Klasspor soruyor: Mats Seuntjens nasıl okunur?
Bir taraftar kardeşimizin twitter mesajında okudum, çok hoşuma gitti: Mats Sonşans… 
Bunu da biraz önce de yukarıdaki Youtube linkinde gördüm: Şenses…
1 Beğeni
Sosyal medyaya yeni düşen bir haber… Aymen Abdennour Gençlerbirliği yolunda… Mert’i Fenerbahçe’ye verip aynı paraya Abdennour’u alırsak her şey çok “yolunda” olur gibi geliyor bana. Neyse, hayırlısı be gülüm.
Ingiliz futbolunda cok kullanilan bir klise soz vardir ,sahada taktik olarak ne yaptigini bilmeyen ve DAN DUN top oynamak manasina gelen HIT AND HOPE . Hani vur topa 60 metre gitsin umulurki birisi pesine kosar…Genclerbirligi yonetim sistemide aynen bu.Vur topa ve umki birileri pesine kosacak.
Genclerbirligi 400 bin TL ye Rizeye verdigi verirken cok uyanik yoneticilerce tekrar satisindan %15-%25 pay Genclerbirligine verilir ibaresi konulmamis. Bizim Muric Eyvallah diyerek Rizeye gitmis.
Simdi 20 milyon TL ve 5 oyuncu karsiligi Fenerbahceye verildi. 5 in 1 I bonservisli 4 u kiralik.Rizenin oyuncu maaslarindan ettigi tasarrufu ve 5 oyuncudan sonra transferde menejerlere 5 yeni oyuncu icin para kaptirmayacaginida dusunursek Baskanlari buyuk is yapti.
Ankarada yiyip icen ve parasini Ankarada kazanan hatta Ankaradaki bir takimin baskaniyken birakip kosarak Rizespor baskani olan Hasan Kartalin Ankaragucu Genclerbirligi gibi takimlarin yonetimine ilgisizligimi yoksa birilerinin bu kulupleri parselledigimi Hasan Kartal gibilerin Ankaranin Rizespordan cok daha buyuk markalarina ragbet etmemesi icin bir sebeptir merak ediyorum.
Bu arada Deniz ve Jailton kulupten sessizce cekip gittiler birisi icin Bursaya 600 bin Euro maliyet odenmis digerinin sadece imza parasi 800 bin Euro toplam maliyeti 1.4 milyon Euro. Sadece iki muhtesem iki oyuncu icin toplam 2.4 Milyon Euro odenmis buna Denizin kulupten aldigi maaslar dahil degil.
Muric icin arkasinda kisa ve hareketli bir forvet olursa buyuk is yapar demistim sanki tombik beni duymus gibi Osmanlispor macinin ikinci yarisinda oyuna sokup aynisini yapmis Genclerbirligi o macta ikinci yarida en az 5 gol kacirmisti. Ozan hatirlayacaktir. Biraz daha geri ve gobek salarsam benide hoca yapar bu yonetim.
Zamaninda Cin 2. Liginden Geldi diye oyuncu Kötümü oldu…Oyuncuyu geldigi liglemi yargiliyorsunuz diye savunan ve ise yaramaz Murici satarken sessiz kalan futbolcu uzmani Tombiklerede cok selam olsun.
2 Beğeni
Necdet Agabey’e uzun bir transfer yazisi yazacagima soz verdikten sonra icine dustugum durum akil hastanesinde 600 sayfalik roman yazan adamin haline benzedi:
- sayfa: Napolyon atina bindi
sonraki 598 sayfa: digidik, digidik, digidik, digidik…
600.sayfa: Napolyon atindan indi.
Bizim kulubun transfer hareketleri de asagi yukari soyle:
1.sayfa: Transfer sezonu basladi
Sonraki gunler: Fransa Liginde tutunamamis Afrika kokenli futbolculari transfer ettik.
Son gun: Transfer sezonu kapandi.
Umarim kapanis oncesi icimizi aydinlatacak birileri gelir takima. Umarim.
Yazacak bir sey kalmadi ama “anlasma anlasmadir”, mecbur yazacagim. Ne yazayim derken bir iki aydir dusunup cozumleyemedigim konulari yaziya dokeyim dedim. Iyi de millete ne benim dusuncelerimden derken aklima 33 yil once okudugum bir Hegel sozu geldi: “Kisi kendine benzer insanlara ulasmak icin yazar”. Futbol konusacaksak bu forumdan daha iyi neresi olabilir benim acimdan “kendine benzer insanlara ulasmak”.
