2019-2020 Sezonu A Takım Formalarımız

Iyi sabahlar, aklıma bir an da düştü bu saatte o yüzden yazıyorum, tabi bir de unutmamak için. Yanlış hatırlamıyorsam Alkaralar baskılı polar yahut tişörtler oluyordu. (Arkasinda Kara Kizil yazanlari hatirliyorum)Bu sene için de böyle bir polar basilma durumu olur mu? Gercekten cok hos duruyordu kendim de giymek isterim. Hazır formalarda bu kadar kotuyken kendimde de olmasını isterim. Şimdiden bilgilendirecek arkadaslara teşekkürler :slight_smile:

Günaydın. Kara Kızıl yazanlar, Kara Kızıl taraftar grubuna ait olanlar öyle sanıyorum ki.

Bu yıl bence de “acilen” tribün işi ürünler çıkarmamız gerekiyor. Birkaç hafta öncesine kadar epey kafa yoruyorduk bunun için. Kombine, şu, bu derken unutuldu o konular.

1 Beğeni

Unutmak diye bir sey yok, anlasma anlasmadir ama ben buradan size yardimci olamiyorum. Siz bu sene bir seyler yapin, seneye takim hazir . :blush:

1 Beğeni

Ağabey özeleştirel yazdım birazcık da… “Unutuldu” derken kendi payımı da veriyorum :slight_smile:

Şu can sıkıcı konuları bir atlatabilsek, o zaman odaklanırız tekrardan atkı, forma, polar işine.

1 Beğeni

Sahsen Duz Kirmizi veya parcali forma Genclerbirligine her zaman daha yakismistir.

Ben en guzel forma en basit olanidir diye dusunenlerdenim.

Oraya buraya bantlar,cizgiler takimlara kisilik kimlik kaybettirir fikrindeyim.

Genclerbirligi ya duz kirmizi ve siyah sort yada Kirmizi Siyah parcali forma siyah sort bence o kadar.

Cizgiler Bantlar vs bana gore degil…

2 Beğeni

paint terk oldu biraz ama şöyle bir forma mesela… antrenmanda giyilenin şortu da kırmızıydı.

1 Beğeni

Sponsorda olmayinca gozumun onune cocuklugumun Cebeci Stadinda oynayan Genclerbirligi geldi…Kirmizi Forma Siyah Sort Kirmizi corap.

Kafa kagidi gibi…iste budur

Benim de bireysel forma ve tişört çalışmalarım devam ediyor. Bi arma meselesi kaldı, onu nasıl halledebileceğimi bilmiyorum :smile:

1 Beğeni

Demetgul ’ de Gül Nakış olması lazım, 312- 348 35 30. İstanbul ’ da Divanyolu ’ ndaki arma firmasının online teklif servisi var
dokumaarma.com. Eğer iki firmadan teklif alabilirsen çok iyi olur, maliyet hesabımız aşağı yukarı ortaya çıkar. Şimdiden teşekkürler.

1 Beğeni

Bir haftalık bir yoğunluğum var, sonra hemen ilgileneceğim Coşkun Abim. Şöyle farklı farklı teklifler alıp, bunları ayrıntılı liste halinde sizinle paylaşayım.

Bu fotoğrafta üstümdeki polo taka tişörtü bir kampanyadan indirdim :smile: babam kendisine tişört alacaktı. İki tişört alana indirim kampanyası vardı igs’de. Tanesi 65 liraya falan geldi. Eğer böyle firmalarda beğendiğimiz bir model olursa ve toplu alımlarda ciddi bir indirim yapacaklarsa, kendimizin diktirmesi maliyeti ile karşılaştırabiliriz. Eminim igs’den çok daha ucuza teklif verecek markalar, mağazalar vardır.

Yani, ben onu da araştırayım, aklımızın bir köşesinde dursun. :slight_smile:

1 Beğeni

Üst grup markalarda ürün fiyatında 30/70 oranı vardır. Üretici 30 birim, satıcı 70 birim kazanır. Yani bir yerde 1000 tl’ ye satılan bir üst grup marka ürün görürseniz ( Brioni, Canali, Hermes, Oscar de la Renta, Beymen olsun bu marka) 300 tl ’ ye üretici satıcıya satar, o da 1000 tl’ ye müşteriye.

Orta ve orta - üst grupta bu oran 45/ 55 tir. Yine örnek olarak Benetton, Sarar, Damat ve muhtemelen adidas - nike gibi bir ürünün satış fiyatının 120 tl olduğunu düşünürsek ; ana firma 54, satış noktası 66 liranın sahibidir.

Biz bir çalışma yapacaksak yönetim, tasarım, pazarlama, teknik destek gibi konuları kendi içimizde halledecegimizi varsayarak 200 tl lik bir ürünü 60 tl, 120 tl ’ lik bir ürünü 40 tl civarında rakamlara elde edebilmemiz beklenmelidir ki attığımız taş ürküttugumuz kurbağaya değsin.

Sonuç olarak Avrupa takımlarının 70-120 euro, Bizans takımlarının 250 tl’ ye pazarladigi kalitede ürünleri 60-80 tl arasında bir rakama mal edip ( kalıcı ürünler ama) arkadaşlara ulastirabilmemiz lazım. Öbür türlü zaten amacına ulaşamamış bir girişim olur.

