Yeni Sezon Kombineleri

Ana sayfaya da yayınladım bu açıklamayı

2 Beğeni

Her yönetim eleştirilmeye, yeri geldiği zaman kızılmaya ve hesap sorulmaya açık olmalıdır öyle değil mi? Bu kombine fiyatlarının, taraftarı cezalandırma amacı güttüğünden, eleştirilerin sesini kısmak için yapıldığından sanırım hiçbirimizin şüphesi yok.

Öyleyse, nasıl ki yönetimler eleştiriye ve yeri geldiği zaman kızılmaya açık olmalıysa, taraftarlar da aynı şekilde açık olmalıdır diye düşünüyorum. Bu tartışma kültürünün Gençlerbirliği taraftarları nezdinde makbul olduğunu düşündüğüm için ben de buradan size, 6222 ve kombine fiyatları konusundaki tavırlarınız ve diğer konulardaki tavırsızlığınız hakkında eleştirilerimi yazmak istiyorum. Biraz zehir zemberek konuşacağım, biraz kalbinizi kıracağım, bayağı bir haddimi aşacağım. Ama tüm bunları size duyduğum sevgi ve sempatiden ötürü yapacağım için anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.

Bence ya siz Gençlerbirliği taraftarı değilsiniz ya da Gençlerbirliği’nin ne olduğunu unutmuşsunuz. Aylardır, yıllardır sizlerden duyduğum tek şey şikayet. Lütfen, alkaralar.com’un anasayfasına girin ve yukarıdan aşağıya doğru içeriklere bir bakın. Yönetimi, teknik direktörü, Hatayspor’u, stadyumsuzluğu şikayet etmekten, elhasıl şikayet etmekten başka çok çok az şey var.

Evet bu şikayetler; haksızlıklara, hukuksuzluklara, suiistimallere vesaire yönetilen şikayetler, haklısınız. Hepsini okumaya çalıştım ve bence yaptığınız tüm şikayetlerde haklı olan sizsiniz. Ama neden size "gençlerbirliği taraftarı değilsiniz’ diyorum biliyor musunuz? Çünkü siz Gençlerbirliği’nin kuruluş hikâyesinin de bir haksızlığa dayandığını unutmuşsunuz. Gençlerbirliği’ni kuran o gençler, sizin bugün yaptığınız gibi şikayet edebilirlerdi ve şikayetlerinde haklı olurlardı. Ama o zaman, bugün bir Gençlerbirliği olmazdı.

6222 çıkarıp taraftarları müsabakalardan uzak mı tutmaya çalışıyorlar? Bırakın stadyumlar da müsabakalar da onların olsun. Bir yönetim, kulübü aile şirketi gibi yönetip, bu markanın ve bu ismin gerçek sahibi olan sizleri futboldan uzak mı tutuyor? Bırakın futbol da onların olsun. Ama sizden kırmızı kara renkleri söküp alamazlar. Futbol nedir ki arkadaşlar? Küme düşmüşüz, küme çıkmışız, kaybetmişiz, kazanmışız, ne fark eder? Biz diğer takım taraftarları gibi her şeyi futboldan ibaret gören holiganlar gibi değiliz, öyle değil mi? Yani passolig çıkınca, 6222 tehdidi çıkınca, kombineler bin lira olunca her şey bitiyor mu? Sizler futboldan mı ibaretsiniz? Yapacak hiçbir şey yok mu? Ya da aranızda en azından, şikayet etmekten başka ne yapabiliriz, yönetimden, hükümetten ve sair hiç kimseden hiçbir şey beklemeden, bizler ne yapabiliriz diye soran bir kişi yok mu?

Benim bir gençlerbirliği taraftarı olarak varlığımı onla çarpsanız, bu forumdaki hiçkimsenin taraftarlığına yetişemez herhalde. Yıllarca tribünde bulunmuş, kulübe üye olmuş, aidat vermiş, binlerce kilometre deplasman yapmış onlarca insan var. Bu kadar insanın içinde eğer size Gençlerbirliği’nin kuruluş hikâyesini anlatan ve şikayet etmektense gerçek bir Gençlerbirlikli gibi harekete geçmekten söz eden bensem, kusura bakmayın, size yazıklar olsun. Yaşlanmışsınız siz. Üzerinizde bir ölü toprağı var.