16 Mayis 2019 tarihinde Financial Times gazetesinde John Gapper “Futbol Kulupleri Birbirleriyle Ayni Ligde” adli yazisinda 1964 yilinda Amerikali ekonomist Walter Neale’nin 1964 'te soyledigi “Mutlak tekel felakettir/pure monopoly is disaster” fikrinden hareketle liglerin bir “ortak urun” oldugunu belirtiyor, premier ligin bu dusturu diger en onemli 4 rakibi olan Ispanya, Italya, Almanya ve Fransa liglerinden cok daha iyi anladigini belirtiyordu. Gercekten de Juventus’un Serie A, B.Munich’in Bundesliga, PSG’nin Ligue1 ve Real-Barca ikilisinin La Liga hakimiyeti su gunlerde hic yok olmayacakmis gibi .
Avrupa Kulupler Birligi baskani ve Juventus’un sahibi Agnelli ailesinin ferdi olan Andrea Agnelli bu durumdan oyle rahatsizki Sampiyonlar Liginde takimlarin en az 14 mac yapacagi bir sistemi oturtmak icin caba sarfetmekte. Cunku ligde heyecan yok ve cogu lig Ferrari ve Mercedes’in domine etmesinden dolayi ilginin kayboldugu Formula 1 yarislari gibi olmakta.
Gapper ayni yazida Amerikan liglerinde (NFL, NBA, …) var olan garanti para pesindeki kulup sahipleri orneginden futbol kuluplerinin durumunu incelerken kulup yoneticileri ve taraftarlar arasindaki farklara parmak basmisti. Keskin bir gelecek projeksiyonu isteyen yoneticiler ve heyecan dolu anlar yasamak isteyen taraftarlar. Liverpool’un yari finalde Barcelona’yi ilk mactaki buyuk fark sonrasi elemesi taraftari en mutlu eden sey diye ekleyen Gapper’in son uyarisi kuluplerin kokleri ile baglantiyi hic bir zaman kesmemesi gerektigi yonunde.
Sanki bu yaziya cevap olsun diye hemen 4 gun sonrasinda The Guardian gazetesinde Sean Ingle’nin bir makalesi yayinlandi : “Farki Umursamayin- Yakin Rekabet Degil, Yildiz Isimler TV’yi Seyrettiren” diye. Wembley’de Man.City’nin Watford’u perisan ettigi macta var olan " 3 dakikada City’nin 76 pas yaparken Watford’un topa dokunamayisi" uzerinden seyircilerin bu durumdan hosnut olup olmadigi konusunda karar vermenin zor oldugunu ifade eden Ingle; B.Buraimo ve R.Simmons adli iki akademisyenin calismalarina yer veriyor. 2001 yilindan baslayarak seyirciler uzerinden yapilan analizlerde 2004 yilina kadar seyircilerin onceden sonucu tahmin edilemeyen maclari her seyin otesinde arzularken, bu tarihten sonra bunun onemini kaybettigi ve yildiz oyuncularin maclarin seyredilmesinde daha onemli oldugunu belirtiyor iki akademisyen. 2008-2015 yillari arasinda Italya’da yapilan arastirmalarin da ayni sonucu verdigini belirten ikiliye gore Serie A’yi daha rekabetci seviyeye getirmenin TV seyircisi uzerinde bir etkisi olmayacak.
Son olarak da jenerasyonun degistigini, yasli seyircilerin rekabeti istedigini fakat genclerin derdinin yildiz oyuncular ve ust takimlarin kendi aralarinda oynadigi maclar oldugu belirtiliyor yazida.
Gapper’in “Ortak urun” olarak niteledigi lig ve Ingle’nin yazisindaki "Ortaklik degil, yildizlar " diyen grup. Sanki Parlamento ile Mutlak Kral karsilastirmasi gibi. Hangisi iyi? Karar verilememis. Yahut eskiler demokrasi istiyor, yeniler monarsi.
