası kararlarını önce spor bakanı açıklıyor neyi tartışıyosun diyebilirsin ama dediklerinde haklısın açıkca belirtmesi gerekir ben hala takık olduğum nokta batan kayseri ile aynı harcama limiti verilmesi ve bizimkilerin hiç sesini çıkarmaması garip

1 Beğeni

Belki biz de battık ama haberimiz yok. Bilemiyoruz???
Düştüğümüz sezonun Mayıs veya Haziran ayında genel kurul yapılması gerekiyordu ama yönetim para cezası ödeyip genel kurulu yapmadı. Böylece, hem takımı İlhan Cavcav sezonunda küme düşürüp hem de kasadaki 70 milyon lirayı sıfırladık demekten kaçmış oldu.
Sonra süper lige geri dönünce hemen genel kurul yapıldı. Ammaaaaa 25 milyon lira borçlanma yetkisi istiyoruz denince anladık ki eksideyiz. Ama ne kadar kimse bilmiyor.

TFF nin açıkladığı harcama limitleri konusunda Serkan’ın bilgisi hepimizden iyi. Kendisi lütfedip foruma da yazarsa bizleri de aydınlatmış olur.

3 Beğeni

Bekliyoruz Serkancığım. :blush:

Bir de tabii çıktığımız sezonun sonunda yapılan genel kurulda sunulan bilançoda Hacettepe’den alacağımız olarak görünen 15 milyon lira konusu var gardaşım. Tahsil etmişizdir herhalde. Tahsil ettik mi acaba? Valla kafam karıştı, ettik mi etmedik mi? Ettik herhalde, etmiş olmamız lazım yani, etmişizdir, etmişizdir canım, o kadar zaman geçti, tahsil edilmez mi hiç? :blush:

2 Beğeni

Futbol Federasyonu talimatları, Finansal Fair Play ile ilgili olanı şu: https://www.tff.org/Resources/TFF/Documents/TALIMATLAR/KLFFP-Talimati.pdf

Bu talimatın 89. maddesi şöyle:
MADDE 89 – KULÜPLERİN TAKIM HARCAMA LİMİTLERİNİN BELİRLENMESİ
Süper Lig bünyesinde yer alan kulüplerin, Profesyonel Futbolcu Ücret Giderleri, A Takım Teknik Kadro
Ücret Giderleri, Transfer Harcamaları ve Menajer Giderlerinin, TFF tarafından EK-XII’de yer alan
usullerle belirlenecek limitler dahilinde kalması zorunludur. TFF, takım harcama limitlerini belirleyerek
Süper Lig kulüplerinin sürdürülebilir finansal yapıya ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

Bunun nasıl hesaplandığı da aynı talimatın ek 12’sinde gösterilmiş (bknız 107-121 sayfalar)

Merak edenlerin mevzuatını yayımlandığı gibi okumalarında fayda var bence, çünkü haberleştirenler daha basit ve anlaşılır olması için önemli ayrıntıları atlamışlar hep.

Bir de harcama limiti neyi ifade ediyor. Gençlerbirliği için 62.856.683 TL olarak açıklanan para, Gençlerbirliğinin tüm harcamaları içinde yalnızca

  1. futbolcu bonservisi için ödenecek ücretleri,
  2. futbolcu maaşları için ödenecek ücretleri,
  3. teknik ekip için ödenecek ücretleri,
  4. futbolcu menajerlerine ödenecek ücretleri kapsıyor.

Harcama limitini TFF’nin amacı üzerinden değerlendirmek gerekiyor. 89. maddede koyu olarak aldığım yer şöyle diyor: Süper Lig kulüplerinin sürdürülebilir finansal yapıya ulaşmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

TFF her kulüp için finansal yapısını sürdürebilmesine yönelik çalışıyor. Kulübün defterlerini alıyor ve yukarıda 4 maddede saydığım harcamaları dışındaki harcamalarını (geriye doğru 3 yıllık bir süre için) hesaplıyor. Sonra kulübün gelirlerini hesaplıyor (geriye doğru 3 yıllık bir süre için), bulduğu gelir - gider arasındaki farkı, yukarıdaki 4 maddede belirtilenler için harcama limiti olarak belirliyor.