Bu foruma girdiğim ilk günden beri, hiçbir şeyden şikayet etmemeye, hiçbir şikayet konusuna dahil olmamaya çalıştım. Seyirci organizasyonu başlığında İlker Abi çok güzel bir yazı yazmış, yönetimin neler yapabileceğinden bahsetmiş. Bense hep bizim neler yapabileceğimizden bahsetmeye çalıştım. Çünkü kulüp dinlemiyor. Kulüp burnunun dikine gitmeye kararlı. Bu konuda elimizden de hiçbir şey gelmiyor maalesef. Yönetimle kavga etmenin bize kazandırdığı en ufak bir şey yok. Enerjimizi, vaktimizi, paramızı bu kavgaya harcamaktansa gelin güzellikler yaratmaya harcayalım diyorum, bir kaç kişi dışında kimseden ses soluk çıkmıyor.

Yanlış anlamayın, sadece siz değil. Nedim Celasun abiye de haftalardır ulaşmaya çalışıyorum. Belki sizleri ben ikna edemem, Nedim abi ikna eder dedim. Belki sizi o harekete geçirir dedim. Ama maalesef Nedim Abi’ye de bir türlü ulaşamıyorum. Sadece Gençlerbirliği de değil. KlasSpor’un websitesi’ne bakıyorum responsive değil. O kadar stüdyo kuruyorlar, haberler yapıyorlar, güzel işlere imza atıyorlar ama websitesi 1990’lardan kalma. Bülent Atlas’a ulaşmaya çalıştım, gönüllü stajyerlik yapmak istiyorum dedim, eğitim durumumu, yaptığım işleri anlattım. Karşılığında hiçbir şey istemiyorum, ben de sizin yanınızda sizlerden bir şeyler öğrenirim dedim, “ihtiyacımız yok” bile demedi, cevap bile atmadı. Aylardır kendi içimde bir volkan enerji patlıyor, ne tarafıma dönsem özünde harika insanlar ama yaşlanmışlar, dinozorlaşmışlar, had bildiren basın bildirileri yazmanın konforlu alanına sığınmışlar. Müthiş bir hayal kırıklığı içindeyim.

Ben 25 yaşındayım. Ömrü hayatım boyunca stada toplamda 16 defa gittim. Hayatımda hiç deplasmana gitmedim. Ama allah aşkına söyleyin, ben mi Gençlerbirlikliyim yoksa siz mi Gençlerbirliklisiniz?

Eğer Gençlerbirlikliyseniz, atın üstünüzden şu ölü toprağını! Eğer Gençlerbirlikliyseniz, Ankara’nın bu güzel markasının futboldan, spordan, müsabakadan ibaret olmadığını hatırlayın. Bu kültürün, bu güzel birlikteliğin, futbolsuz da bir değer ifade etmesi için çalışın. Bırakın stadyum da onların olsun, futbol da onların olsun, lig de onların olsun, borsa da onların olsun. Kimse sizden sokakları alamaz. Kimse sizden kırmızı ile karayı alamaz.

Sürçü lisan eylediysem affola.

Not: Ben de şu an sizden şikayet ediyormuşum ve şikayet etmenin konforlu alanına sığınıyormuşum gibi görünüyor. Ama sizin cansızlığınız, hareketsizliğiniz beni yıldırmayacak. Gerekirse, Trabzonspor deplasmanında tribünde tek başına sevinen taraftar gibi, ben de sokaklarda tek başıma Gençlerbirliği ruhunu yaşayacağım ve yaşatacağım. Gençlerbirliği yönetimi taraftar sayısını artıramıyorsa, kapı kapı gezip insanları kırmızı ile karanın taraftarı yapacağım. Gençlerbirliği yönetimi bir taraftar store açmasını beceremiyorsa ben kendim açacağım. Gençlerbirliği taraftarları müsabakaların bir alternatifini üretemiyorsa ben üreteceğim. Siz de “Said diye de bir deli vardı” dersiniz :smile:.

Kusura bakma ama okurken senin adına üzüldüm.