Davut’un Calut (Goliath) u yenmesini hep arzulayan ve bu oldugunda zevkten deliye donen biz eski jenerasyon icin (Ahmet Hasim’in melali anlayan nesli) yolun sonu mu diye dusunurken Kanada’dan bir takim cikip Amerikan Goliath’i Golden State’yi rezil edip NBA Sampiyonu oldu. Bu sonuc sonrasi cocuklugumuzun idolu Kerim Abdulcabbar (Lew Alcindor) “Neden Toronto’nun sampiyonlugu NBA, Kanada ve A.B.D. icin bir zaferdir” diye bir yazi yazdi. Uzay Yolu dizisindeki Borg’larin “Direnc Anlamsizdir” lafina ithafen Golden State’nin sampiyon olmasinin beklendigi yerde direnen Raptors’un unvani kapmasinin sporu cok daha genis alanlara yayabilecegini belirten Kerim’in verdigi bir baska ilginc bilgi Kaliforniya, Nevada ve Hawai disindaki tum eyaletlerde halkin Toronto’yu Warriors’dan daha cok desteklemis olmasi. Demekki yildizlari seyretmek bir yere kadar. Millet hala surprizlerden daha cok hoslaniyor.
Yazida gecen bir baska kisim ise taraftar sayisinin artirilmasi. Bugunlerde George Clooney’in de icinde bulundugu kadro ile yeni versiyon dizisi yapilan Catch-22 kitabina atifta bulunan Abdulcabbar bazi tavsiyelerde bulunuyor. Catch-22 bizim kisir dongu (fasit daire) olgusunun karsiligi belki. Taraftar sayini artiramadan basari gelmiyor, basari gelmeden taraftar sayisi artmiyor. Genel Kurul’da Arif Olmez dile getirmisti: " Nasil taraftar, hangi sayida… Zor bir soru ve icinden cikmasi kolay degil.
Peki tum bunlar Genclerbirligi ozelinde Turkiye Ligini nasil etkileyecek. Ilk alti takimin ortalama 470, diger 14 takimin ortalama 160 milyon Euro gelir elde ettigi “ortak urun” Premier Lig ve BeinSports’a bir sey olmasa (Serkan Gundogdu’nun verdigi rakamlara dayanarak) 12-20 milyon Euro arasi bir gelir elde etmesi beklenen Gencler.
Bein’in odemelerinde problem olacaginin ortaya cikmasi, tazminat davasi sonucu TFF’nin Bein’e odeme yapacak olmasi, gelirlerin beklenenden asagida kalacagi, bu gelirlere mahsuben genel kurulda alinan ve muhtemelen su ana kadar harcanmis 25 milyon TL, ortak urun degil, bizim bahcemiz tavrindaki Bizans kuluplerinin ciddi borclari, Avrupa futbolu ile ulke futbolunun arasinin her gun biraz daha acilmasi ciddi problemler.
2007/08 yilinda Sampiyonlar Ligi etkisi ile Fenerbahce 111 milyon Euro gelir ederek Avrupa’nin en cok gelir elde eden 19.takimi olmustu, bir onceki yila gore Euro bazinda gelirlerini %24 artirarak (kaynak : Deloitte-Footbal Money League-2009, sayfa 27). 20.sirada olan takim Manchester City idi 104 milyon ile. Fenerbahce Tottenham Hotspur’un %77 si, ilk sirada olan Real’in ucte biri kadar gelir elde edebilmisti. Urun domates, Real Cin Halk Cumhuriyeti, Fenerbahce Turkiye gibiydi. Cin 31 milyon ton domates uretirken Turkiye’de 12.7 milyon ton uretmisti. Fark vardi ama birazcik olsun rekabet ve tehditte .(son rakamlarada Turkiye 12.6 iken Cin 52 milyon civarinda).
Evvelki sene Sampiyonlar ligindeki basari sonrasi Besiktas bu listede 26.olabildi. Ilk siradaki takimin sadece %20 civarinda gelir elde ederek. Onumuzdeki yillarda ilk 30’da ilk 40’da Turk takimi gormek mucize olacak. Cin ve Turkiye hala orada ama urun artik karpuz. Cin Dunya lideri 80 milyon tonla, Turkiye ikinci ama uretimi 4 milyon tonun altinda. Tehdit degil ilk sira icin.
