3 mesaj hakkı kotasından diğer tarafa yazamadım buraya yazayım, eğer yabancı kotası yüzünden popa ve nalepa seçimi yapacaksanız popayı takımda tutun. ayrıca gene stancu’nun kesilmesi kötülenmesi zamanı yaşadıklarımızı yaşıyoruz. popa bu takımın as santraforu olur.
ayrıca hiç iyi oynamadık. defansif ortasahalar sakat. santrafor yok. çok sıkıntılı durum. benim korkum bu panikle transfere para saçılacak olmasıdır. kyabu etebo dönecek. ve eldeki popadan yararlanın. para konusunda daha da açılmaya gerek yok.
Samsunspor maçı hadi neyse, ama hem Antalyaspor hem de Gaziantep FK maçlarından en az birer puan almalıydık. Geçen hafta Žužek ve bu hafta Nalepa kaynaklı defansif hatalarla iki saçma yenilgi aldık. Rakibin yarı sahasında pas yapamıyoruz, ortalarımız isabetsiz, şutlarımız çok zayıf. Büyük bir hayal kırıklığı içindeyim. Tek temennim, Fenerbahçe’nin Lizbon’dan zaferle dönmesi ve bizim maça çok konsantre olamaması. Sıklet olarak çok düşük kalmışız bu lig için meğer, oysa ki üç ay önce bambaşka bir havamız vardı
30 yıl önce Hıncal Uluç gibi medyatik kişilerin yaptıkları reklamların gazına gelip 3.600 dolarlık bir projeye girdim. Büyülü bir ortamda sözleşmeyi imzaladık ve şerefimize bir şampanya patlattılar. Ertesi gün kendi kendime ne yaptığımı sorguladım ve birkaç gün düşündükten sonra pişman olup projeden çıkmak istedim. Tüketiciyi Koruma Kanunu henüz tam işlerlik kazanmamıştı. Bin dereden su getirdiler, bir hafta boyunca yetkililere ulaşamadım. Derken sonunda % 10 cayma cezası olarak istedikleri 360 doları ödedim ve sözleşmeyi iptal ettirerek senetlerimi geri aldım. Bir imzayla 360 dolar zarara uğramış oldum ama kafam rahatladı ve bir süre sonra da unuttum gitti. Birçoğumuzun başına bizi pişman eden benzer olaylar gelmiştir. İşte yüksek ücretli olduklarını ve bize bir yarar sağlamayacaklarını düşündüğüm bazı futbolculara karşı sanki sözleşmelerini ben imzalamışım gibi aynı pişmanlık duyguları içindeyim. Keşke mümkün olsa da yol yakınken vedalaşabilsek. Ben geçen sezon kadromuzda olan ve bu sezon transfer ettiğimiz makul ücretli futbolcularla devam etmeye razıyım. Düşsek bile hiç olmazsa mali yıkıma uğramaktan kurtuluruz. Böyle bir yorum için belki henüz çok erken ama üç maçlık görüntünün yarattığı duygu böyle maalesef… İnşallah takım bir an önce toparlanır, sakatlar bir an önce iyileşir, yeni transferler bir an önce form tutar ve uyum sağlar da biz de mutlu olup rahatlarız.
2023 yılındaki Afrika Uluslar Kupası finallerinde iki ülkenin milli takımları dikkatimi çekmiş ve kulüpteki tanıdıklarımla paylaşmıştım. (Bu sezon bittikten sonra, bir toplantıda sayın başkana da söyledim.) Bu milli takımlar toplam Transfemarkt değerleri oldukça düşük ve yaşları genç futbolculardan oluşturulmuşlardı. Kendi çaplarında bayağı da başarılı oldular ve değerleri arttı. Şu anda grubunda lider durumda olan Yeşil Burun Adaları’nın sağbeki 22 yaşındaki Wagner Pina bu sezon Estoril’den transfer olduğu Trabzonspor’da, Ryan Mendes ise Kocaelispor’da oynuyor. Wagner Pina 2024 yılında mili olmuş. Yani 2023 Kupasında oynamamış. Şu anda ulaştığı Transfermarkt değeri 5 milyon euro… Biz böyle milli takımlardan genç, ucuz ve potansiyeli yüksek futbolcuları transfer edebilirdik. Sadece bu iki ülke değil diğer birçok ülkenin milli takımında potansiyeli çok yüksek olan başarıya aç futbolcular var. Gelirlerimizi artırmak ve kulübümüzü ayakta tutmak istiyorsak transfer politikamızı mutlaka gözden geçirmeliyiz.
