Kısa tanım: Başkasının (kulübün) parasını kendisi için harcamak.
Gelen teknik direktörlerin hepsi futbolu, mesleğini değil ceplerini düşünen insanlar. Ücretlerini ya da kendilerini kovdurmaya zorlayıp tazminatlarını alsınlar tamam… Hepsi birer çakma Jurgen Kloop, çakma Ferguson, çakma Guardiola… Ama iş icraata yani futbolcuyu fizik, teknik, ruhsal ve mental açıdan geliştirmeye gelince kocaman bir sıfır… Örneğin Rahmetullah, Barcelona ya da Liverpool altyapısından yetişip A takıma alınsaydı seviyesi bu kadar mı olurdu yoksa bu seviyenin çok çok üstünde bir Rahmetullah mı izlerdik? Bu kafayla gidersek daha böyle çok kurban veririz.
özat döneminde özellikle psikolojik olarak sıkıntı yaşadığı çok belliydi. uzun sürede düzeltemedi. Çoğu futbolcu böyle bir şey görmemiştir, kendisi direk hedef alınıyordu birde.
diğer etkin olan şey ise sanırım artık buna bir ad verilmeli “taraftarın bekler ile ilişkisi” eğer kötüye gidiyorsa kesinlikle dibe kadar yolu var o ilişkinin.
2.lig de oynamayı kabul etmesiyle zaten gençlerbirliği de benim açımdan emekliliğe kadar yeri vardı. karakter olarakda düzgün, duygusal, tipik iç anadolu çocuğu. Aidiyet duygusuda var.
metal olarak bir hocaya güvenmesi yeter. sergen Yalçın adam yönetiminde ülkede bir numara. ayrıca içten cana yakın biri, futbolcularla ilişkisi muazzam. beşiktaş a gider ve formayı kaparsa, milli takım yolu önünde olur. O yolu da geçer.
Burak Kapacak’ın maliyeti yüksektir, o yüzden olmayacağını tahmin ediyorum. Tayfur Bingöl, vaktiyle kalması yönündeki tüm ısrarlara rağmen Gençlerbirliği’nden gitti. Bir süreden beri de düşüşte. Yeniden toparlanabilir mi bilemiyorum. Gençlerbirliği ile yolunun kesişeceğini pek sanmıyorum. Ubeyd’in ve diğer genç futbolcuların aç olduklarını göstermeleri, hocanın elindeki ekmeği uçarcasına atlayıp kapmaları, çok çalışıp kendilerini her yönden geliştirmeleri gerekiyor. Genç futbolculuk yan gelip yatma yeri değildir.
Biraz önce medyada yayınlanan haberlere göre, geçen sezon Malatyaspor’da sağbek olarak 8 maç oynayan 22 yaşındaki Fransa kökenli Özer Özdemir ile anlaşmışız. Özer Özdemir 21 yaş altı milli takımlarda oynamış. Transfermarkt verilerine göre değeri 400.000 Euro… Kökeni, yaşı ve alt yaş gruplarında milli olduğu da dikkate alınırsa olumlu bir transfer olarak değerlendirilebilir gibi geliyor bana. Tabii futbolcuyu bilenler, tanıyanlar anlatıp bilgilendirirse daha sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz.
Dominik Furman Ankara’ya gelmiş, sağlık kontrolünden sonra transfer açıklanacakmış. İnşallah başarılı bir nokta transfer olur da Mats gibi hayal kırıklığı yaratmaz. Ayrıca daha önce de dediğim gibi inşallah kronik bir sakatlığı yoktur. Öyle bir haldeyiz ki yeni gelen her futbolcuya şüpheyle bakar olduk.
De Gaulle’nin Sartre icin “Sartre Fransadir” demesi gibi biz de hep bir agizdan “Ahmet Oguz Gençlerbirliğidir” diyelim de belki geri doner.
Aynen Gençlerbirliği gibi, Anadolu’nun bagrindan, gucunun tam olarak farkinda degil (bazen abartan, bazen kucumseyen), en guclu ile basedebilip en zayifa boyun egebilen ama rakibin her zaman tirstigi.
Gençlerbirliği’ni bir futbolcu ile tarif et deseler once Cemalettin Sakallioglu derim sonra Ahmet Oguz.
Ahmet Oğuz, fizik, teknik, mental yönden gelişimini sağlayabilsek transferinde iyi bir bonservis bedeli alabileceğimiz bir futbolcumuzdu. Ama maalesef kaybettik.
Gençlerbirliği de fizik, teknik, mental yonden gelisimini saglayabilse cok ilerilere gidebilecek bir takimdi, 2004 sonrasi maalesef o kulup iskeketini de kaybettik.
Cumhurbaskani bir surpriz yapip “Ahmet Oguz tekrar kirmizi - kara” der diye bekledim ama nafile.
Son yapılan üç yabancı transferi aslında kağıt üzerinde fena görünmüyor. Ama geçen sezon yapılan Mats, Kolsuz Diallo, Sakat Diallo ve Polomat transferleri de kağıt üzerinde fena görünmüyordu. O yüzden şimdilik ihtiyatlı davranıyorum. İnşallah takıma uyum sağlarlar ve hayal kırıklığı yaratmazlar.
Antalya ın nuriyi alması, Beşiktaş’ın mensah ı alması çok iyi transferlerdi. kağıt üzerinde en iyisi sosa nın transferi olsa da orada katkısı düşebilir diye düşünüyorum. ve Erol bulut umarım başarısız olur.