Ben senin hayal edemeyeceğin ve büyük ihtimalle cesaret bile edemeyeceğin şeyleri, vakti zamanında bir istanbul takımı uğruna yaptım. Ne o gün ne de bugün; o takımı tutan hiç kimsenin taraftarlığını ve sevgisini sorgulamadım ama…
Bu kimsenin haddine değil. “bence” veya "sence"si de yok bu işin.

Söylediğin şeylerin çoğuna “yanlış tespit olduğunu düşündüğüm için” katılmasam da, saygı duyuyorum. Lakin senin buradaki insanlara ya öylesiniz ya da böyle diyerek ithamda bulunman tamamen saygısızlık.
Buradaki insanların taraftarlığını, Gençlerbirliği sevgisini vs sorgulamak ne senin, ne bir başkasının haddine değil.

İçindeki heyecanı anlıyorum.

Çok şey yapmak istiyorsun ama sen daha şurada geçirdiğin azıcık bir zamanda bile hemen bıkmış ve tepkini koymuşsun.
Peki buradaki insanların yıllardır ne şekilde bir mücadele içinde olduğunu biliyor musun?
Neden artık sadece şikayet ettiklerini biliyor musun?

Ya da biz yönetimin, şikayet edilmekten başka bir halta yaramayacak uygulamalarını görmezden gelip, hiçbir şey olmamış gibi pembe romantik taraftarlığa mı soyunalım?
İşte görüyorsun. Güzelim kulübü ne hale getirdiler ve daha da kötü bir hale doğru son sürat ilerliyoruz.

Cevap vermedi dediğin Nedim ‘in, Bülent Atlas’ ın veya adını anmadığın onlarca insanın + buradaki insanların kaç defa maça gittiğinin veya deplase olduğunun hiçbir önemi yok.
Çünkü hiçbiri, bunun veya bir başka şeyin arkasına sığınıp kimsenin Gençlerbirliği sevgisini veya ona olan aidiyet duygusunu sorgulamış değil.

“Bırakın yapsınlar!” diyorsan bence sen “hiç” şikayet etmeyen bir başka grupta kendine yer bul.

Bu kulüp kimsenin babasının malı değil. O yüzden “bırakın yapsınlar” diyecek bir alkaralar üyesi burada bulamazsın.

1 Beğeni

Yavuz Abim söylediklerinde sonuna kadar haklısın. Ben eşeklik ettim, terbiyesizlik ettim, saygısızlık ettim. Yukarıdaki mesajı yazarken de tüm bunları göze alarak yazdım aslında.

Ama ya ben derdimi tam olarak anlatamamışım ya da siz benim derdimi anlayamamışsınız. Aslında söylediğiniz hiçbir şey benim söylediklerimle çelişmiyor.

Ben de onu diyorum Yavuz Abi. Futbolu federasyon, tribünleri devlet, kulübü de cavcav ailesi işgal etmiş olabilir. Bütün somut mirasımız işgal altında olabilir. Ama Gençlerbirliği bu somut mirastan çok daha büyük bir şey. Gençlerbirliği’nin soyut mirasını hiç kimse işgal edemez. Mücadele etmeyelim demiyorum. Bak ne demişsin.

Ben de aynısını diyorum abi. Bu yönetimin uygulamaları şikayet edilmekten başka hiçbir halta yaramıyor. O zaman niye şikayet etmeye devam ediyoruz? Belki de mücadele yöntemimizi değiştirmemiz gerekiyordur? Belki de bugüne kadar hiç yapılmamış olanı yapmamız gerekiyordur. İnanın yapılabilecek o kadar çok şey var ki.

Bugüne kadar yaptığınız mücadelenin değersiz olduğunu da düşünmüyorum. Erdem Abi’nin kongrede yaptığı konuşmadan sonra, gittim özellikle teşekkür etmek için Kızılay sokaklarında onu aradım. (Muhtemelen) o konuşmayı yaparken boynunda duran alkaralar atkısı şu an bende, bana hediye etti. Evimin baş köşesine koydum, ona gözüm gibi bakıyorum. Ama bu mücadeleler sonuç vermiyorsa belki de başka bir şey denemek lazımdır diyorum.