Sosyal medyada M’Baye Niang ile anlaşma sağlandığına ilişkin haberler var. Ben endişelenmeye başladım. Onyekuru, Traore, Koita, Niang gibi isim yapmış Afrikalı futbolcular transfer ediyoruz. Ya tutarsa mantığıyla bir yıllık sözleşme yapılsa ve maç başına ücret ödenecek olsa neyse. Ama ücretleri bizim standartlarımıza göre çok yüksek. Sakatlık ve başka sebeplerle uzun süredir oynamadıkları için çok maç eksikleri var ve şu anda yararlı olabilecek bir durumda değiller. Öte yandan Etebo ve Kyabou daha ilk maçta sakatlandılar ve sahada yoklar. Biz bu futbolcuların ücretlerini nasıl ve nereden para bulup ödeyeceğiz, bilemiyorum. Popa da sakatlar arasında görünüyor. Leo tamamen kadro dışında… Şu andaki mevcut kadromuzla oynayacağımız futbol ve yapabileceklerimiz çok sınırlı. İnşallah Hüseyin hoca mili maç sonrasını işaret eden beklentilerinde haklı çıkar ve kadromuzdaki tüm futbolculardan yararlanabilecek hale gelip, Rizespor maçından itibaren ciddi bir şekilde toparlanırız.
burada satpaevden söz etmiştim. söz ettikten sonra altypaısından çıktığı ve oynadığı kulübü turları birer birer geçerek şampiyonlar ligine katılmaya hak kazandı. gözlemcilerimiz kimdir, nasıl bir gözlemci ağımız var bilmiyorum da, özellikle kazakistandaki kulüplerin genç takımları takip edilmelidir. nur sultan ile birlikte sporda büyük bir atılım yapmışlardı. teniste, basketbolda futbolda bunun meyvelerini topluyorlar. çok güzel tesisler inşa ettiler.
ağ kurulması gerekir.
(tabii bunu gören ya da önceden bilenler çoktan oraya ağ kurmaya gitmiştir.)
bi de kayratın başarısını küçümseyenler ve bunun bir mücize olduğunu söyleyenler var. o akademi 8 sene önce açıldı. şu an mevyelerini veriyor.
hoca başından beri sırf hücum hattına en az 5-6 transfer isteyip duruyor. bugun de 2 transfer daha gerek demiş. son maçta mesela ayaz’ı oyuna almasını beklerdim. içeri de “o golü nasıl kaçırdı” “bak çocuğun kariyerini yakacağız” diye düşünülüyor olabilir de taraftar olarak bunun bilincindeyiz zaten. o pozisyona girmesi bile büyük bir başarıydı bizim için. şu kilişe olan ve gelişmeyi engelleyen “çocuğun kariyerini yakacağız daha çok genç” kalıbını bir kenera bırakmak gerekiyor. bu kalıbın camianın doğası gereği alıp atılacağı en rahat yerlerden biri de gençlerbirliğidir.
öbür yandan hüseyin hoca kendi kariyerini de düşünerek külübün gireceği girebileceği borç yükünü pek düşünmediğini sezdim. elbet düşünüyordur da o kadar da düşünmüyor işte.
elinde leo ve popa var, yararlanmak gerekirse ayazı oynatmak zorunda hoca. hadi ayaz genç burada iki kere söyledim bu üçüncü olacak popa süper lig forvetidir. leo dinamizim ile rakip sahaya yüklendiğimizde takıma büyük artı katacak bir oyuncudur.
umarım bu son transferimiz olmuştur. ayrıca madem öyle neden zamanında makul fiyata süperligde oynayabilecek genç oyuncular alınmadı.
vtrspor nedir necidir bilmiyorum da, sıkıntılı bir oluşum olduğu ortada. ■■■■■■■■■ iddaasını da burası atmıştı. bu kişiler antremana hatta tesise sokuluyorsa bence bir kere daha düşünmek gerek.
bu kişi de aynı yerde çalışıyor. bence bu ekibi tesislere almayın. eğer bu tip algısal oyunlar için başka yerlerden video-bilgi…vs alacaklarsa onlara da dikkat etmek gerekir. tesislere giren çıkana dikkat edilmeli.