3 Beğeni

İGS, sonradan değişmediyse kaliteli ürünleriyle bilinen bir marka. Tişörtü de güzelmiş. :blush:

2 Beğeni

Neydi o eski espri ağabey; İtfaiye Giyim Sanayii :smile:

2 Beğeni

Evet Yavuzcuğum. İtfaiye Meydanı ifadesini de çağrıştıran bir espri. 1980’li yıllarda İGS’nin İstanbul Avcılar’da fabrika satış mağazası vardı. Semtlerdeki mağazaların yarı fiyatına, üçte bir, dörtte bir fiyatına seri sonu takım elbiseler, gömlekler satılırdı. İstanbul’da geçici görevli olduğum 1984 yılında bir cumartesi günü o mağazadan ayrı bir mağaza kuracak kadar takım elbise ve gömlek almıştım. :blush:

2 Beğeni
1 Beğeni

Google’a “kırmızı tişört” yazdım, bir bakayım neler varmış diye… İlk çıkan marka LC Waikiki… Kırmızının değişik tonlarında çok sayıda ürün var ve hepsi de güzel duruyor. Bazıları tamamen pamuk… Kaliteleri nasıldır bilmiyorum ama fiyatları bayağı iyi. Ben “Kara Şeytanlar” kliğinin bir üyesi olduğum için kırmızının hangi tonunun iyi duracağı konusunda pek karar verememekle birlikte siyahın yanında koyu kırmızıyı tercih ederim diye düşünüyorum. Bu bir “LC Waikiki” reklamıdır. Reklamları izlediniz. :blush:

https://www.lcwaikiki.com/tr-TR/TR/dt/kirmizi-tisort?LastFilter=productGroupGender&productGroupGender=2,4

5 Beğeni

Şimdi beyazı da satışta :slight_smile:

Bu formalar aynı zamanda tesislerde de satışta değil mi? Sportive mağazalarında satılacağını da duymuştum sanki?

Tesislerdeki store’da mutlaka vardır. Yine de gitmeden önce aramak iyi olur.

Coşkun Abim, işin üretim perspektifinden durumu çok güzel özetlemiş. Ben de bir miktar pazar araştırması yaptım. Pazar araştırması dediğim, çevremdeki gençlere (çoğu taraftar değil ama gençlerbirliği ürünleri almak isteyen insanlar) sordum, ne almak istersiniz, ne kadar bütçe ayırırsınız gibisinden.

Öncelikle, gençlerin istediği şey minimalist olması. Yani üstünde çok fazla logo baskı vesaire kalabalığı olmaması. Burada GAR grubunun tişörtlerini paylaşmıştım ya hani, kesinlikle öyle bir şey istemediklerini söylediler. Şahsen ben de aynı kanaatteyim. Coşkun Abi zaten o tişörtün eksiklerini ayrıntılı bir şekilde izah etmişti.

İkinci mesele ürün kalitesi. Ürün kalitesinden kasıtlarının ne olduğunu sordum. Öyle dört beş sene sağlam kalacak bir ürün olsun istemiyorlar. Bir iki sene kullansak yeter diyorlar. Ama iki yıkamada rengi solmasın, dikişleri hemen atmasın, mümkünse üstünde baskı olmasın ama olacaksa da baskılar sökülmesin istiyorlar.

Üçüncü mesele çok önemli, başka bir firmanın tişörtü veya sweatshirt’i üzerine nakışla arma vesaire basılmasını bir yandan çok istiyorlar, bir yandan da maddi anlamda çekinceleri oluyor. Coşkun abinin dediği gibi, İstanbul takımlarının 250 liraya pazarladığı ürünlerin kalitesinde bile olsa kimse 250 lira vermeye razı değil. Ama markasız bir çalışmanın da güvenilirliğini sorguluyorlar tabii. Markalı olmasına rağmen 100 liranın altında olursa, bu bir tercih sebebi olur diyorlar.

Benim görüşüm şu şekilde, ortalama bir bilinirliği ve güvenilirliği olan bir firmadan alacağımız tişörtleri, arma nakışıyla birlikte 50-60 lira civarına mal edebilirsek talep gayet yüksek olabilir. Üstelik GAR grubunun yaptığı gibi kocaman logo baskıları yapmazsak, mesela yalnızca omuz kısmına ince ve güzel bir font ile alkaralar yazıp göğse arma dikersek Alkaralar dışından da bir çok müşteri bulabiliriz.

Buna alternatif olarak da, Necdet Abi’nin gösterdiği LCW gibi, biraz daha düşük kalitede ürünler alıp, 20-30 lira civarı bir maliyetle sürüme oynayabiliriz. Bugün gençler 30 lira verdikleri bir üründen öyle çok da bir şey beklemiyorlar açıkçası.

Ben ARt projem için bir adidas forma ve iki igs tişört aldım sezon sonu indiriminden. Özel bir arma diktirip tasarım çalışması yapacağım. Onlar üzerinden de bir kamuoyu yoklaması yaparız. Bakalım insanlar ne düşünüyorlar.

(Ayrıca bir de kadın forması tasarımı yapacağım. Bir kadın arkadaş da pumadan forma aldı, onun da üzerine arma dikeceğiz.)

Bir de, bu konudan bağımsız olarak, ben Göztepe’nin forma tasarımlarını ve tanıtım videolarını gerçekten çok beğendim. Sizce de çok başarılı değil mi?