Ben bırakalım futbol, stadyum, borsa, lig onların olsun dedim. Bir defa olsun, Gençlerbirliği onların olsun dedim mi?

Tüm derdim bu. Bırakalım bunların hepsi onların olsun ama Gençlerbirliği bizim olsun! Gençlerbirliği denilince akla Cavcavlar gelmesin; Yavuz Abim gelsin, Erdem Abim gelsin, Coşkun Abim gelsin, Necdet Abim gelsin, rahmetli Ural Nadir abim gelsin, Nedim Abim gelsin, ismini sayamadığım onlarca güzel insan gelsin.

Gençlerbirliği de bu düşünce, kararlılık ve inatçılıkla kurulmadı mı?

Saygısızlık yaptım, eşeklik yaptım, öküzlük yaptım, haddimi aştım, biliyorum. Ama bunları yaptıysam, sizi çok sevdiğim için yaptım.

Ben gidip de bu saygısızlıkları, Maraton’daki şaklabanlara yapmadım. Onlarla kavga etmeye, tartışmaya dahi değmez. Ama sözlerim sizi yaralıyorsa beni forumdan çıkarabilirsiniz.

ne yapılması gerektiğini de söylemen lazım. böyle hava da kalıyor sözlerin. yıllar sonra oturup “bir zamanlar öyle bi gençlerbirliği vardı. ki hala kalbimizde-” muhabbeti mi çevirelim. Sadece düşşel olarak yaşamıyoruz. gençlerbirliği de (salt) hayal ürünü değil.

türk futbolunda bir vizyonu bulunan kulüp, raydan çıkmışsa, rakip taraftarlar sevgi yerine(malum kişiler ve topluluklar sayesinde) nefretle bizi anmaya başlamışsa olay bitmiştir zaten. üstüne kendini buraya yontamazsın. yapıyorsan da yapmamalısın. ha kaybedersin mücadeleyi orası ayrıdır. başının çaresine de bakarsın. sevgi de biraz budur.

Seyirci Organizasyonu başlığında bir kaç defa neler yapılabileceğinden bahsettim. Bu işi yönetimin beceremediğinden ama Gençlerbirliği taraftarlarının beşeri sermayesinin bunu yapabileceğini anlattım.

Düşündüklerimin eksik ve yanlış olabileceğini de söyledim. Ama heyecanım kimsenin dikkatini çekmedi. Yalnızca Necdet Abi cevap verdi bana. Yalnızca bu forumda ve yalnızca Alkaralar içinde de değil. Nereye gidersem, kimle konuşursam, aynı soğuk duvar, aynı statik ve hareketsiz kabullenmişlikle karşılaştım.

Demek ki sözlerimin, olumsuz da olsa azıcık dikkat çekebilmesi için saygısızlık etmem gerekiyormuş. Bir kişi çıkıp yanlış düşünüyorsun bile demedi bana :slight_smile: (Yalnızca forma, arma, logo konusunda sizinle diyalog kurabildim, o kadar)

Ben kendimi bir yere yontmaya çalışmıyorum. Yalnızca beni yaramaz ve patavatsız küçük kardeşiniz gibi görün, yaptığım densizliği affedemezseniz de, ‘delidir yapar’ deyip alttan alın istiyorum.

Vesselam.

1 Beğeni

Fikirlerini paylaşmana burada kimse karşı çıkmaz. Kendine haksızlık, saygısızlık etme.

Alkaralar’ın diğerlerinden farkı nedir biliyor musun?
Bundan 10 yıl önce destek verdiğim Bizans takımın formasıyla, çoğu burada olan ortalama 20 kişinin içinde maç izledim. Beer Bus diye bir barda. Ben gollere sevindim, onlar üzüldü.
Benim Bizans kazandı, Gençler kaybetti.

Lakin biz yine de üzerimizde kendi takımlarımızın formaları ve atkılarıyla eskiyeni’de sabaha kadar eğlendik.

Bu tutumu, diğer bazı gruplar yıllardır eleştiriyorlar. Hatta geçtiğimiz bir iki yıl içerisinde bazı şiddet olayları bile yaşandı. 19 mayıs çevresindeki İstanbul takımı taraftarına yolunda yürürken tekme tokat daldılar. Bunu yapanlar daha sonra tribünde ve kongrede de kendi takımdaşlarına şiddet uyguladı/uygulamaya kalktı.