TFF iki farklı yöntem belirlemiş. Biri yıllık gelir-gider üzerinden, diğeri de (anladığım kadarıyla) kulübün genel borç yükü ve duran varlıkları üzerinden. ikisi için birer sonuç buluyor ve aritmetik ortalamasını alıyor.

  1. Yöntem aslında basit. 4 maddede belirtilen giderler dışındaki giderler (tesis giderleri, diğer personel gideeleri, faaliyet giderleri ) bulunuyor. sonra kulübün sportif gelirleri (yayın gelirleri, sponsor ve reklam gelirleri, ticari faaliyet gelirleri) bulunuyor. aradaki fark harcama limiti olarak tanımlanıyor.

  2. Yöntem biraz karışık. Finansal konuda gerçekten bilgi sahibi birinin analizine ihtiyaç duyuyor. kısaca kulübün finansal durumuyla ilgili bir madde:

Net Borç = Toplam Yükümlülükler – Dönen Varlıklar – Sportif Tesis Yatırımları Net Defter Değeri
Net Faaliyet Geliri = Satış Gelirleri – Transfer Gelirleri – UEFA Gelirleri

Net Borç/Net Faailiyet geliri oranının, gelirle çarpılmasyıla bulnuyor.

Bu iki yöntem iki ayrı sonuç veriyor ve bu iki ayrı sonucun aritmetik ortalaması, en yukarda saydığım 4 maddede belirtilen kalemler için harcama limiti oluşturuyor.

GENÇLERBİRLİĞİNİN HARCAMA LİMİTİ NEDEN DÜŞÜK?

Öncelikle sürdürülebilir finansal yapı kavramından ne anladığımız önemli bence. TFF öyle iki yöntem bulmuş ki, burnuna kadar borca batmış kulübe de, borcu olmayan kulübe de harcama yapma şansı tanıyor. Buradaki temel felsefe, rekabetin olacağı koşulları bir şekilde sağlamak. Dolayısıyla bu sistem daha çok kulüp gelirleri üzerine kurgulanmış. Bu bence de çok mantıklı, nedeni şu, Ankaragücünün 300 milyon TL borcu var, bizim de 40 Milyon TL, TFF bize sizin borcunuz Ankaragücüne göre az diye 260 milyon TL harcama limiti koysa, iş bilmeyen yöneticilerin elinde biz de bir sezonda Ankaragücüne dönebiliriz. Yani TFF borç batağında olmayan kulüplerin borç batağına saplanmasını önlemeye çalışırken, batakta olan kulüplere de harcama limiti yaratabileceği bir sistem kurmaya çalışmış.

Ayrıca harcama limiti bir sınırlamadır. Bir üst limittir. Borçların yüzünden piyasa güvenini yitirmiş ve finansman zorluğu çekiyorsan, takibe girmiş borçların varsa, önceki transfer ücretlerini ödemediğin futbolcular yüzünden transfer tahtan kapalıysa, istersen TFF 500 Milyon TL harcama limiti koysun, sen zaten transfer yapamazsın.

Peki Gençlerbirliğinin harcama limiti neden düşük?
Bunun cevabı da bence basit. Bizim finansal çapımız bu kadar arkadaşlar. Sadece yayın gelirlerine ve sattığı futbolculardan gelen az buçuk paraya tamah etmek zorunda bir camiayız. Bir sponsor ve reklam verenimiz yok. Gişe kazancımız düşük. Ürün satışımız kısıtlı.TFF bu sistemi tamamen kulüplerin finansal yapısı üzerinden dizayn etseydi, mesela kulübün kredi ödeme kabiliyeti, kulübün kredileri / gelirleri gibi kalemleri de ekleseydi bizim harcama limitimiz diğerlerinden fazla olurdu. Ancak diğerlerinin büyük kısmı 1 milyon tl bile harcayamazdı. Bu nedenle, daha çok finansal girdi üzerine dizayn edilmiş bu sistem ve bizim diğerlerine göre ekonomik durumu iyi olsa bile, finansal girdi olarak diğerlerinden gerideyiz.

Gençlerbirliği harcama limitini nasıl arttırır?
Üreterek. Arkanızda kitleler yoksa, üreteceksiniz. Başka çareniz yok. Gençlerbirliği en iyi yaptığı şeyi yapacak, üretecek. Futbolcu üretecek, satacak, futbolcu satışlarından elde ettiği finansal girdiyi yükseltecek. Bu harcama limitini yükseltir. Üretmeye alışırsanız, zaten harcamanıza gerek kalmaz. Tüm takımlar sene başı limit beklerken, siz ilgilenmezsiniz bile bu rakamlarla.

