Öncelikle Said kardeşimize teşekkür ediyorum, eline sağlık. Düşüncelerini çok güzel ve net bir biçimde ifade etmiş.
Said’in yazdıklarını okuduktan sonra yedi yıl önce yaşadığım bir olayı anımsadım. 20 Ekim 2012 günü annemi kaybetmiştik. Anamur’da vefat etmişti. O gece cenazesini Polatlı’ya getirip ertesi günü toprağa verdik. Bu arada Polatlı’daki büyüklerimizden biri, annemin doğduğu köy olan Üçpınar’a gitmemizi ve köy imamının selâ (salâ) okumasının iyi olacağını söyledi. Kardeşimle Polatlı’ya beş kilometre uzaklıktaki Üçpınar köyüne gittik. Bizim de çocukken yaz tatillerini geçirdiğimiz, top oynadığımız, güreş yaptığımız, tozlu yollarında çember çevirip, ayçiçeğinin küçük bir ağacı andıran kuru saplarından yaptığımız arabalarla koşuşturduğumuz, ağaçlardan kopardığımız dut, kayısı, erik gibi meyvelerden doyuncaya ve hatta karnımız ağrıyıncaya kadar yediğimiz, pınarlarının oluklarında çırpınarak yüzdüğümüz Üçpınar köyü bomboştu, terk edilmişti. Öyle ki sadece gece değil gündüz bile sıkı bir korku filmi çekilebilir durumdaydı. Köy imamını bulduk ve Üçpınar’da doğmuş olan annemizin vefat ettiğini söyleyip, kendisi için bir selâ okumasını rica ettik. “Başınız sağ olsun, tabii ki selâ okurum,” dedi ve devam etti: “Okurum okumasına da köyde benden başka kimse yok ki!” Biraz sohbet ettik ve selâ okunduktan sonra köyden ayrıldık.
Said’in mesajlarından birinde okumuştum, kendisi 25 yaşında… Yani bundan 16 yıl önce 2003 yılında 9 yaşındaymış. 2002-2003 sezonunda takım şampiyonluğu kaçırmış ve ligi üçüncü bitirmişti. 2003 yılı yaz ayları Gençlerbirliği taraftarlarının internetteki tek platformu olan Alkaralar forumunun en hareketli dönemlerinden birisiydi. Yazılan mesajları okumaya ve cevap yazmaya yetişemiyorduk. Okumak ve yazmak çok keyifliydi. Çoğu taraftar birbirini şahsen tanımıyor ve takma adlarla üye olup yazıyordu. Benim “Polatlılı” olan takma adım da o dönemlerden kalma… Tabii Ahmet Abi ya da diğer adıyla Tilki Selim’in de dediği gibi aradan geçen yıllarda devir değişti, ama Çelik de değişti. Bunu biliyor muydunuz? Yaaa! Evet, devir değişti. Gençlerbirliği taraftarlarının internetteki tek platformu olan Alkaralar forumu ve Gençlerbirliği Taraftarlar Derneği çeşitli sebeplerle ortaya çıkan anlaşmazlıklar sonucu ayrılmalar ve bölünmelerle karşı karşıya kaldı, birçok zaman içinde birçok taraftar grubu ortaya çıktı. Zaman zaman tehdit ve şiddete varan olaylar yaşandı. Ve Alkaralar köyü yavaş yavaş, fazla hissettirmeden bizim Üçpınar köyü gibi boşalmaya başladı. Boşalan her köyde birkaç ihtiyar ve onlara refakat eden genç insanlar kalır ya, Alkaralar köyünde de bizim gibi birkaç ihtiyar ve bize refakat eden birkaç genç arkadaş kaldı maalesef. İletişimin yönü tamamen sosyal medya ve Watsap gibi alanlara kaymış durumda. Biz burada köyü yıkılmadan ayakta tutmaya çalışıyoruz ve köyü terk etmiş olan genç - yaşlı arkadaşlarımızı bir gün geri dönecekleri umuduyla beklemeye devam ediyoruz.
Ve ligi üçüncü bitirdiğimiz 2002-2003 sezonundan tam 16 yıl sonra, Said adlı 25 yaşındaki “deli” bir genç kardeşimiz, köyün boşaldığı ve eski heyecanın kalmadığı bir ortamda aramıza katıldıktan sonra biraz sertçe, biraz pervasızca, biraz da heyecanlı yüklenmeler içeren tespit ve önerilerini sundu. Ne güzel! Yazdıklarına katılıp katılmamak ayrı bir konu ama ben zevkle okuduğumu söyleyebilirim. Aslında aramızda Said gibi eğitimli, eli kalem tutan ve güzel yazan o kadar çok arkadaşımız var ki, onlar da burada yazıp düşüncelerini paylaşsalar, hem foruma biraz hareket gelse hem de değişik düşüncelerden yararlansak, böylece taraftarlık kültürümüz de olumlu yönde gelişmeye devam etse hoş olmaz mı? Ne dersiniz?