Ustteki takimlar oyle de digerleri ne yapiyor? Bursaspor kume dustu ve 490 milyon TL’den fazla borcu var. Super Lig’de oynarken 62 milyon tl acik vermisti ve bu sene icin 308 milyon tl lik bir gider projeksiyonu var. Sampiyonluk yasamis olmanin getirdigi avantajla yayin gelirlerinden daha fazla pay alan Bursa bu sene bu gelir yoksunlugu ile en az bir 150 milyon TL daha acik verir. Baskan adayi Halil Yazici 25 yonetici adayindan toplam 27 milyon tl lik bir taahhut istedi, kimseden cit cikmadi (27 milyon ile 490+150=640 milyonun neyini halledecek o baska mesele).Sonrasinda birkac yuz bin tl icin takimi icraya vermis bir adami baskan sectiler, eski baskan takimin Bilad-i Yunus (Yunuseli) mahallesindeki dahil tasinmazlarini kendi uzerine gecirdi, futbolculari serbest kalip gidiyor, takimin 2.lig geliri 20 yil hic para harcamazlarsa belki borclari oder. Hosgeldin Mersin Idman Yurdu-Karabuk Version 2.0
4.buyuk diye adlandirilan Trabzon ellibin, yuzyirmibesbin euro gibi bedellerle futbolcu transfer ediyor. Yanlis anlasilmasin, pahali futbolcu alsinlar demiyorum ama o seviyede futbolcular kendi alt takimlarinda zaten vardir. Bir tarafta gecen 5 yil ve bu transfer sezonu toplaminda 755 milyon Euro bonservis bedeli odeyen Atletico Madrid, diger tarafta en pahali transfer rakami 1 milyon Euro olan Trabzon.
Bizim takimdan hic soz etmek istemiyor insan. Olanlar apacik ortada. Henuz kendini tam bulamamis bir hoca var ve kendi otoritesini kurabilmek icin sesi cikacagi dusunulen veya kendine rakip olabilecek herkesi takimdan uzaklastiriyor ve 15 tane "evet efendim"ci adam alayim, birkaci iyi cikar nasilsa diye takimi bilinmeyen yerlere surukluyor. Selcuk, Emrullah gibi oyuncular konusmalarindan zevk aldigimiz, kisilik ve tecrubeleri yerinde insanlardi. Alper Uludag kardesimiz gibi sevdigimiz birisi idi. Emrullah olmasa lige cikarmiydik, bilemedim. Selcuk, Tuncay Soyak ve Resit Kaynak’tan sonra Istanbul takimlarindan gelip takima tam uyum saglamis ornek bir oyuncuydu. Fransiz ihtilali sonrasi Lavazye (lavoisier) yi giyotine yolladiklarinda seyredenlerden biri soyle demis: “Basini kesmek icin birkac saniye yetti, benzerini yetistirmek icin yuzyillar yetmeyecek”. Selcuk tabii ki yuzyillarca yetismeyecek bir oyuncu degil ama 5 kez sampiyonluk, 3 kez kupa, 40 tan fazla milli takim formasi sonrasi alt ligde oynamayi kabul eden birisi icin biraz daha ihtimam gerekirdi.
Yaziyi sonuna kadar okuyan varsa “helal olsun bilader, hakkini helal et” diyorum.
6 Beğeni
Coşkun kardeşim elinize sağlık. Uzun, rahat ve keyifle okunan, Avrupa ve ABD’den örnekler ve karşılaştırmalara önemli tespitler içeren şahane bir yazı olmuş.
Yönetici arkadaşlarımızın bu yazıyı sosyal medyada (Twitter, Facebook, Instagram vs.) ve Watsapp grubunda duyurmalarına yarar var.
1 Beğeni
sn. coşkun bey konuyu güzelce boyutlandırmış, ellerine sağlık.
bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.
işte o adamlar dedi:
"adının söylenmesi zor olan bu takımı yakında bütün avrupa heceleye heceleye öğrenecek" diye…
ben demedim o dedi… buradaki yazıda övgülere maruz olan avrupa takımlarının hocaları ve yöneticileri cam küreye değil, bizim yapılanmamıza bakıp bu kanıya vardılar… "bütün avrupa"ya madrid’in atletikleri ve realleri, barça marça da dahil… çünkü real, barça, münih, liverpool hariç geriye kalan bütün avrupa diye belirtirlerdi öyle olsa…
o anki hocamız, gruplardan çıkıp süper kupa finaline kadar kimsenin yenemediği valencia’yı yenmeye çıkıyordu. -ankarada yalnız. valenciada değil.-.
istanbul üçlüsü borç içinde kıvranırken başkanımız onalara beşer milyon yardım yapmayı yüksek sesle dile getiriyordu. pazarımız kaybolmasın diye… para mok gibi de, huzur yok tu…
bu ülkede herkes alt yapıyı kanalizasyon zannederken bizim alt yapı takımlarımızda dört bin adet lisanslı futbolcumuz vardı ve *.U takımlarının neredeyse tamamını biz oluşturuyorduk.
bu yapılanmayı hemen tanıdılar ve dediler -bizde dedik- : “sıkı durun…”
onlar orada hala bizi bekler halde kaldılar ama biz döndükten sonra olanlara bakıp, “çok zaman ve çok para kaybedeceğiz” dedik… kime diyon…
bizi inkar edilemeyen muhteşem yapılanmaya kavuşturan da rahmetli cavcavdır; o küçücük adımı atamayıp, düşürende o dur… bunun söylenmesi lazım.
küçük kasaba bakkalı hiper market sahiplerinin toplantısına dolmuşla gitti…
tamı tamına 40 yılımıza maloldu.