Bu sistem iyi mi?
Bence çok iyi. Mersin, Bursaspor, Eskişehirspor, Karabükspor, Vanspor… Daha niceleri var, bu kulüplerin hepsi 1-2 yıllık yüksek harcamaları yüzünden battı. Bir aptalın, cahilin gelip bir yılda menajerleri zengin edip kulübü batırmasını engelliyor. Biz (62 milyon X 1,15) harcama yapabileceğiz. üstelik mesela Berat’ı 3 milyon Avroya sattık diyelim, bunun ancak 1 milyon avrosu bu paraya eklenecek. Yani kulübün futbolcudan elde ettiği geliri de hemen yemesini engelliyor bu sistem. Beratı 3 milyona sattıysa, 1 milyonunu yukarıda belirtilen 4 kalem için harcayabilirsin, 2 milyonuyla istersen borç ödersin, istersen tesis yaparsın ama menajere veremezsin bu parayı.

şimdilik anladığım kadarıyla sistem böyle. Bence en öenmli noktası, TFF harcama limitini diğer kulüplere göre bir dezavantaj olarak görmeyelim. Seni TFF harcama limiti kurtarmayacak, seni finansal yapın kurtaracak. Adamın borcu arşa ulaştıysa, FIFA’da maaşını ödemediği futbolcuların dosyası yığıldıysa, transfer yapması zorlaşacak. Gençlerbirliği maaş ödüyor diye 500 bin avroya sana imza atacak bir futbolcu, Ankaragücünden maaş alamama riskini göze alarak 1 milyon avro isteyecek. Dolayısıyla harcama limiti avantaj ya da dezavantaj değil, avantaj olan şey senin mali durumun ve finansal sabıka durumun.

Konunun uzmanı olmamakla birlikte, biraz kafa yorduktan sonra anladıklarımı yazdım :slight_smile: hatam olabilir tabi ki :smiley:

3 Beğeni

Eline sağlık Serkancığım, şimdiye kadar okuduğum en kapsamlı ve açıklayıcı yazı…

Ben zaten düşük limitten yanayım. Kötü yönetiliyor olsak da bizi üretmeye zorlayabilir.

Bir de TFF şu limit konusunu karşılaştırmalı örneklerle açıklasa Fenerbahçe’nin feryadının haklı olup olmadığını öğrenmiş oluruz.

evet fenerbahçenin durumu gerçekten ilginç. tabi bilançolar, gelir tabloları paylaşılmadığı, paylaşılsa bile yorumlayamayacağımız için bilmiyoruz. bununla ilgili twitterda birkaç şey gördüm, engin de bizim yaptığımız son yayında bir şeyler söyledi. Kulüplerin çoğu geçen senelerde borçlarını, devlet bankalarıyla çalışma yaparak yeniden yapılandırdılar. borçların yeniden yapılandırılması sayesinde, sene başına düşen borç yükümlülüğü azalmış olabilir. Fenerbahçe bu yapılanmadan yararlanmamış. Biz de yararlanmadık sanırım. Bu iki kulübün harcama limiti düşük geldi baya…

1 Beğeni

Bu arada bu işlerin duayeni, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Erdinç Sivritepe’ydi. Hayatta olsaydı, hepimizin anlayacağı dilde detaylı bir biçimde yazardı. Toprağı bol olsun.

1 Beğeni

gelir gider tabloları paylaşılsa Başakşehir in gideri ile geliri arasında uçurum olması gerekiyor - bakımından.

Ayrıca maddelerden birinde, sermaye artırımı var. yani kulüp satışlarına göz kırpıyıorlar. vakıf kulüplerini sıkıştırabilirler ilerde, satılması için. çok zor bi yere gidiyor lig hayatta kalmak için.

2 Beğeni

Erdinç Sivritepe’yi saygıyla anıyorum.

