Biraz geç oluyor ama buna 4 sene bu forumda attığım mesajla cevap vermek isterim. İlhan Cavcav her şeyin baş sorumlusudur.
“ 1- ilhan cavcav bugün gençlerbirliği’nin içinde bulunduğu durumun en büyük sorumlusudur. anlaşılmaz bir hırsla, kulüpten alakasız oğlunu başkan yaptı.
2- 2006’dan beri gençlerbirliği kötü yönetiliyor, 10 yıldan fazla bir süre ilhan cavcav bu kötü yönetimin sorumlusu…
3- takımda şikayet ettiğimiz herkes aslında ilhan cavcav döneminin mirası. kulüp adına transfer yapan menajerler, teknik direktör, personel, yönetim kurulu üyeleri… yani ilhan cavcav döneminde şikayet ettiğimiz her şey yerli yerinde dururken, cavcav’a saygı duymamızı sağlayan tutkusunu kendisiyle beraber defnettik.
4- cavcav yerine oğlunu başkan yaparak, cavcav ismine saygısından dolayı, yanlışları eleştiremeyen, kendisine ses çıkaramayan eski yöneticilerin, eski futbolcuların, divan kurulu üyelerinin büyük kısmının elini kolunu bağladı. bu insanlar ne yazık ki, sırf soyadı cavcav diye, ilhan cavcav’ın oğlu diye başkanlık koltuğunu işgal eden zatı eleştiremiyorlar.
5- bu hanedanlık yıkılmadan gençlerbirliği’nin kurtuluşu mümkün değil!”
Sayın Onur Şimşek, sizce başkan ve yönetim kurulu takımın içinde bulunduğu durumdan sorumlu mudur???
Evet esas sorumlu onlardır diyorsanız siz bu hatayı nereye koyuyorsunuz??? (sizin ifadenizle)
cavcav derken pederin den bahsediyordum. sonuna kadar suçlular ve hatalılar hatta beceriksizler. Bi de kasanın boşaltılması olayında bütün oklar üstlerinde. suç ispatlanana kadar ya da onlar hiç bir şeyi açıklamadan gidene kadar kimseyi net biçimde suçlayamam. kandırıldılar mı? (şu yönetim zekasına bakarsan bu bile ihtimal dahilinde) fakat böyle susuyorlar bir ok daha yemişler demektir. Peki neden susuyorlar 1.suçlular 2.bu işin içinde bir iş var 3.her ikiside şimdi bunlardan hangisi gerçek bilmediğimden bu konu hakkında gelişi güzel konuşamam. (oklar ağırlaşmadıkça ve geçmişleri yok bu da önemli, olsa oradan pay çıkarırdı) Böyle fikir belirtirim ancak. ki bu fikirlerden zaten toplumun yöneldiği(ki nasıl bir topluluk olduğu önemli ve bu topluluk düşünen adamlardan oluşuyor) genelde doğrudur. yanılma payını ben bırakırım bi köşede. ayrıca inanılmaz biçimde anlaşılmaz hamleler yapıyorlar, bakıyorsun ne yaptıkları, nasıl yaptıkları belli değil. Bi yaptıkları bi yaptıklarını hiç tutmuyor.
burada pederine kin beslenmesini anlıyorum. yanlış yapılıyor. her güzel yapının ardından gelenler o yapıyı bozarlar ve bu adamlar o yapıyı bırakanların en yakınıdırlar. burada gerçeği görmek, öfke varsa doğru yöne yöneltmek gerekir. (ki öfke zararlı bi şeydir) cavcav gibi figürler icraatlarını yaparken bazen genel doğruların dışına çıkarlar bu hayatın ve sistemin onları oraya itmesi sebebiyledir. yokaa devrimler hayal olurdu. ancak yapıtını nasıl bıraktığı(sonrası değil) yaparken ne düşündüğü, ileriye yönelik ne icraatlar yaptığı önemli. cavcav bu figürler arasında son dönemlerinde hatalar yaptı o ileri görüşlğlüğünü kaybetti hele ölümüne yakın, bana göre sistemin takımı yemesindende korkup oğluna bırakmak gibi bir hata yaptı. Ki bu korkusunu defalarca belirtmiştir mesela ben ölürsem kasa boşalır demesi gibi. niyeti kötü olsa zaten kendi döneminde olurdu bunlar ve devrimcilere yakın bir profil olmasa(ona yöneltilen suçlamalar bile genelde devrimcileri suçlama tarzında) bunları yapamazdı. her şey açık. cavcav bizim değil, Türk futbol tarihine gelmiş en büyük başkanıdır. kimse onun yaptıklarını başaramadı. hele o koşullarda. altınordunun başkanı bunu zorluyor o kadar. (ondan da kıllanmaya başladım bu da ayrı mesele, özellikle sistem olayı ve bunu kopyalama taktiği nedeni ile) ayrıca cavcav Türk futboluna çok büyük hizmetler yapmış, korumuş, onun için de uğraşmış üstüne Türk futbolunda da devrim niteliğinde işler başarmıştır. Turgut uyarın bir kaç dizesiyle konuşsaydı rahmetli
“Siz ne derseniz deyiniz
Benim bir gizli bildiğim var”
Genclerbirligi’ni bir oyuncu ile ozdeslestir deseler aklima ilk once Cemalettin Sakallioglu gelir ama 21.yy’dan bir oyuncu deseler kimse Ahmet Oguz’un onune gecemez.Bu Ahmet Oguz’u kulubumuzde oynamis/yetismis istisnai oyuncularin(Ahmet Hassan, Irfan Can Kahveci, Soner Aydogdu, Yildirim Mert Cetin, Berat Ayberk Ozdemir,…) basari seviyesine tasimaz ama zaten takimimiz da en basarili olan degil ligimizde.