40 yıl önce bizi aldığında ikinci ligdeydik, kırk yıl sonra ikinci ligden çıktığımıza seviniyoruz. saniyelerin milyon değerinde olduğu şu ortamda insanların 40 yılını heba edersen oluyorsun duayen…
küme düştüğümüzde kulübümüz iktidarında oğlu vardı ama bizim düşüşümüz valenciadan dönünce başlamıştı. yapılanma inkar edilemezdi, köklerimiz derinlere inmişti, o yüzden yıkılmamız uzun sürdü…
o yapılanma layık olduğu, hak ettiği kurumsallaşma devrimini gerçekleştiremedi. hanedan oyuncağı olarak kaldı. bu gün bile hanedana şükürler, övgüler, yaltaklanmalar var…
ahanda böyle bir ülkede futbol yorumluyoruz. gençler belki yararlanır diye bildiklerimizi, gördüklerimizi aktarıyoruz.
aklımı seveyim…
3 Beğeni
Bir ufak seyde Ben ekleyeyim…2019 Sampiyonlar finali oynayan iki takim Avrupanin finansal olarak en basarili ve en cok kar yapan iki takimiydi…
2 Beğeni
büyümeyi kafaya koyduysan, durmayacaksın, yorulmayacaksın, bıkmayacaksın…
“bu yolda dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla ve asla yorulmazlar” denmişti çünkü…
kısaca uzaklara yelken açacaksan o kasaba kurnazı kafayı değiştirecektin…
kırkpınardaki gibi İstanbul üçlüsünü açık düşürmüştük. arkalarına dolanıp, bastırıp puan almamız işten değildi… ama dedik ya küçük kasaba kurnazı büyük şehirlerde güleşmekten korkuyordu.
kendini inkar etti… o yapılanmanın hakkını inkar etti. bu kadarı bana yeter dedi…
onların paraları yoktu, bizimde santroforumuz… bunu göremedi…
üstüste beş sene şampiyonluğa el koyabiliriz dedik… işte o aralar valenciayaya kadar gittik. döndüğümüzde takımın hocası dahil tamamına yakınını sattı ve kendisine büyük gelen başarının hazzını sindirmeye uzandı…
artık her ortamda şampiyonluğa beş sene talip olduğumuz söyleniyordu…
ben küme düşeceğiz dedim…
1 Beğeni
Bu sefer de Giovanni Sio Gençlerbirliği yolunda. Montpellier kulübünün oyuncusu, 30 yaşında, santrfor. Geçen sezon BAE takımlarından İttihad Kalba takımında oynamış ve 21 maçta 7 gol atmış, 4 asist yapmış.
https://www.yurtspor.com/mobil/haber/31348/ankaragucu-istedi-genclerbirligi-kapti.html
1 Beğeni
Benim oglum futbol yazari Football Italia,Fotball Espana be French Press Association a calisiyor …Isimleri kariyerleri cok iyi bilir.
Giovanni Sio yu duymus ama ne ise yarar diye sormayi ihmal etmedi:):):)
Bence Avusturyali Sandro Gotal daha iyi bir secim…(Ilk ismiyle cagirmak daha mantikli olacak)
2 gun once tekrar izledim cok cabuk atletik oyuncu cok iyi gozuktu…Yeni Malatyada 4 mac oynamis 2-3 sezon once.
1 Beğeni
Herhalde konuşma şöyle olmuştur
- Bir de şöyle bir oyuncu var efendim.
- Fransa Liginde oynamış mı?
-Evet
-Afrika kökenli mi?
-Evet efendim, Fildişi Sahili - Tamam o zaman
Bu arada ABC Bey lafa girmek ister:
- Efendim, bu oyuncuyu arastirdigimizda çok başarılı görünmüyor. En iyi zamanında bile 68 maçta 16 gol atmış. 4.1 maçta 1 gol. Milli takımlar seviyesinde 58 maçta 4 golü var. 32 yaşında. Sizce bize uygun bir forvet mi?
- Aloo, ABC Bey, Fransa diyoruz, Afrika kökenli diyoruz. Konu kapanmıştır.
