serkan aydın’ın programını az biraz izleyebildim. kendisi biraz cavcav’ın oterite yönünden potansiyel olarak gözüktü bana. ancak geri kalan özellikler tabii ki yok. gençlerbirliğinin bu havaya çok fazla kapılmaması gerekir. evet ortada bir başarı vardır ancak bu hava o kadar da iyi bir hava değildir. ayaklarımız yere basmalıdır. planlamalar gerçekle örtüşmüyor.
en önemli meselelerden birisi alt yapıya düzen getirmenin yanında gözlemcilik ağının ve güçlü bir transfer politika ve komitesinin olmasıdır. bu yönlerden son derece vasatız. o nedenle yönetimin o programdan anlayabildiğim kadarıyla çekinceli yaklaşması son derece doğal ve olması gerekendir.
önümüzde ayakları yere basan bir program olamdığı sürece (yukarda saydığım şeyler) rulet oynarız. altyapıdaki oyuncular bu ligde camia ve yönetim havası bozulmadan(ki çok kötü bozuldu) oynayabiliyorlardı ve oynuyorlardı. şimdi antreman oyuncusu olamaz kıvamına düşürülmüşler. bilmiyorum ancak yoksa yönetimin acilen külübe bağlı oyuncuya psikolojik destek verecek ve gözlemleyecek personel alması gerekir.
transferler bırakın kurulmamış gözlemcilik ağıyla dünyanın ötesi berisi (ki buna da hazır cevaplar vardır işte teknoloji ilerledi…vs/işte bizde ilerletelim biraz marka değeri ve bu işleri yapacak insanların yeteneğini gözetelim) alt liglerdeki potansiyelleri de çekemiyoruz.
napıyoruz diye baktım. bilinen adı olan oyuncular ya da ahbaplıkla dönen bir transfer politikası var. bu profesyonelliğin dışındadır. gençlerbirliği profesyonelleşmelidir. oyuncu alacağız satacağız ya da mevki dolduracağız işte bi şekilde altyapıdan oyuncu çıkarsa oynacağız gibi bir düşünce hem içinde bulunduğumuz durumda, hem ekonomi de yanlıştır.
sinan hoca ya da serkan aydın bi şekilde üst ligler de boy göstermek istiyorlarsa, öncelikle yönetimin isimlerin değil, kulübün çıkarlarını düşünmesi gerekir. sezon öncesi ligden çıkma ihtimalimiz düşük. ve çıksakta düşeriz.bu iki sene için geçerli (tabii nasılsa şirketleştiririz düşüncesi vardır) öncelikle profesyonelleşmek gerekiyor. bunları yaparken bu ligde kalmak büyük bir şanstır. hem ekonomik hem marka hem güvenilirlik hem de profesyonellik açısından.
gene serkan aydın’ın konuk olduğu programına gelince bana para verecek adam lazım sadece demiş. bu da yanlış ve tehlikelidir.külübe kim gelmiş gitmiş önemli değil para versin diyor. konu iyice özellikle taraftara para olarak yansıtılıyor. burada uyarmam gerekir.
para bir sorundur ve gerçekliktir. ancak bu sorunu azaltacak kaynağımız var. burayı beslemeye başlamadığımız görülüyor. öncelikle alt takım kurulmalı. ya da bulunmalı bu acil bi ihtiyaçtır. hacettepe kulübün sigortasıydı. başarı denilen şey üst lige çıkacağız yok avrupaya gideceğizden çok burada yatıyor. öncelik olarak bunu yapmıyorsanız ve arada işte alt yapı bilmem ne diyip geçiyorsanız samimiyet sorgulanır. öncelik budur. öncelik altyapıdan oyuncuları oldurmak ve oynatmaktır. biz elimizdeki oyuncuları kaybetmeye devam ediyoruz. bu oyuncuların ekonomik yüküde yoktu. hadi peki bu oyunculardan olmuyor densin (gidenler dışında hala takımda olan ve izlediğim potensiyeli olan ve iyi çalışmayla iyi bi sezon öncesiyle rotasyona hazırlanacak oyuncular vardı)(ve olaya bakın antreman oyuncusu gerek düşüncesi konmuş ortaya) gene üste dediğim gibi gözlemcilik ve transfer komitesi gereklidir. bu iş böyle yürümez. bi havadır gider. toslarsak fena toslarız. başarı gelirse alttında büyük gedikler olan bir başarı olur.
planlama kulübün ve ülkenin içinde bulunduğu şartlara uymuyor. takım ligde tutulup eksikliklerin üstüne düşülmesi gerekir. ve umarım gençlerbirlikli özellikle eski oyuncular personeller en azından danışman ve çalışan olarak alınır. bu iş birazda buradan geçer.yoksa işte böyle muhabbetlerin arasında kalırız. bi havadır gideriz.