Şimdi bunu şikayet etmeyip, kalkıp biz de onlara mı saldıralım?

Bize küfür edeni şikayet etmeyelim de biz de ona mı sövelim?

Ya da başkanı mı vuralım, ne yapalım?

Dem vurduğun o yazdıklarını okumuş olsaydım eğer, mutlaka cevap vermeye çalışırdım sana.

Eski forumda da, burada da kısmi zamanlar etkili olup, genelde diğer sosyal mecrada takip ediyorum grubu ve gelişmeleri.

Sesini duyuramadığın için üzgünüm ama bu kimseyi bağlamaz. Ben de her yazdığıma karşılık bulamıyorum. Herkes için geçerli oluyor zaman zaman.

Unutma, buradaki herkes de senin gibi taraftar. Kongre üyesi olsan da bir şey değişmiyor. Görüyorsun ki orada, kürsüde bile konuşturmamak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.
Bunlara rağmen bu insanları bazı şeylerle itham ederken dikkatli olmanı öneririm.

Seni forumdan atmak, atılmanı talep etmek haddime değil. Kimsenin böyle bir şeyi onaylayacağını sanmıyorum.

Sonuç olarak, taraftar nezdinde konuşmak gerekirse; kimse mükemmel değil. Kasıtlı olarak Gençlerbirliği’ne zarar vermedikçe “bence” sen de hiçbir taraftarın, taraftarlığını sorgulama.

Sevgiler.

1 Beğeni

Bir süredir içerik girmede biraz yavaşlamış olduğumuz doğrudur. Ancak yapılanları web sitesi üzerinden yorumlama sadece. Kendin de görmüşsün gerçi kongrede ki konuşmaları falan. Ancak sene boyu inatla yapılmış bir Alkaralar canlı yayını var. Her hafta takımı nasıl daha iyi bir yere taşırız diye konuşulan, buradaki onlarca insanın emek verdiği. Onları da bir incelemeni öneririm.

Bu insanların tek işi taraftarlık değil dostum. Yürütmeye çalıştıkları bir hayatları da var. Kimbilir aklında hangi iş vardı da cevap vermedi sana bunları da aklında tut. Ayrıca iş modeline uyuyorsa plain text html bir web sitesi de iş görür. Hatta benim için tercih sebebidir. (Less is more)

Forumun sakinliğini de 2019 senesine sezonun tatil olduğu bir döneme göre çok görme. Forumculuğun bittiği herşeyin facebuk, twitter, insta üzerinden yürüdüğü bir dünyada böyle bir oluşumu yıllardır ayakta tutmak da bir sorumluluk. Sizlerin de yazmasıyla birlikte gelişecek ve devam edecek bu forum. Sana da teşekkür ederim özel mesajla yapılacak bir şey olursa hazırım demiştin. Şimdilik buralar durgun ama ileride lazım olacak demiştim sana.

Önerilerini okumuştum diğer başlıkta. Çoğu güzel öneriler eline sağlık. Evet Gençlerbirliği markası sadece futboldan ibaret değil. Ben çoğu zaman üzerimde bir Gençlerbirliği atkısı, poları ile gezerim ve şimdiye kadar gören insanların Gençlerbirliğini taraftarının sakinliği, centilmenliği ile andığını gördüm. Bu buradaki insanların kısa sürede değil, onlarca yılda oluşturdukları bir şey. Bana kalırsa bundan daha büyük bir proje yok.

Not: Sana yüklendiğimi düşünme, forumu hareketlendirdin biraz ben mutluyum :slight_smile:
Ancak Yavuz hocama da +rep vermek durumundayım burada :ozgur:

2 Beğeni

Haklısınız abilerim. Saygısızlık ettim, kusura bakmayın.

