Ben de Erkan Hoca’ya bir teşekkür borcumuz olduğunu düşünüyorum. Geçen seneden bu seneye takımı takım yapan kimliğe dönmemizi sağladı. Gençlerbirliği’ne yakışan bir kimlik ortaya koydu. Bizi utandırmadı. Geçen sene yaşadığımız ■■■■■■■■■ vakasından sonra halimize ilaç oldu.
Bununla beraber, ligin ikinci yarısındaki ruh halini iyi yönetemediğini, sene başından beri de takımın iyi oynamak, üretici olmak konusunda yaşadığı sıkıntılara çözüm bulamadığını düşünüyorum. Kadro rotasyonunda da çok muhafazakar davrandığını, bu muhafazakarlığın bazı oynamayan oyunculara ne yaparlarsa yapsınlar kadroda yer bulamayacaklarını düşündürttüğünü düşünüyorum. Takımdaki rekabetin zarar görmesinden kaynaklı bir uyuşukluk halini uzun zamandır gözlemliyorum. Önümüzde 10 maçlık tarihi bir seri var. Bu seri öncesi, bu uyuşukluk halini bitirmek için teknik direktörü değiştirme hamlesi, bence stratejik olarak doğru… Umuyorum ki karşılığını olumlu anlamda alırız.
İlk yarıda birkaç maç tökezlemiş ama yine de açık farkla lider bitirmiştik. İkinci yarıda ise futbolcularımız adeta futbolu ve mesleklerini unutmuş halde… Balıkesirspor yenilgisiyle başlayan kötü süreç devam ediyor. Ben şahsen bu olumsuzluğun sorumlusu olarak futbolcuları görüyorum. Ama böyle durumlarda maalesef fatura futbolculara ve yönetime değil teknik direktörlere ödetiliyor.
Erkan hocaya teşekkürler. Kendisine teknik direktörlük kariyerinde başarılar diliyorum. Bıraktığı takım, lig bugün bitse ikinci olarak Süper Lige çıkmış durumda. Kalan on maçımızın altısı kendi sahamızda, dördü deplasmanda… Üstelik deplasmanlardan birisi de -mücadelelerini küçümsemek gibi olmasın ama- genç takımıyla maçlara çıkan Kardemir Karabükspor’la… Dolayısıyla yeni hocamız İbrahim Üzülmez’in elinde lig ikincisi bir takım ve on maçlık oldukça avantajlı bir fikstür var. İnşallah bu maçları kazasız belasız atlatıp Süper Lige çıkarız.
Hoca muhtemelen bizle çalışırken verdiği kadar röportajı son iki günde ne kadar şaşkın olduğunu ve Gençlerbirliği’nin ne kadar yanlış bir karar verdiğini anlatmak için verdi. Bu kadar çok anlatmaya daha doğrusu bu kadar çok yerde anlatmaya gerek var mı bilmiyorum.