bunların gençlerbirliğine ulaşımı engellenir ya da kısıtlanırsa, muhabirlik yapıyorum, gazetecilik yapıyorum diye ağlayarak camia’nın bir kısmını kandırmak bir kısmı arkalarına almak isterler. camiamız medya ve algı oyunları hakkında ne kadar bilgilidir bilemem ancak bilgilendirici şeyler yazılır çizilir zaten.
he bunların gençlerbirliğine ulaşımı engellenmezse bu tip şeyleri yapmaya devam edeceklerdir. yaptıkları muhabirlik gazetecilik değildir. engellenmezlerse bile camiayı bilinçlendirmek gerekir çünkü ciddi ciddi bu haberlere atlayan ya da bu haberlerin verdiği algı gazıyla düşünen edenler az değil.
Niang ile 2 yıllık sözleşme imzalanmış. Bu transfer döneminde Onyekuru, Traore, Koita, Niang ve Kyabou ile sözleşme imzalayarak çok büyük bir risk aldık. Etebo da sakat. Sakat olmaları veya hazır olmamalarından dolayı şu anda hiçbirinden verim alabilecek durumda değiliz. Hele bu futbolculara ödenmesi gereken ücretler çok can sıkıcı… Adana Demirspor ve Ankaragücü böyle çöktü. Bu futbolcuların hepsi form tutup bir arada oynarlarsa ve başarılı sonuçlara imza atarlarsa bir nebze rahatlarız. Aksi halde işimiz çok zor. Neyse, iyi düşünelim iyi olsun. İnşallah başarılı oluruz ve bu ücretleri sıkıntı olmadan karşılayabiliriz.
@Polatlili necdet abinin maç başlığına yazdığına cevap yazarken bu cevabı buraya taşımayı uygun gördüm.
bilet fiyatlarını önceden tahmin edenler kombine alıyor. indirimli kombine satışlarından yararlanacak taraftarların “önceki sezonlar kombine almış” koşuna evrilmeden önce, gerçek gençlerbirliklere sağlanması için yönetimin bir kaç girişimi olmuştu. bu girişimler soru işaretleri ve yeterlilik bakımından sorgulandığı için “önceki sezon kombine almış” a evrildi. bu da içerideki gençlerbirlikli olmayanları ayıklama yeteneğini zayıflattı. buna ne tür çözümler getirebileceğini düşünüyorum, “kulüp üyesi olan ve kulüp üyesi’nin ‘gençlerbirliklidir’ dediği en fazla 2 kişinin” indirimden yararlanabilmesi gibi çözümler getirilebilir.
önceki aksiyonun tam olarak ne olduğunu anımsamıyorum. anımsadığım aksiyon alınmaya niyetlenildiğinde ortalık karıştırılıp gümbürtüye getirildiği idi. yani içerik ve amaç sorgulanmadan kesin yargılarla adamcılık ya da işte şimdilerde gördüğümüz gibi sıradan öbür kulüp taraftarı söylemleriyle vasat muhabbetler döndürülmüştü. anımsadığım buydu çünkü içerik tartışılmadı. (bu yargılar doğru da olabilir ama buradaki sorun içeriğin tartışılmaması ve sorgulanmamasıdır. kısacası öyle ya da böyle gerçeklerden alınacak aksiyonların ve çıkarımların engellenip -aynı zamanda gerçeğin ya da gerçeğin özünün de engellenmesi oluyor bu- yıllardır var olan vasat hastalıklı tuğla gibi imgelerle yaklaşmak/süreci götürmek/ancak bu vasatlıkla konuşabilme yeteneği topluluğu gene yıllardır etrafımızda gördüğümüz hem hastalıklı çürümüş bir yapıya doğru sürüklüyor)
bilet konusuna dönersek bir hal çaresine bakılır umarım.