İster kabul edelim ister etmeyelim, bir Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gerçeği var. Fenerbahçe ülke futbolunun lokomotiflerinden biri, belki de en önemlisi. Bu kulüpler aralarındaki rekabet, yaptıkları harcamalar ve kurdukları kadrolarla, giriştikleri şampiyonluk yarışlarıyla futbol ekonomisini domine ediyorlar. Özellikle yayın ve hatta tribün gelirlerinin çoğu bu kulüplerin taraftarlarının yaptıkları harcamalarla oluşuyor. Futbolumuz için çok faydalı ve sağlıklı olmasa da bu gerçeği kabul etmemiz lazım. O zaman Fenerbahçe ve en büyük rakibi Galatasaray’ın harcama limitleri arasındaki farkların TFF tarafından e-ticaret sitelerindeki ürün karşılaştırmasında olduğu gibi karşılaştırmalı olarak mantıklı bir biçimde açıklanması gerekir. Aksi halde TFF makul rekabet şartlarının sağlandığını hiç kimseye açıklayamaz.

3 Beğeni

Kesinlikle katılıyorum Necdet Abicim. Arada böyle bir fark olmamalı. Ayrıca bugün Başakşehir ile ilgili bir haber vardı: https://www.google.com.tr/amp/s/www.ntvspor.net/amp/futbol/uefa-ile-basaksehir-arasinda-finansal-fair-play-anlasmasi-5f2d83efdf911b19987eef14

Sonra merak ettim, bu başa baş kuralı nedir diye ve şunu buldum: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/224579 (Bknz 4. bölüm)

Başakşehir gibi, herkesin iyi yönetildiği yalanını utanmadan sıktığı bir kulüp bile, UEFA standartlarında Başa baş noktasını karşılayamıyor.

Ülke ekonomisi ile futbol ekonomisi birbirinin aynısı. ülkeyi yönetenler sürekli “büyüyoruz” diye sıkıyorlar. Üretmeden nasıl büyüyoruz peki? cevabı basit, aslında sahip olmadığımız, sahip olamayacağımız paraları harcıyoruz. Sağdan soldan parayı topluyoruz, gerekli gereksiz bir sürü harcama yapıyoruz ve bu durum, rakamlara büyüme olarak yansıyor. O sağdan soldan bulunan paraları ödeme günü geldiği zaman, bu kez yine ama daha yüksek maliyetli borç para buluyoruz. Sonra ödemek zorunda kaldığımızda da piyasada döviz bulamıyoruz, çünkü tüm ülke ekonomisi borç ödemek için piyasada döviz arıyor. Döviz kazanan yok ama dövizle borçlanan çok, sonra da mevcut durum! Senin olanı harcamak ile senin olmayanı harcamak arasında ciddi bir maliyet var. Bu nedenle TFF’nin uygulamaya koyduğu bu harcama limiti olayını çok faydalı buluyorum. Eğer bu limit 2010da konulmuş olsaydı, Melih Gökçek bir senede 50 milyon avro para harcayıp Ankaragücünü batıramayacaktı. Bence bu harcama limiti Türkiyedeki her kuruma konulması gereken bir şey. Mesela TRT’ye harcama limiti gelirse, gerizekalı propaganda dizilerine sırf birilerini zengin etmek için para akıtamayacaktı, böylece 3093 TRT Gelirleri Kanunu ile getirilen Laptoplardan, Cep telefonlarından %10 TRT Bandrolü alınması uygulaması yapılmaz, insanların alım gücü düşmezdi. Ankara Belediyesine harcama limiti getirilse Ankapark yapılmayabilirdi. vs vs Bu böyle gider, konuyu ilerletip nereye çılgın projelere kadar götürebiliriz.

1 Beğeni

Serkancığım, yıllar önce Friedman matrisi diye bir şey görmüştüm:

  1. Kendi parasını kendisi için harcayanlar,
  2. Kendi parasını başkası için harcayanlar,
  3. Başkasının parasını başkası için harcayanlar,
  4. Başkasının parasını kendisi için harcayanlar.

Kamu kuruluşları, siyasi partiler, şirketler, kooperatifler, dernekler, vakıflar, sendikalar, vb. esas olarak 3. kategoriye girmekle birlikte bizim gibi ülkelerde 4. kategoriyle karışmalar ve 4. kategoriye kaymalar da çok olur, hatta birçok yerde tamamen 4. kategoriye dönüşür. Yaşadığımız olay maalesef budur.

2 Beğeni