alkaralar son yayınını yeni izleyorum yazmak istedim. arada biraz biraz izlerim neler dönüyor diye. sizinle aynı enerjideyim belki daha düşük enerjideyim külüp’ü kafa da tutma konusunda. hislerinizi anlıyorum. ben de genellikle basit bir o kadar da önemli konular hakkında gelip buraya yazmak dışında maçları bile izlemiyorum. bu konuları ara ara takip ediyor değişiklik olmuş mu diye bakıyorum.
sizi de eleştirirken (eleştirmek ne garip sözcük) bunların olacağı üzerine uyarmıştım. özellikle sosyal medya kulanımınız da hatalar vardı. karşı tarafı (ya da istenmeyen, olmaması gerekenleri) bir yerde büyüsine yol açtınız. ayrıca husumette oluştu. bunu sizi suçlayarak söylemiyorum. açıkcası anlatığınız enerji tüketiyor dediğiniz, tartışma konuları nelerdir bilmiyorum bile.
hani istanbul çocuğusunuz derken de, ne bileyim ankaragüclüler dostum değil diyenler varken de, taraftarın içine kümelenmiş kenelerin seviyesine inenler varken de. bunlar hataydı.
saygı ve belirli başlı konular dışında pek bi şey yapmamanız gerekirdi benim görüşüme göre. bir taraftar grubu nasıl yönetilir ya da temsil edilir bu benim işim değil, anlamam da, gözlemlerimi, fikrimi söyleyebilirim. fikrimden yola çıkarak siz daha net görürsünüz. çünkü icra eden sizsiniz, bilende.
külüp içinde, taraftarlar arasında, külüpler arası ve taraftarlar arası belirli başlı şeyler konusuna odaklanırsanız, çöp şeylerle uğraşmak yerine (insan duramıyor, cevap veresi geliyor anlıyorum) daha sağlıklı olur.
dünya ikilikle (her ne kadar denge’nin gerçek olduğuna inansam da malesef ikilik yapay bi şekilde aramızda) yönetiliyor. yaptığınız her şey karşılık buluyor ya, heh bunu beklemeyin bence. şu ortamda karşılık bulacağınız hep üzüleceğiniz şeyler olacaktır. yol değiştirmek gerekir.
meydanı bırakmak değil, bayrak dikmekle çözebilirsiniz. kimsenin dokunamayacağı, cesaret edemeyeceği bir bayrak. trol taraftar mı var (her külüpte var ne yazık ki) uğraşmayın, uğraşırsanız büyürler. o trollerin bir kaç başı var o kadar. gerisi sizin bizim gibi insan. takılmuşlar bir şeylerin peşine. bizim gibi. kendinize çekebilirseniz ne ala. büyütmeyin yeter. amaçları ksrgaşa ve kavga. karşılkk vermezseniz, kendilerini yerler. doğaları budur. çizgilerinize dayanırlarsa o zaman savunma yaparsınız. açık vermediğiniz sürece (bruce lee reyizi analım) onları kontrol altına aldığınız sürece (kimin ne olduğunu bilmek, hissetmek, tabii önce kendini) o savunma aslında atak olur. kendilerine yaparlar. hani sohbet eder gini yazıyorum da içimden geldi. neden bunları söylüyorum, yaptıklarınız da hatalar vardı o nedenle. bunları biliyorsunuzdur, yapamadığınız için anımsatmak istedim.
misal tribünde yer tartışması olmuştu, bilmiyorum durum nedir. son derece doğru bir kararla,kırmızı çizgi denebilecek bir şey yaptınız. tehtit edildiniz. kavga çıktımı bilmiyorum. olabilecekler ; kavga çıkması, tartışmalar, kötü enerji, güc savaşı. amaçlar; tribünü hakimiyet altına almak, sindirmek, kendini kabul ettirmek. gibi şeyler. şimdi siz bu konu da napıyorsunuz düşünmeniz gerek. benim gözlemim, direk dalaşa girdiniz. (Sosyal medya da) yapılacak en son şeydi. hareketiniz, eyleminiz ve düşüncelerinizi kabul ettirmeniz/ güçlendirmeniz önemliydi. algı ve kitleler üzerine konuşmak isterdim bu konu da. yaptığınız gürültüyle küçülmek olur. biri orada küfür ediyorsa, o enerjiyle tepki vermemeniz gerekir. mesela trol bir gruba girmiş ankaralı bir genç küfür ediyor. bu genç trollerin etkisiyle doğal trol olabilir ya da bi şeyin peşine takılmış bir genç olabilir. ilk seçenekte ona vereceğiniz tepki hesapsız olursa dönülmez düşman yaratmış karşı tarafı sıklaştırmış olursunuz, pek tepki vermemek, çizgiler konusunda uyarmak(ya da duruş) yeterlidir. ikinci seçenekte profil ise, insancıl olmak gereklidir. “kardeşim bak kız arkafaşım var” ya da düşünceni yansıtmak gibi. arkadaş olmak gibi. kimya ya da simya. ankaralıyız, aynı takımı tutuyoruz daha rahat kimyasına girebilirsiniz gibi. hani canlı görmek çok farklı, giyinişinden, tarzından, hsreketinden insanı tanırsın ya heh, insan simsarı olan kişilerin bu uyarıları, psikolojik durumları yönetmesi (kesinlikle atarlı, sinirlenen insanları konuşturmamanız gerekir) gerekir. bu bi örnekti. bi sürü sorun var. ve vardır. külüp içi, dışı. çoğundan haberim bile yok.
bunlabunları denemişsinizdir. yaptık diyebilirsiniz. demek ki gerçekten yapamamışsınız. size ankaragüclülerin trolleriyle ya da anksragüclülerle tartışırken, kanalınıza çıkan insanlsrın “ankaragücü benim dostum değildir” söylemleri olurken “ego tatmin ediyorsunuz” demiştim. ayrıca çok hatalıydı.
önce kendinizden başlayın. çekilip izlemek yerine, değişikliğe gitmeniz gerekmektedir. eğer kültür, tribün, külüp konuları sizin için önemli ve bir şeyler yapmak istiyorsanız.
size turgut uyarın çılgın hüzünlü şiirini gönderiyorum alkaralar.