Bakış açımıza göre transfer konusunda yönetimi ve hocayı eleştirebileceğimiz yönler vardır elbette. Örneğin ben, bu kadar yabancı futbolcu transferi yapılırken, 1. Ligden düşen Şanlıurfaspor’daki Ogundu ve Süper Ligden düşen Maestro’nun A takımımızda oynatmak üzere +2 kontenjanında transferlerinin neden düşünülmediğini; +2 kontenjanında sadece bir yıllık sözleşme imzalanan Prince Martor’un şimdilik U19’da değerlendirildiğini ve A takımda yararlanamadığımızı; Yeşil Burun Adaları, Ekvator Ginesi, Gine Bissau, Namibya vs. gibi çeşitli Afrika ülkelerinin milli takımlarında oynayan 200.000 - 400.000 euro Transfermarkt değerindeki genç, yetenekli ve uygun maliyetli futbolcuların neden izlenmediğini ve transferleri için uğraşılmadığını eleştirebilirim. Bu eleştirinin yönetim ve hoca tarafında bir cevabı vardır mutlaka. Şimdiye kadar gönderilen ve alınan futbolcular için de maliyet, performans bakımından farklı değerlendirme ve eleştiriler yapılabilir. Eleştiri yapıyoruz ama ne derece haklı? Yönetim ve hoca tarafından yapılan transferler fiyat/performans bakımından ne derece doğru ve isabetli? Bunlara bir cevap alabilmek için bence henüz çok erken. Doğru değerlendirme yapabilmek için zamana ihtiyaç var. Şimdilik kendi adıma şunu söyleyebilirim: Endişem düşmek değil… Sezonu kendi yağımızla kavrularak borçsuz tamamlarsak bence sorun yok. Ama transfer ettiğimiz yeni futbolcular henüz hazır olmadıkları ya da sakat oldukları için, ayrıca maliyetleri de bizim ölçülerimizin üzerinde olduğundan, bu sezon verim alamazsak ve başarılı olamazsak çarkı döndüremeyip içinden çıkılamaz bir borç sarmalına girmekten korkuyorum. Tek endişem bu…
Franco Tongya 'yı transfer ettiğimiz söyleniyor. nasıl bir oyuncudur bilmiyorum. eğer 10 numara olarak iş yapabilecekse hem mevkisel açıdan iyi bir transfer olur, hem de politika açısından en azından bonservis edebilecek bir oyuncumuz olur. gerçi 16-21 arası transferlere bakılması gerekiyordu da 23-25 de kötü değildir.
Milli takımımızın Gürcistan ile oyndığı maçı izleyemedim. Bugün özetleri izledim. Yediğimiz gollerde ve maçın tamamında kaleci Uğurcan’ı nasıl değerlendirebiliriz? 29 yaşında 33 milyon euro bonservis bedeliyle Galatasaray’a transfer olmuş bir kaleci…
açıkcası trabzon 10 puan toplamış takım. son dakika golü yemeselerdi 4/4 ile 12 puanları olacaktı. şimdi yerli olarak en iyi kalecilerinden birine sahiplerken kalecisiz kaldılar. yedek kaleci bile yok, o derece kalecisiz kaldılar. 10 puan toplamış, kaleci bakacak, büyük ihtimal yerli bulması zor olacak. yerli kaleci olarak konyasporun 20 yaşındaki kalecisi deniz ile ilgileniyorlardı.
kalecisini hem de kaptanını satmış, kalecisiz kalmış, 10 puan toplamış, kaleci almak zorunda olan, kaleci alıp uyumlandırmak zorunda olan trabzona o saaten sonra gelip uğurcanı istiyorlarsa en az 25 fiyat koymaları bana göre normal. tabiiki uğurcan’ın edeceği 10-15 civarıdır. burası da ayrıdır.
sportif direktörümüz, ali ekber düzgün ile yolların ayrıldığına dair haber gördüm az önce. bu ne kadar doğrudur. böyle bir hata’nın yapılmaması gerekiyor. transferleri tamamiyle ali ekber düzgünün başkanlığında transfer komitesinin yapması, transfer komitesinin 3/2’sinin onayı olmadan transfer yapılmaması, hoca’nın şunu istiyorumundan çok kulüp tarafından belirli transfer politikası çerçevesinde transferlerin yapılması sonra da hocaya kadronun teslim edilmesi gerekiyor. hoca kulüp ile 2-3 senesini doldurmuşsa o zaman transferde kısmen -bakın kısmen diyorum- söz hakkı olabilir.
transferi kulüp yapar. eğer her kafadan ses çıkıyorsa ve bu kaos içinde ali ekber hoca küstürüldüyse büyük hata yapıyorlar. ali ekber hoca’nın dikkate alınması ve tamamen sözünün dinlenmesi gerekiyor. kendisi sportif direktör.
gençlerbirliğinin daha fazla maliyetli transferi kaldıracak gücü yoktur. hala daha emre mor ve yüksek maliyetli bir kaleci transferi konuşuluyormuş.