Yazdıklarımı siliyorum. Mazur görün beni, hoşça kalın :slight_smile:

Silince de tüm bütünlüğü kayboldu konunun. :face_with_hand_over_mouth:

Gördün mü? İki itiraz ettik, yazdıklarını sildin. Bu insanların değil böyle bir itiraza; hakaret, baskı ve şiddete de maruz kaldıklarını düşün bir de. :slight_smile:

Sevgili @ozgurOdun 'ün dediği gibi; sadece forumdan ibaret düşünmemeye çalış. Sezon başlayınca, bir şekilde tribünde veya kendimize her nerede bir yer bulursak, o zaman sen de bu verilen emekleri görmüş olursun. Bence bu enerji ve isteğinle artı değer katmış bile olursun.

Sevgiler dostum. Fikirlerini her zaman paylaş. Asla çekinme.

İtirazlarınız üzerine yazdıklarımı silmedim Yavuz Abi, sadece sizlere saygısızlık etmemek için yazdıklarımı sildim. :slight_smile:

Muhtemelen bu sene benim Ankara’daki son senem. Ben şehrim için, tuttuğum takım için bir artı değer yaratabilirsem ancak bu sene yaratabilirim. Muhtemelen yüksek lisans ve doktora çalışmalarım için yurt dışına gideceğim. O yüzden benim kaybedecek hiç vaktim yok :smile:

O yüzden ben sizi beklemeyeceğim, çalışmalarıma başladım bile, tek kişilik bir taraftar topluluğu kuracağım. (tek kişilik taraftar topluluğu demek, herkesi kucaklamak demek aslında :smiley:) Bugünün ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, Gençlerbirliği’nin bir Ankara markası olması için elimden geleni yapacağım.

Tabii ki bunu yaparken, Alkaralar’a, Ultras’a, GAR’a veya kulübe rakip olarak yapmayacağım bunları. Tam tersi, yeri gelecek sizden destek isteyeceğim :smile:

Belki başarılı olurum, belki sizlere, yönetimden ya da hükümetten bir şey beklemeden de güzel işler yapılabileceğini göstermiş olurum. Belki benim yaptığım şeylerden benimsedikleriniz olursa, ben diaspora olunca siz devam ettirirsiniz. Belki de başarısız olurum, ‘Said diye de bir deli vardı’ dersiniz işte :slight_smile:

Bundan bağımsız olarak, websitesi, grafik tasarım çalışmaları, içerik üretimi, SEO vesaire hangi konuda size yardımcı olabileceksem, büyük bir mutlulukla bunları yapacağımı da hatırlatayım.

Daha önce de söyledim. Ben Gençlerbirliği taraftarı olurken, futbolu, futbolcuları vesaire görerek değil, sizleri görerek taraftar oldum. Durmadan (sapık gibi :smile:) sizi sevdiğimi söyleyip duruyorum. Yine söyleyeyim, ben sizi çok seviyorum. Şurada size ettiğim hakareti başka bir yerde etseydim, beni linç ederlerdi :smile:

Ama dediğim gibi, itirazlarınız üzerine silmedim yazdıklarınızı. Her ne kadar terbiyesizlik etmiş olsam da, ben hâlâ sizin Gençlerbirliği’nin kuruluş felsefesine aykırı hareket ettiğiniz görüşündeyim. :slight_smile:

Saygılarımla efendim :blush:

1 Beğeni

Telefondan zor yazdığım için kısa keseyim. Said kardeşimiz yazdıklarını silmeseydi iyi olurdu. Biraz sert bir yüklenme içermekle birlikte ben şahsen Said’in yazdıklarını bir terbiyesizlik ve saygısızlık olarak görmedim; samimi, iyi niyetli ve heyecanlı buldum. Yavuz, Özgür ve Onur’un yazdığı güzel cevaplar da konunun gelişmesini ve güzelleşmesini sağladı. Ama Said saygısızlık yaptığını düşünerek silince konu bütünlüğü de bozuldu gibi sanki. Aynı yere tekrar yükleme olanağı varsa iyi olur diye düşünüyorum. Burası bir forum ve arkadaşlarımızın özgürce tartışması ve düşüncelerini açıklayabilmeleri için var. Bazen sert tartışmalar da olabilir ama küfür ve hakaret içermediği sürece herhangi bir sorun yoktur. Her düşünce, her tartışmanın Gençlerbirliği ve Alkaralar’ın taraftar kültürüne katkı ve gelişme sağlayacağı kanısındayım. Alkaralar forumu açıldığından beri yaklaşık 17 yıldır yapılan kimi zaman sert tartışmalarla taraftarlık kültürümüz bu noktalara geldi. Bu da bence hiç de küçümsenmeyecek bir güzellik. Forumumuz biraz daha hareketli olsa, genç arkadaşlarımız Watsap grupları ve sosyal medya dışında birazcık da forumda yazıp tartışsalar her şey daha güzel olacak ve herkes birbirini daha iyi tanıyıp anlayacak gibi geliyor bana. :blush:

Necdet Abim, geri koyuyorum yazdıklarımı, sizin affınıza sığınarak. :slight_smile:

yontmaktan kastım, bozulmuş gençlerbirliğine kendimizimi yontalım demek istedim. kişisel değil orda.ki yazdıklarım benim. ben yanlış anlaşılmışım orada. tekrar okursan şimdi.anlayacaksın. orda kısacası: şunu bunu yapalım diyeceğin fikirlerin olmalı bunlarla geliyosan demek istedim. önünde bi adam kanlar içinde yerde yatıyor ve bi kaç deyyus da adamı tekmeleyip duruyor müdahale edilmezse net felç kalacak belki de ölecek. şimdi söyle harekete geçilmesi lazım mı? yoksa olaya izleyici olarak(hem d pozitif bi şekilde) dahil mi olmamız lazım?

İnanın silinmesi benim de hiç hoşuma gitmemişti ancak @beyazsaid hocamın tercihidir diyerek ellemedim. Geri gelince daha iyi olmuş😁
Burası forum elbette tartışma olacak, fikirlerimizi paylaşacağız.

Belki biraz Nietzsche’ye donmekte yarar var, Beyaz’in kendini, bizim Beyaz’i anlamamiz icin.

F.W.N. insan hayatinda 3 asama oldugundan bahseder:

  1. Yuk tasidigi (ogrenme surecinde oldugu ) donem : Deve

2.Bildiklerini anlatmaya calistigi ama kukremesiyle cevresindekileri korkuttugu donem: Aslan

  1. Fikirlerini usulca acikladigi ama sanki kutsal bir emirmis gibi etrafindakilerin kabul ettigi donem : Bebek (veya cocuk).

Hani 2-3 yaslarinda bir cocuk bir sey ister (su, ekmek, uyku vs…) ve cevresindeki herkes onu yapmak icin kosusturur ya o gucsuz goruntusune ragmen ormanlar krali aslandan daha muktedirdir.

Beyaz kardesimiz de belliki aslan evresinde. Bircok seyi ogrenmis, ozumsemis ama kukremesi biraz cevreyi tedirgin ediyor. 130-140 desibel vardi galiba son kukreyisi :slight_smile:

Cevvalligin derecesi icin, baglanilan inanc (takim, tarikat, sevgili, …)a ne zaman baglanilmaya baslandigi da hep onem tasir. Bunun icin batida ve doguda iki deyim var. Batililar “there is no zealot like a convert- bir muhtedi kadar fanatik kimse yoktur” derken doguda “sonradan musluman camiden cikmaz” derler.

Ama iyi bir sey boyle arkadaslara sahip olmak. Herkes benim gibi uyusuk/yabani olacak degil ya.

Sagolsun kardesimiz, umarim bizler de onun coskusuna biraz destek verebiliriz.

1 Beğeni

Selamlar herkese. Coşkun Abim beni benden iyi tanıyor valla :smile:. Hak vermemek elde değil.

Kombine başlığını daha fazla işgal etmemek adına, yeni başlık açtım. Umarım yanlış bir şey yapmamışımdır @ozgurOdun abim?

Bu sefer daha sakin ve soğukkanlı bir şekilde, problemi ve çözüm önerilerimi yazmak istiyorum. Umarım başarılı olabilirim.

1 Beğeni

Yeni fiyatlar:

Kapalı : 600 TL
Maraton : 400 TL

1 Beğeni

Selamlar herkese.

www.passo.com.tr adresinden bizim kombine için herhangi bir seçenek bulamadım. Tüm takımların var ama Gençlerbirliği kombinesi görünmüyor. Benim kartımda yada üyeliğimde mi bir sorun var yoksa direk pasolig gişesinden mi almamız gerekiyor?