Gençler Fransa Liginde tutunamayan Afrika kökenli oyuncuları alarak ne yapmak, nereye varmak istemektedir.
Atayizler bunu açıklasın.
2 Beğeni
İnşallah 2017-2018 sezonundaki gibi bir Yolunda AŞ kurulmamıştır. Bu sefer işimiz çok zor olur. Çok büyük sıkıntı yaşarız.
1 Beğeni
Başlarında kral vaaaarrrrr. Bu takıma hiç bir şey olmaaaaaazz.
Korkmayınnnnn.
!6 cılık veya 17 cilik diyorum.
1 Beğeni
Kralin Genclerbirligine getirdigi Oyunculari gondermek icin hayli ter dokmustu Genclerbirligi 3-4 yil once.
Ibrahim hoca gelip Selcuk Sahin Vs imzaladi sezonu cevirdi.
Krala yagan iltifatlari hatirladimda o oyuncular icin birden:):)
Coskun beyin mesajini okumus gibi Zargo Toure Senegal dogumlu Fransa vatandasi ve tabiri caizse Ligue 1 Reject. Trabzonsporda forma giyip 27 mac oynamis gol ve asisti olmayan bir savunmaci Genclerbirligi YOLUNDA.
Genclerbirligimize,Ligimize ,Vatanimiza,Milletimize Devletimize Dunyaya Gunes Sistemimize, Galaksiye, Evrene falan hep hayirli olsun…
2 Beğeni
Soyunma odasında kullanılan dil Fransızca olacak demekki.
Belki Mert ve Berat &Berisbek’ in faydasına olabilir bu. Biraz dışarıdan gramer eğitimi alsalar, pratiğin zaten dibine vuracaklar, kısa zamanda frankofon olur çıkarlar. Zaten Lille falan ilgileniyor Mert ile, kolay transfer olur, zorluk cekmezler, belki kulüpte ederine yakın transfer paraları kazanır. Nedir öyle Avrupa ’ da olsa 20 den aşağıya gitmeyecek Irfan ’ ı 1.7 ye Basaksehir ’ e satmak? ( 20 ye satmada 10-12 ye sat, nedir öyle milli takımın beyni olacak oyuncuyu 1-2 ye satmak)
1 Beğeni
24 yaşındaki Brezilyalı sol kanat oyuncusu Felipe Pires, Gençlerbirliği yolunda. Hoffenheim kulübünün oyuncusu ama geçen sezonu Brezilya’nın Palmeiras takımında geçirmiş.
https://www.yurtspor.com/mobil/haber/31368/genclerbirligine-brezilyali-kanat.html
Pires tam bir Kumar imza…
Bonservis Hoffenheim da ancak Hoffenheim formasi hic giymemis.
Potansiyel olarak 19 yasindayken Brezilyada Red Bull un Brezilyadaki takimi olan Red Bull Brasil den Avusturya 2. Liginde (Red Bull Salzburg in pilot takimi olan) FC Liefering e transfer olmus 27 macta 11 gol atinca Red Bull Salzburg a terfi etmis.
Red Bull Salzburg da 9 mac oynamis 1 golu var. Hoffenheim Red Bull Salzburg dan 2015 de Bonservisiyle almis ama 2015 den beri Hoffenheim formasi henuz giyememis.
2015-16 FSV Frankfurta kiralik gitmis 20 macta 1 gol atmis
2016- 2018 arasi Austria Wien e 2 yil kiraya verilmis 66 macta 11 gol atmis.
2019 u Palmeiras ta gecirmis henuz forma giyememis.
Sol Acikta oynuyor…
Insallah kabak cikmazmi diyelim…
1 Beğeni
Aynı zamanda fiziksel olarak da yeterince güçlü olmayabilir. Hadi Sacko gibi topu sokup alıp ayakta tutmak da zorlanabilirmis gibi geliyor bana. Jailton gibi yerde oynayacak bir kanat gerçekten ıstediğimiz futbolu görmemizi zorlaştırır.
1 Beğeni
Mert Cetin FB ye dogru…Eh bu kadar imzaya karsilik birseylerden fedakarlik edilecekti tabi…
Malesef Mert Cetin gorunuse gore FB ye verilmek uzere.
2 Beğeni
her sezon 1 veya 2 genç yeteneğimizi satıp, 10-12 tükenmiş, iştahı sönmüş, tıstıkisi bitmiş insanı transfer etmeyle nereye varacağımızı sanıyoruz…
4 Beğeni