şaka mı yapıyorsunuz?
o bölgelere transferi yaptık. eksik ya da rotasyona başka altarnetifleri hatta afrikadan gelen gençleri kullanabilir hoca.
eğer hoca’nın böyle bir meziyeti yoksa -ki antalya maçında olmayacak şeyleri oldurdu var böyle meziyeti- hocayla yolların ayrılması bize yaratıcı, kriz yönetebilen belirli bir seviyede hoca gerekmektedir.
şimdiye kadar ki transferler ile gelir-gider dengesi’nin çok aşılmadığını bir ya da iki potansiyel çıkarırsak (15’lik santraforumuzdan ve yeni gelen 10 numaramızdan ümidim var) biraz eksi de olacak olsakta ekonomik olarak kafa kafaya sezon geçireceğimizi düşünüyorum.
ciddi olarak o kaleci ve emre mor transferi yapılacaksa yönetimden ümidimi hatta başkandan diyelim ümidimi kesmiş olacağım.
her şey ortada.
başkanın yapacağı şey çok basitti. çok basitti. ali ekber hocayı dinlemek. eğer ali ekber hoca biraz garantici ise transfer komitesine gençleri takip eden ve öneren birini getirerek ali ekber hocanın getireceği oyunculara ek maliyeti çok düşük oyuncuları alıp açığı kapatmaktı.
(neden garantici dedim, öyle sezinledim de dedim. yoksa garantici de olmayabilir. ali ekber hoca benim gözümde iyi topçuları buluyor ama genellikle belirli bir yaş aralığında oluyor bu topçular. yani bonservis getirisi düşük oluyor ancak başarı oranı çok yüksek oluyor.)
edit: o kadar yazdık çizdik şunu da belirtmek istiyorum, dedikodular ali ekber hoca’nın işini yapamadığına ve transferlerde payının olmadığı üzerine şekilleniyor. eğer dedikodular asılsız ve bu transfer politikası (oyuncuya 1.4 1 milyon…vs maaşlar vermek, potansiyel almamak) ali ekber hoca’nın eseriyle bunun bir şekilde belirtilmesi gerekiyor. o zaman hem dedikodular kesilir hem neyin ne olduğunu anlamaya çalışan insanlar bilgilendirilir ona göre konuşulur. yok değilse, görevine devam etmesi gerekir.
Sportif direktörün transferden dışlandığı ve transferi yöneticilerin yaptığı bir kulübün başarılı olması mümkün değildir. Onun için öncelikle sportif direktörün kulüp menfaatlerini önceleyen bilgili, dürüst, çalışkan, meraklı ve becerikli olması gerekiyor. Ali Ekber Düzgün, bu profile sahip bir sportif direktör. Yöneticiler de gerçekçi ve doğru bir gelir-gider bütçesi yapmalı, gelirleri giderlerin üzerinde tutmak için uğraşmalı; para cezası, gecikme cezası, tazminat gibi kulübü hiç yoktan zarara uğratacak olayları önlemeye çalışmalı ve sportif direktörün işine, teknik işlere karışmamalıdır.
her şey dedikoduyla ilerliyor. gerçek ne bilmiyoruz bi de. ortamı kaosa çevirmek isteyenler başarılı olacak bu gidişle. ki istenen ortam kaos zaten. yönetimde iletişim konularında kötü hatta çok kötü
fatih hoca karakter bakımından en beğendim hocalardan biridir. oynattığı oyun bakımından da mükemmeliyetçi olması bakımından da sıkıntılar yaşaması muhtemeldir. (modern futbola sıkı sıkıya bağlıdır. arkadaşlar arasında kendisine yobaz deriz/ yanlış anlaşılmasın modern futbola özellikle epl’ye kitlenmiş her hoca ve seyirciye böyle deriz. bu biraz takılmadır) yoksa türk futbolu adına düşünen kafa yoran, futbol ile yatıp kalkan bir hocadır. keşke biraz daha yaratıcı ve esnek olabilseydi. kendisine başarılar dilemek kalıyor. böyle karakterli hocaların türk futbolunda daha çok olması dileği ile.
konuya gelirsek o risk alınır mı, bazen alınır bazen alınmaz. umarım tutturur ve utanmaz.