Ayni Genclerbirligi gibi Ahmet Oguz, milli takima cagrilsa da sasirmam, 3.ligde oynadigini gorsem de.
Bazen gucunun sinirlarini bilmeyen ( iki yonden de, bazen fazla pasif, bazen gereginden fazla ozguvenli), tipik "Angara Bebesi"nin kabaligi ve durustlugune sahip, gunun sonunda basina geleni kabul edip, yalvarmayan, sizlanmayan ve basinin caresine bakmaya calisan birisi, aynen yetistigi ve yillar boyunca hizmet ettigi kulup gibi. O yuzden hep tekrar ederim:
herkes el birliğiyle takımı düşürüyor. herkes el birliğiyle ile gerçeklerden uzaklaşıyor. şimdi o transferler yerine çocuklar oynasaydı kimya olurdu, düşeceksek borç artmazdı. Bi kere kimsenin kimseye güveni kalmamış bu kulüpte. ne sezon başı gençleri adapte edebildik ne değerlerimizi kulananildik. nobre çok sağolsun, nobre gibi bir adamı getirenler daha fazla sağ olsun, zaten ucu ucuna yaşayan takıma sistem futbolu isteyenler daha daha sağolsun. o çocuklar oynayamadı(Mustafa kaplan kazandırdı hakkı verilsi)(çok kritikti bu noktadan çıkmamız için) + stancu bile sezon başı herkesin gözü önünde küstürüldü. Enteresan olan taraftarın hoşuna giden şeyler söyleyen nobre dediklerini yapmıyordu bile. düpedüz oynuyordu. şimdi yönetim hesap vermek, taraftarlar kendi hatalarını düşünmek zorunda. böyle kaos ortamında bu kulübe herşey olabilir. kendi adıma söyleyecek olursam, herkes kanıksayacak. satılsa bu kulüp kanıksayacak hatta sevinenler olacak, o heyecansız city futbolu gelse çoğu kişi rahatlayacak, kulüp 3.lige kadar düşse herkes birbirini suçlayıp kendini tatmin edecek. bu suç ortaktır. herkes kabullensin kardeşim. kimse ne yapılırı hakkıyla düşünmedi. hatta ne yapılmazı yaptı herkes.
Alanyaspor’u deplasmanda 2-1 yenerek ligde kalma yolunda çok önemli bir ekstra 3 puan aldık ve Erzurum maçı öncesi büyük moral kazandık. Hocamız Özcan Bizati’yi ve takımımızı kutluyor, Erzurum maçı için başarılar diliyorum. Altı puanlık maçları kazanırsak bu girdaptan kurtulacağız ve ligde kalacağız.
İnşallah Coşkuncuğum. Sivas maçından sonra da 6 puanlık Kayseri deplasmanı var. Önümüzdeki bu dört maçta, üç galibiyet ve doğrudan rakibimiz olmayan Sivas’tan da en az beraberlikle toplam 10 puan kazanırsak çok şahane olacak.
Bizim Asya’nın Dedesi ile Dikmen Vadisi’nde çektiğimiz videoda haykırdığımız gibi:
Bravo Özcan hocaya ekibine ve tüm takıma .cok zor bir hamle yaptılar ve takımı ayağa kaldırdılar. Bence zor olanı başardılar. insallah kolay olanı daha kolay başarırlar. 2 hafta rakiplerimizle sonra rahat sivasla sonra 2 hafta yine rakiplerimizle oynayacağız. son 5 haftada Muhtemelen gs hariç hedefsiz tatil ozlemi çekecek rakiplerle oynayacağız. 3 hafta önce 13 maçta 8 galibiyete ihtiyacımız vardı. simdi 10 haftada 5. Ne olur burdan dönmeyin